SAYI 260

MKM’de toplantı
Akatlar’da bulunan Mustafa Kemal Merkezi Attila İlhan Salonu’nda gerçekleştirilen DİSK Genel Kurulu’na CHP Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’da katıldı. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) 14. Olağan Genel Kurulu toplandı. Mustafa Kemal Kültür Merkezi Attila İlhan Sahnesi’nde gerçekleştirilen kurulda sendika yöneticileri yeni başkanlarını seçmek için ilk adımı attı. Saygı duruşunun ardından gösterilen slayt gösterisi ile sendikanın yaptığı faaliyetler anlatıldı ve hayatını kaybeden sendika mensupları anıldı. Toplantıda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, eski DİSK Başkanı ve milletvekili Süleyman Çelebi CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal’da katılım sağlayanlar arasında yer aldılar. İşçi sınıfının mücadele tarihinde yitirilenler için yapılan saygı duruşunun ardından ise DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün uzun bir açılış konuşmasında bulundu. Görgün, yeni anayasadan, küresel emperyalizmin AKP işbirliğiyle gerçekleştirdiği politikalara, 12 Eylül ve kadın sorunlarına da değinen konuşmasında, “Bugünün bizim için ayrı bir anlamı daha var. Genel Kurulumuzla birlikte DİSK’in 45. kuruluş yıldönümünü de kutluyoruz. Sermayenin ve devletin bütün saldırılarına ve yok etme girişimlerine karşı sınıf mücadelesini kararlılıkla sürdüren ve onurlu bir geçmişi canıyla, kanıyla yaratan konfederasyonumuzun 45. yılı, Türkiye işçi sınıfına ve bütün DİSK’lilere kutlu olsun” dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun milletvekilleriyle birlikte salondaki yerini almasının ardından ise ‘Grup Yorum’ sahne aldı. Grup Yorum’un Enternasyonal Marşı’nı seslendirmesi sırasında bütün salon ayağa kalktı. 1 Mayıs Marşı’nın Grup Yorum üyeleri tarafından seslendirilmesi sırasında ise salonu dolduran kitle alkışlarla destek verdi. Grup Yorum’un ardından DİSK Genel Başkan Yardımcısı Ali Cancı salondakileri selamlayarak DİSK 14. Genel Kurulu’nun açılışını yaptı. Görgün’ün konuşmasının ardından DİSK kurulu için divan oluşturuldu. Divan başkanlığına seçilen Hulusi Karlı, tüm katılımcıları selamlayarak, ilk konuk konuşmacı olarak CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu kürsüye davet etti. Kılıçdaroğlu kürsüye çıktı. Kılıçdaroğlu, salonda bulunan işçilere dönerek, “Haklısınız, kazanacaksınız ancak ben de burada Türkiye’nin büyük sorunlarını paylaşmak üzere bulunuyorum” dedi. Kılıçdaroğlu, ülkede yaşanan baskı rejimine dikkat çekerek, “TEKEL işçilerinin bu ülkede işçilerin gözünü açtığını, sendikaların sendika ağalığından kurtulması gerektiğinden, asgari ücret komisyonunda düşük ücrete imza atan sendikacıları eleştirdim. Daha az ücret verirler diye şantaj yaparlar dediler. Sendikacı şantaja boyun eğmez. Türkiye’de sendikacılığın önünde iki büyük engel var. İşsizlik ve kayıtdışı çalışma. İstihdam yaratıcı politikalarla işsizlik önlenmeli, sendikanın olduğu yerde kayıtdışı olmaz” diye konuştu.
Yeşil okullar geliyor!..
Beşiktaş İlçe Çevre Kurulu Beşiktaş’ta bulunan okullarda öğrencilerin ve velilerinde bilinçlendirilmesinin hedeflendiği “Yeşil Okul Projesi” için ilk adımı attı. “Yeşil Okul Projesi” ilk etapta Beşiktaş’ta bulunan ilköğretim ve liselerde çevre bilincini, çevre yönetimini ve bu kapsamda atık yönetimi eğitimini uygulamayı hedefleyen bir proje olmayı hedefliyor. Hayata geçirilmesi planlanan proje kapsamında öncelikle okullardaki tüm öğrencilere atığın ne olduğu, çeşitlerini, geri dönüşümünün nasıl yapıldığını “Çevre Kulübü” öğretmen ve öğrencilerinin önderliğinde anlatılması hedefleniyor. Atık yönetimi uygulamalarında öğrenci, öğretmen ve velilerin birlikte çalışmasını sağlayarak çevre bilincinin gelişmesini sağlamak, tüm atık çeşitlerinin bertarafını yönetmeliklere uygun olarak lisanslı bertaraf tesislerinde yaptırmak, tekrar kullanım, geri dönüşüm ve geri kazanım işlemlerini uygulamak projenin temel hedefleri arasında yer alıyor. Projede eğitimlerde başarılı olan okulların ve öğrencilerin ödüllendirilmeside yer alıyor. Başarılı olan okulları yenilenebilir enerji sistemleri ile donatmak, öğretmen ve öğrencilere tatil ve eğitim imkanı sunmak gibi sürprizler de yer alıyor. Öğretmen ve velilerin sisteme kısa zamanda adapte olabilmesini kolaylaştırmak için proje öncesinde eğitim, bilgilendirme faaliyetleri, tanıtıcı faaliyetlerde gerçekleştirilecek. Beşiktaş İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nde gerçekleştirilen İlçe Çevre Kurulu Toplantısı’na Milli Eğitim Şube Müdürü Serpil Çakmak, İlçe Belediye Başkanlığı Temsilcisi Nejat Büyükköksal, Okul Temsilcisi Arzu Çalık Seydim ve Beşiktaş Belediyesi Kültür Sosyal İşler Müdürü Elçin Turan katılım sağladı. Ufuk ÇOBAN
Eğitimin başına Özçolak
Beşiktaş İlçe Milli Eğitim Müdürü Necati Özçolak göreve başlamasının ardından bir mesaj yayınladı. Özçolak, “Beşiktaş İlçe Milli Eğitim Müdürü olarak görevime başlamış bulunuyorum. Şahsıma tevdi edilen bu erdemli görevin onurunu yaşıyorum. Büyük bir sorumluluk gerektiren görevimin ne kadar ağır olduğunun da bilincindeyim. Eğitimdeki üstün çalışmaları ve başarılarıyla sözü edilen güzide ilçemiz Beşiktaş’ın başarılarında katkı sağlayan önceki Milli Eğitim Müdürü Sayın Halis İşler’e, şube müdürlerimize, okul müdürlerimiz ve yardımcılarına, öğretmenlerimize ve tüm eğitim çalışanlarına en samimi duygularımla teşekkürlerimi sunuyorum. Ayrıca vazifeyi kendisinden devraldığım Sayın Halis İşler’e Tekirdağ İl Milli Eğitim Müdürlüğü görevinde üstün başarılar diliyorum.
Güzel ülkemizin tarihi, turistik ve coğrafik güzelliklerini bir arada bulunduran ilçelerimizden biri olan Beşiktaş’ta görev yapan saygı değer yönetici ve öğretmen arkadaşlarım, görevinizi yürütürken yasa ve yönetmenlikler içerisinde Milli Eğitim Temel Kanunu’nun genel amaç ve temel ilkelerine bağlı kalacağınız şüphesizdir. Bizlere emanet edilen geleceğimizin teminatı çocuklarımızı en iyi şekilde yetiştirmek için bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da hiçbir özveriden kaçınmayacağınıza güvenim tamdır.”
Beşiktaş Adliyesi’nde yoğun mesai!..
Müsteşar Hakan Fidan ile birlikte 5 MİT görevlisini ifade vermeye çağıran, gelmeyince de yakalama kararı çıkartan Özel Yetkili Savcı Sadrettin Sarıkaya KCK soruşturmasından alındı. Savcı Sarıkaya “Görevimizi yaptık” diye konuştu. Sarıkaya, Ağustos ayında özel yetki verilerek Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’nde göreve başladı. Sarıkaya, Adalet Müfettişliği’nden önce Çumra, ondan önce de Oğuzeli Hakimliği’nde görev yapıyordu. Savcı Sadrettin Sarıkaya, Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’nde eski Ergenekon savcısı Zekeriya Öz’ün ve şu anki Ergenekon savcısı Cihan Kansız’ın kullandığı 407 numaralı odayı kullanıyordu.
Ring seferine tam not
Yoğun kar yağışı geçtiğimiz hafta içinde yine İstanbul’u etkisi altına almıştı. Ancak kar yağışı Beşiktaş’ı olumsuz etkilemedi. Beşiktaş Belediyesi günler öncesinden alarm konumundaydı, Beşiktaş Belediyesi Afet Yönetim Merkezi karla mücadele konusunda oldukça başarılı bir şekilde görevlerini yaptı ve Beşiktaş Kentlisi’nin yüzü güldü. Beşiktaş Belediyesi, kar yağışı ile birlikte şehir trafiğinde yollarda kalan kentlilere adeta can simidi oldu. Beşiktaş Belediyesi Afet Yönetim Merkezi, meteorolojinin geçen haftalar içinde bildirdiği kar yağışının getirdiği olumsuzlukları gidermek amacıyla 24 saat boyunca Beşiktaş Kentlileri’nin yanında oldu… Karla mücadele kapsamında metro istasyonlarından ücretsiz ring seferleri de Beşiktaş Kentlisi’ni rahatlattı.
Beşiktaş Belediyesi, meteorolojinin Şubat ayının ikinci haftasında bildirdiği kar yağışının getireceği olumsuzlukları gidermek ve yaya ulaşımının sorunsuz sağlanmasını temin etmek için ücretsiz ring seferlerini 8 güzergah üzerinden hizmete sokmuştu.
Kitle ulaşım araçları güzergahı şöyleydi:
“1. güzergah: Deniz Subay Lojmanları – 4. Levent Metro Durağı Dönüş 4. Levent Metro Durağı – Deniz Subay Lojmanları. 2. güzergah: İzettin Aksalur Cad. – Şebboy Sok. – Faruk Nafız Çamlıbel Sok. – İzettin Aksalur Cad. – 4. Levent Metro – Dönüş Akağaç Sok. – Sporcular Parkı – İhsan Hilmi Alantar Sok. – Koza Sitesi – Söğüt Sok. – Şebboy Sok. 3. güzergah: Karanfilköy Camii Önü – Zeytinoğlu Cad. – Akmerkez – Koç Köprüsü Ebulula Mardin Cad. – Yıldırım Oğuz Göker Cad. – Çilekli – 4. Levent. 4. güzergah: Uçaksavar – Etiler Huzur Evi – Yanarsu Sok. – Edincik Sok. – Tepecik Yolu – Alkent Sitesi Önü – Sanatçılar Parkı – Zeytinoğlu Cad. Akatlar Kültür Merkezi – Akmerkez Dönüş – Tepecikyolu – Yanarsu Sok. – Uçaksavar. 5. güzergah: Arnavutköy Otopark – Sekbanlar Sok. – Akmerkez – Levent Meydanı – Karakol Sok. – Metro Durağı – Levent Cad. – Akmerkez Sekbanlar Sok. – Arnavut Köy Otopark. 6. güzergah: Türkali Muhtarlığı – Emirhan Cad. – Hora Sok. – Gelincik Sok. – Yenidoğan Sok. Dönüş Emirhan Cad. – Dikilitaş – Türkali Muhtarlığı. 7. güzergah: Kuruceşme Bizim Tepe – Ulus Parkı – Boğaziçi Sitesi – Ambarlı Dere – Okul Yolu Sok. – Ortaköy Dereboyu Sok. – Portakal Yokuşu – TRT – Boğaziçi Sitesi – Kuruçeşme Bizim Tepe. 8. güzergah: Acısu – Palanga Cad. – Merkez Komutanlığı – Barbaros Bulvarı – Dönüş Merkez Komutanlığı – Palanga Cad. – Acısu.”
Karla mücadelede yerinden yönetim
Kara kış Şubat ayında İstanbul’u beyaza bürüdü. Beşiktaş Kentlisi, Beşiktaş Belediyesi Afet Yönetim Merkezi’nin çalışmalarıyla ve düzenlenen ücretsiz ring seferleriyle karla mücadele kapsamında ulaşımda sıkıntı yaşamadı. Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal, kar yağışında bile an be an Afet Yönetim Merkezi’nde Beşiktaş Kentlisi’yle dirsek temasında bulunarak adeta kentlinin imdadına yetişti. Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal, Afet Yönetim Merkezi’nden Radyo Beşiktaş’a katıldığı canlı yayında çalışmalar ile ilgili şunları aktardı:
“Her muhtarla teker teker konuşuyorum. Şu andan Afet Yönetim Merkezi (AYÖM)’ndeyim şimdi. Bütün çalışma arkadaşlarımız, tüm ekiplerimiz Fen İşleri Park Bahçe İşleri bütün teknik ekiplerimiz yığınak halinde burada çalışmalarını sürdürüyor. Biliyorsunuz diğer ilçelere nazaran yüksek kotlarda olduğu için Beşitktaş Kenti, kar konusunda yağış daha da fazladır. Arkadaşlarımız arazideler. Beşiktaş’ın sokaklarında hiç kapalı bir sokak yok, ara sokaklar dahil yalnız bazı merdivenli sokaklar var, onlar da sorun var. Onunla da ilgili olarak arkadaşlarımız tuzlama çalışması yapıyor. Onun için kar çalışmasında kazaya sebebiyet vermeden dikkatli ve titiz çalışıyoruz. Bununla beraber bütün ring araçlarımız vatandaşlarımızı ücretsiz taşıyor. Ben de bazen onlara biniyorum. Vatandaşların yaşadığı sıkıntıları görmek adına akşam ve sabah 7’den itibaren o araçların içinde ben de vardım. Vatandaşlarımız da beni görünce şaşırdılar ve biz bunu ekip olarak Beşiktaş Belediyesi’nin çağdaş yüzü olarak tüm ekibimizle bütün mesai yapan kadrolarımızla vatandaşa hizmet etmeye var gücümüzle çalışıyoruz.”
Canlı yayında hizmet kontrolü
Beşiktaş Kentlileri trafik sıkıntısı yaşamadan ücretsiz ring seferleriyle yoğun kar yağışının gerçekleştiği günlerde olumsuzluklardan etkilenmedi. Beşiktaş Belediyesi Afet Yönetim Merkezi’nde alarm konumunda olan ekiplerin yanında Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal da vardı. Bizzat kendi, muhtarlarla görüştü ve Afet Yönetim Merkezi’nde ekipleri, sıkıntılı olan sokaklara ve caddelere yönlendirdi. Farklı bir yayına daha imza atan İsmail Ünal, katıldığı canlı radyo programında muhtarlarla telefonda görüştü, afet yönetim merkezindeki çalışanları buzlanan ve kapanmaya başlayan yolların acilen açılması için kendisi bölgeye gönderdi.
BAŞKAN İSMAİL ÜNAL HEM CANLI YAYINA KATILDI HEM DE
TELEFONLA KONUŞTU
Başkan Ünal, konuyla ilgili bir çok yetkili ve muhtarlarla biraraya geldi. Mecidiye Muhtarı Cemal Şensöz, Etiler Muhtarı Seçil Ekşi, Nisbetiye Muhtarı, Ortaköy Muhtarı ile görüştü. Tuzlama ile ilgili isteklerini belirten bazı muhtarlar ise yapılan çalışmalar sonrasında da sorun olmadığını aktararak teşekkürlerini iletti. Başkan Ünal, kentlinin olası bir durumda afet yönetim merkezine ulaşmak ve detaylı bilgi edinebilmek için iletişim kurmak isteyenlere canlı yayında şunları söylemişti:
“Bize, 444 44 55 hatlarımıza telefonlar geliyor. Hemen AYÖM’e yönlendiriliyor. Merkez sorunları çözüyor, tekrar 444 44 55’ten de devam ediyor vatandaşa dönüyor sorununuz çözüldü mü diye soruyor. Bir de 0212 352 24 38 hattından AYÖM telefonu… Beşiktaş yaşayanları kolaylıkla evlerinden dışarı çıkabilirler, dostlarını ziyarete, yemeğe gidebilirler. 8 noktadan çalışan seferlerimiz var ve gündüz 200 bin gece 2 milyonun yaşadığı Beşiktaş’ta yollar açıktır. İstanbul’un çağdaş yüzü Beşiktaş’ta yollar açıktır.
AYDINLIĞA VURGU
Kültür ve sanatın başkenti Beşiktaş’ta insanların yaşam koşulları da çok aydınlık ve çağdaştır. Bunu söylüyorum onlara, sevgilerimi gönderiyorum vatandaşlarımıza…”
‘Mahallemize okul istiyoruz’
Mahalle turumuzu kaldığımız yerden devam etmeyi sürdürüyoruz. Bu kez Cihannuma Mahallesi’ndeyiz. Cihannuma’da geçen yıla nazaran büyük bir değişiklik yok ancak mahallede yaşayan vatandaşlar farklı konularıyla da istek, görüş ve önerilerini dile getiriyor. Tarihi camileri ve çeşmeleriyle bilinen Cihannuma Mahallesi, günümüzde Beşiktaş’ın tarihi okullarıyla bütünleşmiş, yaklaşık 5000 kişinin yaşadığı önemli yerleşimlerden bir tanesi olarak göze çarpıyor. Yokuşlu sokakları ile size klasik bir İstanbul havası yaşatan mahallede nüfus artmış, ancak işyerlerinin kayıtları mahallede ikameti olmadığı için mahalle sakinlerinin sayısı 4000’e kadar düşmüş. Mahalle sakinlerinin yine en büyük sıkıntılarından bir tanesi trafik olarak karşımıza çıkıyor. Daracık sokaklara park edilen 4 – 5 araç, yolları kapatabiliyor ve böyle bir durumda ne ambulans, ne de itfaiye mahallenin sokaklarına girebiliyor. Mahalle sakinleri Beşiktaş Belediyesi’ne öncelikle, teşekkürlerini iletiyor ve hizmetlerden memnuniyetini dile getiriyor. Mahalleyi her zaman olduğu gibi yine hem sakinlerine hem de mahallenin doğma büyüme Cihannuma’lı Muhtarı Ertan Kurtlutepe’ye sorduk.
“ÖNCELİKLE OKUL YAPILSIN”
Mahallesinde tarihi yapıların bulunduğu ve bu tarihi yapıların yıpranmaya yüz tutması yerine, olumlu bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Cihannuma Mahallesi Ertan Kurtlutepe, “Mahallemiz tarihi yapılarla dolu bir mahalle ancak bu tarihi yapılara yeteri kadar sahip çıkılamıyor. Cihannuma’da tarihi çeşmelerimiz var ve bu çeşmelerin çoğunun restore edilmesi gerekir. Bunun yanısıra mahallemizde çok uzun bir zamandan bu yana kullanılmayan bir ahşap bina bulunmakta. Bu ahşap bina zamanında çok eskiden tekke olarak kullanılmış. Şu an metruk bir bina olarak duruyor. Bence buraya bir okul yapılmalı diye düşünüyorum. Binanın sahiplerinin de bu konuya duyarlı kalacaklarına inanıyorum. Umarım o alan değerlenir ve bu sayede mahallemize bir okul kazandırılır” dedi.
“KAR KIŞTAN ETKİLENMEDİK”
Kışın zor geçtiğini ve mahallesinin yokuşlu sokaklarının olmasına rağmen Beşiktaş Belediyesi’nin kapalı yol bırakmadığını dile getiren Muhtar Ertan Kurtlutepe, “Bu sene güneş yüzünü kimi zaman göstersede kış şartları olumsuz geçiyor. Mahallemiz çoğunlukla dik yokuşlardan oluşan ve kar yağdığında sokaklarımız en kısa zamanda buz tutuyor. Ancak belediyemiz bu zor şartlar altında çok iyi çalıştı ve hiçbir sokağımız kardan dolayı kapanmadı. Kayan yollar olmadığı için mahallemizde kazalarda olmadı, çok şükür. Buradan sizin aracılığınızla mahalle sakinlerim ve kendi adıma belediyemize tekrar teşekkür ediyorum. Aynı şekilde temizlik kar da daha zordur ama bu çalışmalarımız da aksamadı” dedi.
“TRAFİK SIKINTISI SÜRÜYOR”
Ertan Kurtlutepe sözlerini şu cümlelerle sürdürüyor; “Biz mahallemizde isteyen kişilere köprü oluyoruz ve ilgili birimlere isteklerini ulaştırıyoruz. Yabancı dil kursları isteniyor bunun yanı sıra beden, spor, müzik eğitimleri daha geniş kapsamlı olmasını istiyorlar. En büyük sorun otopark sorunu. İstanbul çapında bir sorun bu… Bizim mahallemizde de hırsızlık olayları yaşanmıyor demek isterdik ama az da olsa yaşanıyor maalesef. Ev kiralayacak kişiler ilk olarak bu mahalle güvenilir mi diye soruyorlar. Kendi tedbirimizi kendimiz almamız gerekiyor, ama her kapıya bir polis dikmenin imkanı yok. Öncelik kendi tedbirimizi almak ve yapılan hırsızlığı emniyete bildirmek ilk görevimiz… İhtiyaç halinde belediyemiz bizlerle ilgileniyor. Herkes görevinde ama insanlar iyinin daha da iyisine layıklar.”
Kentli ne diyor neler istiyor?..
“Trafik sorunumuz bitmek bilmiyor”
Cihannuma Mahallesi sakinleri mahallelerinden memnun olduklarını söylüyor bununla birlikte ilköğretim okulu ihtiyacı olduğunu ve okul istediklerini vurguluyorlar. Mahalle sakinleri trafik sorununu da dile getiriyor ve çare bekliyor. Buna göre, Cihannumalılar mahallelerinde veya yakın civarda yapılacak bir otoparkın bu sorunları azaltacağı görüşünde birleşiyor. Mahalle sakinleri şu görüşleri aktarıyorlar:
OKUL GEREKLİ: “Mahallemizde yaşayan vatandaşlarımız buraya ne zaman bir okul yapılacak diye konuşuyorlar. Bizim veya çevremizde bir mahalleye yapılacak bir okul bir çok aileyi rahatlatacaktır” Zehra Kurtlutepe.
BOŞ YERE YAPILDI: “Mahallemizin kaldırımları yapıldı ancak gerek var mıydı? Farklı bir kanıdayım. Bunun yanısıra yollarımız araç parklarıyla doldu. Mahallemde neredeyse adım atacak yer yok.” Murat Çelik.
DUBALAR KALDIRILSIN: “Bazı mahalle sakinleri araçlarını gelişi güzel park edince büyük sorunlar yaşanıyor. Yol kenarına yapılan dubalar araçlara zarar veriyor. Bunun yerine buralara bodur ağaçlar dikilmesi gerek.” Ömer Yetüt.
AMBULANS GİREMEDİ: “Geçenlerde mahallemize bir hastanın alınması için ambulans çağırıldı ancak ambulans 3 metrelik yola 5 dakikada zar zor geldi. Nedeni, gelişi güzel parklanma. İnsan hayatı bu kadar ucuz değil, olmamalı.” Nazike Düzen.
ÇEVREYE SAHİP ÇIKILMALI: “Mahallemiz ara sokaklarına girildiğinde keşfedilebilecek güzel bir mahalle olarak yapısını koruyor… Cihannuma Mahallesi’nde olmayı seviyorum. Ama en önemli sorunu mahallemizde, trafik sorunu. Çevreye sahip çıkılması da gerek. Diğer önemli sorun da okul eksikliği” Murat Çelikli.
MAHALLEMİZE OKUL LAZIM: “Dört yaşında bir kızım var okula başlayınca nereye yazdıracağımızı düşünmekteyiz. Mahallemizde bir okul olmaması sorun yaratıyor. Umarım mahallemize ya da yakınına bir okul yapılır.” Tuğba Çay.
NEDEN MAHALLEMİZDE OKUL YOK?: “Mahallemizde en büyük sıkıntıları sayacak olursam aklıma üç madde geliyor. Bunlardan bir tanesi trafik, bir tanesi okul sorunu, bir diğer sorun da trafik sorunununa bağlantılı olarak otopark eksikliği.” Hasan Öztürk.
OKUL YAPILMALI: “Mahallemizin ve çevre mahallerin en büyük sorunlarından bir tanesi de okul sorunu olarak biliniyor. Aileler ilköğretim okulu olmamasından dolayı şikayetlerini dile getirerek dert yanıyorlar.” Feyyaz Bey.
Can Yücel’in şiirlerinden…
Afife Jale Sahnesi’nde Tiyatro Kumpanyası’ndan bir oyun sanatseverler ile buluşacak. Şubat ayının son haftalarında Beşiktaş Belediyesi Ortaköy Kültür Merkezi’nde programlar tüm hızıyla devam ediyor. Genco Erkal’ın Can Yücel’den uyarladığı “Can” isimli tiyatro oyunu, 26 Şubat Pazar günü saat: 18:00’de tiyatroseverler ile buluşacak. Kemal Kocatürk’ün yönettiği ve oynadığı “Can” adlı oyun ile ilgili bazı detaylar Tiyatro Kumpanyası ekibi tarafından şöyle aktarılıyor:
“Hayatın içinden bir an bile eksilmemiş, kendine bile sığmamış ve taşmış bir ozanı 85. doğum yılında kendi şiirlerinden uyarlanmış hayat öyküsüyle anmayı planlıyor “Tiyatro Kumpanyası”. “Can”ı Can Yücel Şiirlerinden Türk Tiyatrosu’nun büyük ustası Genco Erkal uyarlamış. Can Yücel şiirleri kadar muzip, sert, dik ve duyarlı, Türk resminin desen virtüözlerinden biri olarak kabul edilen Mehmet Güleryüz’ün “Can” için hazırladığı desenler de rol alacak Kemal Kocatürk’le birlikte… Oyunu Kemal Kocatürk yönetiyor ve oynuyor. Son yıllarda yaptığı rejiler ve oyunculuğuyla adından sıkça söz ettiren Kemal Kocatürk’e bu yolculukta, Ayça Kocatürk’ün müziği eşlik edecek. Müziğin de Can Yücel’in şiirleri, Mehmet Güleryüz’ün desenleri gibi, aynı yalınlığın içinden süzülerek seyircinin kulağına fısıldamasını istiyor Ayça Kocatürk. Üstüne üstlük “En az Can Yücel şiirleri kadar yalın ve tek başına duracak benim sahne plastiğim” diyor Sırrı Topraktepe. Sahneye yerleştirdiği bir merdiven, uzayın ve uzayın boşluğunda bütün yönlere anlamı somutlaştırırken, hepimizin evinde olması gereken bir objeymiş gibi kendi gerekliliğini ve hayatı kolaylaştırma çabasını bize dayatıveriyor. Sanki tüm bu olup biteni en yalın halleriyle ilk defa görüyormuşuz gibi hayatımıza sokuyor Aslı Atasoy’un ışığı…”
Kemal Kocatürk ile ilgili bazı detaylar ise şöyle:
“1 Nisan 1964, İstanbul doğumlu olan Kemal Kocatürk, İ.Ü. Devlet Konservatuarı tiyatro bölümünden 1989 yılında mezun oldu. 1993 yılı baharında “Usum yangın yerinde su damlacığı” isimli ilk şiir kitabı yayınlandı. Şehir tiyatrolarında oyuncu ve yönetmen olarak görev almakta. Ayrıca İstanbul Halk Tiyatrosu’nun kurucuları arasında yer alıyor.”
Kemal Kocatürk’ün yazdığı oyunlar arasında şu başlıklar bulunuyor:
“1984 Bir Küçük Şairin Sevda Güzellemesi – Tek kişilik oyun, 1984 Nasrettin Hocalardan Biri – Tek kişilik oyun, 1989 Ölümle Randevu – kısa oyun, 1990 Kapalı bir dünya – kısa oyun, 1999 Küçük Prens (Exupery’nin romanından oyunlaştırma), 1996 – 2004 Kanatlı Doğanlar – Mitos – Boyut Yayınevi’nden yayınlandı, 2000-2004 Su izler – Mitos – Boyut Yayınevi’nden yayınlandı, 2004 – Medeia (Euripides’den uyarlama) – Mitos-Boyut Yayınevi’nden yayınlandı, 2004 Barış için Savaş (Çocuk Oyunu) – Mitos – Boyut Yayınevi’nden yayınlandı, 2005 Oturan Boğa (Çocuk Oyunu) – Mitos – Boyut Yayınevi’nden yayınlandı, 2005 Karagöz Müzikali nam-ı diğer Leyla ile Mecnun, 2005 IV. Murat’ın Maskarası, 1998 – 2006 Barış (Aristophanes’ten uyarlama), 2006 Aşk Sözleri – W. Shakespeare’den uyarlama, 2006 Can Tarlası, 2007 Fıstıklar Ordusu.”
‘Cinayet Mahalli’ni gördünüz mü?
Birbirinden farklı oyunlar, Ortaköy Kültür Merkezi’nde sanatseverler ile Şubat ayında da buluşmaya devam ediyor. 11 Şubat’ta tiyatroseverleri karşılayan oyun aynı ayın 25’inde de sahne diyecek. “Cinayet Mahalli” adlı oyun, yeniden tiyatroseverleri ağırlıyor. Şubat ayının son haftasında yeniden Afife Jale Sahnesi’nde Tiyatro Mat’ın sahneleyeceği, farklılığıyla dikkat çeken oyun ile ilgili bazı detaylar ise şöyle: “Tiyatro Mat, sizi cinayetin işlendiği evde bir araya gelen maktül yakınlarının şiddetli hesaplaşmalarına tanık olmaya davet ediyor… Bir silah deler karanlığı, ışığa fırsat vermeden… Dan!.. Bir davetsiz misafir bu kadar kolay değiştirebilir herşeyi işte!.. Maskesizliğe hiç zaman yoktur hayatta! Katil kim?.. Maktül kim?.. Peki ya, siz kimsiniz?”
Cinayet Mahalli adlı oyunu Emre Aluç ve Güray Baygıner yazdı. Bihter Altay’ın yönettiği oyunun oyuncu kadrosunda yer alan isimler ise şöyle sıralanıyor: “Yeliz Pulat, Sefa Yasin Erkaymaz, Bihter Altay, Arda Karapınar.”
Sıradışı ve interaktif oyun olarak tanımlanan “Cinayet Mahalli” ile ilgili bazı detaylar da şöyle aktarılıyor: “Aynı metin, aynı karakterler ve aynı oyuncular ile bazen tüyler ürpertecek kadar sinir bozucu bazen yerlere yatıracak kadar komik… Siz seçeceksiniz!
Tiyatro Mat 2012 yılına merhaba dediği, iki perdelik ‘Cinayet Mahalli’nde interaktif tiyatro anlayışını yeni bir noktaya taşıyor ve seçimi seyirciye bırakıyor. Bu gece ki oyunu ne türde izlemek istersiniz, psikolojik gerilim mi absürd komedi mi? Cinayet Mahalli, klasik gerilim öğeleri taşıyan yapısıyla birlikte, sınırların en uç noktalarında dolaşan karakter ve durumlar da içeren bir tiyatro oyunu… Ve biz de karakterlerimizi o uç noktalardan itip, sınırların öte yanına göndermekten çok keyif alıyoruz…”
Tiyatro Mat ekibi, kendilerini şöyle tanımlıyor:
“Tiyatro Mat çalışmalarına Mayıs 2009’da başlamıştır. Topluluğumuzun temeli, yönetmenimiz Bihter Altay tarafından geliştirilen tiyatro eğitim projesiyle atılmış, daha sonra Tiyatro Mat ismiyle Temmuz 2009’da grubumuz kurulmuştur. Hedefimiz geniş kitlelere ulaşmak ve sanatın içine özgünlüğü de katarak farklılıklar yaratmak adına yeni yapıtlar ortaya koymaktır. Grubumuz yeni olmasına rağmen çalışmalarına hızla devam etmekte ve oyuncularımız topluluk çalışmalarının yanı sıra yeni projeler için de çalışmalarını sürdürüyor. Büyük bir uyum ve güven duygusuyla oluşmuş grubumuz; kabiliyet, fedakarlık ve emeğini ortaya koyan insanların tiyatro aşkıyla bir araya gelmesiyle çalışmalarına yoğun bir şekilde devam etmektedir. Türkiye’de olmayan oyunculuk tarzlarını denemek için yola çıkan, sanatın bir “show” olduğunu düşünen, görselliğin tüm unsurlarını kullanmayı hedefleyen, özellikle fiziksel devinim metodu üzerinde duran Tiyatro Mat ve yoluna hızla devam ediyor…
Tiyatro Mat, ekibine yeni katılan deneyimli, genç ve yetenekli arkadaşlarıyla büyümekte ve güçlenmektedir. Artık kendi metinlerini yazan,tasarımlarıyla şaşırtmayı hedefleyen, oluşturdukları hayal dünyaları için farklı akımları ve farklı oyunculuk tarzlarını araştıran ve üzerine çalışmalar yapan daha da dinamik bir grubuz. Oyunculuğun sadece laf söylemekten ibaret olmadığına inanan Tiyatro Mat oyuncularının amacı izleyenlerimizin farkındalığını arttırmak ve bir an bile olsa kendileriyle özdeşleştirmektir. Tiyatronun ve toplumuzun sorunlarına inmeyi hedefliyoruz. Yılgınlıkları kabul etmiyoruz ve umut duygumuzu korumaya inatla devam ediyoruz.”
Üç as bir arada!..
Beşiktaş Belediyesi Fulya Sanat Merkezi’ nde Şubat ayında da yine birbirinden seçkin organizasyonlar gerçekleşiyor. 23 Şubat’ta üç önemli isim bir araya geliyor ve yine muhteşem konserler sanatseverleri bekliyor. Beşiktaş Belediyesi Fulya Sanat Merkezi’nde “Hakan Şensoy, Hande Dalkılıç, Rahşan Apay” konseri gerçekleşecek. İki bölümden oluşan konser ve sanatçıları hakkındaki bazı detaylar ise şöyle:
“Franz Schubert Piyanolu Triolar; Hande Dalkılıç (piyano) Rahşan Apay (viyolonsel), Hakan Şensoy (keman). Program; F.Schubert: Trio Si bemol Maj. Op.99 D 898 -Allegro moderato -Andante un poco mosso -Allegro – Rondo -Allegro vivace. Programın ikinci yarısındaki detayları şöyle; F.Schubert: Trio Mi bemol Maj. Op.100 D929 -Allegro -Andante con moto -Allegro moderato -Allegro moderato.”
Sanatçı Hakan Şensoy hakkındaki bazı detaylar ise şöyle: “1968 yılında İstanbul’da doğan sanatçı eğitimine 1977 – 78 yıllarında girdiği İTÜ Türk Müziği Devlet Konservatuvarı’nda Prof. Ayhan Turan gözetiminde “Hızlı Eğitim Özel Keman Birimi’nde” başladı. İlk resitalini 1984 yılında verdi. Bu tarihten günümüze değin İtalya , Romanya, İsveç, İngiltere ve Türkiye’de pek çok orkestra konserlerine solist olarak katıldı ve resitaller verdi. 1985 yılında İstanbul Filarmoni Derneği tarafından “Yılın En Başarılı Genç Sanatçısı” ve aynı yıl İTÜ Rektörü elinden “Sanat Dalında Üstün Başarı” ödüllerini aldı. 1988 Eylül ayında İstanbul AKM’de verdiği resital UNESCO tarafından uluslararası eğitim seferberliği kapsamına alındı ve bu konserde pek çok ülkeden, UNESCO temsilcisi hazır bulundu. Aynı yıl kazandığı bursla yüksek lisans eğitimini yapmak üzere Londra Kraliyet Müzik Koleji’nde eğitimine başladı. Burada Trevor Williams’ın sınıfından mezun oldu. 1993 yılında Uluslararası 23. İstanbul Müzik Festivali’ne katıldı. Ayrıca 1996-97 yıllarında yapılan 1. ve 2. CRR Gençlik Festivali’ne de katılan Hakan Şensoy, Türk keman yapımcısı Ecevit Tunalı’nın kendisi için yaptığı 1737 Guarnieri del Gesu “Turkish” isimli kemanın röprodüksiyonu ile çalıyor.”
Sanatçı Hande Dalkılıç hakkındaki bazı detaylar ise şöyle: “Hande Dalkılıç 1974 yılında Ankara’da doğdu. İlk piyano derslerini Prof. Güherdal Karamanoğlu Çakırsoy’dan aldı. 1989’da akademik müzik eğitimine Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi’nde başladı. Üstün yeteneğini, erken yaşlarda olgunlaşmaya ve seçkinleşmeye başlayan müzikal formasyonunu sanatta yeterlik (doktora) düzeyine kadar bu fakültede Prof. Ersin Onay’ın sınıfında geliştirdi. Dalkılıç, yüksek lisans çalışmaları süresince Ahmed Adnan Saygun’un eserlerine ağırlık verdi. Bestecinin bir çok piyano eserini repertuarına aldı, seslendirdi. Mart 2006’da doçent ünvanını alan sanatçı halen Bilkent üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Piyano Ana Sanat Dalı’nda görev yapıyor.”
Sanatçı Rahşan Apay hakkındaki bazı detaylar ise şöyle: “Farklı bir tınısıyla fark yaratan viyolonsel sanatçısı Rahşan Apay, barok dönemden, günümüz çağdaş müziklerine kadar geniş bir repertuvara sahip. Türk müzik kültürünün gelecek nesillere aktarılmasındaki önemin bilinciyle, son yıllardaki solistik kariyerini Türk Bestecilerinin eserlerine adayarak bu eserleri kayıt altına almakta yurt içi ve yurt dışı konserlerinde seslendiriyor. İlk resitalini 11 yaşında veren sanatçı, Türkiye’de verdiği sayısız solo konserlerin yanı sıra Amerika, Almanya, Hollanda, Fransa, İtalya, Yunanistan, Ermenistan, Macaristan, Portekiz gibi pek çok ülkede orkestra eşliğinde konserler, resitaller ve solo konserler verdi. A. Adnan Saygun’un 100. doğum yılı anısına, Selman Ada yönetiminde, İDOB Orkestrası eşliğinde Saygun’un Viyolonsel Konçertosunu ve Solo Partita’sını TRT için kaydetti ve bu eserleri Atina Megharon konser salonunda icra etti. 2009 yılının Nisan ayında değerli kemancımız Cihat Aşkın tarafından bulunan Türk tango bestecisi Necip Celal Andel’in Viyolonsel Konçertosu’nun ilk seslendirilişini yaptı ve aynı zamanda CD kaydını gerçekleştirdi. TRT caz sanatçısı Çınar Apay’ın kızı olarak caz müziği ile yakından ilgilenen çellist, TRT Caz Orkestrası ile birlikte kayıtlar gerçekleştirdi, televizyon kayıtları yaptı. İstanbul’da müzisyen bir ailede doğduğu ve 5 yaşında piyano ile başladığı müzik yaşamına 11 yaşında Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuarı’nın Prof. Reşit Erzin sınıfında viyolonsel ile devam etti ve 1996 yılında mezun oldu.”
‘Serhan’lar yaşasın’ diye
Özel geceler yine Beşiktaş Belediyesi Fulya Sanat Merkezi’ nde müzikseverler ile buluşuyor. Yeni sezonun ikinci ayına veda ederken, birbirinden seçkin, muhteşem konserler sanatseverleri kucaklamaya devam ediyor. Bunlardan ilki, Şubat ayının son günlerinde Fulya Sanat Merkezi’nde ziyaretçilerine merhaba diyecek. Beşiktaş Belediyesi Fulya Sanat Merkezi’nde 27 Şubat’ta “Serhan Şeşen, Müzik Felsefe ve Yaşama Saygı Derneği Yararına” gerçekleştirilecek organizasyon dikkat çekiyor.
Konser, 27 Şubat’ta saat: 21:00’de başlayacak. Anjelika Akbar ve Gündoğarken’in katılacağı konser de konuk sanatçı da yer alıyor. Beşiktaş Belediyesi Fulya Sanat Merkezi’nde gerçekleşecek konsere Bülent Ortaçgil konuk sanatçı olarak katılacak.
Serhan Şeşen Müzik Felsefe ve Yaşama Saygı Derneği hakkındaki bazı detaylar şöyle: “Serhan Şeşen Müzik Felsefe ve Yaşama Saygı Derneği, özel bir hastanede bir dizi hata sonucu 03.12.2008 tarihinde hayata veda eden Serhan Şeşen’in adını ve anısını yaşatmak için 06.02.2009 tarihinde kuruldu. Ana faaliyetlerini “Yaşama Saygı” başlığı altında toplayan derneğin amaçları; ‘Yurtiçi ve yurtdışında, müzik ve felsefe alanında eğitim, araştırma, inceleme faaliyetlerinde bulunma, müzik, felsefe eğitimi ve öğretimi ile ilgili tesisler kurmak, bu alanda eğitim görmek isteyen veya eğitimini sürdüren öğrencilere destek vermek, müzik, felsefe ve sağlıkla ilgili eğitim çalışmalarının gelişmesine hizmet etmek, özellikle sağlık alanında ihmal sonucu mağdur olmuş hasta ve ailelerine hukuki destekte bulunmak, toplumda bu tür ihmallerin oluşmasının önlenmesi ve bilinçlenmenin sağlanması için çalışmalar yapmak ve bu konuda çalışanlara destek olmak, değişik sosyal etkinlikler ve kişisel gelişim eğitim seminerleriyle bireylerin bireylere, topluma ve çevreye duyarlılığını arttırmak olarak sıralanıyor.”
Serhan Şeşen hakkındaki bazı detaylar ise şöyle: “Serhan Şeşen 27 Şubat 1982 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. İlkokula Sefaköy İlkokulu’nda başlayan Serhan, ikinci sınıftan itibaren eğitimine 50. Yıl Cumhuriyet İlkokul’unda devam etti. Küçük yaşlardan beri müziğe olan ilgisi ve 1990 Temmuz babasıyla katıldığı Kuşadası 4. Altın Güvercin Yarışması’nda kazandıkları ikincilik ödülü, ileride iyi bir müzisyen olacağının ilk sinyallerini vermişti. O yıllarda başlayan okuma merakı ve çok küçük yaşlardaki öğrenme hevesi, aynı zamanda onun başarılı bir öğrenci olacağını da gösteriyordu. İlkokulu bitirdikten sonra Anadolu Lisesi sınavlarında Kadıköy Anadolu Lisesi’ni kazanan Serhan, bu eğitimi süresince müzik çalışmalarına ve bu konuda kendini geliştirmeye devam etti. Altı yaşından itibaren çaldığı davulun yanına gitar ve tuşlu çalgıları ekledi. Dahil olduğu müzik gruplarında çeşitli yerlerde, amatörce sahneye çıktı. Yüksek öğretimine Mimar Sinan Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nde başlayan Serhan, müzikle ilgili çalışmalarını, artık profesyonel olarak sürdürüyordu. 2006 senesinde Mimar Sinan Üniversitesi’nden diplomasını aldığında, aklında Galatasaray Üniversitesi Felsefe Bölümü’nde yüksek lisans eğitimi almak vardı. 2007 senesinde bu hedefine de ulaştı Serhan. Girdiği sınavda ikinci olarak kazandı G.S Üniversitesi Felsefe Bölümü’nü, hem de bir yıl burslu Fransızca hazırlık eğitimi almak üzere. Ama ne yazık ki sonunu getiremedi çok istediği eğitiminin. 2008 yılında vefat etti.”
Baş Belası
Güzel bir eşiniz, iyi bir işiniz ve mutlu bir evliliğiniz var. Bozulan bir araba ve hiç tanımadığınız bir adam, hayatınızı ne kadar değiştirir?.. Bu sorunun yanıtını Beşiktaş Belediyesi Akatlar Kültür Merkezi’ne gelenler keyifli bir şekilde alacak… Eray Yasin Işık’ın yazdığı “Baş Belası” adlı oyun, Melih Cevdet Anday Sahnesi’nde tiyatroseverler ile Şubat ayında da buluşuyor. Göksel Kortay’ın yönetmenliğini yaptığı komik oyunda, tesadüfler, sorunlar, takıntılar konu ediliyor. 23 Şubat’ta Akatlar Kültür Merkezi’nde tiyatroseverler ile buluşacak “Baş Belası” adlı oyun; tiyatroseverleri mest etmeye hazırlanıyor. “Baş Belası” adlı oyunun konusu özetle şöyle:
“Baş Belası”, hayata bir süre kahkaha molası vermek isteyen tüm tiyatro severlerin ilgi ile izleyeceği bir komedi. Rauf orta yaşlı, evli ve işkolik bir adamdır. Karısı Jülide ile yaşadıkları ufak tefek problemlerle yüzleşmek üzereyken, hayatarına bozuk arabası ile Hulusi düşer. Evet, düşmek tam da Hulusi’yi tanımlayan bir eylemdir. Hayat üniversitesinde doktorasını kadınlar üzerine yapmış olan Hulusi, bir tesadüf sonucu aynı gecede hem Jülide’nin hem de Rauf’un yatağında yakalanmıştır. Bakalım bu karmaşadan kurtulmaya çalışan Hulusi, dolayısıyla Rauf ile Jülide çiftinin başına neler gelmiş… Perde açılsın, ışıklar yansın ve tüm sorular Baş Belası’nda cevabını bulsun.”
Tiyatro Esen hakkında bazı detaylar ise şöyle:
“Tiyatro Esen, televizyona hapsolmamış, kalbi hâlâ tiyatro için çarpan ve nesli her geçen gün tükenmekte olan tiyatro izleyicisine ve tiyatro camiasına yeni bir soluk, yeni bir heyecan getirmek amacıyla kuruldu. Modern zamanın donkişotları olan oyuncular ile tiyatroya gönül vermiş izleyicileri Tiyatro Esen çatısı altında birbirinden güzel oyunlarla buluşuyor.”
Tiyatro Esen’in kadrosunda Göksel Kortay yönetmen koltuğunda… Eray Yasin Işık ise yazar. Arda Esen, Çiğdem Batur ve Sedat Bilenler oyuncular arasında bulunuyor.
İki yıl önce Esen Yapımı kuran başarılı oyuncu Arda Esen, çeşitli tv projeleri yaptıktan sonra, şimdi de Tiyatro Esen’le komedi oyunuyla çalışmalarını sürdürüyor. Arda Esen bu konuda “Bugüne kadar başka yapımcıların hayallerinin peşinde koştuk. Artık kendi hayallerimi yapım firmamda hayata geçirmeye başladım” diyor.
Siyaset ve iktidar: ‘Koca Sinan’
Birbirinden güzel oyunlar, tiyatroseverler ile buluşmaya devam ediyor. Beşiktaş Belediyesi Akatlar Kültür Merkezi’nde 15 Şubat’ta “Koca Sinan” adlı oyun sahnelenecek. F. H. Çorbacıoğlu’nun aynı adlı eserinden Hakan Altıner’in yazdığı ve sahneye koyduğu oyunda; Burak Sergen Sinan’ı; Dilek Türker Hürrem’i, Tarık Papuççuoğlu Kanuni’yi, Ayberk Attila Karahisari’yi, Atilla Pekdemir Rüstem Paşa’yı, Elif Çakman Gülruh’u oynuyorlar. Oyunun dekor tasarımı Tuba Onat, kostüm tasarımı Türkan Kafadar’a ait. Koca Sinan adlı oyunun konusuyla ilgili bazı detaylar ise şöyle:
“Dünyaya hükmeden bir padişahın, Kanuni Sultan Süleyman’ın, Mimar Sinan’dan bir isteği vardır; yüzyıllar boyunca onun adını ölümsüzleştirecek bir cami! Mimar Sinan’ın ise, tüm yaşamını adadığı bir tek düşü vardır: Eteklerinde doğduğu Erciyes Dağı gibi ,Tanrısal güzelliğin dalga dalga göklere yükselişini gösteren bir mabed yapmak! Koca Sinan oyunu bu büyük mabedin, Süleymaniye’nin; doğuş öyküsü ekseninde, “Sanat” ile “İktidar”ın yüzyıllar boyu tartışılan ve tartışılacak olan “sancılı ilişkisi”ni de tiyatronun büyülü merceğinden anlatıyor.”
Oyunun yönetmeni Hakan Altıner ile ilgili diğer detaylar ise şöyle:
“İstanbul Lisesi’nden mezun olduktan sonra İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve İstanbul Belediye Konservatuvarı Tiyatro Bölümü’nü bitirdi. 1974 yılında Kent Oyuncuları (Kenter Tiyatrosu’nda) oyunculuk yapmaya başladı. Oyunculuk yaparken aynı zamanda İstanbul Belediye Konservatuvarı’nda öğretim üyeliği ve rejisörlük yaptı. Hakan Altıner İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrolarında beş yıl süreyle müdürlük görevi yerine getirirken aynı zamanda rejisörlük yaptı. Beşiktaş Belediyesi Akatlar Kültür Merkezinde üç yıl süreyle Genel Sanat Yönetmenliği görevini yerine getirdi. Dialog Anlatım İletişim’in kurucusu ve yöneticisidir ve orada konuşma derslerine girmekte. Beşiktaş Belediyesine bağlı Akatlar Kültür Merkezi bünyesinde yer alan Ebru Cündübeyoğlu ve Hakan Altıner Ayda Aksel Demet Evgar Can Gürzap Nedret Güvenç ve bir grup tiyatro sanatçısı tarafından 2002 yılında kurulan Tiyatro Kedi’de Sanat Yönetmenliği, Rejisörlük ve oyunculuk yapıyor. “Selena” adlı dizide Ekrem Aykar adlı bir karakteri oynuyordu.”
“Yazıldıysa Bozulmaz”
Mustafa Kemal Merkezi Atilla İlhan Salonu’nda Şubat ayının ilk haftasında yine farklı bir organizasyon ziyaretçilerini ağırladı. Finansbank’ın doktorlara özel kulübü Club Finans Doctors için, Beşiktaş Kültür Merkezi ekibinin özel olarak hazırladığı “Yazıldıysa Bozulmaz” Oyununun galası, 4 Şubat’ta Beşiktaş Belediyesi Mustafa Kemal Merkezi’nde gerçekleşti. “Sen Hiç Ateşböceği Gördün mü?”nün efsane kadrosundan unutulmaz isimleri yıllar sonra ilk defa biraraya getiren oyun, 12 ilde 48 ücretsiz gösteri ile doktorlar ve aileleriyle buluşmayı da amaçlıyor. Beşiktaş Kültür Merkezi oyuncularının yer aldığı “Yazıldıysa Bozulmaz” Oyununda, Serhat Özcan, Ayberk Atilla, Pelinsu Pir, Oya Semerci, Can Kahraman, Celal Tak, Zeynep Coşkun ve Osman Karagöz bulunuyordu. Celal Tak’ın yönetmenliğini de yaptığı oyunun yazarı ise Levent Pala.
Oyunun yönetmenliğini yapan Celal Tak ile ilgili bazı detaylar şöyle aktarılıyor:
“Uludağ Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nü bitirdikten sonra, Bursa Devlet Tiyatrosu kadrosunda bir süre çalışan Tak, Bursa Deneme Sahnesi, Levent Kırca Tiyatrosu, Theater im Zentrum ve Türkis Theater gibi kuruluşlarda çalıştı. Sinema ve dizi filmlerde rol almanın yanı sıra, seslendirme çalışmalarında da bulunan sanatçı, aynı zamanda sahne amiri olarak görev yapmakta. Celal Tak BKM kadrosunda yer alıyor.”
Celal Tak’ın yer aldığı bazı oyunların isimleri ise şöyle sıralanıyor:
“Bir Demet Tiyatro, Otogargara, Sen Hiç Ateşböceği Gördün mü?, Bana Bir Şeyhler Oluyor”
‘Öyle Bir Geçer Zaman ki’ dizisinde ‘Soner’in engelli kardeşi ‘Murat’ rolüyle tanınan Osman Karagöz, ‘Yazıldıysa Bozulmaz’ isimli oyun için doktor oldu.
Osman Karagöz hakkındaki bazı detaylar ise şöyle:
“14 Aralık 1988 tarihinde Kadıköy’de doğdu. Pera Güzel Sanatlar’da 3 sene akademik eğitim almıştır. Bu süre içerisinden Tiyatro Kılçık ve Tiyatro Beyoğlu’nda çalışmıştır. Daha sonra Müjdat Gezen Sanat Merkezi konservatuar 4 yıllık tiyatro bölümünü kazanmıştır. Beşiktaş Kültür Merkezi – Çocuk Tiyatrosu Ve Yazarlık Eğitimi de almıştır. BKM’de oyunculuk yapıyor. Kanald’nin sevilen dizisi Öyle Bir Geçer Zaman ki’de Aylin’e aşık, Soner’in hasta kardeşi Murat’ı canlandırmıştı.”
Oyuncu kadrosunda bir zamanlar “Tirbişon” lakabıyla dikkat çeken ünlü oyuncu Serhat Özcan hakkındaki bazı detaylar ise şöyle:
“Durağan’da doğdu. Aslen Boyabat’lı olan Serhat Özcan tiyatroya 1978 yılında amatör olarak başladı. İstanbul Belediye Konservatuarı Tiyatro bölümünde okudu.
Devlet Tiyatrosu, Yapı Kredi Bankası Çocuk Tiyatrosu, Dostlar Tiyatrosu, Ferhan Şensoy Orta Oyuncular, Beşiktaş Kültür Merkezi tiyatrolarında çalıştı. İlk uzun metrajlı televizyon filmi Yayla Türküsü’dür. 1986 yapımı ‘Davacı’ adlı filmde, 1993 yapımı ‘Süper Baba’ adlı televizyon dizisinde ‘Zabıta Vahdettin’ rolüyle, 2000 yapımı ‘Güneş Yanıkları’ adlı TV dizisinde ‘Akif ‘ rolüyle, 2003 yapımı ‘Sevdim Seni Bir Kere’ adlı TV dizisinde, yine 2003 yapımı ‘Lise Defteri’ adlı televizyon dizisinde ‘Sefa’ rolüyle, 2004 yapımı ‘Cennet Mahallesi’ adlı televizyon dizisinde ‘Selim’ karakteriyle, 2005 yapımı ‘Pamuk Prenses’ adlı kısa filmde ‘Mümtaz’ rolüyle, 2007 yapımı ‘Gönül Salıncağı’ adlı televizyon dizisinde ve yine aynı yılda vizyona giren ‘Cumhurbaşkanı Öteki Türkiye’de’ adlı sinema filminde, 2008 yapımı televizyon dizisi Dedektif Biraderler’de Atilla Birgen, yine aynı yılda çekilmeye başlanan ‘Benim Annem Bir Melek’ adlı televizyon dizisinde ‘Tankut’ rolleriyle ve 2009 yapımı olan ‘Kanal-i-zasyon’ adlı sinema filminde ‘Atilla’ karekteriyle izleyici karşısına çıktı. Sanatçı bunların dışında sizlerin de yakından bildiği gibi “Bir Demet Tiyatro” adlı TV’de de yayınlanan oyundaki ‘Tirbuşon’ rolüyle müthiş bir performans göstererek ulusal anlamda asıl çıkışını yaptı. Yayla Sanat Merkezi’nde kendi yazdığı “Sustuklarımı Biriktirdim” adlı tek kişilik komedi oyunla sanat hayatına devam etti.”
“Düşler Peşinde Bir Ömür…”
Birbirinden güzel sergiler, sanatseverleri kucaklıyor. Şubat ayında Beşiktaş Belediyesi Hizmet binası girişinde yer alan sanat galerisinde Arif Özmaden’in “Düşler Peşinde Bir Ömür” adlı resim sergisi 20 – 26 Şubat tarihleri arasında izlenebilecek. İnsanın insan ve tabiatı tekrar anlamaya ihtiyaç duyduğunu resimlerinde kendi has uslubuyla işleyen Arif Özmaden, görücüye çıkacağı resimleri ve sergi ile ilgili düşüncelerini şöyle aktarıyor:
“Kendi kanatlarımla uçmaya çalışan varlığın düş gücündeyim. Yapmış olduğum eserlerimde sanatı duygu ve düşünce alanlarımda farklı desen ve objeler kullanarak kendimi dışa vurmaktayım. Düş gücü sanatçının iç dünyasının eserine katkısı var olduğu sürece sanat devam edecektir.
Sanatçının yeteneği yarattığı imgelerin özgünlüğü bireysel ölçüler ve sanatın çarpıcı gücünü belirleyebilmesidir.İnsanın insanı, insanın doğayı tekrar anlamaya ihtiyaç duyduğu bu günlerde kendimi resimlerimde ifade etmeye çalışıyorum.”
Sanatçı Arif Özmaden ile ilgili bazı detayları kendi şöyle ifade ediyor:
“10 Ekim 1955 Ordu Ünye doğumluyum. İlkokul yıllarında başlayan resime olan tutkum giderek büyüdü. Karakalem, sulu boya ve guaj çalışmaları amatör olarak hobimdi. Yaşam koşulları nedeni ile 1970’li yıllarda İstanbul’a geldim. Boş zamanlarımda resim ve alçı, midye gibi değişik materyallerden süs eşyaları yapıp Taksim’de Beyoğlu’nda cadde üstü açık alanlarda sergi açıp sattım. Çeşitli iş tecrübelerim sonunda resim atölyesi olarak kullandığım ve aynı zamanda müzik çalışmalarının da devam ettiği Batı Müzik Evi’ni açtım. Burada imkan oluştu veözel dersler almaya başladım. Bu kursların arasında etkilendiğim Azeri ressam Aliriza İbrahimova ufkumu açmıştır. 1989’dan itibaren profesyonel olarak yağlı boya çalışmalarıma hız verdim. Uzun bir süre peyzaj ve natürmort çalıştıktan sonra şimdilerde kendimi ve iç dünyamı daha iyi yansıttığımı düşündüğüm Kubist Tekniği Desen Fügür çalışmaları, karışık teknik ve sürrealizme yöneldim. Yaşadığımız dünyayı hızla kirletip doğayı yok eden, insan faktörünü, insanın insanla tabiatı tekrar anlamaya ihtiyaç duyduğu bu günlerde çizimle renglerle anlatmaya çalışıyorum. Bugüne değin çeşitli sergi salonlarında 19 kişisel resim sergisi açtım.”
Cambazlık ve çocuk gelinler
Beşiktaş Belediyesi sinema günleri sinemaseverleri kucaklamaya devam ediyor. Beşiktaş Belediyesi’nin Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Belgesel Sinemacılar Birliği’yle ortaklaşa düzenlediği “Bir Belgesel, Bir Gazeteci, Çay ve Simit” etkinliğinde Şubat ayının ikinci yarısında iki farklı film perde diyor. Etkinlik kapsamında her Çarşamba saat 19:00’da Levent Kültür Merkezi’nde belgeseller gösterilmeye devam ediyor. Gösterimin ardından belgeselin yönetmeni ve bir gazetecinin katılacağı söyleşi bölümü de dikkat çekiyor. Onat Kutlar Sinema Salonu’nda gerçekleşecek gösterimlerden bir tanesi, “Canıyla Oynayanlar” adlı filmdi. 22 Şubat’ta sinemaseverler ile Beşiktaş Belediyesi Levent Kültür Merkezi’nde buluşacak olan film ile ilgili bazı detaylar ise şöyle: “2012 Türk yapımı film, Türkçe ve 52 dakika sürüyor. Filmin yönetmenliğini Serdar Güven yaptı. Belgesel; Orta Asya Şamanist Türk kültürü ritüellerinden, bir gösteri unsuruna dönüşerek günümüze kadar ulaşan geleneksel ip cambazlığı gösterisinin ülkemiz eğlence kültüründeki yerini; son ip cambazımızın gösterilerinden, hayatta olan yaşlı ip cambazlarının öykülerinden, bu gösterilerle büyümüş kuşağın tanıklıklarından yola çıkarak anlatıyor.”
Beşiktaş Belediyesi’nin Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Belgesel Sinemacılar Birliği’yle ortaklaşa düzenlediği “Bir Belgesel, Bir Gazeteci, Çay ve Simit” etkinliğinde bir diğer gösterim de 29 Şubat’ta gerçekleşecek. Onat Kutlar Sinema Salonu’nda gerçekleşecek “Değerim 50 Kuzu” adlı gösterim ile ilgili bazı detaylar ise şöyle:
“İsveç yapımı film, 72 dakika sürüyor. Dari-İngilizce ve Türkçe altyazılı filmin yapımı yılı 2010. Filmin yönetmenliğini Nima Sarvestani üstlendi. Konusu şöyle aktarılıyor; ‘Şu anda on altı yaşında olan Sabere, babası savaşta öldüğünde sadece yedi yaşındaydı. Sonra amcasının yanına gitti. Amcası, on yaşında geldiğinde onu dört kez hamile bırakan elli yaşındaki bir adama sattı. Fakat her seferinde düşük yaptı. Sabere ondan kaçtı ve şu anda Mezar-ı Şerif’te güvenli bir evde yaşıyor. Sabere’nin annesi de kuzeninin yanına gitmek zorunda kaldı. On bir yaşında Farzaneh adında bir kızları var. Babası onu fakirlik nedeniyle satıyor. Kız on beş yaşına gelene kadar beklemek istiyor ama alıcı aile onu hemen almak istiyor. Farzaneh’in babasının onunla birlikte kaçacağından korkuyorlar. Bu ailenin günleri hep sorunla dolu… Tek umutları Afganistan Dayanışma Merkezidir. Sabere’nin kocasını bulup, ondan boşanmaya zorlamaları gerekiyor fakat o, Taliban’ın kontrolünde olan bir bölgede yaşıyor. Sabere’nin alıcısı polis tarafından bulunur. Ailesi, bulunması ve tutuklanması konusunda polise yardımcı olur. Fakat Sabere’nin boşanmasını sağlayamazlar.”
“Şairler Şairleri Anlatıyor”
Beşiktaş Belediyesi’nin Kavis Kitap’la birlikte düzenlediği “Edebiyat Buluşmaları” etkinliği bu yıl ikinci sezonunda etkinliklerini sürdürüyor. 13 Ocak 2012’de başlayan buluşmalar, 23 Mart 2012’ye kadar her cuma devam edecek. Yazarları ve okurları bir araya getiren, Beşiktaş Belediyesi ve Kavis Kitap işbirliğinde düzenlenen “Edebiyat Buluşmaları” tüm hızıyla Beşiktaş Belediyesi Levent Kültür Merkezi’nde sürüyor. Bu etkinliklerden bir tanesi 10 Şubat’ta gerçekleşen “Şairler Şairleri Anlatıyor” adlı buluşmaydı.
30 Mart 2012’e kadar gerçekleşecek etkinlikler kapsamında Şubat ayının ilk haftasında etkinliğin, moderatörlüğünü Öner Ciravoğlu yaptı. “Şairler Şairleri Anlatıyor” adlı buluşmaya konuşmacı olarak Egemen Berköz (Orhan Veli Kanık’ı Anlatıyor), Haydar Ergülen (Arif Damar’ı Anlatıyor), Enver Ercan (Cemal Süreya’yı Anlatıyor) katıldı.
Egemen Berköz hakkında bazı detaylar şöyle: “1941’de Karadeniz Ereğlisi’nde doğdu. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi İtalyan Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdi. Çevirmenlik ve metin yazarlığı yaptı. Şiirleri Ataç, Devinim, Dost, Soyut, Yeditepe, Yelken gibi dergilerde yayınlandı. 1960’lı yıllarda şiir yazan kuşağın İkinci Yeni’ye en yakın şairlerinden…”
Haydar Ergülen hakkındaki bazı detaylar ise şöyle: “14 Ekim 1956’da Eskişehir’de doğdu. İlk ile ortaokulu Eskişehir’de, liseyi Ankara’da okudu. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi Sosyoloji Bölümünü bitirdi. Anadolu Üniversitesi’nde araştırma görevlisi olarak çalıştı. İstanbul’da reklam yazarlığı yaptı. Anadolu Üniversitesi’nde yayımcılık, reklamcılık ve Türk Şiiri dersleri verdi. Halen Bahçeşehir Üniversitesi İletişim Fakülesi’nde, ‘Yaratıcı Yazarlık’ ve ‘Türk Şiiri ve Şairler’ dersleri veriyor. 1980 sonrası Türk şiirinin önemli isimlerinden.
İlk şiiri 1972’de Eskişehir’de Deneme dergisinde “Umur Elkan”, ilk yazısı da aynı yıl Yeni Ortam gazetesinde “Mehmet Can” adıyla yayımlandı. İstanbul’da Üç Çiçek (1983) ile Şiir Atı (1986) dergilerini yayıma hazırlayanlar arasında yer aldı. 1979’dan başlayarak Somut, Felsefe Dergisi, Türk Dili, Yusufçuk, Yarın, Yeni Biçem, Gösteri, ile Varlık dergilerinde şiirler yayımladı. Bir süre, Radikal Gazetesi’nde Açık Mektup köşesinde denemeler yazan Ergülen, Star Gazetesi’nde yazmaya başladı. ‘Karşılığını Bulamamış Sorular’ adlı ilk şiir kitabı 1981 yılında yayımlandı.”
Enver Ercan hakkındaki bazı detaylar ise şöyle: “21 Ocak 1958 tarihinde İstanbul’da doğdu. Haydarpaşa Lisesi’nde okudu.Güneş, Sabah, Yeni Düşün, Varlık gibi gazete ve dergilerde edebiyat sayfaları hazırladı,yayın yönetmenliği yaptı. Broy, Gösteri, Milliyet Sanat, Yeni Düşün, Yeni Olgu, Varlık gibi dergilerde şiirleri yayımlandı. 1980 sonrası şiirimizde beliren özgün şiir adalarından; varolan sözcüklerle yeni ve şaşırtıcı imgeler oluşturuyor, söyleyişi akıcı ve rahat, tedirginlik barındırmıyor; yaşamla ve şiirle hesaplaşmasını sürdürüyor.”
Tarihi belgeler
gün yüzüne çıktı!..
BEŞİKTAŞ- İstanbul’un fethi sırasında Dolmabahçe-Kağıthane bölgesine ilişkin belgeler ilk defa ortaya çıktı. Harita mühendisi emekli Tümgeneral Cevat Ülkekul’un, Topkapı Sarayı’ndaki arşivlerde bulunan haritalarda yaptığı çalışmalar sonucu,İstanbul’un fethi sırasında Haliç’e indirilen gemilerin kullandığı güzergahlardan biri olarak kabul edilen Dolmabahçe-Kağıthane bölgesine ilişkin belgeler ilk defa ortaya çıktı. İstanbul Kültür AŞ’nin yayınladığı “1453” dergisinde, Ülkekul imzalı “Fatih Sultan Mehmed’in Donanma Gemilerini Karadan Denize İndirmesi Üzerine bir Araştırma” başlıklı makalede, bu bilginin gerçekliğini kanıtlamak için yapmış olduğu teknik çalışmalar detaylı bir şekilde anlatılıyor.
Levent’ten Boğaziçi’ne metro
LEVENT- İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul ile ilgili açıklamalarda bulundu. Topbaş, Levent’ten Boğaziçi’ne metro yapılacağını duyurdu. Proje ile ilgili konuşan Topbaş, “Üsküdar Altunazide-Ümraniye-Çekmeköy’de 22 kilometrelik metro hattının ihalesini yaptık. 38 ayda bitecek ve dünya rekoru olacak. Levent’ten Boğaziçi Üniversitesine metro hattının uzatılması kararını aldık. 3 bin 320 metrelik hatta 5 istasyonu olacak. Böylece Nispetiye Caddesi’nin ulaşımı rahatlayacak. Ayrıca Hisarüstü’nden Aşiyan’a, yüzeyden giden finiküler yapılacak. Aynı şekilde Ümraniye’den de sahile inen finikülerler planlanıyor” dedi. Öte yandan minibüslerin kaldırılacağı yönündeki söylemlerede açıklık getiren Kadir Topbaş, “Minibüsleri tamamen kaldıracağız diye bir şey yok. Minibüs esnafının kente ciddi bir hizmeti var. Bugün minibüs esnafı kontak kapatsa kent felç olur. Minibüsler kaliteli hale gelsin istiyoruz. Esnafı mağdur etmeden, hizmet içinde kullanmak istiyoruz. Bu konuda bazı modeller ve projelerimiz var. Sürücülerin eğitimli, bakımlı olmasını istiyoruz. Minibüsleri dönüştürerek daha kaliteli yapmayı amaçlıyoruz.” diye konuştu.
Terletir ve vücuda dinçlik verir
AHUDUDU (Ağaççileği): Gülgillerden; böğürtlen gibi çalı halinde, dikenli bir bitkidir. Kümeler halindedir. Kendiliğinden yetişir. Meyvesi duta benzer. Sarımtırak kırmızı portakal renginde, sulu ve güzel kokuludur. Meyvesi toplanıp, kurutulur. Reçel, şurup ve likör yapılır. Meyve olarak da yenir. Faydası: Kanı temizler, vücutta biriken zehirli maddelerin atılmasını sağlar. Terletir ve idrar söktürür. Kabızlığı giderir. Vücuda dinçlik verir. Romatizma, mafsal kireçlenmesi, nikris, boğaz, bademcik ve göz iltihaplarında kullanılır. Kansızlık ve veremde çok iyi bir gıdadır. Ateş’i düşürür. Üre ve şeker hastalarına da faydalıdır. Mide ülseri olanların kullanmamaları gerekir.
Belirtilen miktardan fazla kullanılmamalı
AKDİKEN (Geyikdikeni): Cehrigiller familyasından; 3-5 metre boyunda bir bitkidir. Meyveleri; siyah ve etkilidir. Hekimlikte; meyvelerinden yapılan şurup ‘Sirop de Nerprun’ kullanılır. Ev ilaçlarında; kök ve kabuklarından yararlanılır. Faydası: 20 tane meyve yenecek olursa, şiddetli müshil tesiri gösterir ve kabızlığı giderir. Kaşıntıları da keser. Ancak, belirtilen miktardan fazla kullanılmamalıdır. Aksi halde, şiddetli karın ağrılarına sebep olur.
Nefes darlığı ve astım şikayetlerini giderir
AKASYA (salkımağacı): Baklagillerden; bir çeşit süs ve gölge ağacıdır. Salkım çiçekli ve küçük yapraklıdır. Çiçekleri güzel kokar. Çiçekleri kullanılır. Faydası: Nefes darlığını giderir. Astımın şikayetlerini giderir.
TEKNOLOJİ: iPad 3 yerine iPad 2S!
THE New York Times haberine göre Mart ayının ilk haftasında iPad 3 yerine iPad 2S tanıtılabilir. Retina ekranda büyük bir değişiklikler gözlemleniyor. Ama boyut ve şekil olarak bir birine benziyor. Her ne kadar geçen günlerde yayınlanmış “iPad 3 kasası” şeklinde haberler lanse edilsede, kasa ve şeklinin aynı olduğu bariz bir şekilde görülüyor. Cihaz tahminen iPad 2 gibi temel olarak aynı boyutta ve şekilde olacaktır şeklinde bilgiler geçiyor. Fark edildiği üzere iPhone 5 bekleyenler iPhone 4S ile karşılaşmışlardı.

SPOR HABERLERİ

AVRUPA’NIN KRALI!..
Beşiktaş UEFA Avrupa Ligi 2. tur ilk maçında Braga’yı 2-0 mağlup etti. Beşiktaş, bir saatten fazla 10 kişi oynayan Braga karşısında ilk raundu beklenenin aksine rahat kazandı. UEFA Avrupa Ligi 2. Tur ilk maçında Beşiktaş, deplasmanda geçen yılın finalisti Braga’yı 2-0 yenerek, İstanbul’daki rövanş öncesi büyük avantaj yakalamış oldu. Siyah-Beyazlı takımın gollerini 37. dakikada Sivok ve 58. dakikada Simao kaydetti. İki golün de asistini yapan Manuel Fernandes, galibiyette önemli rol oynadı. Ev sahibinde Barbosa, 29. dakikada ikinci sarıdan gördüğü kırmızı kartla takımını 10 kişi bıraktı. İki takım arasındaki rövanş maçı, 23 Şubat Perşembe günü saat 22:05’te Fiyapı İnönü Stadı’nda oynanacak. Beşiktaş, 3. tura yükselmesi halinde, Lazio – Atletico Madrid eşleşmesinin galibiyle karşılaşacak. Beşiktaş nasıl tur atlar sorusuna yanıt olarak ise detaylar şöyle: “İstanbul’da ki mücadelede elde edeceği her türlü galibiyet ve beraberlikte adını bir üst tura yazdıracak olan siyah-beyazlı takım, tek farklı yenilgilerde de turlayacak, 2-0’ın üzerindeki 2 farklı mağlubiyetlerde ise elenecek. İnönü Stadı’nda normal süre Braga lehine 2-0 sonuçlanırsa, önce uzatmalar oynanacak, skorda değişiklik olmazsa penaltı atışlarına gidilecek.”
Kartal yokuş aşağı!..
Beşiktaş’ın Avrupa sınavı öncesi Süper Lig’teki karnesi taraftarı pek memnun etmedi. İşte son dört maç..
Kayserispor: 1 – Beşiktaş: 0
Son 15 resmi maçında yenilgi yüzü görmeyen Beşiktaş, 6 Kasım 2011’den sonra ilk kez sahadan boynu bükük ayrıldı. Siyah-Beyazlılar, ligin ilk yarısındaki maçta da Kayserispor’a 2-0’lık skorla yenilmişti. Spor Toto Süper Lig’in 23. haftasında Beşiktaş, deplasmanda Kayserispor’a 1-0 mağlup oldu. Kadir Has Stadı’nda oynanan karşılaşmanın tek golü 47. saniyede Avustralyalı futbolcu James Troisi’den geldi.
Beşiktaş: 0 – Mersin İ.Y.: 1
Spor Toto Süper Lig’in 24. haftasında Beşiktaş Mersin İdman Yurdu’nu ağırladı. Mersin ekibine 1-0 yenilen Beşiktaş, sadece 3 puan değil, Fenerbahçe derbisi öncesinde kırmızı kart gören Quaresma ve sakatlanarak oyunu terkeden Hilbert ve İsmail’i de kaybetti. Saha kapatma cezası nedeniyle sadece çocuk ve kadın taraftarların izlediği maçta Beşiktaş, Mersin İdman Yurdu karşısında 44. dakikada Erdal Kılıçarslan’ın attığı golle 1-0 yenildi.
Fenerbahçe: 2 – Beşiktaş: 0
2012’nin ilk derbisi Fenerbahçe ile Beşiktaş arasında Şükrü Saraçoğlu Stadı’ndaydı. Beşiktaş’ta eksik listesi bir hayli kabarıktı. Beşiktaş derbiye gol pozisyonuyla başlayan taraf oldu. İlk 10 dakikada Holoko ile çok net iki pozisyon yakalayan Beşiktaş, Slovak yıldızın pas vermekte gecikmesi nedeniyle bu fırsatları kullanamadı. 14. dakikada kullanılan kornerde Gökhan arkaya aşırttı, Yobo fırsatı kaçırmadı ve takımını öne geçirmeyi başardı. İkinci yarıda ise Beşiktaş daha etkili ataklar geliştirdi. Fenerbahçe, 91. dakikada 2. golünü buldu.
Sivasspor: 1 – Beşiktaş: 1
Spor Toto Süper Lig’in 26. haftasında Beşiktaş, 3 maçlık mağlubiyet serisine Sivas deplasmanından aldığı 1-1’lik beraberlik ile nokta koydu. Beşiktaş maçın ilk yarısının son anlarında Tomas Sivok’la öne geçti ve Beşiktaş, eksiklerine rağmen uzun süre karşılaşmayı önde götürdü. Maçın bitimine 4 dakika kala Sivassporlu Erman Kılıç’ın mükemmel şutuna engel olamayan Beşiktaş, 3 hafta sonra puanla tanışmış oldu.
AMATÖRLER
Kıyasıya mücadele
Beşiktaş’ta amatörler fırtına gibi esiyor. Birbirinden güçlü takımların kıyasıya mücadele ettiği amatör ligte heyecan dorukta…
Leventspor: 5
Galataspor: 1
İstanbul Süper Amatör Lig 1.Grup’ta 24. haftada Leventspor, Beşiktaş Belediyesi Çilekli Stadı’nda Galataspor ile karşılaştı. Leventspor, karşılaşmada Galataspor’u 5-1’lik skorla geçti. Beşiktaş temsilcisinde Cihan bu karşılaşmada adeta yıldızlaşırken rakip filelere tam 4 gol birden bıraktı. Mücadelede ilk golleri Leventspor’dan Mithat açarken, Galataspor’un tek golü oyuna sonradan dahil olan tecrübeli futbolcu Gökhan Güven kaydetti. 16. dakikada Leventspor, sol kanattan Mithat’ın müthiş topuk pasında Muhammet topla buluştu ve Cihan’a gelen top gol oldu ve skor 2-0 oldu. İlk yarı bu skorla tamamlanırken 53. dakika sol kanattan Aydın serbest vuruşu kullandı ve ceza sahasına yapılan ortaya iyi yükselen Cihan topu ağlara bıraktı: 3-0. Galataspor kalesinde gördüğü 3. golden sonra hemen toparlandı ve gelişen atakta Şahin’in pasını iyi değerlendiren Gökhan Güven rakibini oyundan düşürdükten sonra düzgün vuruş yaparak farkı 2’ye indirdi. 76. dakika Cihan’la skor 4-1 oldu. 86. dakikada Cihan kendisinin 4. takımının 5. golünü kaydetti. Karşılaşmada 90+2 oynanırken Galataspor’dan Serkan rakibine yaptığı elle fiili müdahaleden dolayı kırmızı kartla ihraç edildi.
Özdoğan Yıldız: 0
Muradiye: 1
İstanbul U 19 Gençler Ligi 5. haftada 9. grupta yer alan Muradiyespor deplasmanda maçını oynadı. Gençler Ligi’ndeki Muradiyespor, deplasmanda Bağcılar ekibi Özdoğan Yıldızspor’u Alper’in attığı golle 1-0 mağlup etti. Bol kartlı geçen maçta ikinci yarı oldukça hareketli geçti. İkinci yarıda sert futbol hakimdi ve ev sahibi takım oldukça gergin görünüyordu. Müsabakada sinirlerine hakim olamayan ev sahibi Özdoğan Yıldızspor’dan Mustafa ve Deniz kırmızı kartla oyun dışı kalarak takımının 20 dakika sahada eksik oynamasına neden oldu. İkinci yarıda gol olmazten skoru ilk yarıda atılan gol belirlemiş oldu. U 19 Gençler Ligi 5. haftasında gerçekleşen karşılaşmada, Muradiyespor 43. dakikada attığı golle sahadan üç puanla ayrılmasını bildi. Buna göre deplasmanda ter döken Muradiyespor, ikinci galibiyetini alarak son 5 maçta 2 galibiyet 3 mağlubiyet aldı. Öz Doğan Yıldızspor ise 1 beraberlik 4 yenilgi ile bir puanla kalmış oldu.

MAGAZİN HABERLERİ

“HER ŞEY ÇOK GÜZEL”
ETİLER- Oyuncu Ceyda Ateş, 3 aydır birlikte olduğu Can Yurtsevdi’yle ilk kez aynı kareye girdi. Dizi setindeki arayı fırsat bilip bir arkadaşıyla sevgilisinin ortağı olduğu Etiler Günaydın Steak House’a giden oyuncu, utangaç tavırlarıyla dikkat çekti. Ateş, ilişkisi için “Güzel ve ciddi ilişkimiz var. Her şey güzel gidiyor” dedi.
“KEYFİM İSTERSE”
BEBEK- Rock müziğin asi çocuğu Teoman, müziği bıraktıktan sonra iyice kabuğuna çekilmişti. Teoman, uzun bir aradan sonra gündüz vakti ortaya çıktı. Geçen hafta kız arkadaşlarıyla Bebek’te görüldü. Hayatında değişimler yaşadığını söyleyen rockçı, “Sahnelere dönersem para için dönmem. Ancak keyfim isterse dönerim. Hayatım şu sıralar çok güzel gidiyor” diye konuştu.
KENDİSİNİ GECELERE ATTI
ETİLER- Eski manken Deniz Akkaya geçen hafta Etiler Steakhouse’da arkadaşları ile birlikte yemek çıkışı görüntülendi. Kıvırcık saçlarıyla dikkat çeken Akkaya, tek kelime etmedi. Kızı Ayşe, babasıyla tatilde olunca bu fırsatı değerlendiren Deniz Akkaya, kendisini gecelere attı.
“BENİM TEK AŞKIM”
BEBEK- Eşi ile ayrılık hazırlığında olan İvana Sert, geçen hafta oğlu Ateş’le birlikte Bebek’teydi. Uzun süre parkta oynadıktan sonra yemek molası veren İvana, “Tek aşkım oğlum. Mutluluğu oğlumda buluyorum. Sevgiyi mutluluğu oğlumla olunca çok iyi anlıyorum. Oğlum çok zeki tam dört dil biliyor” dedi.
“CİNSELLİK OLMALI”
BEBEK- Burcu Kara, geçen hafta eşi Buğra Gülsoy ile Bebek’te kahvaltı yaptı. “Tatlı Çarşamba” oyununda rol alan Burcu Kara, tiyatroda cinsel öğeli sahnelerin artmasını değerlendirdi. Güzel oyuncu, “Cinsellik de hayatın bir parçası. Önemli olan bunu rahatsız etmeden seyirciye verebilmek. Bence tiyatroda cinsellik de olmalı” diye konuştu.
“ÖNCE JOY GELSİN”
BEBEK- Emre Ergani’den ayrıldıktan sonra Erkin Ersoy’la birlikte olan Şebnem Işık, geçen hafta Bebek’te objektifilere takıldı. 7 aylık hamile olan Şebnem Işık, “Önce oğlum Joy gelsin düğün yaza” dedi.
SERGEN’İN ELİF’İ…
ETİLER- Elif Dürüst ile eski futbolcu Sergen Yalçın’ın yakınlaşması. Geçen hafta bir mekanda sosyetik güzel ile Sergen gece boyunca eğlenirken samimi bir şekilde dans ettiler. İkili daha sonra farklı arabalar ile mekandan ayrıldılar ve Nişantaşı’ndan peş peşe Etiler’de bir kulübe gittiler. Mekan girişinde fotoğraflarını çekmesiyle şaşıran Sergen “Buraya kadar bizi mi takip ettiniz?” diyerek şaşkınlığını dile getirdi.
SAHNEDE DOĞUM GÜNÜ
KURUÇEŞME- Şarkıcı Cenk Eren 48’inci yaşını geçen hafta Kururşeme’deki Sortie Live By Cenk Eren adlı kulüpte kutladı. Eren’i doğum gunü kutlamasında Demet Akalın, Fatih Ürek, Oya Aydoğan, Nur Yerlitaş gibi dostları yalnız bırakmadı. Pastasını sanatçı dostlarıyla birlikte kesen Cenk Eren’in yaş günü partisini ortakları Ali Sayar ve Sabi Totah organize etti.
“SAÇMALAMA”
BEŞİKTAŞ- Engin Altan Düzyatan geçtiğimiz günlerde W Lounge isimli mekandaydı. Mekandan tek başına çıkan Düzyatan’a bir muhabirin Deniz Altuntaş’tan ‘Berrak Tüzünataç’la hakkınızda aşk dedikoduları çıktı. Ne diyorsunuz?’ sorusu gelince Düzyatan çılgına döndü. Ünlü oyuncu, muhabirin üzerine yürüdü ve “Saçmalama” dedi.