SİYASET: Kan gölü…

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Türkiye kan gölüne dönmüştür. Türkiye’de ciddi bir yönetim boşluğu var. Türkiye’yi kim yönetiyor? Başbakan mı yönetiyor, yoksa kaçak saraydan mı yönetiliyor? Eğer bir ülkede iki başlı yönetim varsa, o ülke yönetilmiyor anlamına geliyor” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, beraberinde Genel Başkan Yardımcıları Faik Öztrak ve Selin Sayek Böke ile birlikte çeşitli temaslarda bulunmak üzere öğleden sonra Gaziantep’e geldi. Kılıçdaroğlu, Gaziantep Milletvekili Mehmet Şeker ve CHP İl Başkanı Akif Ekici ile birlikte Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti’ni ziyaret etti.

Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti Başkanı İbrahim Ay’dan kentte çalışan gazetecilerin durumuyla ilgili bilgi alan Kılıçdaroğlu burada açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu, Türkiye’de son dönemlerde yaşanan terör olayları nedeniyle ülkenin kan gölüne döndüğünü kaydederek, ülkede ciddi bir yönetim boşluğu olduğunu söyledi.

Türkiye’de gazetecilerin baskı altında olduğunu kaydeden Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
“Dün bir gazetemiz birinci sayfasından başlayarak tüm köşe yazarları ile beraber beyaz sayfa olarak çıktı. 13 yılda bu ülkeye ne oldu? Neden gazeteciler böylesine bir baskı altındalar? Türkiye’de demokrasi var mı? Türkiye’de özgürlük var mı? Haber yaptı diye gazeteci hapse atılır mı? Bu ülkede demokrasiyi savunacaksak, bunun birinci basamağı medya özgürlüğünü savunmaktır. Medya özgürlüğünü savunduğunuz zaman emin olun, dünyanın batısında da doğusunda da herkes, Türkiye’de demokrasi var diyebilecek. Medya özgürlüğünün olmadığı bir yerde demokrasiden söz edilemez.”

‘TÜRKİYE KAN GÖLÜNE DÖNMÜŞTÜR’

Türkiye’nin kan gölüne döndüğüne savunan Kılıçdaroğlu, ülkenin iki başlı yönetildiğini ve bu yüzden yönetilemediğini öne sürerek, şunları söyledi:
“13 yıldır bu ülkeyi kim yönetiyor? Sorulması gereken soru şu; 2002’de hükümeti devraldıklarında terör var mıydı? 13’üncü yılın sonunda ne oldu da, bu ülke ateş çemberi içerisine sokuldu? Türkiye kan gölüne dönmüştür. Türkiye’de ciddi bir yönetim boşluğu var. Türkiye’yi kim yönetiyor? Başbakan mı yönetiyor, yoksa kaçak saraydan mı yönetiliyor? Eğer bir ülkede iki başlı yönetim varsa, o ülke yönetilmiyor anlamına geliyor. Türkiye’nin karşılaştığı temel durum bu. Anteplilere de şu görev düşüyor; ‘Sen beni zorla sandığa götürüyorsan, kusura bakma benden sana oy yok’ demesi gerekiyor. Eğer bir yerde kan akıyorsa, kanın akmaması için, aklı başında olan herkesin çaba harcaması gerekir. Uzun süredir şunu söylüyorum; toplumsal barışa ihtiyacımız var. Toplumsal barışı sağlamanın yolu, silahtan geçmez. Silahla bu sorun çözülmez. Bu sorun parlamentoda çözülür.

Bunun adresin parlamentodur. Bunu defalarca söyledim. Bize itiraz ettiler, dediler ki ‘Parlamento bugüne kadar ne çözdü de bunu çözsün?’ Şimdi onlar da bunu söylemeye başladılar. Toplumsal barışı ancak ve ancak CHP sağlar. Ülkenin birliği ve bütünlüğü içinde bu ülkede barışı, huzuru, toplumsal barışı ve kardeşliği biz sağlarız.”
Kılıçdaroğlu, işadamlarıyla yaptıkları görüşmenin ‘neden basına kapalı’ yapıldığıyla ilgili yöneltilen soruyu ise işadamlarının iktidardan korktuğunu ve medya önünde konuşamadığını savunarak, Ben bir ile gittim. Bir ticaret odasıyla toplantı yaptık ve medya da vardı. Başkan kulağıma eğildi şunu söyledi; ‘Biz medyanın önünde konuşursak ertesi gün, kapımıza vergi müfettişleri gelecek, ceza yazacak. Ben nasıl konuşayım?’ dedi. Böyle bir toplantı yapmamızın nedeni sizler değilsiniz. İktidardaki baskıcı anlayış” diyerek yanıtladı.