SPOR Toto Süper Lig’i şampiyon olarak tamamlaya Galatasaray’ın Başkanı Ünal Aysal, yaşanan gelişmeler ve gelecek ile ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı. Galatasaray Başkanı Ünal Aysal, TRTSPOR’da yayınlanan ‘Futbol Ateşi’ isimli programa katılarak önemli açıklamalarda bulundu. Başkanlık dönemini özetleyerek sözlerine başlayan Aysal “Bugün Başkan olarak birinci yılım. Bu dönemde başarılı olduğumu düşünüyorum. En azında bağlı bulunduğum camiaya faydalı oldum. Yardımcılarım da çok iyiydi. İlerleyen yıllarda üzerine koyarak kendi dönemimi mutlu bir şekilde tamamlamayı hedefliyorum” dedi.
Başkan olduğu ilk gün takımın başına getirmek için Fatih Terim’den başka isim düşünmediklerini belirten Aysal “Florya darmadağın durumdaydı. Bu durumu tecrübeli ve Türk futbolunu iyi tanıyan bir isimden başka kimse düzeltemezdi. Bu durumda sanırım bizim dışımızda da herkesin aklına Terim’den başka bir isim gelmezdi. Bu nedenle hiç düşünmeden Terim konusunda hemfikir olduk” şeklinde konuştu.
Galatasaray Başkanı Türkiye Futbol Federasyonu ve Kulüpler Birliği ile ilgili ise şu açıklamayı yaptı: “Ben TFF’nin görevini tamamladığını düşünüyorum. 58. maddeyi değiştirmek ve kulüplere verilecek cezayı ertelemek için seçilmişler. Bunu da başarı ile gerçekleştirdiler. Ancak artık federasyonun değişmesi gerekiyor. Türk futbolu tam bir kaos içinde. Bu kaosa da verdiği kararlar ile federasyon neden olmuştur. Geçmişte koyulan bütün kurallar değiştirildi. Türk futbolunu bu hale getiren bir federasyonun gelecekte futbolumuzu şekillendireceğini düşünmüyorum. Haziran ayında da TFF’nin değişmesi yönünde girişimlerimiz olacak. Futbolun kurallar içinde oynanmasını isteyen her kulüp de bize destek verecektir.
Avrupa’da Kulüpler Birliği federasyonun yükünü paylaşır ve futbola yön verir. Türkiye’de ise içi boş bir kurum. Bana sorarsanız Almanya’da uygulanan sistemi ülkemize yerleştirmemiz gerekiyor. TFF sadece alt yapılara ve futbolun geleceğine yöne verir. Türkiye’de de bu sistemi yerleştiremezsek futbolun ilerlemesini bekleyemeyiz.”
Futbol Federasyonu’nun yabancı sayısında kısıtlamaya gitme şeklindeki düşüncesini de değerlendiren Aysal “Baktığımızda fikir olarak doğru bir karar. Ancak Türkiye’deki kulüplerin alt yapıları boş denecek kadar kötü. Bu arayı kapatmamız için en az 5 yıla ihtiyacımız var. Belirli bir program çerçevesinde bu karar alınmalı. Eğer böyle yapılmazsa Avrupa’da oynayacak Türk takımlarına zarar verir” açıklamasında bulundu.
Galatasaray’ın Fenerbahçe karşısında şampiyonluğunu ilan ettiği karşılaşmanın ardından yaşanan olaylar ile ilgili görüşlerini de bildiren Aysal “Bundan 1 ay önce Fenerbahçe çok önemli bir maçta bizi sahamızda yendi. Sarı-Lacivertli futbolcular da saha ortasında haklı olarak sevinçlerini yaşadılar. Bizim taraftarımızdan hiçbir hareket olmadı. Ancak bizim şampiyonluğumuzu ilan ettiğimiz maçın ardından istenmeyen olaylar yaşandı. Burada bizim hatamız nerede bilemiyorum” dedi.
Aysal, Nihat Özdemir’in Kanal D’de sorduğu “Galatasaray’ı Ünal Aysal mı yönetiyor, yoksa Fatih Terim mi sorusuna” açıklık getirirken, “Ben bu güne kadar Fenerbahçe ile polemiğe girmekten kaçındım. Nihat Özdemir’in söylediklerini ciddi bulmuyorum. Gerçekle hayal mahsullerini birbirine karıştırarak yolunu kaybetmiş görünüyor. Doğrudur, TFF’den bize böyle bir talep geldi, ben de ‘Biz bunu yönetim kurulumuz ile görüşmek zorundayız’ dedim. Nihat Bey de kendi yönetim kuruluna görüştü. Benim sözlerim çok açık. Biz kupamızı sahada almak istiyoruz. Çünkü kurallar bunu gerektiriyor. Bunun Fatih Terim’le ne alakası var” derken, ‘Sizin kupayı soyunma odasında almaya sıcak baktığınız söyleniyor’ sorusuna ise “Biz maçtan sonra biz Nihat Özdemir ile el sıkıştık, ayrıldık ve bir daha da göremedim. Bunlar konuşulmadı bile. Federasyon başkanı bana bunu söylediğinde ben katiyen karşı çıktım. Ayrıca kurallar bunu gerektiriyor. Biz “Sabaha kadar bekleyeceğiz, gerekirse kupamızı almadan gideceğiz’ dedim. Hiçbir zaman ‘Biz kupayı soyunma odasında alalım’ demedim. Şu an taraftarı karşısında düşmüş Fenerbahçe yönetimi suçu bize yüklemeye çalışıyor.”
“TFF 105’nci maddeyi ekledi ve 58’inci maddeyi de değiştirdi. Federasyon ‘Kupayı 1 gün sonra alacaksınız deseydi’ ne olurdu?” sorusuna şu cevabı verdi:
“Kuralı değiştirmediler ve biz 105’i kullandık. Federasyon deseydi ‘Final maçının ardından kupa 1 hafta sonra Taksim Meydanı’nda verilir’, bunu kabul ederiz. Biz kurallara uyarız ve bunun çerçevesine çıkmayız.”
“Fenerbahçe’nin ceza almasını istemiyorum”
Aysal, UEFA’dan ceza bekleyip beklemediklerine alakalı olarak “Genellikle iyimser bir insanım. Büyük çapta bir sıkıntıyı düşünmek istemiyorum. Bence gerek federasyon gerek de dışarısı biraz uyumlu ve dengeli hareket edecek. Çok büyük ceza geleceğini ummuyoruz. Samimi olarak kimseye ceza gelmesini istemiyorum. Bu Türkiye’nin imajını çok zedeler. Katiyen Fenerbahçe’nin ceza almasını istemiyorum. Bunu iki yüzlülükle değil, samimiyetle söylüyorum. Fenerbahçe’nin 10 puanı silinsin, zaten sezon bitmiş olay kapanıyor. O zaman bu kararı veremeyen Federasyon UEFA’nın gözüne sokarcasına bu zamanki kararları aldı. O zamanlar puan silmeyle iş çözülebilirdi, bu iş de tamamlanırdı” ifadelerini kullandı.
Türkiye’deki kulüp yönetimlerinin kalabalık olduğunu belirten Galatasaray Başkanı, “En başından beri aynı şeyi söylüyorum. Şirkette 7 kişiyiz, burada 15, bir de ben 16 kişiyiz. Çok fazla… Seçimlerdeki sistem yanlış. Burada başkan 15 kişilik ekibiyle geliyor. Bence Amerika’daki gibi başkan ve yardımcısı gelip kalan ekibi sonra tamamlamak gerek” dedi.
“Yarından itibaren transfer çalışmalarımız başlayacak”
Transfer konusunda araştırmaların yapıldığı bildiren Aysal, “Hazırlıklarımız yapıldı, yarından itibaren transfer çalışmalarımız başlayacak. Bu kadromuz nokta atışlarla kurulmuş bir kadro. Kemik kadromuz oldukça kaliteli bir kadro. Sorunumuz kanatlarda ve hücum bölgesinde. Bu kadroyla Avrupa’ya gidersek 2. ya da 3. maçta elenme ihtimalimiz var” derken “Bizde takımı Fatih Terim yönetmekte. Yeşil sahada alınacak kararları Fatih Terim söylemeden gidip o adamı almam. Önce Fatih Terim istediklerini söyler biz sonrada değerlendirir harekete geçeriz” ifadelerini kulandı. Aysal’ın transferler hakkındaki diğer görüşleri şöyle:
“Galatasaray’ın ilk hedefi forvet hattıdır. Her zaman derim “Gol yemeyeceksin, gol atacaksın” bunu da gerçekleştirmek için katkı yapmalıyız. Elmander ve Baros sık sakatlanan isimler. Diğer oyuncularımızın da sakatlanma riski var o yüzden katkıyı bu yönde yapmamız gerekiyor.”
“Muslera’nın yerine doldurabileceğim bir isim yok. Arda’nın yeri dolmadı ancak onun gitmesi Arda’nın lehine oldu. Yeni bir Arda çıkıyor ortaya. Ancak bu durum Galatasaray’ın da lehine oldu. Artık takımımız bir oyuncuya bağlı olmadan takım halinde oynamaya başladı. Arda da kulübüne para kazandırarak gitti. Keşke tüm oyuncularımı takımdan onun gibi ayrılabilse.”
“Avrupa’da hedefimiz Galatasaray’ın Avrupa’nın en iyi 10 takımı içine sokmak. Galatasaray’ın da bu başarısının devamlı olmasına çalışacağız. Biz bu yıl Şampiyonlar Ligi’nde ilerleyebileyeceğimiz kadar ilerleyeceğiz.”
“Bizim transferde önceliğimiz yerli piyasa. Ancak bana Burak Yılmaz’ı örnek göstererek bir isim soruyorsanız ben hiçbir oyuncuyu kulübüyle oturup anlaşmadan almak istemiyorum. Bu sene Amrabat ile ilgili böyle sorunlar çıktı. Defalarca da Kayserispor Başkanı’ndan özür diledim. Böyle tatsız olayların olmamasını diliyorum. Avrupa piyasasında bonservisi elinde olan yaklaşık 60 oyuncu var. Biz bu oyuncular içinden Galatasaray’a uygun olanı seçip, görüşmeyü düşünüyoruz. Bize uzun süreli hizmet verecek oyuncular istiyoruz. Fenerbahçe’nin bu seneki başarısının en büyük sebebi bu. Başta Alex olmak üzere yıllardır Fenerbahçe’ye hizmet vermiş oyuncularla sene sonuna kadar şampiyonluğu kovaladılar. Süper Final nedeniyle oyuncu transfer edemedik. Mart ayında başlaması gereken transfer sezonu Mayıs ortasına sarktı. Süper Final oynanırken de transfer ile ilgilenemezsiniz. Çıkan söylentiler takım içindeki huzuru bozabilir.”
“Melo’nun aldığı maaştan indirim yapması gerekiyor”
Melo ve Riera kavgasına da değinen Ünal Aysal; “Melo ve Riera’nın kavgası bizim görüşümüze uygun değil. Eğer olaylar kavga olarak kalsaydı bizim için af söz konusu değildi. Ancak hem oyuncular özür diledi hem de ağır maddi cezalar verildi. Melo’nun bu sene bize yeteri kadar katkı verdiğine inanıyorum. Biraz sinir sorunu var ama onu da çözeceğine inanıyorum. Melo’nun kalması için bazı şartları kabul etmesi gerekiyor. Yabancı oyuncuların maaş olarak fazla aldığı bilinen bir gerçek. Melo’nun da bu aldığı maaştan indirim yapması gerekiyor diyebilirim”
Galatasaray’ın diğer branşlarına da değinen Aysal, Mahmuti ile 2+2 yıllık bir anlaşma imzaladıklarını belirtirken; “Oktay Mahmuti başarılı bir coach ve kendisine inancımızın yüksek. Basketbol’da da önceliğimiz şampiyonluk ve ardından Avrupa’da başarılar. Voleybol’da da başarılı bir sezonu geride bıraktık. En büyük arzumuz Basketbol ve Voleybol için ayrı birer salon yapmak istiyoruz. Türk Telekom Arena’da bunun için çalışmalarımız var ancak bu çalışmalarımız sonralarında 12 bin kişilik bir salon yapabildiğimizi gördük. Avrupa normalarına uymak için en az 15 bin kişilik bir salon gerektiğinden arkadaşlarımıza bu çalışmaları tekrardan değerlendirmeleri hakkında gerekli söylemlerde bulunduk.”
Aysal taraftar hakkında da konuşarak sözlerini tamamladı;
“Forma satışlarında memnunuz bu sene. Özellikle taraftarımız bu sene inanılmaz destek verdi bize. Basketbol seyircimiz bu sene %311 arttı. Ali Sami Yen’in yarısı dolduğunda seviniyorduk şimdi ise Türk Telekom Arena’da 35 bin ortalamayla oynamak bizim için büyük bir sevinç oluşturdu.”