Belçika’ya hareket eden Başbakan Ahmet Davutoğlu, gündeme ilişkin soruları cevapladı.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Belçika ziyareti öncesi Esenboğa Havalimanı’nda önemli açıklamalarda bulundu. Davutoğlu, basın özgürlüğü hakaret özgürlüğü değildir dedi. Davutoğlu, basın özgürlüğü ile hakaret yan yana getirilemez, Peygamber Efendimiz’e hiç bir şekilde hakaret edilmesine de müsade etmeyiz, dedi.
İşte Başbakan Davutoğlu’nun açıklamaları;
Türkiye teröre çok kurban vermiştir. Bu nedenle hiç bir yerde terör olsun istemez. Basın özgürlüğü hakaret etme özgürlüğü anlamına gelmez. Evet sevmiyor olabilirsiniz ama bu hakaret etmenizi gerektirmez. Alemlere rahmet olarak görülen, dini önder ile ilgili bir Peygamber ile ilgili ise buna basın özgürlüğü denmez. Çok geniş kitlelerin büyük hassasiyeti var. Sabırla karşılayabilecek insanlar Hazreti Peygamber’e bir hakaret olduğunda bunu o ölçüde kabul etmeyeceği açıktır.
GÜVENLİK GÜÇLERİ GEREKLİ TEDBİRİ ALIR
Birileri hakaret niteliği taşıyan bir görüşü basıyorsa bunda bir tahrik vardır. Hazreti Peygambere dizilerde kamyona kadar indiren paralel çete yayın organları bu hakareti sahiplenecek buna sahip çıkacak bir tutum takındılar. Bunu özellikle peygamber aşığı bildiğimiz o cemaate vaktinde destek vermiş olan samimi vatandaşlarımın da dikkatine getiriyorum. Her türlü tedbir alınır, kimse de bunu baskı olarak nitelendirmemelidir. Neredeyse gelin bize saldırın gibi karikatürü basacaksınız biz de bu kapsamda her türlü tedbiri alırız. Bu ülke insanının Hazreti Peygambere olan saygısını dünya alem bilir. Biz d e basın özgürlüğü ile hakaret etme alçaklığını yanyana koymayız. Birisi bunu yaparsa da her türlü tedbiri alırız.
PEYGAMBERE HAKARETE İZİN VERMEYİZ
Türkiye’yi tanıyan birisi, Türkiye’de yaşayan medya mensubu, makul bir insan Hazreti Muhammed Aleyhisselam’ın bu ülke için ne temsil ettiğini, farklı inançlara ait olsa bile Hazreti Peygamber’in insanların gönlünde neye hitap ettiğini bilir. Türkiye kayıtsız, toplumsal bir yapıya sahip değildir. Yolda çevirdiğiniz bir adama hakaret ettiğinizde nasıl tepki geliyorsa kendi varoluşundan daha çok önemli şahsa yapılan hakaretin sonuçları da az çok bellidir. Herkesin birbirini saygı duyduğu isimlere şahsiyetlere saygı d uyduğu değerlere de saygı göstermelidir.
YALNIZLARI OYNAMAK ZORUNDA KALDI
Cumhurbaşkanımızın tutumu doğrudur. Ben Paris’te bulunduğum zamana kadar İsrail Başbakan’ınkatılacağına ilişkin bir bilgi yoktu sonradan çıktı. Orada da yalnızları oynadı. Paris’te katliam yapan teröristler ne kadar insanlık suçu işlemişse Gazze’de çocukları katleden, binlerce evi yok eden her fırsatta Filistinliyi öldürmeyi doğal hale getiren, bizim için uluslararası sularda yardım taşıyan gemideki vatandaşlarımızı katleden bir hükümetin başı olarak Netanyahu aynı Paris’teki katiller gibi insanlık suçu işlemiştir. Orada olması aynı perspektifte olaya baktığını göstermez. Bizim tarihimizde şahittir, bugünkü politikamız da şahittir. Türkiye’de hiç bir zaman bir dine karşı tutum almış bir ülke olmamıştır. Kim zulmederse hiç tereddütsüz karşısında dururuz. Türkiye’nin tarihinde hiç bir zaman antisemitizm olmadı, herhangi bir din mensubu öldürülmedi. Onun için biz rahat konuşuruz, vicdanımızdan geleni söyleriz. Zorba arıyorlarsa aynaya baksınlar…