Başbakan Ahmet Davutoğlu Çankaya Köşkü’nde büyükelçileri kabul ettiği programda konuştu. Terör saldırılarını kınayarak ve terörle mücadeleye vurgu yapan Davutoğlu, “Yaklaşık 48 saat içinde DEAŞ mevzilerine Suriye ve Irak’ta 500’e yakın kara atış vasıtasıyla top ve tank atışı ile taarruzda bulunulmuş. DEAŞ mevzileri, sığınakları hem Başika’da hem de Suriye’de sınır boyumuzda bütün imkanlarımızla vurulmuş. 200’e yakın DEAŞ mensubu son 48 saat içinde etkisiz hale getirilmiştir” dedi.
Bundan sonra da Türkiye’ye, Türiye’nin misafirlerine yönelecek her tehdit, misliyle mukabele ile cezalandırılacaktır. DEAŞ terör örgütü, Türkiye sınırlarından tümüyle ayrılıncaya kadar, kısa dönemde bölgemizde ve dünyada mübarek dinimiz İslam’ın adını lekeleyecek davranışları sürdürdükçe de bütün bu etkisini kaybedene kadar en kararlı mücadeleyi göstermeye devam edeceğiz.”
“Bu alçakça saldırının DEAŞ tarafından yapıldığının tespit edilmesini müteakip, Silahlı Kuvvetlerimize verdiğimiz talimatla o andan bugüne kadar yaklaşık 48 saat içinde DEAŞ mevzilerine Suriye’de ve Irak’ta 500’e yakın kara atışı vasıtasıyla top ve tank atışıyla taarruzda bulunulmuş ve DEAŞ mevzileri, sığınakları hem Başika’da, Irak’ta hem de Suriye’de sınır boyumuzda bütün imkanlarımızla vurulmuş, 200’e yakın DEAŞ mensubu, bunlar tek tek tespit edilen, aralarında bazı sözde bölge yöneticilerinin de olduğu DEAŞ mensubu son 48 saat içinde etkisiz hale getirilmiştir.”
“Terörü yapan, Suriye menşeili bir DEAŞ’lı diye düşünüp, bütün Suriyeli mültecileri, mağdurları, mazlumları tehdit olarak görürsek, DEAŞ’ı yapan, yüce dinimizi istismar eden bir grup olması sebebiyle bütün Müslümanları yerkürede potansiyel tehdit gibi görüp, onları uçaklardan indirmeye kalkarsak, işte o zaman tam da terörün istediği tuzağa düşülmüş olur.”
“O akedemisyenlerden bu metni kabul etmediklerini deklare etmelerini bekliyorum.”
“Bilmeden imza atmış olanlar varsa, hatta sonuçlarını görmeden imza atmış olanlar varsa onları bir kez daha muhasebeye davet ediyorum. Entellektüel bir iç eleştiriye davet ediyorum. Bu ülkenin vatandaşı olmak hasebiyle bir öz eleştiriye davet ediyorum. Bu öz eleştiri sonrasında eğer son derece açık, kendilerine dürüstlerse, yanlış da olduğunu düşünüyorlarsa, bu metni kabul etmediklerini deklare etmelerini bekliyorum.”
Dün gece hayatını kaybeden 5 aylık bebek ve onun annesi, sanki bunlar gaiplerden gelen birileri tarafından öldürüldü, öyle mi? Eşini ve bebeğini kaybeden babanın gözünün içine bakarak, eğer içlerinden gelen sesle, ‘Bu ülkede PKK terörü yoktur, bu ülkede sadece devlet katliamı vardır’ diyebiliyorlarsa, sadece akademik dünyadan değil, insanlıktan da istifa etmeleri gerekir.”