“Beşiktaş bir markadır” dedik!..

Yeni yılla birlikte bir çok yeniliğe de imza atacağımızı geçen yazımda belirtmiştim. Ocak ayında Beşiktaş Gazetesi’ni her gün çıkarmaya başladık. Tam 18 sayfa ve tamamı renkli bir biçimde gazeteniz elinizdeymiş gibi sayfalarını çevirerek internet üzerinden okumaya başladınız. Hemen ardından ceplere de girmeye başladı Beşiktaş Gazetesi… Hem PC, hem de tabletlerde yerimizi aldık. Onbinler indirmeye de başladı zaten. Böylelikle yazılı basının yanı sıra dünyanın her yerinden istediğiniz zaman ve dilediğiniz anda gazetenizi okuma fırsatı da yakalamış oldunuz. Bu önemli bir adım!.. Ve Beşiktaş Medya Grup bunu sağladı.
İKİ DEV İSİM GAZETE BEŞİKTAŞ’TA
Şubat ayında ise Gazete Beşiktaş’ta önemli bir atılım gerçekleştiriyoruz. İki dev isim artık Gazete Beşiktaş’ta yazmaya başlıyor. Her ikisi de benim yakın dostum ve arkadaşımdır. Aynı zamanda 35 yıl önce birlikte çalıştığım meslektaşlarımdır. Can Ataklı ve Özkan Altıntaş ismi basın mesleğinde çok önemlidir. Can Ataklı ile Veb Ofset döneminde Günaydın Gazetesi’nde, Tan Gazetesi’nin rekor sayılan 1,5 milyon adet bastığı dönemlerde çalıştık. Özkan Altıntaş ile ise, 1982 yıllarında Hürriyet Gazetesi’nde İstihbarat’ta birlikteydik. Polis muhabirliği ile gazeteciliğe ilk başladığım yıllardı. Onlar benden daha eskilerdir. Her ikisi ile de gazeteciliğe bakış açılarımız birbirine benzer. Gazetelerin ve gazetecilerin bağımsız ve özgür olmalarından yana tavrımız vardır. Fikirlerimiz ise değişik olabilir ve kendimize aittir. Can Ataklı ve Özkan Altıntaş’ın siyaset üzerine yazacakları yazılarda Gazete Beşiktaş’a iki ayrı görüş katacaktır. Fikirler daha iyi anlaşılacaktır böylelikle… Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto’nun yorumlarıyla birlikte Gazete Beşiktaş 3 farklı yorum kazanmış olacak ve çeşitlilik yaratmış olacağız. Böylelikle gazetemizi her görüşten insanın rahatlıkla okuması ve bir karşılaştırma yapması da kolaylaşacaktır. Bu nedenle bile ayrı bir heyecan yaşıyoruz.
RADYODA YEREL YÖNETİMLER BAŞLIYOR
Radyo Beşiktaş’a gelince Şubat ayında radyoda da önemli bir programa imza atacağız. “Şehrin Sesi” adlı programla, başta Beşiktaş olmak üzere tüm İstanbul’un sesi olmaya çalışacağız. Yerel yönetimlerin etkinlikleri, faaliyetleri, mahallelerin sorunları, taksi durakları, amatör spor kulüpleri Radyo Beşiktaş’ta olacak. Ayrıca siyaset ve spor programları ve medya dünyasından tanınmış isimler de canlı yayınlarla Beşiktaşlılara ışık tutacak. Gazetemizin arka sayfasında da yayınladığımız reklam ile birlikte Şubat ayı ile radyo programcılığında dev bir adıma hazırız. Her ayın ilk Pazartesi “Şehrin Sesi” programını kaçırmayın. Tüm gün sürecek ve saat başı haberlerle desteklenecek. Ayrıca programlar sosyal medya hesaplarımızdan ve mesajlarla duyurularak onbinlerce kişiye ulaştırılacaktır. Gerekli görülen canlı yayınlar ve programlarda istek üzerine tekrar olarak banttan verilecektir. Böylelikle programları da kaçırmamış olacaksınız. Konuyla ilgili istek ve görüşlerinizi bekliyoruz.
YORUMLAR BİR BAŞKA BAHARA
Gerek siyasi gerekse spor konularına bir süredir girmiyorum. Çünkü pek değişen bir durum yok gördüğüm kadarıyla. Siyaseten bir kaos dönemine giriyoruz gibi geliyor bana. Herkes kendi görüşünü uygulayacak, bu doğal, ülkenin gelişmesi için de çaba gösterecek, bunda da şüphe yok… Ama atılan adımlar herkesi ne kadar memnun ediyor, işte bu tartışılır. Genel seçimler öncesi bu ortam yumuşar mı hiç zannetmem, daha da elektrikli bir hale gelebilir, gelecektir. Yapılan araştırmalar ve alınacak sonuçlar siyaseten de bazı partiler açısından bir dönüm noktası olabilir. Ancak bunları söylemek için henüz çok erken. Yine de görünen köy kılavuz istemez demek geliyor içimden… Bekleyip göreceğiz. Ancak tüm siyasilerin bir A ve B planı var anladığım kadarıyla, hatta C planları bile olanlar var!.. Siyaset hep böyle planlar üzerinden yapıldığında da bana hiç hoş ve samimi gelmiyor ne yalan söyleyeyim. Benim siyasete bakış açım böyle değil, onun için de hep siyasetin içinde olduğum ve bir çok teklif geldiği halde hiç ilgi duymadım. Siyaset bir bilimse ki bilim!.. Ben böyle bir ortam göremiyorum üzgünüm!..
SPOR DA ARTIK SPOR İÇİN DEĞİL!..
Sportif anlamda ise stadın bitiş tarihi, ikinci yarıda Kartal’ın ne yapacağı da üç bilinmeyen denklem gibi… Kimse çıkıp “Bu sezon şampiyon biziz” demiyor. Dese bile kimse duymuyor, kısık sesle değil şöyle gürül gürül konuşan insanlar lazım!.. Demek inanmıyorlar, göçebe olmuş bir takım, maç saati belli olan stat adresi… Ne zaman biteceği belli olmayan bir stat da çabası… Taraftarı yarı yarıya hatta daha fazla azalmış kulüpler… Kendi şirketlerinde bile yapılamayacak hatalar, acemi yöneticiler… Ve sonuç ortada… Asrın oyunu futbol bile artık “İmdat” diyor. Forma aşkı; arma aşkı bir başka ama, böyle giderse bu durumu toparlamak çok zor olur. Borç batağından çıkılmazsa, hatta borçlanma aynı hızla artarsa, hiç bir gelir gideri karşılayamaz. Yeni yapılacak statlar, getirilecek sınırsız yabancılar bile seyirciyi çekmez. Futbol da doğru ellerde değil!.. Ne yazık ki böyle…
Belki; “Karamsarsın, yok ortada rahatsız bir durum” diyebilir bazı insanlar… İkinci yarı başlıyor, göreceğiz yeni durumu… Bakın, iyi takip edin… Hiç bir şey değişmeyecek ve hiçbir şey artık eskisi gibi olmayacak!..