SİYASET: ERDOĞAN CHP’YE ÇATTI

CHP’Yİ “geçmişte yaşayan bir parti” olarak tanımlayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, daha önce Meclis’e gelmeyecekleri yönünde beyanları olduğunu hatırlatarak, “Sonra ne yaptılar. Tıpış tıpış gelip yemin etmediler mi? Çok güzel, biz de onu istiyorduk zaten. Tükürdüklerini yalamanın verdiği eziklikle, TBMM’yi terörize etmenin gayreti içindeler” dedi.

-“YAKIN TAKİPÇİSİYİZ”
TBMM’de partisinin grubunda konuşan Başbakan Erdoğan, ilk olarak Esenyurt’ta meydana gelen yangına değindi. “Allah’tan rahmet diliyor yakınlarına başsağlığı temennilerimi iletiyorum. İnsanın hayatı ucuz değildir. Yoksulun garibanın hayatı hiç ama hiç ucuz değildir” diyen Başbakan Erdoğan, 11 işçinin hayatını yitirdiği olayı kabul etmenin mümkün olmadığını belirterek, “Milyarlarca liralık yatırımlar yapanların, karlar elde edenlerin, alın teriyle geçinen işçilerin hayatlarını hiçe saymalarını asla ve asla kabul etmeyiz. Yetim kalan çocukların dul kalan hanımların ahını yerde bırakmayız. Esenyurt’taki acı hadisenin aydınlığa kavuşturulmasının yakın takipçisiyiz. Olayda sorumluluğu bulunanlar en kısa sürede adalete teslim edilecekler” dedi.

-“MİLİTAN DEĞİL, DİRENİŞÇİLER”-

Konuşmasında dış politikaya ilişkin mesajlar da veren Erdoğan İsrail’in Gazze’ye yönelik katliam girişimlerini sürdürdüğünü belirterek, “Açlıkla ilaçsızlıkla yok edemediği Gazzeliler’i bombalayarak öldürmeye devam ediyor” dedi. Başbakan Erdoğan şöyle konuştu:

“Şu ana kadar 23 Gazzeli kardeşimiz hayatını kaybetti. Okul yolunda hedef alınan çocuklar da hayatını kaybetti. Afganistan’da bir ABD üssünde Kuran yakılmasıyla başlayan olaylar 16 Afgan’ın katledilmesiyle çok daha ciddi bir hal aldı. Filistin’de, Afganistan’da, Suriye’de insan hakları, insan onuru ayaklar altına alınıyor. Böyle bir gidişin adil olmadığını her fırsatta ifade ettik. Dün de özel temsilci olarak Kofi Annan buradaydı kendisiyle uzun uzadıya bunları görüştük. İşlenen tüm bu cinayetlerin dünyanın geleceğe dair umutlarını da katlettiğini söyledik. Yaşananlara rağmen umudumuzu muhafaza etmeye devam edeceğiz. Dik durmaya ve doğruları söylemeye devam edeceğiz. Türkiye olarak gerçekleri gür bir sesle dillendirmeye devam edeceğiz. İsrail’in insanlık dışı saldırılarına bir son vermeleri çağrısını yineliyorum. Soykırım mağduru olan İsrail vatandaşlarının devlet terörüne dur demeleri çağrısında bulunuyorum. Gazzeli kardeşlerimize de yanlarında olduğumuz hatırlatmak istiyorum. Bazı medya mensuplarının Gazeli direnişçileri militan olarak adlandırmalarını anlamıyorum. Onlar militan değildir, sadece topraklarının haklarının korunması mücadelesi veren direnişçilerdir.”

-“PERVASIZCA TAHRİK EDİYOR”-

Nicolas Sarkozy’nin 1915 olaylarını bir seçim malzemesi haline getirdiğine dikkat çeken Başbakan Erdoğan, “Biz bunu ırkçı bir yaklaşım olduğunu dile getirmiştik. Fransa Anayasa Komisyonu’nun tarihi bir hatayı tashih etmesinden sonra Sarkozy daha tehlikeli bir tavır sergilemeye başladı. Yabancı düşmanlığı pervasızca tahrik edilmeye çalışıyor” dedi. Sarkozy’nin ülkesinden yabancılara karşı tehditkar açıklamalar yaptığının ve bunun son derece tehlikeli olduğunun altını çizen Erdoğan, şöyle devam etti:

“Gazze’de insanlar katledilirken, Afganistan’da insanlar ölürken, Suriye’de bir vahşet yaşanırken Fransa’da yabancı düşmanlığı sergilenmesi insanlık adına utanç vericidir. Avrupalı liderlerin bu tehlikeli tırmanışı görerek tedbir almalarını bekliyoruz. Avrupa’nın yükselen faşizm karlısında sessiz kalması tarihi bir yanlış olacaktır. Suriye’de akan kanın durması için çaba sarf etmeye devam ediyoruz. Kofi Annan’ın girişimlerine destek verdiğimizi şiddete derhal son verilmesi ve siyasi geçiş sürecinin önünün açılması için gerekenlerin yapılması yönünde düşüncelerimizi açıkladık.”

İstiklal Marşı’nın yazarı Mehmet Akif Ersoy’u anan ve Çanakkale Zaferi’ne de değinen Başbakan Erdoğan, İstanbul’da düzenlenen atletizm organizasyonunda başarı sağlayan sporcuları da tebrik etti.

-“TBMM’Yİ TERÖRİZE EDİYORLAR”-

Hafta sonu 4+4+4 kanun teklifini kabul eden olaylı Milli eğitim Komisyonu Başkanı ve üyelerini kutlayan Başbakan Erdoğan, “Şahsım ve milletim adına tebrik ediyor ve kendilerine teşekkür ediyorum. Kendilerini sağduyulu ve sabırlı tutumlarından dolayı kutluyor maruz kaldıkları saldırılar nedeniyle de geçmiş olsun diyorum” dedi.

Erdoğan şöyle devam etti:

“Otoriter rejimler okulları bir formatlama merkezi olarak görmüştür. Biz millet olarak bu dikta hevesinin acısını tüm boyutlarıyla yaşadık. Benim çocuklarım da yaşadı. Özellikle 1940’lı yıllarda okulların kışla mantığıyla dizayn edildiğini bu millet iliklerine kadar yaşadı.

CHP bu ülkede Kuran kurslarını, camileri kapattı. Bunların belgeleri var elimde. CHP milletin dinini öğrenmek için yazılan en basit kitapları okumasını engelledi. Evlerde dahi din eğitiminin önüne geçildi. CHP sadece din eğitimine değil kendi ideolojisi dışındaki her bilgiye engel koydu. Ezanı Türkçe okutma yarışına giren bu CHP değil mi? Bu ülkede DP nasıl bir oy patlaması yaparak seçim kazandı? Ezanı asli yapısına kavuşturmak onun öncelikli hedefi oldu.

CHP Genel Başkanı gittiği her yerde demokrasiden bahsediyor ama kendi kongresinde milletvekili tekme tokat dışarı atılıyor. Ben bu kürsüden CHP’nin geçmişiyle gurur duyduğunu ifade eden genel başkana sordum. ‘Sayın Kılıçdaroğlu, İstiklal Mahkemeleri’yle de gurur duyuyor musun? Dersim katliamıyla da gurur duyuyor musun? Yasakladığınız kitaplarla da gurur duyuyor musun? Bu ülkenin kanaat önderlerini ipe çektiğiniz için gurur duyuyor musun? Asılmasına seyirci kaldığınız başbakan ve bakanlardan dolayı da gurur duyuyor musun? Başörtüsü yasağı katsayı uygulamasından gurur duyuyor musun?’ MHP ile birlikte üniversitelerde başörtülü olarak derslere girmeyi sağlayacak adımı attık. Bunu Anayasa Mahkemesi’ne götüren CHP oldu. Ama hamdolsun şimdi farklı bir süreci yaşıyoruz. Kime rağmen CHP zihniyetine rağmen yaşıyoruz.”

-“TIPIŞ TIPIŞ GELDİLER”-

CHP’nin geçmişi olmadığını belirterek “Zira CHP bugüne gelemeyen, geçmişte yaşayan bir partidir. CHP 1940’tan bugüne gelememiştir” diyen Başbakan Erdoğan, CHP’lilerin daha önce meclise gelmeyecekleri yönünde beyanları olduğunu hatırlatarak, “Sonra ne yaptılar. Tıpış tıpış gelip yemin etmediler mi. Çok güzel, biz de onu istiyorduk zaten. Tükürdüklerini yalamanın verdiği eziklikle, TBMM’yi terörize etmenin gayreti içindeler” dedi.

CHP’nin “her 10 yılda bir müdahaleye alıştığı için” şaşkınlık içinde olduğunu belirten Başbakan Erdoğan şöyle devam etti:

“Bugün bir yerden gelen telefonla adım atan hükümet yok. Karşılarında çetelerin cuntanın bürokratik oligarşinin tehditlerine boyun eğecek bir hükümet yok. İsteseler de istemeseler de alışacaklar. Ne diyor Kılıçdaroğlu; ‘Tanklarıyla toplarıyla gelsinler.’ Bu ülkede tankla topla ancak siz gelirsiniz. Birisi de çıkmış ‘Genel Kurul’da sizinle hesaplaşacağız’ diyor. Muhasebe hesabı değil herhalde bu. Hangi dilden alıyorsanız o dilden.

AK Parti’ye karşı o bildik alışılmış taktiklerini devreye sokuyorlar ne dediler bunlar. ‘Ordu göreve’ dediler, ‘genç subaylar rahatsız’ dediler. Darbe mühendislerini partilerinden aday yaptılar. Yargıyı bürokrasiyi etki altına almaya çalıştılar. Artık yağma yok. Biz bu Meclis’e yeter söz de karar da milletin dedik. Kimse kusura bakmasın millet iradesini kimseye çiğnetmeyiz.”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun milletvekillerine SMS göndererek “Komisyonu işgal etmesi için bizzat talimat verdiğini” belirten Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Pazar günü komisyonda yaşananlar gözü dönmüş CHP milletvekillerinin eseridir. Ama geç geldikleri için komisyonda yer bulamamışlardır. Geç uyanmışlar” dedi.

CHP’nin dışarıdan müdahaleden umudunu kestiği için, seçmenini sokağa eyleme çağırdığını söyleyen Başbakan Erdoğan, “CHP ne yapıyor, sokağa çağırıyor. Bari bu karda kışta çağırma. CHP seçmenini bu çağrıya prim vereceğini düşünmüyorum” diyerek şöyle devam etti:

“28 Şubat sürecinde bu ülkeye bir kesintisiz eğitim dayatıldı. İmam Hatiplerin önünü kesmek için bunu yaptılar. Zenginin çocuğu okusun vali kaymakam bürokrat olsun, yoksulun çocuğu yoksul kaslın diye bu düzenlemeyi yaptılar. CHP her ne yaparsa yapsın milletin dilediği olacaktır. Meclis görevini yerine getirecektir.

Komisyon ve alt komisyon yasa teklifini 91 saat 41 dakika görüştü. Pazar günkü yapılan çalışmaya rağmen bu kadar görüştü. 342 konuşma yapıldı. AK Parti kaç tane konuşma yaptı. 22 konuşma yaptı. 30’nu CHP’li 15’i de MHP’li üyeler tarafından yapıldı. Komisyon üyesi olmayan 104 milletvekili söz aldı. Bunlardan 94 tanesi CHP’li. Görüşmeler sırasında komisyon üyesi olan ya da olmayan 124 CHP’li konuştu. Hele hele bir tanesi 12 saat aralıksız konuştu. CHP Genel Başkanı milletvekillerine SMS göndererek Komisyonu işgal etmesi için bizzat talimat verdi. Pazar günü komisyonda yaşananlar gözü dönmüş CHP milletvekillerinin eserdir. Ama geç geldikleri için komisyonda yer bulamamışlardır. Geç uyanmışlar.”

-“TEKLİF İKİ HAFTA SONRA MECLİS’E GELECEK”-

Yapışkan bandın takıldığı şeye tank dendiğini yeni öğrendiğini söyleyen Başbakan Erdoğan, “Yapışkan bant tankını komisyon başkanına fırlatmışlar. Mesele muhalefetin konuşup konuşmaması değil. Mesele muhalefetin ‘benim istediğim olmazsa yaptırmam’ demesidir. Tüm bunlara rağmen teklif görüşülüp kabul edilmiştir” dedi.

Erdoğan şöyle devam etti:

“Burada MHP’nin tutumuna da dikkat çekmek istiyorum. Yönetiminden çok ben MHP’ye gönül verenlere seslenmek istiyorum. Gönül verdikleri MHP ne yapıyor. MHP kendi parti tabanının isteklerini göz ardı ederek CHP’ye vagon olmayı tercih etmiştir. Bir kez da statükodan yana tavır almıştır.
Çocuk okul öncesi ilk 4 ikinci 4 üçüncü 4. Diyorlar ki okul öncesi zorunlu olsun. Biz bunların çalışmasını çok yaptık. Siz mezradaki, köydeki bir aileye bu zorunluluğu getirdiğinizde bu aileler bunu nasıl yapacak. Okul öncesini yüzde 11’den aldık yüzde 43’e getirdik. İki hafta sonra üçüncü hafta eğitimi yasa teklifi TBMM’ye gelecek.”

-“KALIPTAN İNSAN GEÇİRECEK DEĞİLİZ”-
Dindar nesil istemesinin “Bu sadece benim gönlümden geçen” diyerek açıklayan Başbakan Erdoğan, “Biz kapı kapı dolaşıp 75 milyonu dindar nesil olmasını sağlayacak değiliz” diyerek şunları söyledi:
“Kalıptan insan geçirecek halimiz yok. Türkiye’de birçok okul var. St. Joseph St Benoit seni niye rahatsız etmiyor. Beni de rahatsız etmiyor. Herkes nereye gidiyorsa oraya gider. Dindar olandan çağdaş olamaz mı? Sizin çağdaşlıkta ölçünüz nedir? Başörtüsü ile üniversiteye geleni içeri almamaktır. Ben 3 çocuk diyorum ya, CHP bundan da rahatsız olmuş. Hakkında yasa mı var. Türkiye Cumhuriyeti Başbakan’ının temennisidir. İnşallah refah seviyemiz yükselir de daha da fazla isteriz. Bu ülkenin güçlü olması bununla mümkündür.
Medvedev’le konuştuk döner dönmez bu konuda çalışmalara başladılar. Putin de seçim kampanyasında bunu kullandı. 4+4’ün ikinci dördünde tercih başlıyor. Hazırlık sınıfında meslek lisesinin eğitim alanı neyse o alanda eğitimi alacaklar. Biz müfredatın hazırlandığını bilmiyoruz ama CHP’liler biliyor. Bakanımız da bilgilendirmelere devam edecektir.
Milli eğitim sistemi üzerindeki baskında kurtarılmış modernleşme yönünde önemli bir mesafe kat etmiştir. Statükocuların engellemelerine rağmen çıkmasını sağladığınız için çok teşekkür ediyorum.”
(Milliyet)