SARI-lacivertli kulübün resmi internet sitesinde yer alan açıklama şöyle: “Türk futbolunun içerisinde bulunduğu kaygı verici durum kamuoyunun malumudur. Gelinen bu noktanın yegane sorumluları, cesaret ve kararlılığın ötesinde “dışarıda olmalarına rağmen bizlerden daha tutuklu ve daha esaret altında olan Futbol yöneticileridir.”
Sürecin başından beri işaret ettiğim ve sıklıkla gündeme getirdiğim “Fenerbahçe Operasyonu” nihayet sona yaklaşmıştır. Fenerbahçe’nin kazandığı günün, gece yarısı karanlıklarına sıkıştırılan planlı kararlar, Aziz Yıldırım ve arkadaşlarının haklılığını bir kez daha ortaya çıkarmıştır. Hukukun gücü yerine gücün hukukunu uygulamaya kalkanlar sipariş kararlarla 58. Maddeyi değiştirmiş, başından beri haykırdığımız üzere “kulüple başkan ve yöneticilerini”, “kulüple taraftarını” ayırarak “böl ve yönet” prensibini hayata geçirme hedeflerini açıkça gözler önüne sermişlerdir.
Kamuoyu bilmelidir ki;
Fenerbahçe Spor Kulübü ile Başkanı, taraftarı ve yönetimi ayrılmaz bir bütündür. Fenerbahçe taraftarına ve Fenerbahçe çoğunluğuna hoş görünmek adı altında kulübü mesnetsiz bir şekilde yöneticilerinden ayırmaya kalkışanlar, birkaç yöneticimizi günah keçisi ilan edip, olmayan suçlardan cezalandırma yolunu seçenler, Fenerbahçe Başkanını susturmak için Aziz Yıldırım’a sus payı verebileceğini düşünenler ve bütün bunların yanında “haklı-haksız” ayrımı yapmadan tüm kulüplerimizi ceza kurullarına sevk ederekALI Fenerbahçe ile diğer kulüpleri düşman etmeye, futbolu yangın yerine çevirmeye kalkışanlar tarafımızdan gereken cevabı en sert şekilde alacaklardır.
Fenerbahçe ve tüm spor kamuoyu bilmelidir ki; adı geçen tüm yöneticiler “kendileri istedikleri sürece yeni dönemde de Fenerbahçe’de görev alacaklardır.” Ve yine kamuoyu bilmelidir ki; Aziz Yıldırım duruşmada da açıkladığı üzere “Fenerbahçe için ödenecek her türlü bedeli tek başına ödemeye hazırdır.”
Ancak kulüplerin temiz olduğuna karar verip, bu kulübün başkan ve yöneticilerini suçlamaya kalkmak, planlı bir operasyon ötesinde açık bir “hukuk cinayetidir”. Bağımsız mahkemelere gelen ve Fenerbahçe Spor Kulübü’nün tertemiz olduğunu gösteren raporları hiçe sayarak kararlarına gerekçe dahi gösteremeyenler, Fenerbahçe’yi kayırma rolünü üstlenme gibi bir hadsizliğe kalkışamazlar.
Aynı şekilde gerekli görülmediği için şahsi hesapları inceleme altına dahi alınmayan ve tüm tasarrufları belgelere dayanan yöneticilerimizi suçlayarak dolaylı olarak Fenerbahçe Spor Kulübü’nü zan altında bırakmak kimsenin uhdesine terk edilemez ve edilmiş de değildir.
Spor ailesinden olmadığı için yargılayamadıkları, hatta ifadelerini dahi alamadıkları spor ailesi dışındaki 3. kişilerin eylem ve tasarruflarını, kulübümüze ve yöneticilerimize izafe edenler, bu keyfi kararların sorumluluklarını da bilmelidirler.
“Şike ve Teşvik” suçunun unsurları olarak talimat ve yasaların aradığı ve “suç işlemeye elverişli” şahıslar olarak tanımladığı kişilerin eylemlerine bizzat tesadüf edilmeden, yani “suç ve eylem sübuta ermeden”, “teşebbüs” eyyamıyla karara bağlayanlar bu dosyanın gerçek sanıklarıdır.
Unutulmamalıdır ki; “şüphe” adı altında Ceza Kurullarına sevk edilen yöneticilerimizin cezalandırılması için, bu “şüphe”yi hangi delil ve inandırıcı kanıtlarla karar niteliğine taşındığını ispat edemeyenler bir takım oluşumların medyadaki tetikçilerine şirin gözükmek içn karara bağlayanlar, yargı önünde bizler kadar eşittir ve öyle de olacaktır.
Fenerbahçe çınarının bir yaprağı bile, yaratılan futbol sonbaharında süpürülüp savrulmayacaktır. Fenerbahçe’nin her yerde her branşta ve özellikle göz diktikleri Fenerbahçe Futbol Takımının şampiyonluğunu engellemek için sahaya yansıtılan tüm çirkinlikler ve kirli oyunlar dün itibariyle artık tüm kamuoyunun malumu olmuştur.
Fenerbahçe taraftarına reva görülen uygulamalar “vatan hainlerine” bile gösterilmeyen sertliktedir. Ufukta görülen, Fenerbahçe’nin tutuklu olmayan yönetici ve hukukçularının aynı oyun ve tehditlerle karşı karşıya olduklarıdır.
Ama bilinmelidir ki; Fenerbahçe bir bütün olarak “her şeyin farkındadır” ve “her zamankinden daha güçlüdür.” Ancak Fenerbahçe’ye ve Fenerbahçeliye karşı yürütülen bu linç kampanyasını yürütenler unutmamalıdır ki, sabrımızın da bir sınırı vardır.
Ve tüm spor kamuoyu bilmelidir ki;
Fenerbahçe yönetimi bu adil olmayan düzende ve aynı uygulamaların devamı halinde Fenerbahçe Futbol takımını “Yarışmaktan alıkoymak” kararı da dahil olmak üzere bir takım yaptırım ve kararları kongre sonrası genel kuruluna götürmekten kaçınmayacak olgunluk ve kararlılıktadır. Sporda verilebilecek en ağır cezanın “alkıştan mahrum bırakmak” olduğunu bilen bir spor adamı olarak kim olursa olsun Lig şampiyonunu şimdiden alkışlıyor ve her iki takımımızı da Şampiyon saygınlığı ile selamlıyorum. Tüm Fenerbahçe taraftarına güzel ve güneşli günler göreceklerine inanmaları isteğimle sevgilerimi ve hasretlerimi sunuyorum…”