İSTANBULDA’Kİ başkonsoloslarla kahvaltıda buluşan Başkan Kadir Topbaş, Taksim, Beşiktaş, Aksaray ve Beyazıt meydanlarını çevreye zarar vermeden yenileyeceklerini belirterek, “Taksim Meydanı’nda Tarlabaşı’ndan Osmanbey’e dönen ve trafiğin en yoğun olduğu caddenin yeraltına alınması projesini Koruma Kurulu onayladı, ihalesini de yaptık. Burayı bir yıla varmadan ve insanları rahatsız etmeden bitireceğiz” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul’da görev yapan başkonsolosları Emirgan Köşkü’nde düzenlenen kahvaltıda ağırladı. Sefirlerin İstanbul ile ilgili düşüncelerini dinleyen Başkan Kadir Topbaş, İstanbul ile ilgili soruları da cevaplandırdı.
Şehirdeki medyan çalışmalarıyla ilgili bir soruyu cevaplandıran Başkan Kadir Topbaş, göreve geldiğinde kurdukları İstanbul Metropoliten Planlama ve Kentsel Tasarım Merkezi’nde (İMP) şehri planladıklarını belirterek, ulaşım başta olmak üzere bütün çalışmaları bu doğrultuda yürüttüklerini söyledi. İBB’nin bütçesinin yüzde 55’ni ulaşıma ayırdıklarını ve metro yatırımlarını dahi belediyenin kendi öz kaynaklarından yaptıklarını ifade eden Kadir Topbaş, şöyle konuştu;
“Sadece metroya 6,5 milyar dolar yatırım yaptık. İstanbul’un bütün düğüm noktalarını çözmek için dönemimizde İstanbul’a 259 kavşak yaptık. Bizden önce yapılanların toplamı 57 taneydi. Taksim Meydanı’nın yeniden düzenlenmesi için çok ciddi incelemeler yaptık. Taksim bir geçiş noktası olarak kullanılıyor. İnsanların bir yaşam noktası değil. Bu bakıma oradaki yeni düzenleme kapsamında otobüs duraklarını kaldıracağız. Tarlabaşı’ndan Osmanbey’e dönen trafiğin en yoğun olduğu caddenin trafiğini yeraltına almamız gerektiğini gördük. Böylece oteller bölgesi olan Talimhane ile Taksim Meydanı’nı yaya trafiği açısından bütünleştirmiş olacağız. Bu ilk etabı Koruma Kurulu onayladı, ihalesini de yaptık. Müteahhit hemen başlayabilir. Trafiğin yoğun olduğu bu bölgedeki çalışmayı 1 yıla varmadan ve insanları rahatsız etmeden bu çalışmayı bitirmek zorundayız. Gece gündüz demeden en kısa zamanda bitireceğiz.”
“Gümüşsuyu’ndan gelen yeraltına alınıp AKM’nin önünden Taşkışla’ya doğru alttan geçmesi şeklindeki altgeçite itirazlar var. Bizim de tereddütlerimiz var ve hala üzerinde çalışıyoruz. Altgeçit yapılırsa ortaya büyük yarıklar çıkacak” diyen Başkan Topbaş, “Sıraselviler Caddesi’ni yayalaştırabilir miyiz diye düşündük. Oradaki trafiğin yeraltına alınması çok uygun olmuyor. Bu caddeyi yayalaştırarak meydanla bütünleştireceğiz. Gezi Parkı’nda yapılacak Taksim Kışlası bir kültür ve sanat merkezi olacak. Altında çepeçevre kafelerin olduğu, yaşanan bir meydan olacak. Yeni meydan ile Gezi Parkı da proje kapsamında yeniden ağaçlandırılacak. Kuru meydan istemiyoruz” şeklinde konuştu.
İstanbul’un meydanları çevreye uyumlu şekilde yenilenecek
Kabataş’tan başlayan Beşiktaş ve Çağlayan Adliyesi’nin altından Alibeyköy ve Tekstilkent’e uzanan 24,5 kilometrelik yeni bir metro hattı projesi olduğunu, belediyenin öz kaynaklarımızla yapacakları bu hattın çalışmasının yakın zamanda başlayacağını anlatan Topbaş, sözlerini şöyle sürdürdü; “Bunların dışında Aksaray’da deprem riski taşıyan iki viyadüğü kaldırarak orada 64 bin metrekarelik bir meydan oluşturulması çalışmamız var. Projenin detay çalışmaları yapılıyor. Beyazıt Meydanı da aynı şekilde yenilenecek. Beşiktaş Meydanı’ndaki trafiğin yeraltına alınması projesini tamamladık. Birinci etabını Koruma Kurulu onayladı ve kentsel tasarım çalışmaları sürüyor. Hasılı İstanbul’daki birçok meydanı çevreye zarar vermeden yenileyeceğiz ve yayalaştıracağız. Yapım çalışmaları sırasında vatandaşlarımızın sıkıntı çekmemesini ve uzun yıllar doğru bir yatırım olarak hizmet vermesini istiyoruz. Ulaşım yatırımlarımız geçmişle mukayese ettiğinizde çok büyük rahatlama getirdi. Dönemimizde nüfusun araç sayısının ve şehirdeki günlük hareketliliğin oldukça artmış olmasına rağmen trafik geçmişe göre daha rahat. Arzumuz dünyanın gelişmiş kentlerinde olduğu gibi hızlı, kaliteli ve güvenli toplu taşımayı tercih edilir hale getirmek. Bireysel araç kullanımını en aza indirmek. Farklı kesimlerden insanların aynı toplu taşıma araçlarını paylaşması barışı ve hoşgörüyü geliştiren bir sosyal projedir aynı zamanda. Şehir şantiyeciliğini de çok iyi öğrendik. İşlerimizi insanları rahatsız etmeden ve çok kısa sürede bitirebiliyoruz. İstanbul’a 8,5 yılda 21 milyon ton asfalt döktük. Gece çalıştığımız için insanlar hiç hissetmediler bile.”
3. köprü için en uygun güzergah seçildi
Kadir Topbaş, 3. Köprü çalışmasında sivil toplum kuruluşları ve vatandaşların görüşlerinin alınması konusundaki soruyu ise şöyle cevaplandırdı; “İstanbul’da trafiğin en yoğun olduğu doğu-batı aksında iki kıtayı birleştiren sistemlere ihtiyacımız var. Yapımı devam eden Marmaray ve lastik tekerlekli tüpgeçitin dışında 3. köprüye de ihtiyaç var. New York ve Sean ve Times nehirlerinde kaç tane köprü olduğunu biliyorsunuz. Günlük hayatı kolaylaştırmak adına bu köprüyü yapmak zorundayız. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nden günde 35-40 bin tır ve ağır vasıta araç geçiyor. Bir kaza durumunda trafik saatlerce tıkanabiliyor. 3. köprü yıllardır konuşuluyor. Beş güzergah üzerinden ormanı baskı altına almayan, kamulaştırma sorunu olmayan ve çevreyi fazla tahrip etmeyecek olan Poyrazköy-Garipçe arasında yapılmasına karar verildi. Burada daha çevreci bir köprü yapmayı planlıyoruz. Üstelik Sayın Başbakanımızın belediye başkanlığı döneminden bugüne kadar İstanbul’a milyonlarca ağaç diktik. İstanbul artık daha yeşil bir şehir. Bu konuda hassasiyetimiz var. Ancak yeşili ve tarihi eserleri korurken koruma kullanma dengesini iyi kurarak günlük yaşamı da rahat hale getirmek zorundayız. Hiçbir yere dokunulmadan şehir yaşamı olmaz. Ülkemiz demokratik bir ülke. Bu tür projelerde kent meclislerini, sivil toplum kuruluşlarını ve özellikle halkın temsilcisi olan Belediye Meclis Üyelerimizin görüşlerini dikkate alıyoruz. Demokratik hak olan itirazları dikkate alıyoruz, ancak politize olmuş itirazları dikkate alamıyoruz. İMP’de İstanbul’un planlarını da bütün herkese açık olarak yaptık. Çalışmalarımızda basına çıkan ve bize yapılan bütün itirazları da dikkate alıyoruz. Kararlarımızı ona göre gözden geçiriyoruz yada yeniliyoruz.”
Kurban Bayramı’nda düzenli kesim yapılacak
Bir konsolosun 15 milyon nüfusuyla çok büyük bir şehir olan İstanbul’un nasıl bu kadar temiz kalabildiğine şaştığını ifade etmesi üzerine Başkan Topbaş, şunları kaydetti; “İstanbul’da her gün Avusturya ve Yunanistan’ın toplam çöpüne denk olan 15 bin ton çöp topluyoruz. Bu konuda ilçe belediyelerimizin ve İstanbulluların katkısıyla çok başarılıyız. Çevrenin temiz olması insanlarımızın çevreye olan saygısını da geliştiriyor. Kurban Bayramlarında da geçmişte çok kötü görüntüler vardı. Bunu adım adım düzelttik. Gelecek yıllarda çok daha düzenli bir kesim olacağını söyleyebilirim.”
Ayamama Deresi çevresindeki koku gideriliyor
Ayamama Deresi çevresinde zaman zaman hissedilen koku ile ilgili bir soruyu cevaplandıran Topbaş, dereye akan atıksuları Ataköy İleri Biyolojik Arıtma Tesisi’ni yaparak topladıklarını ve derenin şu anda gayet berrak aktığını söyledi. Topbaş, “Ancak geçmişte dere yatağında birikmiş çamur var, tarama çalışması sürüyor. Burada bir şey daha var. İkitelli sanayi bölgesindeki bazı fabrikalar arıtmalarını çalıştırmadan asitli, boyalı atıklarını dereye gizlice bırakıyor. Oradan böyle atıksular gelince biyolojik arıtmanın bakterilerini öldürmesin diye kapakları kapatmak ve arıtmayı durdurmak zorunda kalıyoruz. Sayın Başbakanımız talimat verdi. Valilik, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve belediyemiz birlikte çalışma yapacağız. Orada zaman zaman koku hissedildiğinin farkındayız, fakat çözüyoruz. Sayın Başbakanımız göreve geldiğinde İstanbul’daki atıksuların yüzde 9’u arıtılıyordu. Şu anda yüzde 95’ini arıtıyoruz ve biyoloik arıtmaya çok önem verdik. Yaptığımız çevre çalışmaları sayesinde denizlerimiz de tertemiz hale geldi. İstanbul’un birçok plajını yeniden açtık. Size özellikle kumu da çok özel olan Güneşli Plajımızı tavsiye ediyorum” diye konuştu.
Haliç Metro Köprüsü’ne her açıdan bakmak lazım
Haliç Metro Köprüsü’nün projesinin UNESCO tarafından onaylandığını ve yapım çalışmalarının hızla sürdüğünü hatırlatan Topbaş, şu bilgileri verdi; “Maalesef bu konuda da bazı politik duruşlar sergileniyor ve uluslararası platformlara şikayet ediliyoruz. Levent-Taksim-Yenikapı Metrosu’nun güzergahı 1982 yılında belirlenmiş ve 1994 yılında Başbakanımızın itirazları da kazı çalışmaları başladığı için dikkate alınmadı. Ben göreve geldiğimde Süleymaniye ve Şişhane’deki tüneller bitme noktasındaydı. Haliç’in altında 65 metre çamur olması nedeniyle kazıklı köprü yapmak zorundasınız. Yüzer köprüde hafif bir oynamada metro raydan çıkardı. Burada halatlı ve az kazıklı bir sistem yapmak zorundasınız. Dünyaca ünlü köprü mimarı Kalatrava da burayla ilgili böyle bir eskiz yapmış, ama bizden önce Koruma Kurulu kendisinin görüşme talebini dahi reddetmişti. Ben göreve geldiğimde kendisini davet ettim, fakat eski mesele yüzünden gelmedi. Haliç Metro Köprüsü’nden günde 1 milyon insan geçecek ve böyle bir köprü tasarımı şarttı. Unkapanı Köprüsü’nün de yükünü alacak, otobüsleri kaldıracağız. İnsanlar Haliç ve Tarihi Yarımada manzarasına bu köprünün yaya geçişinden bakacak. Olaya böyle bakmak lazım. Bir de bir köprüye 360 dereceden bakmak lazım. Tek noktadan bakmak yeterli değil. Nereden baktığınız çok önemli. Köprünün çevreyle uyumlu olması için renk çalışması dahi yapıyoruz.”
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’nun Kasım ayında Marmaray’ı gezmek isteyen başkonsoloslar için bir program düzenlediğini açıklayan Başkan Kadir Topbaş, başkonsolosları aileleriyle birlikte İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin inşa ettiği Florya’daki temalı akvaryumu görmeye davet etti.