Tarihi bina kül oldu
BBeşiktaş Sinanpaşa Mahallesi Selamlık Caddesi üzerinde bulunan 3 katlı ahşap bir binada meydana geldi. Bina sakinlerinden birinin mutfakta yemek pişirdiği sırada yangın çıktı. Kısa sürede büyüyen yangın ahşap binayı tamamen sardı.
Daha sonra çevrede bulunan vatandaşlardan biri gaz maskesi takarak, binada mahsur kalan 2 kişiyi kurtardı. İhbar üzerine olay yerine gelen itfaiye ekipleri, alevler içerisinde yanan binayı kontrol almakta güçlük çekti. İtfaiye ekipleri yaklaşık 1 buçuk saat süren çalışmalar sonucunda yangını kontrol altına alırken, yangına köpükle müdahale edildi. Ardından çatının bir kısmının çöktüğü görüldü.
Yaşam ve Çevre
Yaşanılan çevreye duyarlı olunması konusunda çeşitli çalışmalar ve etkinlikler Beşiktaş’ta devam ediyor. TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi tarafından Beşiktaş Belediyesi desteği ile Levent’te çalıştayını başlattı. Metalaştırma tehdidi altındaki biyoçeşitlilik ve su, enerji politikalarının doğada ve yaşam alanlarında yarattığı tahribat, rant odaklı kentsel dönüşüm planları, endüstriyel faaliyetlerin barındırdığı çevresel riskler, doğal varlıkların metalaştırılmasının halkın üzerindeki etkileri, ve tüm bu sorunların temelinde yatan çevre politikalarının irdeleneceği, çözümlerin arandığı “Yaşam ve Çevre Politikaları Çalıştayı 2013” Beşiktaş Belediyesi Levent Kültür Merkezi’nde düzenlendi. Daha güzel ve yaşanabilir bir dünya için bilgilerini ve deneyimlerini paylaşmak, dayanışmayı arttırmak için bilim insanları, uzmanlar, çevre mühendisleri, çevre mühendisliği öğrenciler, doğanın yıkıma uğratılmasından etkilenen ve mücadele yürüten tüm dinamiklerin çalıştayda bir araya gelerekgörüşlerini aktardı. Çalıştay Programı’ndan detaylar ise şöyleydi:
“29 Haziran 2013 Cumartesi: Kentleşme Politikası ve Uygulamalar
Yrd. Doç. Dr. Örgen Uğurlu – Kocaeli Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü
Doç. Dr. Şükrü Aslan – Mimar Sinan Üniversitesi Sosyoloji Bölümü
“Türkiye’de Mekansal Müdahaleleri Düzenleyen Yasalar Üzerine Bir Tartışma”
Doç. Dr. Besime Şen – Mimar Sinan Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü
“Kentsel Siyasette Sınıfsal Sınırlar”
Emrah Tuncer – Kent Plancısı
“İktidarın Mekansal Örgütlenmesi: İstanbul’daki Büyük Alışveriş Merkezleri”
Mücella Yapıcı – Mimarlar Odası Büyükkent Şubesi
“İstanbulda Kentsel Dönüşüm Süreci ve Değerlendirilmesi”
Axelle Kaya – Menekşe Kızıldere – TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi
“İstanbul’daki Su Havzalarının Durumu”
Ömer Kiriş – Tozkoparan Mahalle Derneği
“Kentte Mücadele”
Forum
Doğanın Talanı ve Ekolojik Kriz
Prof. Dr. Beyza Üstün – Yıldız Teknik Üniversitesi Çevre Müh. Bölümü
Yrd. Doç. Dr. Berna Müftüoğlu – Marmara Üniversitesi İktisat Fakültesi Çalışma Ekonomisi Bölümü
“Tarımsal Değişim Dönüşüm, Toplumsal Etkilenmeler”
Yrd. Doç. Dr. Umut Ulukan – Ordu Üniversitesi Ünye İİBF
“Tarımsal Dönüşüm- Küçük Üreticiler ve Mülksüzleşme”
Fatma Genç – Sendika.Org Yazarı
“Bir Meta Üzerinden Değişimi Okumak: Çay”
Mehmet Öztürk – Çanakkale Çevre Hakkı Meclisi
“Sermaye Saldırısına Karşı Halk Mücadeleleri Deneyimi”
Forum
Sanayileşme ve Enerji Politikaları
Dr. Ethem Torunoğlu – Anadolu Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü
Dr. Özgür Öztürk – 19 Mayıs Üniversitesi İibf
“Neden Enerji? Sermayenin Enerji Sektörüne Yönelmesinin Ekonomi Politiği”
Ateş Koç – TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi YK Üyesi
“Türkiye’de Enerji Politikaları Kapsamında Çevre Meselesi”
Mevhibe Gözcelioğlu – TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi YK Üyesi
“Nükleer Yalanlar”
Hüseyin Acar – Derelerin Kardeşliği Platformu
“Enerji Politikalarının Karşısında Yaşam: Halk Mücadeleleri Örneği: Derelerin Kardeşliği Dayanışması”
Forum
Süreçten Yansımalar
Serdar Gökşen – TMMOB Çevre Mühendisleri Odasi İstanbul Şubesi YK Üyesi
Prof. Dr. Fuat Ercan – Marmara Üniversitesi İİBF İktisat Bölümü
Dr. Özgün Akduran – İstanbul Üniversitesi SBF
Özer Akdemir – Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP)
Sanayileşme ve Halk Sağlığı
Prof. Dr. Ali Osman Karababa – Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı
Prof. Dr. Mehmet Zencir – Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi – TTB Merkez Konsey Üyesi
“Kapitalizm Kıskacında Sanayileşme ve Halk Sağlığı”
Forum
Çevre Hukuku
Emine Girgin – TMMOB Çevre Mühendisleri Odasi İstanbul Şubesi Sekreter Üye
Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu – Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi
“21. Yyıl Anayasacılığı Işığında Çevre”
Av. Mehmet Horuş – Çevre Davaları Avukatı
“Çevre Hakkı: Uygulama ve Sorunlar”
Av. Can Atalay – Mimarlar Odası Büyükkent Şubesi
“Kent Hareketleri”
Doç Dr. Zeynep Kıvılcım – İstanbul Üniversitesi SBF
“İnsan Hakları ve Karşı Hegemonya: Su Hakkı”
Forum
Mühendislik Etiği
Doç. Dr. Nusret Karakaya – Abant İzzet Baysal Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü
Yrd. Doç. Dr. Ozan Devrim Yay – Anadolu Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü
“Çevresel Etki Değerlendirme Sürecinde Etik”
Eylem Tuncaelli – TMMOB ÇMO İstanbul Şubesi VII. Dönem Şube Başkanı
“Mühendislik Örgütlülüğünde Etik”
İTÜ Asistan Dayanışması
Öğrenci Komisyonu
Forum.”
Mecidiye Mahallesi Muhtarı Cemal Şensöz:
“Birlik olmaktan kuvvet doğar”
Bu sayımızda yeniden Mecidiye Mahallesi sakinlerinin konuğu oluyoruz. Mecidiye Mahallesi o çok bildik ve hemen hemen tüm dünyanın ziyaret mekanlarından bir tanesi olan Mecidiye Camii’ni de sınırları içerisinde barındırıyor. Mahalle sakinleri her gün artan trafiğine ve sıkıntısına rağmen yaşadıkları mahalleyi sevdiklerini de dile getiriyorlar. Mahallenin tarihçesine ve konumu ise şu sözlerle anlatılıyor: “Sultan Abdülhamid’in sahilde yaptırdığı camiden adını alan mahallede yaklaşık 15.000 kişi yaşıyor. Mahallenin doğusunda Dereboyu Caddesi, batısında Merkez Komutanlığı, kuzeyinde Levazım – Balmumcu Mahalleleri yer alıyor. Mecidiye Mahallesi’nin güneyinde ise İstanbul Boğazı yer alıyor. Mahalle sahil kenarında yer alan ve defalarca fotoğraflanan şimdilerde restorasyon çalışmaları sürdürülen Mecidiye Camii ile de ünlü bir mahalle…”
Mahalle Muhtarı Cemal Şensöz muhtarlığı evi gibi görüyor ve muhtarlığa gelen kentlileri adeta yuva sıcaklığındaki neşeli, candan bir tavır ile karşılıyor. Muhtarlığında tüm belediye meclis üyelerinin fotoğraflarını ve Beşiktaş Belediyesi’nin bayrağını bulunduran ‘Yavrum Cemal’ lakaplı Cemal Şensöz başlıyor mahallesini anlatmaya.
“KONFEDERASYON İYİ OLUR”
Mahalle muhtarları olarak İstanbul Muhtarlar Konfederasyonu’na üye olmalarını değerlendiren Mecidiye Mahallesi Muhtarı Cemal Şensöz, “Muhtarlar olarak konfederasyona katılmamızın iyi olduğunu düşünüyorum. Muhtarlarımız son zamanlarda yalnız kalmışlardı. Birlik ve beraberlikten kuvvet doğar. Muhtarların haklarını koruma açısından da faydalı bir durum teşkil edeceğine inanıyorum. Bütün muhtarların birlik ve beraberlik içerisinde olması gerekir. Kopuklukların olmaması hem bizim için iyi olur, hem de hizmet ettiğimiz mahalle sakinlerine daha iyi hizmet vermemizi sağlamış olur. Ancak konfederasyonda Beşiktaş muhtarları olarak çoğunluğu sağlayamadık. Ama bundan sonra daha fazla bir arada olacağız. Ben bu konuda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” diyor.
“GÜVENLİK ENDİŞESİ VAR”
Mecidiye Mahallesi’nde başıboş sokak köpeklerinin gün geçtikçe arttığını bu konuyla ilgili vatandaşların sürekli şikayetçi olduğunu dile getiren Mecidiye Mahallesi Muhtarı Şensöz, “Sokaklarımızda ve cadde üzerinde başıboş gezen köpekler var. Bilhassa bu durum sabah okula giden çocuklarımızın ve vatandaşlarımızın korkudan sinir sistemlerini bozuyor. Örneğin Postacı Sokağı adında bir sokağımız var. Ancak bu sokağa postacı girmeye korkuyor. Çünkü bu sokağı belirli saatlerde köpekler işgal ediyor. Belediyemizce bu hayvanlarımıza barınak yaptırılarak yaşam şartlarının daha elverişli hale getirilmesi ile birlikte bu sorunun ortadan kalkacağına inanıyorum” diye konuştu.
“PARKLANMA BÜYÜK SORUN”
Mahallesinin öncelikli sorunları arasında yaşanan trafik sıkıntısının geldiğini söyleyen ve bu soruna bir türlü çözüm bulunamadığınında altını çizen Muhtar Cemal Şensöz, “Öncelikle birinci sorunumuz trafik… Muallim Naci Caddesi’nde bulunan Trafik Vakfı’na ait otoparkın önüne arabaların duraklama yapmasından dolayı gerisinde birikim oluyor ve dolayısıyla uzun kuyruklar meydana geliyor. Bu durum Sayın Belediye Başkanımız İsmail Ünal Bey’in de dikkatini çekmiştir. Burada bulunan Trafik Vakfı’na ait otoparkın kalkması trafik akışını hızlandıracak görüşündeyim. Ayrıca Dereboyu Caddesi’nde sorumsuzca sağlı sollu bırakılan araçların geliş ve gidişlere mani olmaları neticesinde iki dakikalık yolu otobüs ve diğer taşıt araçlarının 25 dakikada geçtiklerini de söylemeliyim. Bu caddeye iki çekici tahsis edildiği takdirde bu sorunun ortadan kalkacağı kanaatindeyim. Yani geçen seneden bu yana sorun aynı ve bir çözümde bulunabilmiş değil” dedi.
“ASFALTLAMA GEREKLİ”
“Belediyemizin çalışmalarından çok memnunuz. Başkanımız ve yardımcıları, kısım müdür ve şefleri bizlere her zaman destek olmakla imkanlar el verdiğince isteklerimizi yerine getiriyorlar. Soğuk kış günlerinde belediyemiz çok iyi çalıştı. Ben derim ki, ‘Ortaköy’lü olmak bir ayrıcalıktır.’ Bu yüzden Ortaköyümüze sahip çıkmalıyız. Çöpleri rastgele sokak ve caddelere bırakmamak, ev hayvanlarını gezdirirken dışkılarını sokaklarda bırakmayıp poşetle toplanıp çöp konteynerlerine atmalıyız. Muhtarlığımız her zaman vatandaşımızın hizmetinde olup sokaklarında ve çevrelerinde gördükleri aksaklıkları bizlere iletip yardımcı olmalarını mahalle sakinlerimden istiyorum. Dereboyu Caddesi’ne de asfaltlama gerek.”
Mahalleli
ne diyor?
“Yaz-Boz tahtası olmasın!”
Mahalle yaşayanları Mecidiye Mahallesi’nde olmaktan memnun olduklarını dile getirirken yaşanan bazı sıkıntıların da bir an önce bitmesini diliyorlar. Mahalle sakinlerine göre ön plana çıkan sıkıntıların başında sık sık yaşanan elektrik kesintileri ve trafik geliyor. Mahalle sakinlerinin görüşleri şu şekilde:
GÜRÜLTÜ KİRLİLİĞİ VAR: “Bu mahallede yaşıyor olmak güzel ancak yaşanan gürültü kirliliği bizi bazen bezdiriyor. Mahallemize el birliği ile sahip çıkarsak daha güzel bir yaşamımız olur. Trafik sorunumuz da bitirilmeli.” Muharrem Yurtsever.
BARINAK YAPILMALI: “Mahallemizde başıboş sokak hayvanları var. Mahallemizde bulunan sokak hayvanlarına sahip çıkılması gerekir. Ayrıca mahallemizde sık sık elektrik kesintisi yaşanıyor. Bu elektrik kesintilerinin de bir an evvel son bulması gerekir.” Nurettin Gümüşbaş.
OTOPARK İHTİYAÇ: “Duruma bakıldığında mahallemize acilen bir otopark gerekli. Otopark yapılırsa mahallenin trafiği rahatlar. Genel olarak da bakarsak Ortaköy’de yaşamak çok daha güzel olmalı. El birliğiyle mahallemize sahip çıkmalıyız.” Bayram Pural.
SAHİP ÇIKALIM: “Mecidiye’de yaşamak çok güzel bir duygu. Ortaköy tüm dünyanın ilgisini çeken bir semt. Eline fotoğraf makinasını alan bizim mahallemize koşuyor. Koşuyor ama buraya gelene kadarda trafik işkencesi çekiyor. El ele mahallemize sahip çıkmalayız” Ahmet Arpacıoğlu.
DERTLER AYNI: “Trafik sorunu ve gürültüden yana dertliyiz. Bu sorunumuza bir türlü çözüm bulunamıyor. Ayrıca mahallemiz köprünün altında bulunuyor ve köprüden düşen taş parçaları bizleri tedirgin ediyor. Mahalle sakinlerimiz bu konuda endişeli.” Tayfun Yürüten.
YAP BOZ OLMASIN: “Parke taşları yapılmış mahalleme ve bir nebze olsun güzel hale geldi. Geldi ama, yapılan işçilik sorun yarattı. İnsanlarımız özellikle yağmurlu havalarda yürüyemez hale geldiler. Yapılan işlerin daha düzenli olması gerekli ve yap boz tahtası haline gelmemeli hepimizin kullandığı yollarımız” İbrahim Toprak.
DUYARLI OLUNMALI: “Mahallede bilinçsizce çöpe atılan molozlar sorun yaratıyor. Bu sorun mahallemizin temizliğini sağlayan belediye çalışanlarını da zor durumda bırakıyor. Mahallemiz insanının daha bilinçli olması gerekir. Hepimiz yaşadığımız yere sahip çıkmalıyız. Ayrıca halk meclisi kurulmalı sorunlar dinlenmeli.” Yusuf Yavuz.
SES PERDESİ GEREK: “Mahallenin en büyük problemlerinden bir tanesi gürültü kirliliği yıllardır yaşadığımız bir sorun. Ortaköy için ses perdelemesi çalışması yapılması gerekir. Ulaşım problemimizinden çözülmesi gerekir.” Çetin Akgün.
“İkiz Kardeşim David”
Yeni oyunlar ziyaretçilerini ağırlıyor. İlginç konusuyla ortaköyde yüzleri güldüren “İkiz Kardeşim David” adlı oyun, perde dedi. Haziran ayında Beşiktaş Belediyesi Ortaköy Kültür Merkezi Afife Jale Sahnesi’nde ziyaretçilerine merhaba diyen oyunla ilgili detaylar şöyleydi: “Julien Fanshaw, karısı Elsa ve eski bir opera sanatçısı olan kayınvalidesi Edith Billingsley ile yaşayan 40’lı yaşlarında bir bestecidir. Karısı tarafından saygı ve sevgi gören Julien’in kayınvalidesi Edith, onu her fırsatta yermekte ve aşağılamaktadır. Ona göre damadı hem yeteneksiz bir besteci müsveddesi hem de kaba ve görgüsüz biridir. Karısı Elsa ise kocasına olan inancını asla yitirmemekte, onu herkese karşı savunmaktadır. Julien’in babası ölürken mirasının idaresini kardeşi yani Julien’in amcası Ernest Fanshawa bırakmıştır. Son derece paragöz bir adam olan Ernest, kendinden aşağı gördüğü herkese karşı ezici bir üstünlük sağlama çabasındadır. Edith ve Ernest, adeta bu kibirin birer sembolüdür. Peki ya, Julien’in doğumda öldüğü sanılan ikiz kardeşi David bu hikayenin neresinde olabilir? İki Julien olduğuna inanan aile fikir değiştirip David’in geri geldiğini düşünmektedir düşünmesine ama Komiser Gordon’ı ikna etmek hiç de kolay olmayacaktır.”
Tiyatrokare Afife Jale Sahnesi’nde tiyatroseverler ile 19 ve 27 Haziran tarihleri arasında buluştu. “İkiz Kardeşim David” adlı oyunu sahneye koyan Tiyatrokare adlı ekip, Beşiktaş’ta yine geçen sezonlarda iddialı bir eseri daha tiyatroda sahnelemişti. Zülfü Livaneli’nin 60 baskı yapmış olan romanından büyük başarıyla sahneye uyarlanan ve Ayça Varlıer tarafından yorumlanan “Roxy” rolüyle Tiyatrokare’ye Afife Jale, Sadri Alışık, Vasfi Rıza Zobu, Direklerarası başta olmak üzere tüm oyunculuk ödüllerini kazandıran, Leyla rolündeki Celile Toyon’un büyük övgüler aldığı “Leyla’nın Evi” Beşiktaş’ta kültür merkezlerinde konuklarını ağırladı.
Tiyatrokare hakkındaki bazı detaylar ise şöyle sıralanıyor: “Türk Tiyatrosu’nun en önemli oyuncularını, dünya tiyatrosunun en önemli oyunlarında seyirciyle buluşturmayı hedefleyen” Tiyatrokare 1992 yılında Nedim Saban tarafından kuruldu. Bugüne değin, devlet sanatçısı Macide Tanır’ın tiyatroya dönüş yaptığı Neil Simon’un ” Müziksiz Evin Konukları”, Erol Keskin ve Lale Mansur’un birlikte oynadıkları “Oleanna”, yine Erol Keskin’in Yıldıray Şahinler ile birlikte oynadığı ve Afife Jale Yılın Yapımı ödülünü kazanmıştı.”
Bir telefon yeterli…
Sağlık konusundaki hassasiyetle tanınan Beşiktaş Belediyesi, sosyal yardımlaşma ve yaşamı iyileştirme açısından bir çok projeye daha imza atmış durumda. Beşiktaş Belediyesi’nin “Evde Bakım” hizmetiyle; engelli, yaşlı, kronik hastalığı olan veya nekahet dönemindeki Beşiktaş kentlilerinin sosyal yaşama ayak uydurabilmeleri sağlanıyor, bakıma gereksinim duyan bireyin aile bireyleri üzerindeki yükünü hafifletilmeye çalışılıyor, psiko-sosyal, fizyolojik ve tıbbi destek hizmetleri sunuluyor.
Evde Bakım Hizmeti içinde şu detaylar yer alıyor: “Enjeksiyon Hizmeti, Kan Şekeri Ölçümü, Tansiyon Ölçümü, İdrar Sonda Takımı, Ngs Sonda Takımı, Doktor Muayenesi, Tüm Kişisel Bakımlar (saç-sakal tıraşı, tırnak kesimi, alt değişimi), Banyo, Yatak Yarası Pansumanı, Tüm Pansuman Tedavileri, Kan Alımı.”
Devam eden projeler içinde yer alan evde bakımprojesi Beşiktaş’ın 23 mahallesinde ihtiyaç sahiplerine kısa sürede ulaşıyor. Proje hizmet detayları da yine şöyle aktarılabilir:
“Evde Bakım Hizmeti, hemşire, hastabakıcı tarafından verilen hastaların aldığı-çıkardığı sıvı kontrolü ve kaydı, bakım planına göre hastaya pozisyon verilmesi ve değiştirilmesi hastanın ayağa kaldırılması, yürütülmesi, oturtulması, bakım planı çerçevesinde yemek yeme pozisyonu ayarlama, yemek yiyemeycek durumdakilere yardım etme bununla birlikte günlük aktivitlerini tek başına yapamayacak durumdakilere verilen kişisel temizlik, yıkanma, saç, sakal traşı vb. hizmetler bütünü olarak kentliye sunuluyor.” Beşiktaş Belediyesi Evde Bakım Hizmeti ile 65 yaş ve üstü kentlilere temizliğinden bakımına kadar bir çok konuda yardımcı olmayı hedefliyor. Bilgi ve hizmet alabilmek için 444 44 55 no’lu telefonu aramanız yeterli.
En güzelleri Ortaköy’deydi
El işi göz nuru
Halk Eğitim Merkezi’nde çalışmalarını tamamlamış olan kursiyerler Ortaköy’de bir araya geldi. Düzenlenen etkinlikte, kursiyerler Ortaköy’de tüm sene boyunca yaptıkları en güzel çalışmaları sergiledi. İki katlı sergi salonunda kursiyerlerin el işi çalışmaları bir hafta boyunca ziyaretçilerini ağırladı. Beşiktaş Belediyesi ve Beşiktaş Halk Eğitim Merkezi işbirliği ile çeşitli başlıklardaki kursları da gerçekleştiriyor. Geçtiğimiz sezonlarda da yine sergiler adından söz ettirmişti. Beşiktaş Belediyesi ve Beşiktaş Halk Eğitim Merkezi işbirliği ile düzenlenen ücretsiz meslek edindirme kurslarından resim kursu kursiyerlerinin Beşiktaş Belediyesi Ortaköy Kültür Merkezi Sanat Galerisi’nde Resim Sergisi açılışı Beşiktaş Kaymakamı Sadettin Yücel ve Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal’ın katılımıyla gerçekleşmişti. Buna bağlı olarak, Beşiktaş Belediyesi’nin yaz kursları da tüm hızıyla devam ediyor. Beşiktaş Belediyesi, Beşiktaş Halk Eğitim Merkezi işbirliğiyle Beşiktaş Kentlilerine ücretsiz olarak el emeğini değerlendirme ve meslek edindirme kursları sunuyor. Yabancı dilden el sanatları kurslarına, müzik ve gösteri sanatı kurslarından kişisel gelişim ve eğitim kurslarına, bilişim teknolojilerinden grafik ve fotoğrafçılık kurslarına kadar pek çok farklı alanda kendinizi yetiştirmek, geliştirmek ve bu kursların sonunda yeni bir mesleki beceri edinmek mümkün. Ardından, kurs programını başarı ile tamamlayan katılımcılara, T.C. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından onaylı eğitim sertifikaları veriliyor.
Genç sanatçıdan konser
Konserler, bahar ve yaz dönemi boyunca Beşiktaş Belediyesi Fulya Sanat’ta sanatseverleri ağırlamaya devam etti. Fulya Sanat Merkezi’nde genç yetenekler müzikseverleri kendilerine hayran bıraktı. İDSO etkinlikleri kapsamında bir çok sanatçı verdiği resitallerle sanatseverlere unutulmaz bir müzik şöleni yaşattı. Bahar dönemi içinde özel günlerde de verdikleri konserlerle ilgi gören İDSO çocuk korosu, tüm heyecanıyla bu yıl da Fulya Sanat’ta müzikseverler ile buluştu. Bahar dönemi içinde etkinlikler kapsamında program duyurusu da yine Beşiktaş Belediyesi Fulya Sanat Merkezi’nin sitesinden de sanatseverler ile paylaşıldı. Konser kapsamında genç isimler de ön plana çıktı. Bahar dönemi içinde İDSO etkinlikleri kapsamında Ferhat Can Büyük konseri de yer alıyordu. Genç sanatçının konseri ilgiyle takip edildi. Konserin şefliğini Antonio Pirelli üstlenmişti. Ferhat Can Büyük’ün ismi yine önemli etkinliklerde ismini yazdırmıştı. Çocukların bir dönem ilgiyle takip ettiği Harry Potter ve Yüzüklerin Efendisi filmlerini müziklerini genç yetenekler sahneye taşıdı. Performanslarıyla göz dolduran koro, klasik müzik severleri de mutlu edecek eserleri icra ederek çok yönlü bir programı sanatseverlere sunmuş oldular. İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası (İDSO) “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı”nı 26 Nisan Cuma günü saat 20.00’de Beşiktaş Belediyesi Fulya Sanat Merkezi’nde İDSO Çocuk Korosu ve çocuk solistlerle birlikte kutlamıştı. Şef Antonio Pirolli yönetiminde gerçekleşen konserde koro şefi Gökçen Koray da yer aldı. Vivaldi, Mozart, Beriot gibi dünyaca ünlü klasik eserlerin yer aldığı bu konserde, çocukların çok sevdiği Harry Potter ve Yüzüklerin Efendisi film müzikleri de yer almıştı.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı birbirinden yetenekli çocuk solistler ve İDSO Çocuk Korosu’yla birlikte kutlayan İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası, dopdolu bir program repertuarıyla sevenlerinin karşısına çıktı. Şef Antonio Pirolli yönetiminde başlayan konserde Solist olarak Elfida Su Taran (Keman), Canan Filiz (Çello), Ferhat Can Büyük (Piyano) ve İDSO Çocuk Korosu yer almıştı. İDSO Çocuk Korosu’nu Koro Şefi Gökçen Koray yönetmişti.
Belvedere Şan Yarışması
Dünyaca ünlü müzisyenlerin eserleri, ünlü sanatçıların şovları ve hatta kendileri Fulya Sanat’ta hazırlanan programlarla dinleyicisiyle ve seyircisiyle buluştu. Bahar dönemi içinde bir uluslararası etkinliğe daha imza atıldı. Belvedere Şan Yarışması, Fulya’da İstanbul ayağını gerçekleştirdi. 32.’si düzenlenen etkinlikte, seçimler sonrası konserler de hız kazandı. Zürih, Milan, Viyana, Dublin, Dresden, Brüksel, Oslo, Amsterdam, Montreal gibi şehirlerde şan yarışması için başvurular kabul edildi.
Şan yarışmasının final turu Haziran’da Amsterdam’da gerçekleşecek. 55 şehiri içine alan yarışmanın 2013 elemelerinde de heyecan dorukta… Başvurular sonucunda gözlemci heyetinin puanlarına göre değerlendirmeye alınacak olan isimler, 55 şehirden katılımın olmasıyla gerçekleşen bu yarışmada derecelerin alınmasıyla da uluslararası bir ünvana da sahip olmuş olacaklar. Yaz ayları geçmeden sonuçlar merakla bekleniyor.
Ünlü isimler ve müzik
Barok, klasik, romantik ve modern
Klasik müzikseverlerin adresi Fulya Sanat’ta festivaller kapsamında bir çok etkinlikte bir çatı altında sanatseverleri bir araya getirdi. Bahar dönemi içinde, “Uluslararası Opus Amadeus Oda Müziği Festivali” klasik müziğin birbirinden güzel eserlerini 7 konser ile Beşiktaş Belediyesi Fulya Sanat ve Saint Antoine Kilisesi Beyoğlu’nda İstanbullu müzikseverlerle buluşturdu. Festival Türkiye, Avrupa ve Amerika’nın başarılı ve ünlü müzisyenlerinin icraları ile barok, klasik, romantik ve modern müziğin birbirinden seçkin eserlerine yer vermişti.
Festivalin açılış konseri, Beşiktaş Belediyesi Fulya Sanat Salonu’nda Ellen Jewett (keman), Atilla Aldemir (viyola), keman viyola duo konseri ile başladı. Festival; Beşiktaş Belediyesi Fulya Sanat’ta Tuluğ Tırpan (piyano), Sevil Ulucan Weinstein (keman), Beste Tıknaz Modiri (viyola), Erman İmayhan (viyolonsel) oda müziği konseri; Beşiktaş Belediyesi Fulya Sanat’da Arp Sanatçısı Çağatay Akyol ve Ankara Filarmoni Orkestrası Solistleri’nin konseri; peşi sıra Beşiktaş Belediyesi Fulya Sanat’ta Bilkent Nefesli Topluluğu konseri; Beşiktaş Belediyesi Fulya Sanat’ta Özgür Aydın – Muhiddin Dürrüoğlu 4 el ve 2 piyano konseri; yine bahar dönemi içinde Beşiktaş Belediyesi Fulya Sanat’ta ünlü yönetmen “Federico Fellini’nin ölümünün 20. Yıldönümü” anısına İtalyan Nino Rota Ensemble’ın verdiği konser ile devam etti. Festival, Sent Antuan Kilisesi, Beyoğlu’nda Festivale Macaristan’dan katılan Corelli Consort Barok Müzik Topluluğu’nun verdiği konser ile de sona erdi.
Festivalde; Vivaldi, Telemann, Bach, Handel, Reicha, Mozart, Halvorsen, Prokofiev, Wieniawski, Çaykovski, Ravel, Debussy, Rachmaninov, Dukas, Jolivet, Martinu, Farkas, Rota, Morricone, Gismonti, Pascoal’in eserleri ve eski çağlardan Macar melodileri yer almıştı.
Miniklerin dostluk hikayesi
Tiyatro oyunları bahar döneminde tüm hızıyla Akatlar’da tüm yaştan tiyatroseverleri kucakladı. Beşiktaş Belediyesi Akatlar Kültür Merkezi’nde birbirinden güzel oyunlar sahne dedi. Miniklerin de bahar dönemi içinde yüzü güldü. Birbirinden değişik oyunlar minikleri kucakladı. Bunlardan bir tanesi de, Goody Çocuk Tiyatrosu tarafından sahneye konulan “Bir dostluk hikayesi”ydi… Bahar dönemi içinde çocuklarla buluşan oyunla ilgili bazı detaylar şöyleydi:
“Oyunun kahramanı Kaan’ın köpeğinin süper güçleri vardır ve Kaan, hayvanların dünyasına girip, onları koşulsuz sevebilmeyi başardığı için, artık hayvanlarla daha derin bir iletişim kurmaya başlamıştır. Köpekler, bakışlarıyla duygularını belli edebilirler, kediler altıncı hisleriyle insanlığı felaketlerden kurtarabilirler. Hayvanların insanlara kıyasla en önemli güçleri koşulsuz ve karşılıksız olarak sevebilmeleridir. Yeni dostlarının olağanüstü güçlerini kullanarak, bazen ev ödevlerini ya da kendi sorumluluğundaki işleri yaptırmayı da dener, ancak hayvanlar bu güçleri asla yanlış kullanmazlar ve hile yapılmasına izin vermezler.”
Goody Çocuk Tiyatrosu’nun müzikli çocuk oyunu “Bir Dostluk Hikâyesi”, bahar dönemi içinde neredeyse her hafta sonu çocuklarla buluştu. Sevimli dostların dünyasını yakından deneyimleyen çocukların, interaktif katılımları ile renklenen oyun, Akatlar Kültür Merkezi’nde çocukları sevimli dostların dünyasına taşıdı.
Çocuklarda hayvan sevgisini geliştirmek amacıyla projelendirilen, Nedim Saban tarafından yazılıp yönetilen Goody Çocuk Tiyatrosu’nun “Bir Dostluk Hikâyesi” adlı müzikli çocuk oyunu, bir ev köpeği ile bir sokak kedisinin dostluğunu ve etrafında gelişen olayları anlatıyordu. DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü uzmanları tarafından incelenip ilkokul çocukları için pedagojik açıdan uygunluğu onaylanan tiyatro oyununda “La Fontaine” fabllarına da yer veriliyordu.
Kamp coşkusu
Doğada yaşam kampı başladı. Aileler çocuklarını Beşiktaş’tan uğurladı. Doğada Yaşam Kampı’na giden 160 kişilik ilk grubu, Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal ve çocukların aileleri ile birlikte uğurladı, onlarla sohbet etti. Yetkililer geçen yaz olduğu gibi bu yaz da gerçekleştirilen kamp programı detaylarını kentli ile paylaştı. Yetkililer, “Beşiktaş’ta yaşayan 11-14 yaş arası çocuklar ile bu yaz da ücretsiz Doğada Yaşam Kampı’nda buluşuyoruz. Doğada Yaşam Kampı, 1. grup 23-28 Haziran 2013, 2. grup 29 Haziran- 4 Temmuz 2013, 3. Grup 5-10 Temmuz 2013 tarihleri arasında, Hadım Yaylası, Antalya’da çadır kampı olarak gerçekleşecek” diye duyurusunu yapmıştı. Kamp süresi boyunca kaya tırmanışı, kampçılık, drama, uçan tilki, beden perküsyonu, doğada yön bulma, ip ve düğüm etkinlikleri, güvenli yaşam kültürü, afet bilinçlendirme eğitimleri verildi.. Gece yürüyüşleri, açık hava sinema gösterimleri yapıldı. Macera parkurları etkinlikleri minikleri hem heyecanlandırdı hem de yeni bir tecrübe kazandırdı. Hadım yaylasında kamp alanı Beşiktaş Belediyesi tarafından kurulacak ve alanında uzman eğitimciler, belediye personeli, ambulans ve sağlık ekipleri 24 saat öğrencilerle birlikteydi. 3 ana öğün, Beşiktaş Belediyesi tarafından kamp alanına getirilmişti.
Sunay Akın’dan
“Söz Gösterisi”
Beşiktaş’ta seminerler, konserler, gösteriler sezon boyunca farklı sanatçıları bir araya getirerek devam etti. Bunlardan bir tanesi de yine sezon içinde Akatlar’da seyirciyi ağırladı. Akatlar Kültür Merkezi’nde Serhan Şeşen Derneği yararına “Söz Gösterisi” ile Sunay Akın sahnedeydi. Hikayeler Sunay Akın’ın üslubuyla hayat buldu. Etkinlikle ilgili bazı detaylar şöyle aktarılıyor: “Tarihteki bir çok hikayeyi çağrışım zinciriyle birleştirip günümüzdeki bir hikaye veya bir gelişmeye bağlayarak anlatmayı seven Sunay Akın, her zaman olduğu gibi bu gösterisiyle de sizi kendi içinizde bir zaman yolculuğuna çıkarıyor ve şöyle diyor: “İlkokul birinci sınıfta okuyan çocuk, okuldan çıkar çıkmaz çırak olarak çalıştığı dükkâna gidiyor, yerleri siliyor, ustasına çay dolduruyordu. Gece geç dönüyordu evine. Avluya açılan bir kapı bir şato kapısından farksızdı. Çocuk, ayak parmaklarının ucuna kalkıp mandala uzansa da dilini aşağıya çekecek güç cılız kollarında yoktu. Yorgun çırak, kapının eşiğine oturuyor ve sokaktan kendisine yardım edecek bir gece bekçisinin ya da sarhoşun geçmesini bekliyordu. Zaman makinesi icat ve bana tarihte yalnızca bir güne gitme hakkı verilse hiç düşünmeden o çocuğun önünden geçmek isterdim. Beni görünce sevinecek ve şunları söyleyecektir.
‘Abi ben terzi çırağıyım. Ustam işten geç bıraktı… Gücüm yetmiyor…’
“Şu kapının mandalını açsana!..”
Gülümserdim… Saçlarını okşardım, diyeceğim ama başında mutlaka 5 numara traş vardır!.. Açardım kapıyı…
O da ‘Sağ ol abi’ der ve yorgun bedeniyle avlunun karanlığında kaybolurdu gözden…
Ben de derdim ki ardından: “Sen sağ ol baba!.. Hayatta bana açtığın tüm kapılar için sen sağ ol!”
Sunay Akın’ın Söz Gösterisi’nde İrlandalı ünlü yazar Bernard Shaw’ın yazdığı ilk oyunun sergilenmesi ile ilgili olarak dönemin İngiltere Başkanı Winston Churchill’le aralarında yaşanan davet krizini, Akın’ın esprili anlayışıyla öğrenme fırsatı bulacak, ardından bugün Amerika’nın sembolü olan New York Limanı’nda Amerika’ya gelenleri ilk selamlayan o meşhur Özgürlük Heykeli’nin aslında ilk sahibinin bizler olduğunu öğrenme fırsatı bulacaksınız.”
“Kadının İnsan Hakları”
Beşiktaş’ta konferans, seminer, söyleşi ve paneller kentliyi bir araya getirmeye devam ediyor. Beşiktaş Belediyesi Levent Kültür Merkezi’nde haklar konusu masaya yatırıldı. Gerçekleşen konferansa ilgili büyüktü. Levent Kültür Merkezi’ndeki “Kadının İnsan Hakları” adlı konferans gerçekleşti. Beşiktaş Belediyesi, 10 yıldır kardeş kenti olan Erlangen ile ortaklaşa olarak “Kadının İnsan Hakları” konferansını düzenledi. Konferansta Alman ve Türk pek çok akademisyen ve araştırmacı kadına karşı şiddet, fırsat eşitliği, kadın girişimciliği, göçmen kadınların sorunları gibi güncel konulara değindi. 24-26 Haziran 2013 tarihlerinde, saat:10:00-15:00’da, Levent Kültür Merkezi’nde halka açık olarak gerçekleştirildi. Beşiktaş Belediyesi Beşiktaş Kent konseyi ile birlikte düzenlediği etkinliklerin bir çoğunda kadın haklarına değinerek, kadına şiddete hayır kampanyalarına destek verdi ve bilgilendirici toplantılarla da etkinlikler gerçekleştirdi. Erlangen Belediyesi kardeş şehir Beşiktaş Belediyesi’nin bir çok etkinliğini de yakından takip ediyor. Bir çok konuda bilgi alış verişi yapıldığı aktarılıyor.
Bununla birlikte Erlangen Belediyesi Beşiktaş Belediyesi ile kardeş şehir olma hususunda 10. yıla giren dostluklarını da geçtiğimiz haftalarda kutlamıştı. Beşiktaş ilçesinin kardeş şehri Almanya’nın Erlangen Belediyesi kentin en güzel meydanına Beşiktaş adını vermişti. Erlangen Belediye Başkanı Siegfried Balleis ile Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal’ın açılışını birlikte yaptığı Beşiktaş Meydanı’ndaki resmi törene, Nürnberg Başkonsolosu Ece Öztürk Çil, Beşiktaş Kaymakamı Saadettin Yücel ile çok sayıda Alman ve Türk vatandaş katılmıştı. Resmi tören çerçevesinde Erlangen Türk Kültür Derneği tarafından düzenlenen folklor gösterisi ve bir okulun öğrenci korosu büyük ilgi gördü. Beşiktaş Belediye Başkanı Ünal, açılışla ilgili olarak, “İki kent arasında 27 yıldan beri sürdürülen ilişki, kent merkezinde belediye binasının karşısındaki önemli bir alana Beşiktaş Meydanı adı verilmesi ile pekişti. Daha önce de bir belediye otobüsüne Beşiktaş adı verilmişti” dedi.
‘Benim Marlon ve Brandom’
Film gösterimleri bahar dönemi boyunca adından söz ettirmeyi başardı. Bir çok konuda perde diyen fimler, Beşiktaş’ta sinemaseverleri bir araya getirdi. Beşiktaş Belediyesi “Her Cuma Yeni Sinema” etkinliğinde bahar dönemi içinde birbirinden farklı filmleri sevenleriyle buluşturdu. Bu gösterimlerden bir tanesi de, “Gitmek: Benim Marlon ve Brandom” adlı filmdi. Beşiktaş Belediyesi ve Yeni Sinema Hareketi işbirliğiyle Levent Kültür Merkezi’nde ücretsiz olarak gerçekleştirilen “Her Cuma Yeni Sinema” etkinliği kapsamında İstanbul’da yaşayan Ayça ile Iraklı Hama Ali’nin aşkının anlatıldığı, Hüseyin Karabey’in ödüllü filmi “Gitmek: Benim Marlon ve Brandom” gösterimdeydi. Beşiktaş Belediyesi Levent Kültür Merkezi’nde Saat 19:00’da, gerçekleşen sinema etkinliğine ilgi büyüktü. Filmle ilgili bazı detaylar ise şöyle sıralanıyor:
“Gitmek: Benim Marlon ve Brandom”, oryantalist olma tuzağına düşmeyen, naif, “Batılı” bir Türk kızının “Doğulu” bir orta yaşlı adama gönlünü kaptırmasının hikayesini, bir yol öyküsü olarak karşımıza çıkıyor. Farklı coğrafyaların çocuklarının sınır tanımayan aşkı da diyebileceğimiz bu bağımsız yapım, İstanbul’da bir film setinde tanışan Ayça ile Hama Ali’nin garip aşklarını anlatıyor. Birbirlerine aşık olan çiftimiz, film bittikten sonra ayrılmak durumunda kalırlar. Çünkü Hama Ali yurdu olan Kuzey Irak’a döner. Irak Savaşı’nın ortaya çıkmasıyla Ayça’yla Ali’nin birbirlerine ulaşmaları imkansızlaşır. Ayça da aşkına ulaşabilmek için yollara düşer. Batı’dan Doğu’ya yolculuğun yaşandığı film için İstanbul, Diyarbakır, Mardin, Silopi, Van, İran’da bulunan Urmiye, Kuzey Irak’ta bulunan Erbil ve Süleymaniye’de çekimler gerçekleştirilmiştir. İnsan haklarını ön planda tutmasıyla tanınan Hüseyin Karabey’in bağımsız sanat sinemasının temsili olan ilk uzun metrajlı filmi için, başka ülkelerden ve Kültür Bakanlığı’ndan yardım almıştır.”
Çevre duyarlılığı ve çevreye dost
Beşiktaş Belediyesi çevre hassasiyeti ile ilgili çalışmalarını tüm hızıyla yürütüyor. Etkinliklerini genişleten Beşiktaş Belediyesi “Çevre Koruma Haftası” kapsamında paneller, sempozyum ve film gösterimi ile de Beşiktaş kentlisini bir çatı altında buluşturdu. “Çevre Koruma Haftası” içerisinde Beşiktaş Belediyesi Levent Kültür Merkezi’nde Marmara Denizi Kirlilik Sempozyumu ve belgesel gösterimi gerçekleşti. Sempozyumda araştırmalar da istatistiki bilgiler de paylaşıldı. Sempozyum çerçevesinde; Marmara Denizi’nin mevcut durumu, kirlilik veren kaynaklar ve yürütülen çalışmalar hakkında çeşitli oturumlar düzenlenmiş oldu. Marmara Bölgesi’ndeki belediyelerin su ve kanalizasyon idarelerinin yanı sıra diğer yetkili kurumların ortaya koyduğu çalışmalar, bütüncül yaklaşımla dinleyicilere aktırıldı. Sempozyumda; Marmara Denizi’yle ilgili ortaya atılan tüm söylemler bilimsel veriler eşliğinde değerlendirilerek çözüm odaklı çalışmalar sunuldu, öneriler alındı. Öte yandan Beşiktaşlı öğrencilerin çevre çalışması da yine çevre hassasiyeti ve çevre haftası etkinlikleri kapsamında dikkat çeken projeleri arasındaydı. Taşınabilir Pil Üreticileri ve İthalatçıları Derneği’nin çevreye büyük zarar veren pillerin toplanması için düzenlediği yarışmada Beşiktaşlı öğrenciler birinciliği kazandı. Beşiktaş Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü’nün desteklediği kampanyaya Beşiktaş ilçesinden katılan 36 bin 25 öğrenci 3 bin 317 kg atık pil topladılar. Böylece Beşiktaş, öğrenci sayısına göre en çok atık pil toplayan ilçe oldu. Beşiktaş İstanbul’un 39 ilçesinden, sayıca en az öğrenciye sahip dördüncü ilçesi olmasına rağmen, öğrencilerin çevre duyarlılığının yüksekliği ile dikkat çekti.
MKM’de mezuniyet
Beşiktaş’ta etkinlikler hız kesmiyor. Söyleşiden konferansa sergilerden seminerlere kadar bir çok etkinlik, kentliyi bir araya getiriyor. Beşiktaş Belediyesi Mustafa Kemal Merkezi’nde geçtiğimiz haftalarda tören düzenlendi. Sabancı Vakfı tarafından yaptırılarak Milli Eğitim Bakanlığı’na devredilen, Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi, 19’uncu dönem öğrencileri, mezuniyet heyecanını Mustafa Kemal Merkezi’nde yaşadı. Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nden başarı ile mezun olan ilk üç öğrenci, Sabancı Vakfı’nın “Ödül Programları” çerçevesinde verdiği “Sakıp Sabancı Eğitim Ödülleri” ile Beşiktaş’ta düzenlenen etkinlikle ödülün sahibi oldu. Attila İlhan Salonu’nda aynı gün, diploma ve ödüllerin dağıtımı da yapıldı.
Sabancı Vakfı tarafından ilk kez 1994 yılında uygulanan ve 19 yıldır geleneksel olarak devam eden “Ödül Programları” çerçevesinde “Sakıp Sabancı Eğitim Ödülleri”, Mustafa Kemal Merkezi’nde düzenlenen törenle sahiplerine verildi. İlk olarak Sakıp Sabancı’nın başlattığı, gençlerin başarılarını teşvik etmek amacıyla Sabancı Vakfı tarafından verilen “Eğitim Ödülleri” kapsamında, Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nden ilk üç derece ile mezun olan öğrenciler, toplamda 50 Cumhuriyet Altını karşılığı Türk Lirası ile ödüllendirildi. Törene, Türkan Sabancı, Beşiktaş Kaymakamı Sadettin Yücel, Beşiktaş İlçe Milli Eğitim Müdürü Necati Özçolak, Sabancı Vakfı Genel Müdürü Zerrin Koyunsağan ve öğrencilerin yakınları katıldı. Türkan Sabancı törende yaptığı konuşmasında; “Eşim merhum Sakıp Sabancı’nın vasiyetini yerine getirerek, 19 yıldır aralıksız olarak başarılı öğrencileri ödüllendirmek ve onların arkasından gelen öğrencileri de başarılı olmaya teşvik etmek üzere Sakıp Sabancı Eğitim Ödülleri’ni veriyoruz. Bugün de yine geleceğimizi emanet ettiğimiz başarılı öğrencilerimize, hak ettikleri ödülleri vermekten mutluluk duyuyoruz” dedi. Gençlerin başarılı bir geleceğe sahip olabilmeleri için eğitime verilen desteğin her geçen gün önem kazandığını söyleyen Türkan Sabancı, “Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nden mezun olan öğrenciler arasından, Lisans Yerleştirme Sınavı’nda en yüksek puanı alan 3 öğrenciye lisans öğrenimleri süresince ‘Başarı Bursu’ vermeye de devam edeceğiz” diye konuştu.
Beşiktaş Belediyesi Mustafa Kemal Merkezi’nde mezuniyet coşkusu doya sıya yaşandı. 2012 – 2013 eğitim – öğretim yılında Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nden 164 öğrenci mezun olurken, okulu en yüksek not ortalamasıyla bitiren Büşra Düşün birincilik ödülü olarak 25, Emel Sadıkoğlu ikincilik ödülü olarak 15, Bedriye Erdoğan üçüncülük ödülü olarak 10 Cumhuriyet Altını karşılığı Türk Lirası çeklerini Türkan Sabancı’nın elinden aldılar.
Ülkelerin kültürel izleri
Yüzlerce esere farklı bakış
Sanat insanları birleştiriyor sloganı ile Beşiktaş’ta farklı bir sergi daha kentli ile buluştu. Bir çok etkinliğe ev sahipliği yapan Ortaköy Sanat Galerisi bu kez yurt dışından da bir çok sanatçıyı bir araya getirerek sanatseverlere ayrı bir sergi atmosferi yaşattı. Haziran ayı içinde gerçekleşen etkinlikte, sosyal temalı tablolar oldukça ilgili çekici bulundu. İstanbul’un merkezinde Beşiktaş’ta tüm kültürlerin izlerini taşıyan sergi, sanatseverleri ağırladı. Beşiktaş Belediyesi Ortaköy Sanat Galerisi’nde gerçekleşen etkinliğe ilgi büyüktü. Sergiye 200’den fazla sanatçı katıldı.
Aroma İstanbul adıyla gerçekleştirilen uluslararası serginin dördüncüsü Beşiktaş’ta hayat buldu ve sergi bir art bazaar olarak çok sayıda ülkenin sanatçısını bir çatı altında topladı. 20-25 ülkenin motiflerini eserlerine yansıtmalarıyla tanınan sanatçılar bu sergide bir kültür mozaiği oluşturuyorlar. Uluslararası açık sergide, Aroma İstanbul sanatın güzelliğini insanlara ulaştırmayı hedefliyordu. Yeni koleksiyoncular ve arkadaşlar edinmede bir rol üstlenmeyi isteyen sergi ile sosyal temalı eserlerle ülkeler ve kültürler arasında da bir köprü oluşması amaçlanıyor. Uluslararası sergi, festival kapsamında gerçekleşti ve etkinliğin İstanbul ayağını Zervas Sanat ve Unesco kuruluşları destek veriyor.