Şenol Güneş’in gelişi ve sonrasında spor yazarlarının bu konudaki görüşleri dikkat çekiciydi. İşte bazı detaylar:
GÜVEN TANER:
Burak Yılmaz Trabzon’a giderken sıradan bir oyuncu idi. Fenerbahçe’den, Gökhan Ünal transferinde bonus olarak Trabzon’a verilmişti.
Deparları vardı, ama kontrolsüzdü.
Şutları dağlara taşlara idi…
Şenol hoca onu aldı, verime yönlendirdi. Özgüven kazanmasına destek oldu. Burak çalıştı, topa vuruşlarına ‘hedef vermeye’ başladı. Koşular, zamanlama hataları ile olsa da giderek düzelince, vuruşlar topa hedef verilerek yapılmaya başlanınca Burak Yılmaz, Burak Yılmaz oldu! Golcü oldu, gol kralı oldu.
Şenol Güneş, Bursa’da da verimsiz oyunculardan verimli oyuncular üretti. Takıma yüksek hücum temposu kazandırdı. Oyuncu verimliliklerinde devamlılık sağladı.
Bir takıma teknik adam katkısı budur. Takım transferle de güçlendirilir, eldeki adamlardan daha çok verim alarak da.
Gelelim sadede.
Parasal zorluklar içinde bir kulüp olan Beşiktaş ‘ın elinde, işlenirse daha verimli olacak bir kadro var.
İhtiyacı, eldeki kadrodan daha çok verim alarak başarı arayacak bir hoca.
Buradan bakınca en doğru seçimdir Güneş… Bunun yanında daha artı değerleri de var…
Güneş’in Bursaspor’u çabuk hücuma hazırlanan ve hızlı atak yapan bir Bursaspor’du… Biliç’in geçen yılın ilk bölümündeki Beşiktaş’ı gibi… Biliç bunu sürdüremedi. Çünkü… Oyuncusuna onu olumluya yönlendirebilmek için gerektiğinde kaş çatamadı. Beşiktaş’ın son iki yılda bitiriş ataklarını yapamayışı, hatta duraksaması bundandı.
Biliç verimi düşen adamların hatalarını törpüleyemedi.
* * *
HAYRİ ÜLGEN:
En nankör meslek… Türkiye’de teknik direktörlük yürek ister. Başladığın kulüpte başarılı olamazsan yönetim hemen kapının önüne koyar. Kaderleri bir pamuk ipliğine bağlı gibi. Ama yabancı teknik adamlar milyon dolarları cebine koyar, alt yapıyla ilgilenmez, yöneticilere karşı menfaatleri olanlar sıkı fıkı olur. Biraz başarılı olursa baştaçı yaparız. Başarılı olamazlarsa ayrılacağı zaman parayı son kuruşuna kadar öder göndeririz. Bizim yöneticilerimiz ise kendi evlatlarımıza (gavur eziyeti) çektirip para vermemek için her türlü entrikalar çevirirler. Maalesef Türkiye Futbol Federasyonu da bunlara çanak tutuyor. Aslında Türkiye’de acı gerçek şu. Bazı teknik adamlar zor da olsa takım olarak iyi bir takımda başarı kazanınca gelecek yıl umudu yükselse bile maalesef takım bulamıyor. Bunun nedeni de Türkiyemiz’de teknik adamın arkasında besle- yecek dostları yada dayısı yoksa iş de yok, güç de yok demek.
SAHİP ÇIKALIM!
Türkiye’de bir teknik adam hasbelkader diploması olduğu halde bilgisi olduğu halde iş bulamayanlar var. Aldıkları diplamaları evlerine asarak ona bakıyor. Artık Federasyon bir karar almalı. Türk futbolunun geleceğini kurtarmak için teknik adamlara uzun vadeli iş vermeli. Başarılı olanlara da görev vermeli. Türkiye’ye öyel gereksiz hoclar geliyor ki bunlara artık dur demenin zamanı geldi. Çünkü Türkiye’de adınız Hans, Santini, Tantini olsa değer veriliyor. Ama kendi güvenidğimiz teknik adamlarımıza maalesef…
* * *
KARTAL YİĞİT: Şenol Güneş, Beşiktaş’ta Ferguson’un yetkileriyle donatıldı…
Sportif direktörlük pozisyonunu rafa kaldıran Beşiktaş’ta yönetim de tesislerden elini çekiyor. Alex Ferguson’un Manchester United’daki yetkileriyle donatılan Şenol Güneş futbolun tek patronu olarak görev yapacak.
Beşiktaş’taki görevine başlayan ve hummalı bir çalışma içine giren teknik direktör Şenol Güneş’i önemli bir sorumluluk bekliyor. Zira Siyah-Beyazlı yönetimin tam desteğini ve güvenini arkasına alan tecrübeli hoca, teknik direktörlük görevinin ötesinde futbolun patronu olarak çalışacak. Sezon başında Önder Özen’in ardından boş kalan sportif direktörlük koltuğuna yeni bir aday arayan, ancak Güneş’in isteği üzerine bu pozisyonu boş bırakan yönetim, Ümraniye’den de çekilmeye hazırlanıyor.
‘HER ŞEY ONA BAĞLI’
Kartal’ın Futbol Şube Başkanı Ahmet Nur Çebi, bu konuda gelinen noktayı Marmaris’te gazetecilere aktarırken önemli noktaların altını çizdi. Çebi, Güneş’in futbolun tek patronu olduğunu belirtirken “Güneş Beşiktaş’ın sadece teknik ve taktik anlamdaki sorumlusu olmayacak. Altyapıdan oyuncu izleme ekibine kadar her şey ona bağlanacak. Bizler de eskisi kadar futbolun içinde, tesislerde olmayacağız. Her şeyi hoca belirleyecek. Başkanımız daha önce futbolu profesyonelleştirme istediğimizi dile getirmişti. O konuda ısrarcıyız. Profesyonelleşmenin dizaynını da Şenol Güneş ile gerçekleştireceğiz. Biz de mali ve idari anlamda Beşiktaş’ı ileri taşımak için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Yönetim denetleyici ve yardımcı olacak” ifadelerini kullandı.