İÇİMİZ YANDI
Tarihi Galatasay Ünivesitesi’nde yangın çıktı. Yangın esnasında ders gören öğrenciler ve görevliler için yangın alarmı çaldı. Saray bölümünde küçük çapta çıktığı öğrenilen yangın rüzgarın etkisiyle bir anda büyüdü. Bu sırada az sayıdaki öğrenci dışarı çıkarıldı. Çatıya sıçrayan alevler tüm binayı sardı. İlk gelen Beşiktaş İtfaiye grubuna bağlı ekipler yangına müdahalade yetersiz kalınca yardım istedi. Beyoğlu, Şişli ve Kağıthane grubuna bağlı ekipler de yangına müdahale etti. Üniversitenin Ortaköy’deki kampüsünde bulunan tarihi ahşap binada çıkan yangına, Sarıyer, Beşiktaş, Şişli ve Beyoğlu İtfaiyesi ekipleri 47 araç ve 110 personelle müdahale etti.
Galatasaray’da çökme tehlikesi
Çırağan Caddesi üzerindeki tarihi Galatasay Ünivesitesi’nde yangın çıktı. Yangın esnasında ders gören öğrenciler ve görevliler için yangın alarmı çaldı. Saray bölümünde küçük çapta çıktığı öğrenilen yangın rüzgarın etkisiyle bir anda büyüdü. Bu sırada öğrenciler dışarı çıkarıldı. Çatıya sıçrayan alevler tüm binayı sardı.
İlk gelen Beşiktaş İtfaiye grubuna bağlı ekipleryangına müdahale eitti ancak yetersiz kalınca yardım istedi. Beyoğlu, Şişli ve Kağıthane grubuna bağlı ekipler yangına müdahale ettiler.
Üniversitenin Ortaköy’deki kampüsünde bulunan tarihi ahşap binada çıkan yangına, Sarıyer, Beşiktaş, Şişli ve Beyoğlu İtfaiyesi ekipleri 47 araç ve 110 personelle müdahale etti. Kıyı Emniyeti’ne ait 3 söndürme gemisi de denizden söndürme çalışmalarına destek verdi. Çevreye sirayeti önlenerek kontrol altına alınan yangın, itfaiye ekiplerinin yaklaşık 7 saatlik çalışmasıyla söndürüldü.
Yangın sonucu, binanın çökme meydana gelen çatısında ve yangının başladığı 3. katta büyük çapta maddi hasar oluştu. Yangında binadaki malzemeler ve tarihi olduğu belirtilen bazı kitaplar da zarar gördü. Galatasaray Üniversitesi’nde çıkan yangının kontrol altına alınmasının ardından olay yerinde incelemelerde bulunan İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu olayın çok yönlü olarak soruşturulduğunu ve yangının elektrik kontağından çıkmış olabileceğini belirtti. Prof. Dr. İlber Ortaylı, da yangının çıktığı bölümde çok nadide kitaplar olduğunu söylemişti. Olay yerine giden Galatasaray Başkanı’nın açıklaması kulübün internet sitesinden yayınlandı. Ünal Aysal, “Yangın camiamızı derin bir üzüntüye boğmuştur” ifadesini kullandı. Aysal, “Burası benim için çok değerli, umarım sabotaj değildir” açıklaması yaptı.
Galatasaray Başkanvekili Refik Arkan da, “Yanan bizim ocağımızdır, Galatasaray Kulübü’nün ve Eğitim Vakfı’nın birinci görevi yanan ocağımızı eski haline getirmek olacaktır” ifadesini kullandı. Öte yandan tarihi binanın yanmasının ardından çökebileceği de gündeme geldi. Galatasaray Üniversitesi’nin Ortaköy’deki tarihi binasının küle dönmesinden sonra, ortaya çıkan manzara yavaş yavaş netleşmeye başladı. İstanbul Aydın Üniversitesi Afet Araştırma Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Kubilay Kaptan, yangından sonra Galatasaray Üniversitesi’nde yaptığı incelemeleri şöyle anlattı: “Elektrik kablolarının ek yerlerinden bile kıvılcım çıkar. Kablolar dışarı korumasız konulmuşsa yangın bu sebepten meydana gelmiştir. Bir fare bile kabloyu kemirmiş ve yangını tetiklemiş olabilir. Oyma işçilikler, özel eserler, kütüphaneler, eski ahşap eserler ve döşemeler küle dönmüş. Sadece dış cephe duruyor. Dış cephenin de çökme tehlikesi bulunuyor. Şayet kalabalık bir gazeteci grubu görüntü almak için içeri girerse bina çökebilir. Yetkililer dışında kimsenin binaya girmemesi lazım. Üst tavandan geriye hiçbir şey kalmamış. Bire bir restore etmek için her şeyin envanterinin çıkarılmış olması lazım.”
Teşhircilik suçlaması
BEŞİKTAŞ- Üniversite öğrencisi M.A.C. (21) ve arkadaşı E.B. (21), Kadıköy’den Beşiktaş’a gitmek üzere vapura bindi. Üst katta arka bölüme geçen ikilinin karşısına yönetmen E.S. oturdu. M.A.C.’nin iddiasına göre E.S., bir süre sonra pantolonunu açarak cinsel organını iki arkadaşa gösterdi. Genç kızların şikâyetçi olması üzerine E.S. vapur yanaştıktan sonra gözaltına alındı. Hakkında başlatılan soruşturmada ifade veren E.S. (37), teşhircilik suçlamalarını reddederek, “Sürekli bana bakmaya devam edince rahatsız oldum. Oturduğum yerden kalktım ve alt kata indim. İskeleden inmekteyken polis memurları geldi” dedi. E.S. hakkında, ‘hayasızca hareketlerde bulunma’ suçundan 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Lüks fuhuşa baskın
ETİLER- Ele geçen çetenin işadamlarıyla anlaşarak lüks otellere, lüks yatlara kadın gönderdikleri iddia edildi. Beşiktaş Etiler’de düzenlenen fuhuş operasyonunda 29 kişi gözaltına alındı. Asayiş Şube Müdürlüğü tarafından yaklaşık 3 ay süren telefon dinlemesinin ardından lüks otellerde işadamlarına kadın pazarladığı öğrenilen bir çeteye karşı operasyon yapıldı. Daha önceden tespit edilen 14 adrese sabaha karşı yapılan baskınlarda 29 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlardan 12’si, çetenin pazarladığı kadınlar olarak söyleniyor. Yakalanan 17 kişinin ise şebekenin yönetici kadrosunda olduğu belirtildi.
Arnavutköy’de
tekne yandı 2 kişi öldü
Beşiktaş’ta tekne faciası yaşandı. Yat limanına bağlı olarak bulunan teknede yangından dolayı iki kişi öldü. Arnavutköy’deki yat limanında bağlı bulunan ”Black See” isimli teknenin arka bölümünde elektrik ısıtıcının bozuk olması nedeniyle yangın çıktı. Durumun bildirilmesi üzerine olay yerine gelen itfaiye ekiplerinin müdahale ettiği yangın, kontrol altına alınarak söndürüldü. Yangında, teknede bulunan Ali Aydın Arpacı (26) ile Merve Günay (20) hayatını kaybetti. Polis ekiplerinin olay yerindeki incelemesinin ardından, tekneden çıkarılan cesetler, otopsi için Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Olaya ilişkin soruşturma sürdürülüyor.
Narkotik’ten şok operasyon
Narkotik Polisi, Beşiktaş, Şişli, Sarıyer’de eş zamanlı operasyon düzenledi. Operasyonda torbacıların yanı sıra Emir’in Yolu dizisinin yakışıklı oyuncusu Çağatay Ulusoy, sinema oyuncuları Cemal Hünal, Ergun Taş, Kaan Turgut, Selen Katırcıoğlu, yönetmen Hüseyin Orçun Benli, Miss Turkey 2011 yarışması ikinci güzeli Gizem Karaca, Yüksel Venedik (Cenk Eren), menajer Ayşe Serin Boronkay gibi ünlü isimlerin ifadesi alındı. Operasyon çerçevesinde toplam 40 kişi gözaltına alınırken, şüphelilerin evlerinde yapılan aramalarda 20 kilo esrar, 500 gram kokain, bir miktar bonzai ve eroin bulunduğu öğrenildi. İnceleme ve soruşturmanın sürdüğü öğrenildi.
Başbakan’a sürpriz ziyaret
BEŞİKTAŞ- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dolmabahçe’deki çalışma ofisinde Yunanistan’ın eski Başbakanı Yorgo Papandreu ile görüştü. Basına kapalı gerçekleşen görüşmenin yaklaşık 40 dakika sürdüğü ve nezaket ziyareti olduğu belirtildi. Papandreu’nun İstanbul’da bazı toplantılara katılacağı, bu süre içinde de Başbakan Erdoğan ile nezaketen bir araya gelmeyi istediği öğrenildi. Yunanistan son günlerde yaşadığı darboğazdan kurtulmaya çalışıyor. İki ülke arasındaki ilişkiler eskisine nazaran daha iyi gibi gözüküyor. Siyasetçilere göre bu ziyaret bunun bir göstergesi olabilir.
Ceset kıyıya vurdu
ORTAKÖY- Kıyıya vuran kimliği belirsiz erkek cesedininin sırrı henüz çözülemedi. Ortaköy’de yaşanan olay korkuttu. Üzerinden kimlik çıkmayan bir erkeğin cesedi kıyıya vurdu. Ortaköy’de denizde kimliği belirsiz bir erkek cesedi bulundu. Ortaköy sahilinde kıyıya vuran cesedi gören vatandaşlar, durumu Deniz Polisi’ne bildirdi. Olay yerine yönlendirilen Deniz Polisi, üzerinden herhangi bir kimlik çıkmayan 35 – 40 yaşlarındaki erkek cesedini denizden kıyıya çıkardı. Olayla ilgili incelemeler sürüyor.
‘Kadınlar değil beyinler zayıf’
Kadın hakları yanında kadın sorunlarına dikkat çekmek ve toplumsal duyarlılık yaratmak amacıyla Beşiktaş’ta etkinlik düzenleniyor. Etkinliğe Girne Amerikan Üniversitesi (GAÜ) Türkiye Yerleşkesi İstanbul Kampüsü’nün ilk eğitim binasında bulunan (GAÜ) Dans Akademisi katılıyor. Beşiktaş Kent Konseyi Kadın Meclisi ve Girne Amerikan Üniversitesi’nin destek vereceği etkinlikte “Kadına Yönelik Şiddete Hayır” ve “Kadınlar Değil Beyinler Zayıf” sloganları ile kadın sorunlarına ve cinsel istismara dikkat çekmek için dünya çapında aynı anda 1 milyar kadın dans edecek.
Etkinliğin Türkiye ayağının İstanbul’da Beşiktaş Meydanı’nda 14 Şubat 2013 günü gerçekleşecek olan One Billion Rising hareketiyle tüm dünyada kadına uygulanan şiddet, istismar, cinsel ayrım, dans edilerek protesto edilecek. Ve bu etkinlik ile ilgili GAÜ Türkiye Genel Koordinatörü Hüseyin Ata konuyla ilgili açıklamalarda bulundu.
Kadın Hakları için dünya çapında aynı anda 1 milyar kadının dans etmesinin tarihteki en büyük kadın ayaklanması olduğuna işaret eden Ata, 14 Şubat günü One Billion Rising hareketiyle tüm dünyada kadına uygulanan şiddet, istismar, cinsel ayrım dans ederek protesto edileceğini belirtti ve global kadın hareketinde, GAÜ Dans Akademisi’nin bu konuda sosyal sorumluluk üstlenmeye karar verdiğini ve V-DAY One Billion Rising etkinliğini Beşiktaş İlçesi’nde Girne Amerikan Üniversitesi Dans Akademisi’nin üstlendiğini ifade etti.
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye ve KKTC’de de kadına uygulanan şiddet ve ayrımın olduğuna dikkat çeken Ata, yasa koyucuların kadın hakları ile ilgili düzenlemeler, yasalar koymalarına ve uygulamalarına rağmen uygulamaların yavaş ilerlemesi yanında kadınların sosyal baskıdan çekinmesinden dolayı kadınların şiddet ve istismara maruz kaldığına vurgu yaparak açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Etkinliğin çok sayıda kadına ulaşması ve daha fazla ses getirmesi için Beşiktaş Kent Konseyi Kadın Meclisi ve Girne Amerikan Üniversitesi Dans Akademisi olarak el ele verdik ve “kadınların destekçisiyiz” dedik.
Bizimle birlikte olup destek vermek isteyen katılımcılar için etkinliğin gerçekleşeceği 14.02.2013 tarihine kadar Girne Amerikamn üniversitesi İstanbul Yerleşkesi Dans Akademisi eğitmenleri tarafından ücretsiz dans eğitimi verilecek. Eğitimlerden yararlanmak için dansçı olmanız gerekmiyor, yaşınızın ya da fiziksel özelliklerinizin hiç bir önemi yok. Etkinliğe özel ve herkesin yapabileceği bir koreografi hazırladık.
Eğitimler GAÜ dans hocaları ve eğitmenleri tarafından hafta içi hergün 12:00-14:00; hafta sonu ise 15:00-18:00 saatleri arasında Beşiktaş Belediyesi’nin Fuaye Salonu’nda gerçekleştirilecek.”
One Billion Rising etkinliğine katılarak kadın sporunlarına dikkat çekmek ve kadınlara yönelik şiddet, ayrımcılık ve cinsel istismarı dünya çapında 1 milyar kadın ile birlikte aynı anda protesto etmek isteyen herkes etkinlik ve dans eğitimi için 0212 249 7882 – 444 44 55 no’lu telefonlar ile info@danceacademy.com elektronik posta adresine başvurabilecekler.
Kartal Heykeli törenle dikilecek
Bir süre önce çevre düzenlemesi nedeniyle kaldırılan Kartal Heykeli’nin yeni yerine törenle konulacağı açıklandı. Heykelin Beşiktaş merkezdeki çevre düzenlenmesinin tamamlanmasının ardından tasarlarmış olan yerine yerleştirileceği söylenmişti. Çevre düzenlenmesi başladığında Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal çalışmaları bizzat yerinde incelemişti. Beşiktaş Belediyesi’nden yapılan açıklamada, heykelin Köyiçi’nde Ihlamurdere Caddesi ile Yeni Hamam Sokak kesişimindeki orta refüj üzerine konulacağı bildirildi. Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal ve Siyah-Beyazlı taraftarın katılımıyla gerçekleştirilecek Kartal Heykeli’nin açılış töreni ile ilgili detayların önümüzdeki tarihlerde açıklanacağı kaydedildi.
“Benim hayal dünyam okul”
Mahalle turumuzun bu durağında çevresinde Yıldız, Abbasağa, Sinanpaşa, Vişnezade ve Türkali Mahalleleri’nin bulunduğu Beşiktaş’ın en eski yerleşim yerlerinden bir tanesi olan Cihannüma Mahallesi sakinlerinin konuğu oluyoruz. Cihannüma’yı geçtiğimiz yılda da ziyaret etmiştik ancak geçen yıla nazaran pek değişiklik yok demek yanlış olmasa gerek. Bir önceki ziyaretimizde mahallenin Muhtarı Ertan Kurtlutepe çok uzun yıllardan bu yana kullanılmayan bir ahşap binayı gündeme getirerek o alana okul yapılmasını istemişti. Ancak o alanla ilgili halen bir gelişme bekleniyor. Mahalle sakinlerinin yine en büyük sıkıntılarından bir tanesi trafik olarak karşımıza çıkıyor. Sokaklarının dar olması nedeniyle ise parklanmanın da olmasıyla birlikte yolların kapanıverdiğini ve ambülansların itfaiye araçlarının mahalleye giremediklerinden yakınıyor. Mahalle sakinleri belediyenin hizmetlerinden genel olarak memnun olduklarını dile getiriyor ve yapılan olumlu hizmetlere çok teşekkür ettiklerini belirtiyorlar. Mahalleyi her zaman olduğu gibi yine hem yaşayan sakinlerine hem de mahallenin doğma büyüme Cihannüma’lı Muhtarı Ertan Kurtlutepe’ye sorduk.
“O İSTEĞİMİ YİNELİYORUM”
Mahallesinde tarihi yapıların bulunduğu ve bu tarihi yapıların yıpranmaya yüz tutulması yerine olumlu bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğinin bir kez daha altını çizen Cihannüma Mahallesi Ertan Kurtlutepe, “Mahallemiz tarihi yapılarla dolu bir mahalle ancak bu tarihi yapılara yeteri kadar sahip çıkılamıyor. Geçen senede bu konuyu dile getirdim. Mahallemizde tarihi çeşmelerimiz var ve bu çeşmelerin çoğunun restore edilmesi gerekir. Ancak şunu da söyleyemeden edemeyeceğim restore edilen çeşmelere de sahip çıkılması gerekiyor. Bir çeşmemiz restore edildi ve bu çeşmede hırsızlık olayı yaşandı. Burada duyarlılıkta şart. Bunun yanı sıra mahallemizde çok uzun bir zamandan bu yana kullanılmayan bir ahşap bina bulunmakta, bu konunun altını bir kez daha çizmek istiyorum. Bu ahşap bina zamanında tekke olarak kullanılmış ancak şimdi kullanımda değil. Bu bina metruk olarak bu şekilde duracağına bence ihtiyacımıza da yönelik olarak buraya bir okul yapılmalı. Binanın sahiplerinin de bu konuya duyarlı kalacaklarına inanıyorum. Umarım o alan değerlenir ve bu sayede mahallemize bir okul kazandırılır. Bu benim hayal dünyam. Abbasağa mahallemize bir okul kazandırıldı. Bu olumlu bir gelişme keşke bizim mahallemize de bir okul yapılsa” dedi.
Kar yağışı ile birlikte mahallesinin yokuşlu sokaklarının olmasına rağmen Beşiktaş Belediyesi’nin kapalı yol bırakmadığını dile getiren muhtar Ertan Kurtlutepe, sokaklarının dar olmasınada dikkat çekerek belediyenin büyük bir hassasiyet gösterdiğine işaret etti ve şunları söyledi: “Bu sene güneş yüzünü kimi zaman gösterse de kış şartları azda olsa olumsuz geçiyor. Mahallemiz çoğunlukla dik yokuşlardan oluşan ve kar yağdığında sokaklarımız en kısa zamanda buz tutuyor. Ancak belediyemiz bu zor şartlar altında çok iyi çalıştı ve hiçbir sokağımız kardan dolayı kapanmadı. Kayan yollar olmadığı için mahallemizde kazalar da olmadı çok şükür. Buradan sizin aracılığınızla mahalle sakinlerim ve kendi adıma belediyemize tekrar teşekkür ediyorum. Aynı şekilde temizlik karda daha zordur ama bu çalışmalarımızda aksamadı.”
“ARACI BEKLİYORUZ”
Ertan Kurtlutepe sözlerini şu cümlelerle sürdürüyor: “Belediyemiz sorunları yerinde tespit eden bir aracı mahallelerde faaliyete sokacaktı ancak henüz bununla ilgili bir gelişme olmadı. Ayrıca mahallelimiz Cumartesi Pazarı’nın kurulduğu alan için bir servis istiyor. Bu dileklerinide iletmek isterim. Biz mahallemizde isteyen kişilere köprü oluyoruz ve isteklerini ulaştırıyoruz ilgili birimlere. Yabancı dil kursları isteniyor bunun yanısıra beden, spor, müzik eğitimleri daha geniş kapsamlı olmasını istiyorlar. En büyük sorun otopark sorunu. İstanbul çapında bir sorun bu. Bizim mahallemizde de hırsızlık olayları yaşanmıyor demek isterdik ama az da olsa yaşanıyor maalesef. Ancak emniyetimiz bu konuda eskisine nazaran daha fazla yanımızda. Mahalleye MOBESE kamerasıda gerekli. İhtiyaç halinde belediyemiz bizlerle ilgileniyor. Herkes görevinde ama insanlar iyinin daha da iyisine layıklar.”
“Servis istiyoruz”
Cihannüma Mahallesi sakinleri mahallelerinden memnun olduklarını söylese de sorunlara değinmeden edemiyorlar. Öncelikli istek okul isteği olarak gündeme geliyor. Mahalle sakinleri yine trafik sorunun yanısıra Cumartesi Pazarı için belediyeden bir servis talebi olduklarını dile getiriyorlar. Mahalle sakinleri güvenlikleri için MOBESE istiyorlar. Kimi mahalle sakinleri ise Cihannümalılar mahallelerinde veya yakın civarda yapılacak bir otoparkın sorunları azaltacağı görüşündeler. Mahalle sakinleri şu görüşleri aktarıyorlar:
OKUL ŞART: “Mahallemizde yaşayan vatandaşlarımız buraya ne zaman bir okul yapılacak diye konuşuyorlar. Bizim veya çevremizde bir mahalleye yapılacak bir okul bir çok aileyi rahatlatacaktır.” Gülizar Korkmaz.
NEDEN SİT ALANI?: “Bizim oturduğumuz binanın alanı SİT alanı olarak gözüküyor. Ancak bu binanın ve çevresinin SİT alanı ilan edilen bölgede bir tarihi eser yok. Neden biz evimizi yıkıp yeniden yapamıyoruz acaba?..” Arda İlter.
KALICI OLMALI: “Mahallemizin kaldırımları yapıldı ancak ben bu kaldırımların boş yere yapıldığı kanısındayım. Bunun yanısıra yollarımız araç parklarıyla doldu. Mahallemde neredeyse adım atacak yer yok.” Murat Çelik.
DUBALAR NE OLACAK?: “Bazı mahalle sakinleri araçlarını gelişigüzel park edince büyük sorunlar yaşanıyor. Yol kenarına yapılan dubalar araçlara zarar veriyor. Bunun yerine buralara bodur ağaçlar dikilmesi gerek.” Ömer Yetüt.
TRAFİK ARAPSAÇI: “Geçenlerde bir hastanın alınması için ambulans çağırıldı mahallemize ve ambulans 3 metrelik yola 5 dakikada zor geldi. Nedeni gelişi güzel parklanma. İnsan hayatı bu kadar ucuz değil, olmamalı.” Nazike Düzen.
OKUL SORUNU VAR: “Dört yaşında bir kızım var okula başlayınca nereye yazdıracağımızı düşünmekteyiz. Mahallede bir okul olmaması sorun yaratıyor. Abbasağa Mahallesi’ne bir okul yapılıyor açılmasını bekliyoruz.” Tuğba Çay.
TRAFİK VE PARKLANMA: “Mahallede en büyük sıkıntıları sayacak olursam aklıma üç madde geliyor. Bunlardan biri trafik, bir tanesi okul sorunu, bir diğer sorun da trafik sorunununa bağlantılı olarak otopark yokluğu sorunu.” Hasan Öztürk.
DERDİMİZ OKUL: “Mahallemizin ve çevre mahallerin en büyük sorunlarından bir tanesi de okul sorunu olarak biliniyor. Aileler ilköğretim okulu olmamasından dolayı şikayetlerini dile getirerek dert yanıyorlar.” Ali Bey.
Tek kişilik oyun: Ayferatör
Yepyeni oyunlar Beşiktaş’ta sanatseverler ile buluşmaya devam ediyor. Bunlardan bir tanesi de Şubat ayında tiyatroseverleri ağırlayacak olan “Ayferatör” adlı bir oyun… Farklı üslubuyla dikkat çeken oyunu İstanbul Sanat Tiyatrosu sahneleyecek. Oyunla ilgili bazı detaylar şöyle aktarılıyor: “Kadın Olmanın Dayanılmaz Halleri… Estetiğinden midir? Detaycılığından mı? Yoksa duygusallığı ile karışan kurnazlığından mı bilinmez… Komedi en çok kadına yakışır. Ayferatör… Ayfer’in halden hale komedisi… Binnaz Ekren’in kaleminden sahneye taşındı. Kahkahaya doyacaksınız…” Oyun 12 Şubat’ta Beşiktaş Belediyesi Ortaköy Kültür Merkezi Afife Jale Sahnesi’nde tiyatroseverlere merhaba diyecek. İstanbul Sanat Tiyatrosu yönetmeni Binnaz Ekren hakkındaki bazı detaylar ise şöyle sıralanıyor: “Sinema ve tiyatro oyuncusu. 1977 yılında İstanbul`da doğdu. Lise öğrenimini Özel Yıldız Lisesi`nde tamamladıktan sonra İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü’nün sınavlarını birincilikle kazandı. Okul yıllarında Huraman Kasımova`dan almaya başladığı şan derslerine ağırlık verdi. Kuşadası Altın Güvercin Şarkı Yarışması’nda dereceye girdi. Okul yıllarında Genel Sanat Yönetmenliğini Gencay Gürün`ün üstlendiği Tiyatro İstanbul`da alışmaya başladı. Yine okul yıllarından itibaren hocası Yıldız Kenter`in denetiminde Kenter Tiyatrosu`nda çalışmaya başladı. Vanya Dayı, Shakespeare Shakespeare, Kökler ve Martı oyunlarında başarılı performansıyla dikkat çekti. Haldun Dormen`in yönettiği Müzikallere Selam, Müzikallere Devam Günaydın Mr. Will adlı müzikal oyunlarda, oyunculuk ve vokal performanslarını birleştirerek başarısıyla takdir topladı. İstanbul Devlet Operası’nın baş rejisörü Altan Günbay`ın yönettiği Neşeli Günler (The Sound of Music) adlı müzikalde başrol oynadı. Yine Altan Günbay`ın yönettiği Şok adlı komedi oyunundaki performansıyla Lions Kulübü Yılın En Başarılı Kadın Oyuncusu Ödülü’ne layık görüldü. Avukatımı İstiyorum, Üç Kişilik Dünya, Sevginin Gücü ve Hırsız gibi televizyon dizilerinde ekrana gelen, çok sayıda reklam filmi ve dublajı seslendiren Binnaz Ekren halen İstanbul Devlet Tiyatrosu’nda oyunculuk yapmaktadır. Ayrıca kendisinin uyarlayıp yönettiği Kontrbas adlı oyunla ülkemizi çok sayıda festivalde yurt dışında başarıyla temsil etmiştir.”
Şarkılı türkülü komedi
“SENİNLE EVLENİR MİYİM?”
Zamane ilişkilerine mizah yoluyla değinen iki perdelik şarkılı türkülü komedi Ocak ayının son günü Ortaköy’de tiyatroseverleri ağırladı. “Seninle Evlenir miyim?” adlı tiyatro oyununun sürpriz bir konuğu da vardı. Oyunda Prof. Dr. Haydar Dümen sesiyle yer aldı. Beşiktaş Belediyesi Ortaköy Kültür Merkezi’nde tiyatro etkinlikleri yine ziyaretçilerinin yüzünü güldürmeye devam ediyor. 2012 yılının Aralık ayında sahnelenen ve yeni yılda da tiyatroseverler ile kucaklaşan yine ilginç bir komedi karşımıza çıktı. Daha önce yıl sonu etkinlikleri kapsamında Aralık ayının ikinci haftasında Ortaköy’de tiyatroseverler ile buluşmuştu. 19 Aralık 2012’den sonra 31 Ocak 2013’te “Seninle Evlenir miyim?” adlı oyun sahne dedi. Oyunla ilgili detaylar şöyle aktarılıyordu: “Suna Pekuysal Tiyatro Ödülleri’nde yılın en iyi komedi oyunu seçilen, ilişkilere ve evliliğe mizah penceresinden bakan oyun Baran ve Cansu arasındaki evlilik ile sonuçlanan ilişki seyredenleri gerçek bir mizahi yolculuğa çıkarıyor. Baran ve yalanlarına tıpkı Cansu gibi sizlerde inanacaksınız. Tam anlamıyla anasının gözü Baran Kaya!.. Saflığın ve güzelliğin temsilcisi Cansu Kırbaçlar. Zamane ilişkilerine mizah yoluyla değinen iki perdelik şarkılı türkülü komedi. Oyunda Çingene Çiçekçi ve Rus kadının söylediklerine siz de inanacak, Prof. Dr. Haydar Dümen’in cevaplarına ise inanamayacaksınız!..”
Ağaçlar budanıyor
Beşiktaş’ta ağaçlar budanıyor. Çalışmalar titizlikle yürütülüyor. Beşiktaş Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre Mart ayında da budama işlemleri Beşiktaş Kenti’nde devam edecek. Budama ile ilgili görüş, öneri ve isteklerini resmi olarak da belediyeye bildirebiliyorsunuz. Yetkililer budama ile ilgili bazı bilgileri şöyle aktarıyorlar:
“Ağaçların düzenli ve kuvvetli bir taç (dal ve yaprak) meydana getirebilmeleri, verim çağlarında daha uzun zaman kalabilmeleri, kuvvetten düşmeye başlamış ağaçların yeniden kuvvetlenebilmeleri ve yüksek kaliteli ürün verebilmeleri gayesiyle yapılan işe budama denir. Odunlaşmış bitkilerde kırık, ezik, hastalık, sık ve eğri büyümekte olan dallar budanarak ağaçlara düzgün şekiller verilir. Meyve ağaçlarında kaliteli çiçek açmasını ve meyve alınmasını etkiler. Bahçelerdeki süs ağaç ve çalılarının budama ile şekilleri ve güzellikleri muhafaza edilir. Genç meyve ağaçları, taçsız olarak düz bir fidan halinde dikilir. İlk yıllar, gövdeden çıkan yan dallara dokunulmaz. Sadece, kök boğazından çıkan sürgünler temizlenir. Ağaç çeşidine göre; şeftali ve kayısılarda ikinci, elma ve armutlarda ise üçüncü yıl şekil verme budaması yapılır. Meyve ağaçlarının alçak boylu ve kısa dallı olmaları erken ve bol meyve verimini etkiler. Dallar enliliğine büyümeli (uzayıp gitmemeli)’dir. Alçak boylu meyve ağaçlarında bakım ve meyve toplama kolay olur. Budama ile terbiye edilmiş meyve ağaçları; alçak yapılı, 3-5 ana dallı, tacın alt tarafı bol yapraklı ve meyve dallı olur. Gençleştirme budaması, ağaçlarda yeniden kuvvetle sürgünler meydana getirerek yeni bir taç teşkil edilmesi için yapılır. Böylece, ağaçta verim yeniden arttırılacağı gibi, meyvelerin de kaliteleri yükseltilmiş olur. İhtiyarlamış ve ölmeye yüz tutmuş ağaçlarda gençleştirme budaması yapılmaz. Gençleştirmede meyve türlerinin budamaya karşı dayanma dereceleri de göz önünde bulundurulur. Ağaçlarda genç dallar, budama makası veya serpet (bağ bıçağı) ile budanır. Genç dallar kesilirken, bir odun gözün tam üstünden, tırnak bırakmayacak ve düz bir şekilde kesilir. Budamada tırnak bırakmamak esastır. Tırnak bırakılırsa bu zamanla kurur. Yaşlı dallar, dalın alt tarafından yarılmamasına dikkat ederek, mutlaka testere ile kesilmelidir. Testere ile kesim bittikten sonra, yara yeri keskin bir serpetle perdahlanır. Perdahlanan yaralar aşı macunu ile sıvanır. Perdahlanan ve aşı macunu ile sıvanan yaralar çabuk kapanır. Budamanın kış ve yaz budaması olmak üzere iki zamanı vardır: Kış budaması: Ağaçların dinlenme devresinde yapılan budamadır. Soğuk yapmayan yerlerde kış budamasına bütün kış devam edilebilir. Kışları sert geçen yerlerde, şiddetli soğukların geçmesi beklenmelidir. Böyle yerlerde, gözler uyanmadan önce şubat sonları ile mart başlarında yapılabilir.”
“Bahara Merhaba”
Beşiktaş Belediyesi sanat etkinlikleri sürüyor. Fulya Sanat Merkezi’nde birbirinden değişik etkinliklerle bir çatı altında buluşuyor. Opera ve baleden konsere kadar bir çok etkinliği sanatseverler ilebuluşturan Beşiktaş Belediyesi Fulya Sanat Merkezi’nde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü özel bir konser ile kutlanıyor. Gian Carlo De Lorenzo şefliğinde, Tuncay Yılmaz’ın keman resitali sanatseverleri karşılayacak.
Program detayları ise şöyle aktarılıyor: “Yüksel Koptagel – Fossil Süiti. W. A. Mozart – Keman Konçertosu No.4 Re Majör Kv 218. R. Korsakov – Şehrazat.”
Tuncay Yılmaz, Gian Carlo De Lorenzo şefliğinde, Tuncay Yılmaz’ın keman sanatçısı ile ilgili detaylar şöyle aktarılıyor: “Uluslararası başarılarıyla tanınan keman solisti Tuncay Yılmaz İzmir’de doğdu. Ailesinin ilk müzisyeni olan Yılmaz önce İzmir ve daha sonra Ankara Devlet Konservatuvarı’nda Candan Nicolai ve Engin Eralp tarafından yetiştirildi. Solist olarak ilk konserini henüz öğrenci iken Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası eşliğinde Hindemith’in Keman Konçertosu’nun Türkiye’deki ilk yorumunu gerçekleştirerek verdi. Eğitimini kazanmış olduğu Alman Devlet Bursu (DAAD) ile Almanya’da sürdüren virtüözümüz Yılmaz, Freiburg’da Wolfgang Marschner ve Saarland’da Joshua Epstein’ın solistlik sınıflarına kabul edildi ve bu ülkede en yüksek derece sayılan “Ustalık” ve “Solist” ünvanı taşıyan diplomaları aldı. Avrupa’daki öğrenim yıllarında Almanya Louis Spohr Keman Yarışması’nda “En iyi Schumann Yorumcusu” ödülünü Dünya Mozart Yılı’nda Mozart’ın 5. Keman Konçertosu yorumundan dolayı “Mozart Özel ödülü”nü kazandı. İsviçre Tibor Varga Yarışması ve Berlin Mendelssohn Yarışması’nda finalist oldu. Yılmaz; Fazıl Say Gustav Rivinius Alexander Rudin gibi ünlü müzisyenlerle çaldı; ve daimi piyanisti Robert Markham eşliğinde Ankara, Berlin, İstanbul, Monte Carlo (Salle Garnier), Frankfurt, Londra, Köln, Abu Dhabi, Boston, Chicago ve New York (Carnegie Hall) gibi dünya kentleri ile sanat merkezlerinde sayısız resitaller verdi. Aralarında Stuttgart Oda Orkestrası Moskova Musica Viva Oda Orkestrası Saarland Radyo Senfoni BBC Concert Orchestra West Virginia Symphony İstanbul ve İzmir Devlet Senfoni Orkestrası’nın da bulunduğu birçok önemli orkestra eşliğinde çaldı. Repertuvarında Bartok Brahms Beethoven Berg Erkin Mendelssohn Bruch Wieniawski ve Mozart gibi önemli konçertolar ve bir çok keman / piyano sonatları bulunmakta olan sanatçının ilk uluslararası CD’si New York’ta kaydedildi (Elgar Franck) ve 2001 yılında piyasaya sunuldu. Ayrıca en son CD çalışması olan “Mozart 2006” ise bir süre önce piyasalara sunulmuştur (Rec by saatchi). Çalışmalarını ve başarılı kariyerini Türkiye ve Almanya’da sürdüren Tuncay Yılmaz 1996 yılından beri T.C. Kültür Bakanlığı Keman Solist Sanatçısıdır.”
Cana Gürmen-Cihat Aşkın
KEMAN ve PİYANO resitali
Türk keman ekolünün uluslararası temsilcisi Cihat Aşkın ülkemizin en geniş repertuvarlı piyanistleri arasında yer alan Cana Gürmen ile Fulya Sanat’ta bir araya geldi. Cihat Aşkın ve Cana Gürmen sıkça gerçekleştirdikleri ortak çalışmalardan birini daha 31 Ocak’ta Fulya Sanat’a taşıdı. Bu defa keman piyano repertuvarının dinlemesi en zevkli eserlerinden bir demetle sanatseverlerin karşısına çıkan Aşkın-Gürmen ikilisi repertuvarına, Haendel Mozart, Debussy, Rahmaninoff ve Saygun’un sevilen eserlerini almış.
Solist ve eğitimci olarak saygın bir kariyere sahip olan Cihat Aşkın – Cana Gürmen ikilisi müzikseverleri tadı damağınızda kalan eşsiz müzik armağanlarını Fulya Sanat’ta ziyaretçileriyle gerçekleştirmiş olduğu programla paylaşmış oldu. Cihat Aşkın ve Cana Gürmen’in gerçekleştirdiği Keman-Piyano Resitali ile ilgili detaylar şöyle sıralanıyordu:
“G.F. Haendel: Sonat Mi Majör. A. Dvorak: Sonatina Sol Majör.”
Programın ikinci bölümünde ise şu detaylar yer alıyor: “C. Debussy: Sonate Sol Minör. S. Rachmanımoff: Romance Op:6 No: 1. Macar Dansı Op: 6 No.2 A. A. Saygun: Horon.”
Sanatçı Cihat Aşkın ve Cana Gürmen hakkındaki bazı detaylar ise şöyle: “Cana Gürmen, piyano eğitimine küçük yaşta İstanbul Belediye Konservatuvarı’nda başladı. Salzburg Mozarteum Müzik Akademisi’nde Prof. Scholz, Prof. Zecchi ve Prof. Engel’in kurslarına katılan Gürmen, Prof. Margulis ve Prof. Zaritzkaya ile perfeksiyon çalışmaları yaptı. Gürmen, 1977’de Ankara Devlet Konservatuvarı Yüksek Piyano Bölümü’nü başarı ile bitirerek aynı yıl İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’na öğretim üyesi olarak atandı. Bu görevinin yanı sıra solistlik kariyerine de başlayan Gürmen, Türkiye’nin çeşitli şehirlerinde ve Avusturya, Kıbrıs, Fransa, Ürdün, Almanya, Bulgaristan, Moldova, Rusya, Gürcistan, Ukrayna ve Sırbistan’da resital ve orkestra ile konserler verdi.
Cihat Aşkın, 1 yıl sonra okuldaki ilk resitalini verdi. On beş yaşına gelmeden Paganini’nin kaprislerinin tamamını çalan Aşkın, ilk orkestra konserini ise 16 yaşında İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’yla Tchaikovsky’nin Keman Konçertosu’nu çalarak verdi. Okuldan 1989 yılında mezun oldu.
Daha sonra Londra’ya giderek Kraliyet Müzik Kolejinde Profesör Rodney Friend ile çalıştı ve solistlik diploması aldı. Hemen akabinde Londra City Üniversitesi’nde Prof. Yfrah Neaman ile çalışmalarına devam etti. 1993 yılında masterını tamamladı, 1996’da doktorasını tamamlayarak Müzik Doktoru unvanını aldı, 1998 yılında doçent oldu. ”
‘Seyahatname-2’ Fulya’da…
Sosyal sorumluluk projesi Şehir-Orman ile adından söz ettiren Fulya Sanat Merkezi’nde MDTistanbul Projesi, Şubat ayında ‘Seyahatname 2’ ile sanatseverlerin karşısına çıkacak. Modern Dans Topluluğu Fulya Sanat’ta yeniden bir araya geliyor. Topluluk İstanbul’un ilk büyük eseri olan Seyahatname-2’yi sanatseverlere sunacak. 2012 yılında İspanya, Hollanda ve Slovenya, Hindistan olmak üzere dört ülkeyi ziyaret ettikten sonra Fulya Sanat`ta İstanbul izleyicisi ile Seyahatname-2 yeniden buluşacak. Devlet Opera ve Balesi koreografı ve sanat yönetmeni Beyhan Murphy’nin kurgu ve koreografisi ile hayata geçen Seyahatname 2`de, Evliya Çelebi’nin Seyahatname`sinden bölümler Elif Şafak`ın aşk, yaşam ve kimlik sorgulayıcı pasajları ile birleşiyor; insanın içsel yolculuğundaki gelişimi, Evliya Çelebi`nin bazen macera bazen tılsımla dolu seyahatleri ile eş zamanlı olarak Burak Güven’in müziği eşliğinde hayat buluyor. Etkinlik, 5 Şubat’ta Beşiktaş Belediyesi Fulya Sanat Merkezi’nde sanatseverleri ağırlayacak. Gösterim saat: 20:00’de gerçekleşecek.
KOMEDİ: Babamın Oğlu
Yepyeni oyunlar seyircisiyle buluşmaya devam ediyor. Bu gösterilerin içinde Stand-up’lar da tiyatroseverleri ağırlıyor. “Babamın Oğlu” adlı gösteriyi Alper Kul sahneye taşıyor.
Alper Kul, bir baba ve oğulun kadın-erkek ilişkilerini kendi kuşaklarında nasıl yaşadıklarını komik bir dille anlatırken, 20 yılda Türkiye’de nelerin değiştiğini, şarkılar ve video görselleri de kullanarak izleyicisine sunuyor. Alper Kul’un gösterisi 1 Şubat Cuma günü sanatseverler ile buluşacak. Gösteriden bazı detaylar aynen şöyle sıralanıyor:
“Oğlum, çok şanslı kuşaklarsınız. Ben bir kızın elini tutabilmek için iki ay peşine gezdiğimi bilirim. Şimdi internetten pide gibi gari siparişi veriliyor. Facebook’a gir, iki günde birini bulamazsan zaten salaksın. Alper, yalıda mısır tarlasındayım. Garının biri beni görmedi, geçti yanımdan üzerini çıkardı, denize girdi. Mayolu, ama çıplak. Hayatımda ilk defa çıplak gari göriyırım. Hemen sindim, dikize daldım. İki yıl gözümü kapadım mı o gari geldi gözümün önüne. Liseyi bitirip milli olmaya, İstanbul’a yola çıktım.”
Alper Kul’un kariyeri ile ilgili bazı detaylar ise şöyle:
“Broadway geçmişinde sahnelenen en uzun tek kişilik oyun olan Caveman (Mağara Adamı) adlı tiyatro oyununu Türkiye’de ilk kez sahneye taşıdı. 2 Ekim 2009 tarihinde başlayan tek kişilik oyunu bir sezon boyunca rol aldıktan sonra ikinci sezonda rolü Şevket Çoruh üstlendi.
2011’de atv’de başlayan 5’er Beşer adlı komedi tiyatro programından sonra, Star TV’de başlayan ve bu programın devamı niteliğindeki İnsanlar Alemi adlı programında yer aldı.”
Akatlar Kültür Merkezi: “HİÇ”
Sahnelendiği Yunanistan ve Belçika’da oldukça yankı uyandırmış olan bu tek perdelik avangart eser “Hiç”de tiyatronun yapımcılık, eleştirmenlik gibi kimi mekanizmalarına ışık tutuluyor. “Hiç” adlı oyun, 2 Şubat Cumartesi günü Akatlar Kültür Merkezi Melih Cevdet Anday Sahnesi’nde seyircisiyle buluşacak. Şubat ayının ilk haftasında tiyatroseverlere merhaba diyecek olan oyunla ilgili detaylar arasında bir sunum şöyle yer alıyor:
“Hiç
İdeallerin yokluğu
Hedeflerin yokluğu
Gerçeklerin ve değerlerin yokluğu
Yaşadığımız manevi duygusal boşluk
Çevrenize bakın!
İç dünyanıza bakın!
Aynaya bakın!
Ne görüyorsunuz?
Sıfır, elde var sıfır
Elde var, hiç!”
Oyunla ilgili diğer detaylar ise şöyle: “Yazan: Evdokimos Tsolakidis. Çeviren ve Yöneten: Kemal Başar. Oyuncular: Metin Coşkun, Aytaç Öztuna, Füsun Kostak, Nihan Ekitöz, Ayla Akay, Özgür Avşar, Gizem Ertürk.”
Sadri Alışık Tiyatrosu’nun sahneleyeceği “Hiç” adlı oyunda Kemal Başar’ın yönetmenliği dikkat çekiyor. Kemal Başar hakkındaki bazı detaylar ise şöyle sıralanıyor: “Kemal Başar, Türk tiyatro yönetmeni, tiyatro ve dizi oyuncusu, eğitmen, çevirmen. 1963’de Ankara’da doğdu. 1989’da MSÜ Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü’nden mezun oldu. Aynı yıl girdiği Devlet Tiyatroları’nda halen sanatçı. Ankara Devlet Tiyatrosu Müdürlüğü ve Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü Yurtdışı İlişkiler Bölümü’nün kurucu başkanlığını yaptı.
Özellikle yurtdışındaki çalışmalarıyla, yönettiği oyunlarla, bazılarının danışmanı ya da seçici kurul üyesi de olduğu uluslararası festivallerde verdiği dersler ve seminerlerle tanınıyor. Tiyatro ve sinema oyuncusu Savaş Başar’ın oğludur.”
“Zefir” Levent’te!..
Beşiktaş’ta özel gösterimler sinemaseverler için devam ediyor. Ocak ayının ikinci yarısında da yine sinema gösterimleri Beşiktaş Belediyesi Levent Kültür Merkezi’nde sürdü. Bunlardan bir tanesi “Zefir” adlı filmdi. Zefir adlı filmin konusu şöyleydi: “Başına buyruk bir kız çocuğu olan Zefir, yaz tatilini anneannesiyle dedesinin Doğu Karadeniz Dağları’ndaki yayla evinde geçirmektedir. Büyük kentte yaşayan annesinin gelip onu alacağı günü iple çekerken, zamanını anneannesiyle dedesinin gündelik işlerinin yükünü paylaşarak ve kırlarda dolaşarak geçirir. Annesi sonunda beklenmedik bir anda çıkagelir. Ne var ki Zefir’i almaya değil, çok uzun bir yolculuğa çıkmadan önce onunla vedalaşmaya gelmiştir. Oysa Zefir, bir daha ondan ne pahasına olursa olsun ayrılmamaya kararlıdır.”
Filmin ödülleri ve katıldığı festivaller hakkındaki detaylar ise şöyle sıralanıyor:
n “2011 Ankara-Uçan Süpürge: FIPRESCI Ödülü / Ankara-Flying Broom: FIPRESCI Prize.
n 2011 İstanbul: En İyi Senaryo Ödülü / Istanbul: Best Screenplay Award.
n 2011 Hong Kong: Resmi Seçki / Hong Kong: Official Selection.
n 2011 Rotterdam: Resmi Seçki “Parlak Gelecek” / Rotterdam: Official Selection “Bright Future”.
n 2010 Kerala: Gümüş Kukal (Rajatha Chakoram) En İyi İlk Film Ödülü / Kerala: Silver Crow Pheasant Award for Best Debut Film.
n 2010 Selanik: Sanatsal Başarı Ödülü / Thessaloniki: Artistic Achievement Award.
n 2010 Abu Dhabi: NETPAC Ödülü / Abu Dhabi: NETPAC Award.
n 2010 Tokyo: Resmi Yarışma / Tokyo: Official Competition.
n 2010 Toronto: Resmi Seçki “Keşifler” / Toronto: Official Selection “Discovery”.
n 2008 İstanbul Film Festivali: Köprüde Buluşmalar Film Projesi Geliştirme Atölyesi Ödülü / Istanbul IFF: Meetings on the Bridge Development Award”.
“Zefir”, Ocak ayının ikinci yarısında hafta içi Pazartesi, Salı, Çarşamba, Perşembe 14:00 ve 16:30 seanslarında ücretsiz olarak Levent Kültür Merkezi Onat Kutlar Sinema Salonu’nda izlendi. 14 ve 17 Ocak tarihleri arasında sinemaseverler ile buluşan “Zefir” adlı filmin yönetmenliğini Belma Baş yapmıştı.
‘Davutpaşa’nın Külleri’
Sinemaseverler “Davutpaşa’nın Külleri” belgeseli ile buluştu. “Bir Belgesel, Bir Gazeteci, Çay ve Simit” günlerinde “Davutpaşa’nın Külleri” belgeseli, 23 Ocak 2012 Çarşamba günü saat 19.00’da Levent Kültür Merkezi’nde seyircisini ağırladı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin (TGC), Beşiktaş Belediyesi ve Belgesel Sinemacılar Birliği ile düzenlediği “Bir Belgesel, Bir Gazeteci, Çay ve Simit” etkinliğinin 4. sezonu yönetmenliğini Ayten Başer’in yaptığı “Davutpaşa’nın Külleri” isimli belgesel ile tüm hızıyla devam etti. 31 Ocak 2008 tarihinde İstanbul Davutpaşa’daki bir maytap atölyesinde gerçekleşen patlamada 21 işçi hayatını kaybetti, 117 işçi de yaralandı. Sevdiklerini kaybeden aileler, “Kaza değil, bu bir cinayet” diyerek yıllarca seslerini kamuoyuna duyurmaya çalıştı. Belgesel, Davutpaşa’daki patlamayı ve ardından olayı aydınlatmak için ailelerin verdiği mücadeleyi işliyor. “Davutpaşa’nın Külleri” belgeselinin gösteriminin ardından düzenlenen söyleşiye yönetmen Ayten Başer de katıldı.
Senaryosunu Sevgi Türkmen’in yazdığı, yönetmenliğini Ayten Başar’ın yaptığı ve müzikleri Metin Kemal Kahraman’a ait olan “Davutpaşa’nın Külleri” adlı belgesel Levent’te gösterildi.
Tam olarak 1 saatlik film, işçi ailelerinin “Kaza değil bu bir cinayet!” sloganıyla yürüttükleri çalışmaları, Kemalpaşa, OSTİM, Zonguldak işçi katliamlarında yaşamını yitiren işçi aileleri ile temasa geçişlerini, birbirlerini örgütleme çabalarını ve günlük yaşamlarından kimi çizgileri içeriyor. Kadın işçi yakınlarının öne çıktığı belgeselde işçi sınıfının yalnızca acı çeken değil aynı zamanda mücadele eden, acılarını bu yolda şekillendiren bir sınıf olduğu bir kez daha ortaya çıkardığı vurgulanıyor.
Beşiktaş’ta yaş almak
YERİNDE HİZMET
Veriye dayalı hizmet üretme ilkesiyle Beşiktaş Belediyesi tarafından “Esenlik Hizmeti” projesi uygulamaya başlatıldı. Beşiktaş’ta yaş almak bundan böyle başka bir güzel olacak. Beşiktaş kentlileri tarafından tam not alan uygulama şimdiden memnun etti. “Esenlik Hizmeti” adıyla başlayan proje Beşiktaş Kentlileri’nin ilgisini çekti. Projede ihtiyaçlarını karşılayamayan, öncelikli olarak 75 yaş ve üzeri yalnız yaşayan hemşerilerin ve engelli/dezavantajlı bireylerin hayatlarının kolaylaştırılması amaçlanıyor. Zamanlarının büyük bir bölümünü geçirdikleri evlerinde sağlıklı, huzurlu ve güvenli bir ortam yaratılması hedefleniyor. Bu kapsamda “Evde Kuaför Hizmeti”, “Evde Temizlik-Hijyen Desteği” ve “Pratik Ev Düzenlemeleri Hizmeti” Beşiktaş Belediyesi’nin uzman personeli tarafından vatandaşa yerinde hizmet olarak sunuluyor. Beşiktaş kentlileri 444 44 55 numaralı çağrı merkezinden randevu alarak bu hizmetlerden ayda bir kere hafta sonu hariç ücretsiz olarak faydalanabilecekler. Ayrıca bu hizmetlere ek olarak yaşa bağlı rahatsızlıklarla ortaya çıkan unutkanlık gibi sebeplerle sıkça görülen ev dışında kalma ya da ev içinde kilitli kalma durumlarında öncelikle 75 yaş ve üzeri yalnız yaşayan kişiler ücretsiz olarak “Çilingir Hizmeti”nden yararlanabilecekler.
Müzeyyen Senar’a saygı
Türk Sanat Müziği’nin sevilen sesi Müzeyyen Senar için Mustafa Kemal Merkezi’nde “Müzeyyen Senar’a Saygı Konseri” düzenlendi. MKM Attila İlhan Salon’un da düzenlenen saygı konserine 2006 yılında geçirdiği beyin enfaktüsü sonucu sağlık sorunlarıyla uğraşan 95 yaşındaki Müzeyyen Senar, çok istemesine rağmen katılamadı. Muğla’nın Bodrum ilçesinde yaşayan Senar, musiki severlere “Şahsıma ve Türk Sanat Müziği’ ne gösterdiğiniz vefa nedeniyle adıma düzenlediğiniz saygı gecesini organize eden ‘Keyf-i Meşk musiki Topluluğu’na ve konsere icabet eden musiki severlere sevgi ve şükranlarımı sunuyorum. Şu anda orada olmak vardı anasını satıyım” yazılı bir not gönderdi.
Senar’ın bu notu salondakiler tarafından büyük alkış aldı. Dört aylık yeni bir koro olan “Keyf-i Meşk Musiki Topluluğu” Şef Özdem Çelik’in yönetiminde Müzeyyen Senar’ın sanat yaşamı boyunca seslendirdiği eserlerden oluşan bir konser sundu. Sunuculuğunu Fatoş Koçarslan’ın yaptığı Müzeyyen Senar’a saygı konserinde Melihat Gülses ve Salim Dündar da sahne aldı. Müzeyyen Senar’ın yaşamından kesitlerin yer aldığı slayt gösterisi konukların beğenisini kazandı. 20 Ocak günü Mustafa Kemal Merkezi’nde, Müzeyyen Senar’a vefa gecesi düzenlendi. Geceye duayen sanatçının yakın dostları ve sevenleri katıldı.
İnsan zaman ve mekan ilişkisi
Ressam Mustafa Ata’nın 150 adet seçilmiş eserinin bir arada yer aldığı Retrospektif Sergisi sanatseverleri ağırladı. Mustafa Kemal Merkezi’nde sergi, 31 Ocak’a kadar takip edilebildi.
Sanatçı Mustafa Ata’nın akademiye girdiği 1966 yılından günümüze kadar süregelen 46 yıllık sanat yolculuğunda meydana getirdiği, 1000 eser içinden önemli bir seçkinin yer aldığı Beşiktaş Belediyesi katkılarıyla hayata geçirilen “Mustafa Ata – Retrospektif 2012” başlıklı sergisi 31 Ocak 2013 tarihine kadar Mustafa Kemal Merkezi Beşiktaş Çağdaş Salonu’nda sanatseverlerce izlendi. 1971 yılında İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’ni bitiren sanatçı Mustafa Ata´nın farklı dönemlerine ait, eleştirmenlerin değerlendirmeleriyle sanatsal geçmişini ayrıntılı biçimde anlatan “Mustafa Ata – Retrospektif 2012” başlıklı kitabı da; Beşiktaş Belediyesi tarafından bu sergiye paralel olarak yayınlandı.
Renk kullanımı konusunda oldukça cesur olan, resimlerindeki yalınlıkla bir o kadar da estetik öğeler barındıran ve 1000´e yakın eserinin yer aldığı kitabı sanatçının 46 yıllık sanat yaşamının evrelerini göz önüne koyuyor. Figürleri yer çekiminden bağımsız kılarak, insan-mekân-zaman ilişkisine yeni bir boyut getiren Mustafa Ata’nın eserleri bugüne kadar; yüzlerce karma sergi, 35 kişisel sergi, 5 online sergi ile sanatseverlere ve koleksiyonerlere ulaşmış durumda. Farklı dokunuşları ve fırça darbeleriyle ünü yurtdışına uzanan Ata´nın eserleri; pek çok kurumun koleksiyonunda, yurtiçi ve yurt dışında önemli kişisel koleksiyonerlerde yer alıyor. Çağdaş Türk resim sanatının önemli ismi Mustafa Ata´nın, sanat yaşamı boyunca yarattığı eserlerinin ve eleştirmenlerin yorumlarının da yer aldığı “Mustafa Ata – Retrospektif 2012” adlı kitabı ve sanatçının yapıtların bir araya gelmiş ender olarak görülebileceği bu kapsamlı sergisi, MKM Beşiktaş Çağdaş Salonu´nda 31 Ocak 2013 tarihine kadar sanatseverleri ağırladı. Sergi pazartesi günleri dışında 10:30 – 19:00 saatleri arasında gezilebildi.
Son nokta?!..
BİLGİSAYARA 3 boyutlu modelleme metodunu geliştirerek kendisine NASA’nın kapılarını açan bir Türk olduğunu, tabletin bilgisayar pazarı satışlarında önemli bir yer tuttuğunu biliyor muydunuz? İşte bu teknolojik gelişmelerin ayrıntıları:
NASA YOLUNDA: İsveç’te master daha sonra da doktorasını tamamlayan ve bu arada objeleri internet ortamında 3 boyutlu olarak bilgisayara aktaran bir program geliştiren Alper Osman Aydemir’e, çalışmalarını Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Araştırmaları Merkezi’nde (NASA) sürdürmesi için teklif geldi. Doktorasını İsveç’te yapan Aydemir’e, NASA yetkilileri e-postayla ulaşarak birlikte çalışmayı teklif etti. Teklifi görüşmek için Los Angeles kentine giden Aydemir, 1 gün içinde 12 NASA yetkilisiyle görüştü.
TABLET PİYASASI UÇTU: Küresel ölçekte geçtiğimiz yıl 352 milyon adet bilgisayar satıldı. 2012′nin son çeyreğinde, bilgisayar satışı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 4.9 oranında düştü. Bir araştırma şirketinin raporuna göre, ekonomik sebepler dolayısıyla 2012′nin son çeyreğinde, bilgisayar satışı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 4.9 oranında düşerek 90.3 milyon adet satıldı. Tablet bilgisayarların, eski bilgisayarların yerini almaya başladığı raporda özellikle belirtilenler arasında.
Tramvay merak konusu oldu
BEŞİKTAŞ- İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş konuşmasında İstanbul ulaşımıyla ilgili açıklamalar yaptı. Topbaş metrobüs hattının kapasitesini aştığını söyleyerek burayı rahatlatacak çalışmaları olduğunu söyledi. Kadir Topbaş, “Üsküdar – Ümraniye metro hattı 2016 yılında devreye girecek 38 ayda bitirilecek 22 km’lik metro hattı özelliğini taşıyacak. Otogar – Bağcılar hattı 2013’ ün ortalarında devreye girecek. Sanayi Mahallesi – Seyrantepe üçüncü tüpünün 20 aylık bir sürede devreye girmesi beklenmekte. Kartal – Pendik – Kaynarca hattı var. Bunu da Tuzla’daki tersaneye uzatma işlemi yapmaktayız. İhale aşamasına getirdiğimiz ve çok önemsediğimiz Kabataş’tan başlayacak olan Beşiktaş – Mahmutbey metrosunun ihale aşamasına geldiğini ve 2013 Mayıs’ta ihalesini yapmayı düşünüyoruz” demişti. Beşiktaş Kentlisi ihaleye ne zaman çıkılacağını merak ediyor.
Hollandalılar Asayiş Şube’de
BEŞİKTAŞ- Leidin Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza Hukuku Derneği, her yıl inceleme amaçlı başka bir ülkeyi ziyaret ettikleri geleneksel gezilerini bu yıl Türkiye’ye düzenledi. Türkiye’ye gelen yüksek lisans öğrencileri, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde bir sempozyuma katıldı. Çağlayan Adliyesi’ni ziyaret eden 25 kişilik grup, Emniyet Müdürlüğünü ziyaret etti. İl Emniyet Müdürlüğü ziyaretleri kapsamında yüksek lisans öğrencileri ilk olarak MOBESE merkezini gezdi. Daha sonra Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğünü ve Olay Yeri İnceleme paravanını ziyaret edip, bilgi alan hukuk öğrencileri, son olarak Beşiktaş Gayrettepe’de bulunan Asayiş Şube Müdürlüğü’nü ziyaret etti. Öğrenci grubunun programlarını tamamlayarak ardından Hollanda’ya dönecekleri bildirildi.
Restore edildi
BEŞİKTAŞ- Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün İstanbul 1. Bölge Müdürlüğü tarafından yapılan restorasyon çalışmasında caminin dış cepheleri ile çevre düzenlemesi yeniden ele alındı. Tarihi cami yapılan restorasyonların yetersiz oluşu ve tombak ve şamdanlarının çalınması ile de gündeme gelmişti.
‘Nur içinde yatın’
BEŞİKTAŞ- Akademisyen ve gazeteci Prof. Dr. Toktamış Ateş bir süredir tedavi gördüğü İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi’nde organ yetmezliği nedeniyle 68 yaşında hayata gözlerini yumdu. Kamuoyunda ‘Deprem Dede’ olarak bilinen Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, 45 gündür tedavi gördüğü Göztepe Medical Park Hastanesi’nde hayatını kaybetti.
Cevahir, İsmail Ünal’a saldırmıştı
Stattaki şiddete ceza
Yaklaşık 1.5 yıl önce meydana gelen istenmeyen olay ile ilgili sonuç belirlendi. Mahkemeye taşınan konu hakkında karar çıktı. 2011′de İnönü’de oynanan Beşiktaş – Fenerbahçe maçında Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal ile iş adamı İsmail Cevahir arasında çıkan istenmeyen olay üzerine açılan davada karar verildi. Kongre üyesi İsmail Cevahir ile Belediye Başkanı İsmail Ünal arasında tatsız bir olay çıkmış, taraflar da olayı mahkemeye taşımıştı. İddiaya göre Cevahir, İsmail Ünal’a saldırmış ve hakaret etmişti. Geçtiğimiz hatfa mahkeme kararını verdi; Beşiktaş Kulübü Kongre üyesi İsmail Cevahir, Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal’a yumruklu saldırıda bulunarak, hakaret ettiği gerekçesiyle 5 ay hapis ve 3 bin 500 lira adli para cezasına çarptırıldı.
IPhone ve IPad…
Amacımız gazetemizi ve radyomuzu tüm dünyadaki Beşiktaşlılara okutabilmek ve dinletebilmektir. Böylesine geniş bir dağıtım ve yayın ağına da ancak teknoloji sayesinde ulaşabiliriz. Bu nedenle çalışmalarımız aralıksız sürüyor. Her geçen gün bir yenilik yapıyoruz.
Örneğin, Beşiktaş Gazetesi’ni yıllardır Pc üzerinden ücretsiz okuyabiliyordunuz. Buna bağlantılı olarak IPad ve IPhone üzerinde de okuma imkanı sağlayabiliyordu insanlar. Ancak şimdi yepyeni bir adım daha attık ve IPad ve IPhone (iOS) uygulamasını ücretsiz indirme imkanı sağladık hepinize. Daha tanıtımlarını yapmadan ilk günden birçok kişi indirdi bu uygulamayı. Siz de deneyin ve 3 gazeteyi birden her gün okuyun. 3 gazete birden yaptık çünkü spor, semt ve ulusal haberleri aynı yerde vermek istemedik. İnsanlar kendilerini ilgilendiren konulara göre gazetelerini okusun, vakit tasarrufu sağlasın istedik. Bu nedenle de böyle bir yol seçtik, uygulamayı bile daha sade ve anlaşılır şekilde sizlere sunduk. Reklam bile koymadık. Ayrıca gazetenizi okurken Radyo Beşiktaş’ı da dinleme imkanı bulabileceksiniz. Hayırlı olsun!..
SPOR HABERLERİ
Tatsız derbi: 2-1
Spor Toto Süper Lig’de 19. haftada oynanan derbi maçta iki ezeli rakip Galatsaray ve Beşiktaş, Türk Telekom Arena’da karşı karşıya geldi. Özellikle ikinci yarısı yoğun kar yağışı altında oynanan maçta kazanan taraf 2-1’lik skorla ev sahibi Galatasaray oldu. Liderlik isteği ile sahaya çıkan Beşiktaş, performansıyla da umulanı veremedi. Galatasaray’a galibiyeti getiren golleri 3. dakikada Emre Çolak ve 45. dakikada Albert Riera kaydetti. Beşiktaş’ın tek golü ise 46. dakikada Tomas Sivok’tan geldi. Karşılaşmanın 61. dakikasında ise Galatasaraylı Felipe Melo, Oğuzhan Özyakup’a tükürdüğü gerekçesiyle kırmızı kartla oyun dışında kaldı. Ayrıca Beşiktaş’tan Tomas Sivok, Veli Kavlak ve Roberto Hilbert, Galatasaray’dan ise Hamit Altıntop derbide gördükleri sarı kartların ardından cezalı duruma düştü.
Beşiktaş ikinci yarıda toparlanmasına rağmen Arena’da puan almayı başaramadı. Galatasaray’da yeni transfer Weslej Sneijder, Beşiktaş’ta ise Dentinho ikinci yarıda oyuna dahil oldu ve Türkiye’ye derbi ile ilk maçlarına çıkmış oldular.
Galatasaray bu galibiyetin ardından puanını 36’ya yükseltti. Beşiktaş’ın 31 puanda kalmasının ardından Sarı-Kırmızılılar en yakın rakibiyle farkı 5’e çıkardı.
Öte yandan liğin 18. haftasında Beşiktaş İstanbul Büyükşehir Belediyespor ile karşılaştı. Spor Toto Süper Lig’in 18. hafta maçında Beşiktaş, İBB karşısında yenik duruma düşmesine rağmen 2-1 öne geçti ancak bu üstünlüğünü koruyamayınca liderlik fırsatını tepti. Beşiktaş ile İstanbul Büyükşehir Belediyespor 2-2 berabere kaldı. İnönü Stadı’nda oynanan mücadelede Beşiktaş’ın gollerini 28. dakikada Sivok, 57. dakikada Olcay atarken, İstanbul Büyükşehir Belediyespor’un gollerini 22. dakikada Holmen ve 65. dakikada Doka kaydetti.
Hem sevindirdi hem üzdü
Beşiktaş temsilcisi amatör futbol takımları heyecanla liglerindeki yarışa devam ediyor. İstanbul U15 Lig 5. Grup’ta Beşiktaş temsilcisi Yıldızspor geçtiğimiz haftalarda deplasmanda Bakırköyspor’u 3-1 mağlup etti.
Mavi-Beyazlılar, Bakırköy Belediye Stadı’ndaki maçta başarılı bir futbol sergiledi. Grupta üçüncü sırada yer alan Beşiktaş temsilcisinin 11 maçta 24 puanı bulunuyor. Yedinci sıradaki Bakırköyspor ise 6 puana sahip. Öte yandan U17 Türkiye Elemeleri müsabakasında Yıldızspor ile İkitelli karşılaştı. Eleme maçına Seyrantepe Ofspor baraj maçı oynayarak gelen Yıldızspor’u da penaltı atışları ile mağlup etmeyi başardı. Normal süresi 0-0 sona eren maçta penaltı atışlarında rakibine 3-1’lik skor ile üstünlük sağlayan İkitellispor, İstanbul’u Türkiye Finallerinde temsil etmeye hak kazandı. Yıldızspor’un kullandığı 4 penaltıdan sadece Cem gol kaydederken, Yusuf, Ali Melih ve Mehmet Can penaltı atışlarından yararlanamadılar. İkitellispor’da ise Onurcan ilk penaltı atışında topu üstten auta gönderirken, Zafer, İbrahim ve Murat takımları adına başarılı oldular. Maç sonunda ise güzel görüntüler vardı. Yıldızspor’lu taraftarlar ve sporcu velileri hem İkitellispor’u hem de kendi takımları Yıldızspor’u uzun süre alkışladılar. Maçtan sonra kimileri üzüntüden ağlayan Beşiktaş ekibinin futbolcularını rakipleri de teselli etti.
Son dakika golü!
SİYAH Beyazlı ekip transferin son günlerine girilirken bombayı patlattı. Kartal’ın Al Sadd’den Senegalli forvet Mamadou Niang’la anlaşmaya vardığı bildirildi. HABER DETAYI: www.besiktas.com.tr
“Geçmiş olsun Uğur”
BEŞİKTAŞ’TA sakatlık geçiren Uğur Boral, sezonu kapattı. Uğur Boral’ın sağ çapraz bağları koptu. Darbe alan Uğur’un idmanda yaşadığı sakatlıkla sezonu kapattığı öğrenildi. Geçtiğimiz haftalarda ameliyat olan Uğur Boral’a Beşiktaş Medya Grup ailesi olarak geçmiş olsun diyoruz.
MAGAZİN HABERLERİ
“GELİNLİK SEVMEM”
ETİLER- Uğur Uludağ ile Doğa Rutkay’ın rol aldığı “Bir Oyun Varmış” adlı oyunun galası, Akatlar Kültür Sanat Merkezi’nde gerçekleşti. Oyunda gelinlik giyen Doğa Rutkay, “Hata yapmaktansa yalnız olmayı tercih ediyorum. Evleneceksem aileme yakışan bir evlilik yaparım” dedi ve ekledi: “Gelinlik sevmem. Hiçbir zaman öyle bir hayalim olmadı. Düğünümde beyaz elbise giyerim.”
ORTAYA ÇIKTI
BEBEK- Bir dönem çılgın tarzı ve şarkılarıyla rock müzik sektöründe fırtınalar estiren Özlem Tekin, yine eski tarzına döndü. Tekin, yanlarını kazıttığı, kalanlarını da rasta yaptırdığı rengarenk saçlarıyla geçen hafta Bebek’te bulunanların ilgi odağıydı. Bir arkadaşıyla geldiği 40 Bebek adlı kafede yaklaşık dört saat kalan rockçı, zaman zaman kapı önünde bekleyen sokak köpeklerini sevmek için sandalyesinden kalkıp sokağa çıktı.
KÜPENİN UĞURU
ETİLER- Popçu Gökhan Özen, eşi Selen Özen ile Akmerkez’de objektiflere takıldı. Pırlanta mağazasında küpe bakan Selen -Özen çifti, uzun uğraşlardan sonra eşi Selen Özen’in beğendiği pırlanta küpeyi satın aldı. Küpeyi Selen Özen, denemek için kendi elleriyle eşinin kulağına taktı. Satın aldığı küpe hakkında konuşan Özen, “Eşimin hediyesi. Uzun süredir böyle güzel bir hediye almamıştım” derken eşi Selen Özen ise “Şubat ayında albüm çıkıyor. İnşallah bu küpe uğurlu gelir” dedi.
YEMEK KEYFİ
ETİLER- Seda Sayan birlikteliğini inkar ettiği sevgilisi Erkan Çelik’le artık fotoğraflarının çekilmesini dert etmiyor. İkili Etiler’de bir restoran çıkışında objektiflere takıldı. Yemek yedikten sonra araçlarına doğru gittikleri sırada basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Sayan, yeni projeler hakkında bilgi vermezken, şu sıralar Erkan Çelik’in şiir kitabının satış stratejisiyle ilgilendiklerini söyledi.
YORUM YOK!..
BEBEK- Venedik tatili sonrası havalimanında ortaya çıkan Özcan Deniz ve Ayça Kuru aşkı magazin gündemini uzun süredir meşgul etmeye devam ediyor. Ayça Kuru, evine giren hırsız yüzünden zor günler geçirdiğini söylese de Özcan Deniz hakkında bir yorum yapmayacağını söyledi. Küçük arabasını sahile park edip yürüyüş yapan Ayça Kuru, ‘Bana Özcan’la ilgili bir şey sormayın, konuşmam’ dedi. Bebek sahilinde arabasına binerken görüntülenen ve ‘Benim arabamı çekmeyin, bunu da çalarlar diye korkuyorum, evime aynı hırsız iki kez girdi ve ben artık o evden taşınmaya karar verdim’ dedi.
ANNE – KIZ ŞIKLIĞI
ETİLER- Yağmur Atacan, minik kızı Su ile Etiler’deki Günaydın Restoran’daydı. Ünlü oyuncu kızına yemek yedirirken objektife yansıdı. Kısa süre sonra aralarına Pınar Altuğ da katıldı. “Cumartesi günleri bizim ailede baba-kız günü. Ben aralarına girmiyorum” diyen Altuğ, eşi ve kızıyla birlikte Akmerkez’e gidip alışveriş yaptı. Pınar Altuğ ve kızı Su’nun kıyafetlerindeki uyumu dikkatten kaçmadı.