Beşiktaş’ın efsane isimlerinden Rıza Çalımbay Radyo Beşiktaş’a özel açıklamalarda bulundu. Canlı yayında Neşe Berber’in sorularını yanıtlayan Çalımbay Beşiktaş’la olan bağlarının kopmadığını vurguladı ve sürprizlerin de olabileceğini işaret ederek bir çok konuda görüşlerini dile getirdi.
İşte söyleşiden detaylar:
İyi bir maç çıkardıysak bizim hayatımız haftalık, o zaman iyi diyoruz.
Benim hayatta en çok istediğim şeylerden biri futbolcu olmaktı. Futbol’cu olurken’de hayalim Beşiktaş’ta oynamaktı. Futbol benim herşeyim. Ben okumadım, tek hedefim ve hayatım futbol’du. Futbol sayesinde çok iyi yerlere geldim. Hem aileme hem çevreme hemde kendime futbol çok şey kattı. Futbol benim için nimet’ti. Babam galatasaylıydı. Tabiki benim beşiktaşta yükselmeme çok sevindiler. Aslında işin gerçeği kimse benden beklemiyordu böyle bir yere geleceğimi. Ben tabii çok büyük engeller aşarak çok iyi yerlere yükseldim. 17 yaşında A takımında oynadım. 18 yaşımda ilk şampiyonluğu yaşadım, en çok şampiyonluk gören oyuncu oldum. Beşiktaş’ın tarihinde en uzun oynayan futbolcu oldum. Milli takımda yıllarca kaptanlık yaptım.
20 yıl Beşiktaş’ta futbol oynadım. Başka hiçbir takımda oynamadım.
Beşiktaş futbol’a doğduğum büyüdüğüm yer benim için. Beşiktaş’lı olmaktan gurur duyuyorum. O zamanlar hiç şimdiki gibi imkanlar yoktu. İnternet sosyal medyası yoktu. Biz yokluklar içinde futbol oynadık. Şimdi bak beşiktaş’ın radyo’su bile var burda yayın yapıyoruz. Şimdi takımına rahatlıkla ulaşıyor taraftarlar.
Şeref stadı bizim için çok anlamlıydı. Oranın otel olmasını hiç istemezdim. Beşiktaş’lı olan herkes için çok anlamlı bir stad. Orada bir tarih yatıyor. İsterdim orası Beşiktaş’ın yeri olsun ama olmadı.
İnönü stadı eğer yapılsaydı, Beşiktaş takımının daha çok puanı olurdu. Beşiktaş taraftarları ile bütünleşince tüm zorlukları aşabilirsin. Beşiktaş tarafı bambaşkadır. Benim taraftarlar ile çok kritik maçlara çıkıp kazandığımız olmuştur. Bizim tüylerimizin diken diken olduğu duygulu maçlar yaşadık taraftarlarla.
Çoğumuz alt yapıdan gelen futbolculardık. Biz bir anda bütünleşen takımdık. Saha da varımızı yoğumuzu ortaya koyardık. Bizim takımda çok güzel bir istikrar yakalamıştık. Çok fazla transfer yapmazdık. Hepsi ile aram çok iyiydi. Bizim takım kime sorsan herkes 11i sayardı. Hepimiz çok iyiydik. Her hafta hep aynı takım ile maça çıkardık . Oturmuş uyumlu hem saha içinde hem saha dışında çok iyi anlaşan bir takımdık yıllarca bu böyle gitti.
Türk futbolunda alt yapı sorunu var, ben olsam alt yapı ya çok önem verirdim. Genç yetenekli futbolcuları bulur çıkarırdım.
Futbol’da her zaman her şey iyi gitmeyebilir. Futbol bir hayat’tır. Bazen sevineceğiz bazen üzüleceğiz. Çok normal bir durum bu.
Futbol takımları kötü gittiğinde takımın başarısızlığını çözmek için ilk teknik adamlar gönderilir. Genelde bu böyledir, takımın havası değişsin diye ya antronör’ün arkasında duracak yada gönderilecek. Biz elimizden geleni yaparız teknik adam olarak futbolculara tüm taktikleri veriyoruz çıkıp sahada oynamasını istiyoruz ama çıktıktan sonra artık onun elindedir herşey, bizim yapacağımız bir şey kalmaz.
Teknik adamı sezon başı çok analiz edip almak lazım ve onunla devam etmek lazım.
Fenerbahçe teknik direktörü Pereira’nın işi çok zor. Çok iyi bir kadro yapmış, çok üst düzey futbolculardan oluşturmuş kadrosunu kimi oynatmasa öbürünü niye oynatmıyor diyecekler. Fenerbahçe tek önemli şey Avrupa kupalarından elenmesin asıl ozaman sorun olur.
Van Persie ile Pereira arasında gerçekten sorun var mı?
Futbolcu ile Teknik adam arasında sorun olması mümkün değildir. Bu yansıtılan basının yaptığı bir yansımadır, sorun varmış gibi bir hava yaratılıyor. Teknik direktör kendine yarayan bir adamı kenarda asla oturtmaz. Adamın ya bir taktiği vardır, yada öbür arkadaşı daha iyidir. Pereira hakkını Fernandao ile kullanıyor ozaman Van Persie oturacak.
Oynadığında işini yapacak. Basın diyor ki Van Persie gibi biri kenarda kalır mı, Nani yedek kalırmı kalır iyi değilse oturur bekler bu böyledir.
Biz formayı asarız, kim iyiyse alır giyer o formayı, çıkar oynar, Net.
Fenerbahçe’nin işi çok zor,
bir şekilde yönetim arkasında duracak, kim iyiyse o oynayacak. Başka yolu yok.
Beşiktaş çok iyi bir hava yakaladı. Beşiktaş’ın bu yıl şampiyon olması lazım. Beşiktaş büyük bir avantaj yakaladı. Bunu da iyi değerlendirip galibiyetleri alıyor. Bu tempo’yu devam ettirmesi lazım. Lig uzun bir maraton henüz çok erken şampiyonluğu konuşmak için ama bu avantajını kullanması lazım.
Kasımpaşaspor Türkiye’de çok iyi bir tesise sahip bir takım hatta Avrupa’da en iyiler arasında diyebilirim.
Şu an şampiyonluğa oynamıyoruz, bu yıl kadroyu oturtmak ve yukarı çıkmaya hazırlık yılımız. Bizi hiç bir basın yazmıyor, hakemler çok hatalar yapıyor haksızlık yapıyor aslında hiçbir hakem bilerek yapmaz ama oluyor böyle şeyler.
Deniz Çoban’ı tebrik ediyorum. Herkes başka tarafa çekebilir bunu ama bence vicdanen rahatsızsa yaptığı en doğru hareket.
Biz o maçta çok kaçırdık atamadık istediğimiz golleri atamadık sonra bir pozisyonda penaltı verdi gol oldu. Maç bitti yanına gittim hocam bu penaltı değil dedim o yok penaltı dedi. Sonra tekrar izledik gerçekten penaltı değildi tekrar hem diğer maçlar için başarı dilemek hemde söylemek için yanına gittim dedim hocam izledik bizde penaltı değil, zaten o da görmüş o ara yayıncı kuruluşa çağırdılar beni röportaj için o arada oda benim odaya geliyor özür dilemek için baktım ben röportajdayken hoca yanıma geliyor bende tam o an penaltı değil diyordum, Ben bir şey söylemek istiyorum diye söze girdi. Belki kariyerime son verecek bir durum ama Rıza hoca yanıma geldi üzgün halini görünce vicdanen rahatsız oldum ben iki takımada yanlış yaptım ve bırakmayı düşünüyorum dedi. Ben çok üzüldüm bırakmasına Deniz Çoban’ın.
Ben tek bir soru sordum orada siz bize kasıtlı mı verdiniz o penaltıyı hocam diye?
O da bana yok hocam olurmu öyle şey. Ben de ozaman vicdanen rahatsız olma ozaman dedim. Herkes hata yapar, biz de futbolcuyken hatalar yaptık penaltı kaçırdık, atamadık attırdık yani oluyor böyle şeyler önemli olan bilerek yapılmaması ben yine söylüyorum kendisini tebrik ediyorum. Biz bu haftada oynadığımız maçta penaltımızı vermedi hakem ama maç bitti çekti gitti. Yapabileceğimiz bir şey yok. Vermezse vermiyor yani. Bir şey diyemiyorsun hakemde bir şey demedi penaltı gitti o da eve çekti gitti özür de dilemedi ama Deniz Çoban vicdanlı davrandı özür diledi.
Sen bu hataları 4 büyük takıma yaparsan hep konuşulur ama bizim gibi takımlara yada Anadolu takımlarına yaparsan kimse konuşmaz.
Hakemler büyük takımlardan korkuyorlar. Bu gerçek bana hiçbir hakem anlatmasın bunu. O hatayı yaparsa o hakemle uğraşırlar.
Bizi haber bile yapmıyorlar. Bu benim umrumda bile değil, ama bu bir Türkiye ligi takımı yani şimdi yazarlar Beşiktaş’la maçı var diye.
Beşiktaş maçları sizin için zor oluyormu?
Tabii bir değişik oluyorum benim için farklı oluyor bunu gizlemeye gerek yok ama benim bir sorumluluğum var Kasımpaşa’nın galibiyeti benim için daha önemli bize Beşiktaş’ta da öğretilen şey iş ahlakı ben de öyle davranıyorum. Sorumluğum var herşeyimizle beşiktaş’ı yenmek için elimizden geleni yapacağız. Benim için Sivasspor sahasına çıktığımızda da öyle olur. Benim çocukluğumun geçtiği yer olduğu için öyle hissederim.
İnşallah Beşiktaş’ı yeneriz buna ihtiyacımız var ve Beşiktaş gibi bir büyük takımı yenmekte bizim için çok önemli. Hazırız biz çok bir şey yapmaya gerek kalmıyor futbolcu kendini hazırlıyor.
Ben futbolcularımla arkadaş gibiyim. Ama iş esnasında çok disiplinliyimdir. Yanlış bir şey yaparsa taviz vermem. Ben futbola çok minnettarım o yüzden çok saygı duyarım. Futbolun çok önemi vardır benim hayatımda. Dışarda tenis oynarız beraber vakit geçiririz ama iş esnasında disiplinden taviz vermem.
Süleyman Seba disiplini ile yetişmiş biri olarak onun hakkında neler söylersiniz?
Süleyman Seba başkan çok disiplinli hiç bir şeyden taviz vermeyen söz verdimi yüzde yüz tutan, takımdaki disipline çok önem veren hedefli hırslı birisiydi. Bizim takımla’da çok örtüşüyordu. Başkan şampiyonluğa bizle başladı bizlede bitirdi. Çünkü çok iyi takımdık. Sıkıntımız zaman zaman oluyordu ama başkanla birlikte içimizde çözüp devam ediyorduk. Süleyman Seba başkanım çok enteresan bir insandı. İşini ve kulübünü çok seven, mütevazi herkese çok saygılı bir başkandı. Futbolcularlada öyle fazla laubali olmazdı hep belli mesafeyi korurdu. Konuşması gerektiği zaman ve yerde konuşurdu. Mükemmel bir insan ve başkanımızdı. Onunla çok mutlu zamanlarımız geçti.
Artık futbol’da da eski Türkiye değiliz. Türk futbolunda Avrupa da olmamız çok önemli daha da iyi olmamız lazım üç büyük takımımız var, Avrupa kupasında oynayan, inşallah daha iyi oluruz. Türk futbolu çok daha iyi yerde olmalı biz bunu hakkediyoruz.
Galatasaray takımı şu anda Türkiye’nin en başarılı takımı, boşuna uğraşıyorlar takımla, Hamza hoca biraz kötü gitti diye hemen hakkında konuşuyorlar ama yanlış destek olunması gereken biri, çok şey verecektir Galatasaray’a: Ben gerçekçiyim çok kaliteli biri Hamza hoca’ya destek verilmeli, genç biri ve sahip çıkılmalı, Galatasaray’a daha çok şey verecektir Hamza hoca o benim arkadaşım insanlara haksızlık olduğunda ben sahip çıkarım. Yani yabancı da olsa böyle davranırım. Kimin hakkıysa hakkını vermek lazım
Benim daha uzun bir yolum olduğuna inanıyorum. Benim hedefim yurtdışı birkaç yıl içinde yurtdışında çalışmak istiyorum. Bunu gerçekleştirirsem en mutlu insan olacağım. Ama sonra da Türkiye’ye döneceğim. Çok farklı bir şekilde döneceğim. Şimdilik düşünme aşamasındayız.
Fikret Orman ile çok yakın arkadaşım her zaman görüşüyoruz da. Babasınıda tanıyordum. O zamanlar yöneticiydi önceden tanırım. İyi bir Beşiktaş’lıdır.
Fenerbahçe’yi 4-3 yendiğimiz maç antronörlüğümde o maç unutamadığım maçlardandır.
Benim anılarım hep futbol hep spor ile ilgilidir. Çünkü hayatım futbol. Milli Takım farklı benim için
Benim en çok istediğim şey Dünya karmasında oynamaktı. Onu da yaptım. Onda da bana katkısından dolayı Ali Şen’e çok teşekkür ediyorum. Ona sormuşlar Türkiye’den kim olur diye oda beni söylemiş. İhsan Kalkavan dedi ki gidiyorsun, nereye gidicez diye sordum Münih’e gidicez dedi. Ben antreman’a gidecekken özel uçakla öğlen beni Münih’e götürdüler. O maç’tan sonra bana yurtdışı teklif geldi. Ben Beşiktaş’ı bırakmam dedim. Gitmedim.
Futbol’da dün yok. Bugün iyiyseniz iyisinizdir.
Futbol’da ne hayal ettiysem oldu çalışarak yaptım. Bir hedef koydum ve bu işte en önemli şey işini sevmen gerekiyor.
Eğer sevmiyorsan hiç uğraşma. Hayat 35’ten sonrada var. Çok çalış insan biriktir, kendini geliştir ki futboldan sonra başka işler yap. Ben anlamıyorum insanlar para vererek spor salonlarına gidiyor. Sen hem para alıyorsun hemde antreman yapıyorsun evine gidiyorsun haftada bir maç yapıyorsun hem sağlıklı kalıyorsun her yılın bayında check up’tan geçiyorsun yani bunun kıymetini bil.