Bu yıl üçüncüsü düzenlenen uluslararası çağdaş sanat fuarı ArtInternational’i üç günde 2000’i koleksiyoner olmak üzere 32 bin 383 kişi gezdi. 27 ülkeden 87 galeri ve 400’den fazla sanatçıyı İstanbul’da buluşturan fuarın bu yılki toplam satış rakamı ise 30.2 milyon dolar olarak açıklandı.
Haliç Kongre Merkezi’nde bu yıl üçüncüsü düzenlenen uluslararası çağdaş ve modern sanat fuarı ArtInternational, dün sona erdi. Paul Kasmin Gallery, Pearl Lam Galleries, Gallery Lelong, Deweer Gallery, Robert Miller Gallery, Leila Heller Gallery gibi dünyanın seçkin galerilerin yanı sıra Joan Miró’dan Jan Fabre’ye, Marina Abramovic’ten Banksy’e, Yayoi Kusama’dan Jaume Plensa’ya, Marina Abramovic’ten Ai Weiwei’e, modern ve çağdaş sanatın usta isimlerinin eserlerini İstanbul ’da buluşturan fuarı bu yıl 32.383 kişinin gezdiği açıklandı.
Üç gün boyunca uluslararası alandan koleksiyoner ve sanat tüccarlarının ilgi odağı olan ArtInternational’da açılış gününden başlayarak yapılan satışlar toplamda 30 milyon 200 bin Dolar’a ulaştı. Paul Kasmin, Taner Ceylan’ın “Golden Age/Altın Çağ” serisinden son çalışması Satyr II’nin 150 bin dolara alıcı bulduğunu açıklarken ArtInternational’ın en yüksek ücretle satış yapan eseri Yayoi Kusama’nın 2015 tarihli “Blue Sky in the Midnight” adlı tablosu oldu. Bu yıl fuara ilk kez katılan Victoria Miro’yla gelen Kusama’nın bu işi 912 bin dolara alıcı bularak fuarın da kendi rekorunu kırdı.
Avunduk: Olmayan bir şeyi yarattık
Fuarın kurucu ortaklarından Yeşim Avunduk, bu yıl hem ziyaretçi hem de satışların artışından büyük mutluluk duyduklarını belirterek şunları söyledi: “Bu yıl ArtInternational’ın üçüncü yılı ve taşların artık yerine oturduğu yıl. İyi bir strateji ve planla, çok iyi ve çok uluslu bir ekiple yürümenin hediyesi bu. Kurucuların deneyimleri burada çok önemli. Var olanlarla, herhangi bir rekabetle yola çıkmadık. Olmayan bir şeyi yaratmaktı amacımız ve ilerledik. Bu yüzden seçici komiteyle, düzeyli bir fuar ortaya çıkarmak önemliydi bizim için. Dahası, kültür turizminin nasıl bir ekonomik bir gücü olduğunu kanıtlarken, bir yandan da Türkiye’nin yaşadığı bütün olumsuzlara rağmen, 3 günlük yaratttığımız bu dünyada gelen herkese sanatın nefes alma alanı olduğunu gösterdik. Çünkü sanat dediğimiz şeyin sevmek, dostluk ve empati kurmak, başkalarının bakış açılarına, hayatlarına, doğduklarına saygı duymak demek olduğunu biliyoruz” yorumunda bulundu.