CHP lideri Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na yönelik eleştirilerle ilgili “Önce ‘Biz oraya gitmeyiz’ diyorlardı. ‘Çağrılırsak gideriz’ demeye başladılar. Kuzu kuzu geleceksiniz” sözlerine şu yanıtı verdi: “Öyle anlaşılıyor ki kuzu kuzu yetki verecek.”
Kemal Kılıçdaroğlu, uçakta ve Samsun’un Çarşamba, Tekkeköy, Atakum, İlkadım, Bafra ve Havza ilçelerinde özetle şunları söyledi:
“(Cumhurbaşkanı’nın ‘Saray’a kuzu kuzu gelecekler’ sözü) Öyle anlaşılıyor ki kuzu kuzu yetki verecek. Seçim sonuçları buna mecbur bırakacak. Kendisine göre şimdiden onun alt yapısını oluşturmaya çalışıyor.
IŞİD terörü üzerine yeterince gidilmiyor. Terör örgütlerinin yerini, internet sitelerini, eğitim yerlerini hem polis hem istihbarat biliyor ama hükümet onlara yönelik bir operasyon yapılmasını istemiyor. Ta ki Ankara’nın göbeğinde, Cumhuriyet tarihinin en büyük katliamı yapılana kadar. Suruç olayı geçiştirildi, korkarım ki Ankara olayı da geçiştirilecek. Polis yapılan konuşmaları biliyordu, bildiği halde polise operasyon yapmayın emrini kim verdi? Terörün temel sorumlusu AKP hükümetidir. ‘Devlet yaptı’ demek AKP hükümetini aklamak anlamına gelir. Devlet tüzel kişiliktir. Devleti yöneten siyasi otoritedir. Kalkar İçişleri Bakanı’na ‘Gereğini yapın’ dersiniz. Gereğini yapmıyorsa görevden alırsınız. O teröristler Türkiye’ye geldiler, tedavi edildiler, Musul Başkonsolosluğu basıldı, Davutoğlu ‘Onlar teröristtir’ diyemedi, ‘yaramaz çocuk’ ifadesini kullandı. Sorumlu Davutoğlu ve hükümettir. AKP, IŞİD’ın üzerine gidemiyor.
DİSK Genel Başkanı, Barış Mitingi nedeniyle beni ziyaret ettiği zaman kendisine zamanlama konusunda ‘Doğru bir zamanlama mıdır’ diyerek düşüncemi ilettim, çok gergin bir ortamda olduğumuzu söyledim. Kendileri de mitingi gerçekleştirme konusunda kararlılıklarını ilettiler. Yoksa özel olarak o mitinge davet edilmiş değildim.
Kutuplaşmanın sona ermesi için yeni bir hükümet kurulması gerekir. Toplumun tüm kesimlerini kucaklayan bir dil kullanmalıyız. Biz toplumun bütün kesimlerini kucaklamaya hazırız. Biz hiçbir kesimi kutuplaştırmadık. Gençlere ‘Kininizi unutmayın’ demedik. Tam tersine toplumun tüm kesimlerinin barışık olmasını defalarca ifade ettik. Şimdi farklı bir söylemle çıkıp, yaşanan gerginlik kendilerinden kaynaklanmamış gibi bir algı yaratmaya çalışıyorlar. ‘Ne olursan ol yine gel’ diyen Mevlana’nın kentinde, ölenler yuhalanıyor. Kutuplaşmanın kendilerine zarar verdiğini gördüler. Ancak oturup hepimizin şunu sorgulaması lazım; bu toplumu bu hale kim getirdi?
13 yıldır ülkeyi yönetiyorlar, kim memnun hayatından; köşeyi dönen üç beş hortumcu. Davutoğlu saray için çalışır, Kılıçdaroğlu halk için çalışır. Seçim vaatlerimizi açıkladığımızda, ‘kaynağı nereden bulacaksınız’ dediler. Önce itiraz ettiler. 1 Kasım seçimleri için bizim bütün projelerimizi onlar kopya ettiler. Bafra sigarası vardı, tütün vardı. Babalarının malı gibi sattılar. Sayın Davutoğlu arzu ediyorsa öyle miting meydanlarından birbirimize laf yetiştireceğimize onun arzu ettiği gazetecilerle bir araya geleyim. Televizyonu izleyenler de bize not verir.