Zavallı Milli İrade!..

Millet kararını verdi, “milli irade” tecelli etti (mi acaba)?
Şimdi bu “milli irade” denilen şey, duruma göre değişir. İktidarın iktidarını sürdürmesini sağlayan bir sonuç çıktıysa, muktedirler zevkten dört köşe, “milli irade”ye (haşa) tapınırlar. (Bakınız eski mağrur konuşmalar.)
Muhalefet ise sonuçları, “göbeğini kaşıyan adam”ların cahil kararı, “birkaç kilo makarnaya tav olan” insanların ucuzluğu, ve dahi “sandık hırsızlığı” olarak değerlendirip, milli iradeye burun kıvırır.

YA AKSİ OLURSA?

Peki, sonuçlar tam da tersi çıkarsa ne olur milli iradenin hali?
Yani milli irade iktidarın iktidarını sürdürmesini sağlayacak bir sonuç doğurmuyorsa o zaman tepkiler nasıl olur?
Aha da, bugünlerde olanlar olur.
İktidarın mensup ve yalayıcıları; “ırgat” der, “kasap”, “manav” diye aşağılar bir anda önceden tapındıkları “milli irade”yi, yerle yeksan ederler!
Muhalefet ise bu kez milli iradeyi baş tacı etmektedir. “Yaşasın milli irade” naraları yükselir o cenahta.
Yani…
Milli irade garibim, tüm topluma asla yaranamaz.
Ya yerlerde, ya da göklerde…
Neden biliyor musunuz?
Kimse dönüp, kendine şöyle bir bakmıyor.
Ben iyi, karşı kötü; ben akıllı, karşı cahil, salak ve dahi hain!..
Milli irade, kendisini zavallı görenlere acıyarak bakıyordur ve diyordur ki:
Hadi canım, sen uyanınca tekrar gel. Boyunun ölçüsünü her daim almaya ve göstermeye hazırım.

N O K T A: Ortak akıl yoksa milli irade anlaşılamaz!