AKTÜEL: GDO’lu nesiller geliyor

AKP hükümeti, Biyogüvenlik Kurulu aracılığıyla 6 çeşit GDO’lu mısır ve 2 çeşit GDO’lu soya ithalatına izin verdi. İthalatta ‘hayvancılık’ için kullanılması koşulu bulunmasına karşın, GDO’lu ürünlerin el altından piyasaya verildiği, ‘nişasta bazlı şeker’ olarak bebek mamaları dahil hemen her alanda kullanıldığı belirtiliyor.
Hükümet, genetiği değiştirilmiş ürünlerin Türkiye’ye girişine izin verdi. Biyogüvenlik Kurulu, aldığı 8 ayrı kararla 6 GDO’lu mısır çeşidi ile 2 GDO’lu soya çeşidinin ülkeye getirilmesini onayladı. İthalatta “hayvancılık” için kullanılması koşulu bulunmasına karşın, GDO’lu ürünlerin el altından piyasaya verildiği, “nişasta bazlı şeker” olarak bebek mamaları dahil hemen her alanda kullanıldığı belirtiliyor.
Biyogüvenlik Kurulu’nca Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği’nin (BESD-BİR) başvurusu üzerine alındığı öğrenilen kararlar, dünkü Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Kurul, daha önce de 16 Temmuz’da 3 GDO’lu mısır ve 2 GDO’lu soya çeşidinin ithalatına da izin vermişti.
Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Özden Güngör, “Hükümet, ülkedeki tarımı desteklemek yerine GDO’lu ithalata yöneliyor. Bu karar, yalnızca bugünleri değil, önümüzdeki nesilleri bile etkileyecek kadar tehlikelidir” dedi. Kararın hem üretici, hem de tüketicinin aleyhine olduğunu vurgulayan Göngür, şunları söyledi: “Ülkeye GDO’lu ürün girişi, halkı tedirgin etmektedir. Ülkemizde gerek mısır, gerekse soya açığının kapatılması için gerekli arazi vardır. Ancak hükümet, üreticiyi desteklemek yerine GDO’lu ürün ithalatına yönelmektedir. Üstelik getirilen mısırlar, nişasta bazlı şeker yapımında da kullanılmaktadır. Tıp doktorlarına göre, nişasta bazlı şekerin büyük oranı vücutta fruktoza dönüşüyor. Bunun hiç de masum olmayan bir şeker cinsi olduğunu biliyoruz. Ama buna rağmen ketçap, toz kahve kreması, bisküvi, meşrubat, şekerleme, hazır meyve suları, çikolata, gofret, hazır puding, kek, hazır çorba gibi pek çok gıdanın üretiminde kullanılıyor. Hatta ülkemizde satılan bir bebek mamasında bile bu karışım tespit edilmişti. Gazoz ve meşrubatlarda kullanılıyor. Ama unutulmaması gereken bir durum, bu yiyecek ve içeceklerimizi çocuklarımız da tüketiyor. Yani gelecek nesillerimiz de tehlike altında.”