EMRE Belözoğlu, Vatan’dan İbrahim Seten’in sorularını yanıtladı. Emre geçmiş olsun. Seni agresif bir futbolcu olarak bilirdim ama Trabzon’da, onca provokasyona rağmen sinirlenmedin, hayret ettim doğrusu. Futbol basit bir oyundur. Ve futbolu kim daha iyi oynuyorsa sahada o sivrilir. Ben Allah’tan iyi oyuncuyum da 20 senedir futbol oynayabiliyorum. Yoksa atılan iftiralarla 28 yaşında bu ortam bana jübile yaptırırdı. Kötü futbolcu olsam zaten yaşam hakkım yoktu. Benim için sahada olan sahada kalır. Ama herkes için öyle değil ve sahadaki bazı hareketlerim yüzünden sürekli eleştiri alıyorum. Mesela Zokora elini vicdanına koysun. Hem seremonide benim elimi sıkmayacak hem de hayalarıma kasti tekme atacak. Kötü bir insan olduğunu sanmıyorum, mutlaka onu böyle yapmaya şartlandıran, yönlendirenler de vardır.
O tekmeyi yediğinde ne hissettin?
Vallahi üzerime doğru öyle hırsla geliyordu ki, kendimi bırakıp gözlerimi kapattım resmen. Çok canım yandı ve içimden “Hakem kesin kırmızı kart gösterir” dedim. Pozisyonu TV’den izleyince kan beynime çıktı asıl. O tekmenin mazereti yok. Zokora kırmızı kart görmeliydi, hem de ağır ceza almalıydı, sporcu sağlığını tehlikeye atacak bir hareket yaptığı için. Oysa şimdi sarı kartla kurtuldu. Zokora’nın ne yaptığı artık umurumda değil! Bir de şunu söyleyeyim: Allahtan bir çocuk babasıyım. Zokora’nun o tekmesinden sonra bir daha çocuk sahibi olamayabilirim bakarsınız.
Sen bu mevzuyu fazla uzatmadın ama.
Şimdi bu kadar gerilimli bir ortamda şov yapmak benim karakterime aykırı. Ne yani, bazılarının beklediğini yapıp tekmenin şovuna mı girseydim. Ağlayıp sızlasa mıydım? Diyorum ya işte, sahada olan sahada kalır. Bakın, ben vicdanının sesini dinleyen biriyim. Sahada sinirle sarf edilmiş bir lafı alıp “ırkçılık” gibi gösterenler beni çok üzdüler. Haftalardır beni yerden yere vuranlar, Trabzon’daki olayları görüp utansınlar. “Futbolun içinde olan şeyler” deyip geçiyorum sadece.
Sadri Şener, devre arasında soyunma odasına giderken kendisine parmak sallayıp küfrettiğini öne sürdü. Yaptın mı sahiden öyle bir delilik?
Kesinlikle hayır. Sanıyorum, Sadri Bey’i birileri yanlış yönlendirmiş. Bir kere ben maç boyunca kafamı yerden kaldıramadım. Ne zaman kaldırsam taş, bozuk para, çakmak, sürüsüne bereket üstüme atıldı. Ben de hem ortam daha da gerilmesin hem de kendimi koruyayım diye başım yerde tamamladım maçı. O karambolda ben tribünden Sadri Şener’i seçeceğim de, görüp parmak sallayacağım da. Nerden baksan 15 saniye sürer bunlar. Birincisi, ben Sadri Bey’in nerede oturduğunu bilmiyordum. Sonra sordum, ikinci kattaymış. Yani sahaya 35-40 metre uzakta. O kadar uzağa mesaj göndereceğim, üstelik de kimse fark etmeyecek. Bıraksınlar bunları Allah aşkına. TV kayıtları ortada, ben yürüye yürüye soyunma odasına gitmişim. Yapmış olsam, o görüntüyü çıkarırlar ortaya.
Galatasaray derbisine az kaldı. Senin için üç ihtimalli bir maç mı bu, yoksa galibiyete kesin inanıyor musun?
Galatasaray’ı çantada keklik görmek büyük tecrübesizlik olur. Her iki takım için de son nokta bu derbi. Bu sene ikimiz de şampiyonluğu hak ettik bence. Galatasaray zaten normal ligi açık ara farkla kapadı. Onları tebrik etmek lazım. Ama biz de Süper Final şansını iyi değerlendirdik. Fenerbahçe, Süper Final’in şimdiye kadarki en iyi takımı. Önemli bir performans aşaması kaydettik. Geçen sezon uğradığımız haksızlıkların telafisi en iyi iki kupayla olur. Allah doğrunun yanındadır ve umarım bizim yüzüme güler. Çabamızın karşılığını alırız.