Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 10 Aralık İnsan Hakları Günü nedeniyle bir mesaj yayımladı.
Erdoğan’ın mesajı şöyle:
“Temel insan haklarının korunmasına dair birçok uluslararası sözleşmenin kaynağını teşkil eden, insanlık tarihinin önemli kilometre taşlarından biri olan Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin kabul edilişinin 66. yıldönümünü idrak ediyoruz. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, ortaya koyduğu temel değerler, özgürlükler ve haklar ile uluslararası topluma yükümlülüklerini hatırlatan tarihi bir belge olma özelliğini halen muhafaza ediyor.
Günümüzde, ilanından 66 yıl sonra bile, dünyanın muhtelif yerlerinde en temel insan haklarının ihlal edildiğine, milyonlarca insanın bu haklardan mahrum bırakıldığına şahit oluyoruz. Kendi vatandaşlarının yaşam hakkını hiçe sayan, kendi insanına zulmeden rejimler, başta Suriye ve Mısır olmak üzere dünyanın birçok bölgesinde hiçbir yaptırıma maruz kalmadan eylemlerine rahatça devam edebiliyor. İsrail, Gazze’de 52 gün boyunca en ağır silahları kullanarak, sivil asker ayrımı yapmadan, okulları, ibadethaneleri, hastaneleri, ambulansları, sivil yerleşim yerlerini ve BM binalarını bombalayarak kadınları, çocukları, gazetecileri ve yüzlerce masum sivili acımasızca katledebiliyor.
Zulüm cezasız kalırken mazlum ve mağdurların çığlıklarına maalesef kulak tıkanıyor. Ekonomik ve sosyal kriz ortamlarından istifade eden grupların ve bazı siyasi partilerin ırkçılığı, yabancı düşmanlığını, İslamofobi ve antisemitizmi körüklediğine şahit oluyoruz. Bugün Avrupa dâhil dünyanın çoğu gelişmiş ülkesinde dili, dini, rengi ve kültürü faklı olanlar ötekileştirilmekte ve ayrımcılığın kurbanı olmaktadır.
Türkiye, hem uluslararası platformlarda hem de bölgesel işbirliği projeleriyle barış ve huzurun hâkim olması için üzerine düşen vazifeyi yerine getirmeyi, yapıcı tüm girişimlere destek vermeyi sürdürüyor. Eşbaşkanlığını yürüttüğümüz Birleşmiş Milletler Medeniyetler İttifakı girişimi, Finlandiya ile birlikte 2010 Eylül ayında yine BM bünyesinde başlattığımız “Barış için Arabuluculuk” girişimi bu irademizin göstergeleridir. Aynı şekilde Suriye ve Irak’taki saldırılardan kaçarak ülkemize sığınan 1,8 milyon kardeşimize, etnik kökenine, diline ve dinine bakmadan ev sahipliği yapmamız, mazlumlarla dayanışmamızın en müşahhas örneğidir.
Türkiye olarak, dünyanın neresinde olursa olsun, zulme, haksızlığa ve hukuksuzluğa karşı çıkmaya, mazlumların sesi, insanlığın vicdanı olmaya devam edeceğiz. Bizi susturmaya çalışanlara, aleyhimize kampanya yapanlara aldırmadan, dünyadaki adaletsizlikleri açık yüreklilikle ifade etmeyi sürdüreceğiz.
Bu düşüncelerle İnsan Hakları Günü’nün Filistin, Suriye, Irak, Mısır, Myanmar ve Afrika’daki mazlumlar ve mağdurlar başta olmak üzere tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyor, aziz milletimizin ve tüm dünya toplumlarının 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nü tebrik ediyorum.”