SAĞLIK: Lösemi ilaçlarında fiyat oyunu

Sağlık Bakanlığı, ithal edilecek ilaç fiyatlarını belirlerken birçok Avrupa ülkesinde olduğu gibi ‘referans ülke’ sistemi uyguluyor. Bu ülkeler İtalya, İspanya, Yunanistan, Portekiz ve Fransa… Bakanlık, ithal edilecek ilaç için bu 5 ülkeden en ucuz satış rakamını referans alıyor. Buna bir de kamu iskontosu yansıtılıyor. Ancak ucuz ilaç satmak istemeyen yabancı firmalar, bu ilaçları Türkiye’ye kısıtlı miktarda gönderiyor.
Ecza depoları da, kâr marjını düşük gördükleri 300’e yakın ilacı raflarına koymaktan kaçınıyor. İlaç piyasasında son günlerde baş gösteren sıkıntılı durum bununla da sınırlı değil. Hem ‘referans ülke sistemi’ hem de sağlık Bakanlığı’nın Türk Lirası karşısında değeri sürekli artan euroyu ilaç ithalatında 2.07 TL’ye sabitlemiş olması nedeniyle kâr edemeyen ithalatçılar, sınırlı sayıda ilaç getirmeyi tercih ediyor. Bu da özellikle hayati önem taşıyan kanser ilaçları başta olmak üzere pek çok ilacın piyasada bulunmasını zorlaştırıyor. İhtiyacı olan ilaçları eczane ve ecza depolarında bulamayan hasta ve hasta yakınları, mecburen soluğu korsan ilaç satıcılarının yanında alıyor.
İzmir Eczacılar Odası Başkanı Tuncay Sayılkan, ihtiyaç duyulan ilaçların yüzde 90’ına yakınının yurtdışından ithal edildiğini belirterek “Hükümet ilaç ithalatında 1.95 lira olarak sabitlediği Euro kurunu, 2.07 TL’ye yükseltti. Ancak bu yeterli olmadı. Euro bugün serbest piyasada 3 TL civarında işlem görüyor. İthalatçı firmalar aradaki bu fark nedeniyle zarar etmemek için özellikle kanser ilaçlarını getirmekten vazgeçti” diyor. Kanser ilaçlarının öncelikli satış hakkı Hastane eczanelerine verilmiş durumda. Ancak hayli pahalı olan bu ilaçların ya bürokratik işlemler ya da bütçe imkânsızlıkları nedeniyle hastanelerde yeterli miktarda bulunamadığı iddia ediliyor. Özellikle borç içindeki üniversite hastanelerinin, bu ilaçları kısa sürede ve yeteri kadar temin etmekte zorlandığı belirtiliyor. Özel eczaneler de, satamayacakları düşüncesiyle, bu ilaçları stoklarında bulundurmuyor. Piyasada hangi ilaçların bulunup bulunamadığını takip eden korsan ilaç satıcıları, bu ilaçların büyük bölümünü ya ecza depolarından topluca alıyor ya da yurda Kaçak yollardan sokuyor. Hastasının can derdine düşmüş olan vatandaşlar, korsanlarla ‘gizli’ mekânlarda buluşarak ilaçları gerçek fiyatının onlarca mislini ödeyerek temin etmek zorunda kalıyor.
Ödenen fahiş rakamlara rağmen, korsandan satın alınan ilaçların ne kadar ‘sağlık’ verdiği de muamma. Zira bu ilaçlar, karekoddan takibinin yapılamaması için genelde kutusuz satılıyor. İstanbul Eczacılar Odası Başkanı Zafer Cenap Sarıalioğlu, korsan yolla satılan ilaçların halk sağlığı için ciddi tehdit oluşturduğuna dikkat çekiyor. Türkiye Onkoloji Derneği Üyesi Prof. Dr. Pınar Saip “Devlet, bazı firmalara ucuz ilaçları bulundurma zorunluluğu getirerek problemi çözmeye çalışıyor” diyor.
İstanbul’da öğretmenlik yapan ve annesi lösemi hastası olan H.Y. de, çareyi ilaç korsanlarında arayan bir hasta yakını. Doktorun, annesi için ‘Leukeran’ isimli bir ilaç yazdığını belirten H.Y, İstanbul’da bakmadıkları eczane kalmadığını, ancak ilacı bulamadıklarını söylüyor. Durumu doktora anlatınca “Hastalar bir şekilde buluyor” yanıtını alıyor.
H.Y. doktorun bu cevabının ardından başka bir hasta yakını vasıtasıyla haberdar olduğu korsan ilaç piyasasında yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Her şey esrarengiz bir şekilde yürüyor. Korsan satıcılar asla isimlerini vermiyor. Bazen bir yerde beklemenizi istiyorlar, gelip ilacı gizlice veriyorlar. Bir keresinde ilacı eve kadar getirdikleri oldu. İnsan kendini suçlu gibi hissediyor ama bunu yapmak zorundayız. Korsanlardan 3-4 kez ilaç satın aldık. Çaresizliğimizi kullanıp sürekli fiyat yükseltiyorlar, normal fiyatı 3 TL olan ilacı 100 TL’ye satıyorlar. İlaçların güvenli olup olmadığını bilmek de güç, merdivenaltı da olabilir. Çoğunun kutusu bile yok. Ama annem 1.5 yıldır lösemi hastası ve bu ilacı almazsa kan değerleri düşeceği için ölebilir.”
Sağlık Bakanlığı ilaç teminindeki aksaklığı gidermek için 1 Aralık’tan itibaren yeni bir uygulamayı yürürlüğe sokmaya hazırlanıyor. Buna göre, kanser hastaları kendisine yazılan reçeteyle önce hastane eczanesine gidecek. İlacı hastane eczanelerinde bulamazsa özel eczanelerden alabilecek. Ancak eczanelere aylık en fazla 20 bin TL’lik kanser ilacı satma sınırı getirilecek. Böylelikle özel eczanelerin eşit kazanç sağlaması ve ilaç potansiyelinin tüm eczanelere yaygınlaşması sağlanacak.