Rusya Maliye Bakanı Anton Siluanov, hükümet bütçesinin yüzde 10 kısılmaması halinde, ülkede 1998’dekine benzer bir kriz yaşanabileceği uyarısında bulundu. Yaptırımların kalkmasıyla İran’ın da petrol üretimini günlük 500 bin varil arttırması ve halihazırda arz fazlası yaşanan petrol piyasalarında fiyatların daha da düşeceği yönündeki beklenti, ekonomisi büyük oranda petrol ihracatına dayalı Rusya’nın para birimindeki kan kaybını artırıyor.
Dolar/ruble paritesi, pazartesi 78,9’a kadar yükseldi. Bank of America Merrill Lynch’in araştırmasına göre, Rusya’daki bütçe açığının, petroldeki gerileme nedeniyle yüzde 3’ten aşağıda tutulabilmesi için rublenin dolar karşısında 94-95 seviyelerine kadar düşmesi gerekiyor.
Merkezi Hollanda’da bulunan finans kurumu Rabobank’ın yayımladığı bir araştırmada da dolar/ruble paritesinin 80-90 seviyelerine geleceği, 100 seviyesinin ise mümkün olduğu belirtildi.
Rus finans kurumu Opening’in Genel Müdürü Sergei Hestanov ise Rus Vestnik Kavkaza’ya verdiği röportajda, “Kudrin Formülü” kullanıldığında, rublenin yüzde 17 civarında daha zayıflayabileceğini öngördü.
Kudrin Formülü’ne göre, Brent petrolün mevcut değeri, ruble/dolar paritesi ile çarpılıp petrolün ruble bazında varil fiyatına bölünerek, rublenin olası değeri hesaplanıyor.
Bu yılın bütçesini 50 dolarlık petrol varili fiyatına göre düzenleyen Rus hükümeti, fiyatların düşmesi nedeniyle bütçesini yeniden düzenliyor.
Ayrıca Rusya Maliye Bakanı Anton Siluanov, geçtiğimiz günlerde Rusya’da bütçe kesintisi olacağını duyurmuştu. Karara göre Rusya’daki resmi kurumlardan, bütçelerini yüzde 10 azaltacak şekilde düzenleme yapmaları istendi.
Siluanov yaptığı açıklamada, bütçenin yüzde 10 kısılmaması halinde, Rusya’da 1998’dekine benzer bir kriz yaşanabileceği uyarısında bulundu.
Rusya Ekonomi Bakanı Aleksey Ulyukayev de petroldeki düşüşle mücadele edebilmek için hükümetin, ülkenin önde gelen banka ve enerji şirketlerindeki hisselerini satması gerektiğini vurgulayarak, ülkenin ekonomik yapısında gelişebilecek önemli bir değişikliğe işaret etti.
Rus devleti, ülkenin en büyük iki bankası Sberbank’ta yüzde 51, VTB’de ise yüzde 60,9’luk hissesini elinde tutuyor. Dünyanın önde gelen ve ülkenin en büyük petrol şirketi Rosneft’in özelleştirilmesi de hükümetin gündeminde bulunuyor.
Öte yandan son rakamlara göre, Rusya’nın rezerv fonu da Aralık 2015’te yaklaşık 9 milyar dolar azalarak, ocak itibarıyla 49,95 milyar dolara geriledi. Rusya, önemli oranda düşen üretim, yüksek sabit döviz kuru ve büyük bütçe açığı gibi nedenlerle 1998 yılında ekonomik krize girmişti.
Uygulanan ekonomik reformların başarıya ulaşamaması ise ülkeden ciddi sermaye çıkışına yol açmıştı. Döviz krizini tetikleyen bu durum üzerine Rusya, borcunu ödeyemeyeceğini açıklayarak moratoryum ilan etmişti. Son ekonomik tabloya bakıldığında ise ruble, 18 yıl aradan sonra yeniden rekor düşük seviyelerden işlem görüyor.
Rusya’da 1998’de yaşanan krizin de ana nedeni, varil başına yaklaşık 18 dolara kadar düşen petrol fiyatlarıydı. Ancak uzmanlar, ülkenin mevcut döviz rezervleri 1998’e göre yaklaşık 9 kat daha fazla olduğu için ekonominin o yıllara kıyasla daha dirençli olduğunun altını çiziyor.