Bu ülkede her gün öylesine şaşırtıcı ve öylesine inanılmaz olaylar yaşanıyor ki eminim haber sıkıntısından, artistlerin “selülit” meselesiyle Kim Kardashian’ın ayakkabı topuklarını bile manşet yapmak zorunda kalan dünya basını gıpta ile izliyordur!..
Dünya matbuatı neden kıskanmasın ki; yeryüzündeki her gazeteye manşet olabilecek çok vahim olaylar bile gündemin saat başı değişmesi nedeniyle Türk basınına artık özet haber olmaya başlamadı mı?..
Diyeceksiniz ki “Bu ülkede medya, siyaset baskısından da kendini sansür ediyor, büyük olayları yansıtmıyor” ama dünyada gündemin bu kadar hızlı değiştiği ve medyasının olayları takip etmekte şaşkınlık yaşadığı bir başka ülke de olamaz…
Unutmayınız ki, “Gözünü sevdiğimin Türkiyesi” sözü biraz da bu hızlı, şaşkın, şaşırtıcı ve bazen de ürkütücü gündem değişikliği nedeniyle söyleniyor…
Eeee?.. Memleketimizde yaşanan her olağanüstü olayı bile sıradanlaştıran gündem değişikliği hız rekoru kırarken şaşkınlık ifade eden özdeyişler neden üretilmesin ki?..
Dolma dolusu haber!..
Evet, sosyal medyanın hızla gelişmesi de haberleri artık çok çabuk eskitiyor… Artık ekmekten daha hızlı bayatlıyor haberler!..
Çünkü artık herkesin elinde bir fotoğraf makinesi, twitter’dan yorum yapacak bir köşe ve haberlerini tüm ayrıntısıyla duyuracağı facebook sayfaları var ki gazetecilik ve köşe yazarlığı her platformda kendini hissettiriyor… Hem de en şaşırtıcı ve en acımasız haliyle!..
Söyler misiniz; bir köşe yazarı bugün yaşanan olayları yarınki gazetede yorumlayabiliyorken bir yandan dolma doldurup diğer yandan facebook’u “payla-şım”la dolduran ev hanımları bile analizlerini çoktan yapmış olmuyorlar mı?..
Peki, biz ülke olarak bu kadar duyarsız olmak ve yaşananları hızlı bir şekilde unutmak zorunda mıyız acaba?..
Bakınız, aşağıdaki olaylar da birkaç gün içinde yaşandı bu ülkede… Çoğu gazetelerin iç sayfalarında, diplerde ufacık haber oldu, kimi de manşet ama duyarlılık meselesi hiç değişmedi…
Çünkü her koşulda iki yaklaşımı da eritecek, sıradanlaştıracak ve gündem dışına atacak toplumsal değirmen yine işbaşındadır; alışkanlık ve unutkanlık!..
Hakan’a ‘kalleş’ saldırı!..
Ahmet Hakan’a saldırı meselesi dün gündemdeydi… Hakan’ın kişiliğini, geçmişini ve gazeteciliğini beğenelim beğenmeyelim, bir gazeteci olarak kendisine yapılan utanç verici saldırıyı kınıyorum…
Ancak siyaset ve ondan beslenen tetikçilerin göz ardı ettiği bir gerçek var; medya, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı ve Çetin Emeç gibi kalemler katledildiğinde bile susmadığına göre, Hakan’ın dövülmesiyle de susmayacak…
Gelelim bu saldırı olayıyla ilgili birkaç gün içinde unutacağımız ayrıntı ve çelişkilere;
Ahmet Hakan’a saldırı haberi, ne yazık ki aynı gün 5 askerin şehit edilmesi olayını bile çok geride bıraktı… “Gündem yoğunluğu” mu, yoksa “alışkanlık”tan mı olsa gerek, sosyal medyada bile kimse askerlerin şehadetini pek umursamadı!..
Hakan’a saldıranların ikisi AKP üyesi çıkınca partinin Fatih ilçe örgütü fedaileri ihraç etmiş!!! Ne var ki saldırganlardan Uğur Adıyaman’ın kardeşinin de PKK’ya katıldığı öne sürülmüş…
Gazeteciye saldırıyı, “Trafik kazası nedeniyle tartıştık” diye örtbas etmeye çalışan saldırganların, Hürriyet yazarını televizyon binası önünden evine kadar 22 kilometre boyunca takip ettikleri anlaşılmış…
“Bizim hatamız bunlara zamanında dayak atmamak ol-muş” sözleriyle Hakan’ı daha önce tehdit eden AKP Milletvekili Abdürrahim Boynukalın, saldırı sonrasında “Dört kişiyle bir gazeteciyi dövecek kadar kalleş değiliz” deyince, MHP’li Sinan Ogan, 20 kadar AKP’liyi kendisine saldırırken gösteren bir fotoğrafı yayımlamış.
Siyasetin ‘renkli bahçe’si!..
Ankara’da “freni boşaldı” gerekçesiyle 12 masumun ölümüne yol açan belediye otobüsü şoförünün trafik sıkışıklığına kızarak aracı öfkeyle kalabalığın üzerine sürdüğü iddia edilmiş!..
2 ayda 150 kadar güvenlik görevlisini şehit eden PKK’nın legal partisi HDP, seçim programını, “Dün de barış dedik, bugün de barış!!! Partimizi rengarenk bir çiçek bahçesine inşa ettik” sözleriyle duyurmuş!..
PKK’nın “okulları boykot edin” çağrısı ilgi görmeyince örgütün şehir yapılanmaları Güneydoğu’da 20’den fazla okula silahlı ve bombalı saldırı düzenlemiş!..
Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Yunus Soner hükümetin talep etmesi durumunda, Şam yönetimi ile Ankara arasında aracılık yapabileceklerini söylemiş.
Bıldırcınlı vali!..
AKP; valilere PKK’ya karşı operasyon yasağı koyunca, kimi valiler av partileri düzenlemeye başlamış!.. AKP’lilerle ava giden Kütahya Valisi Şerif Yılmaz’ı avladığı bıldırcınlarla gösteren fotoğraflar sosyal medyada yayımlanmış… Valinin geçen yıl da “yılın avcısı” seçildiği ortaya çıkmış!..
AKP iktidarında yurttaşların bankalara borcu 58 kat artarak 500 milyara dayanmış… Yurttaşlar son 7 yılda 205 milyar faiz ödemiş, 2.6 milyon kişi bankaların kara listesine alınmış…
İcra dairelerinde henüz sonuçlanmamış dosya sayısı 24 milyona ulaşmış!.. AKP iktidarı öncesi yıllık 3 milyon olan dosya sayısı, AKP ile birlikte yılda 8 milyonu aşmış!..
twitter üzerinden önüne gelene küfür eden ve “Ak-trol” diye tanımlanan bir sosyal medya kullanıcısının halen görevdeki bir “hakim” olduğu ortaya çıkmış!..
Yüzlerce insanı yalan ifadelerle zindanda tutan gizli tanıkların, “Ergenekon” kumpası tamamen çökmesine rağmen halen maaş aldığı tespit edilmiş!.. Olay, gizli tanıklardan “Kıskaç”ın maaşının kesilmesiyle anlaşılmış…