CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu MİT Kanunu’nda değişiklik öngören kanunla ilgili teklifi sert şekilde eleştirerek Başbakan’ın emrinde çete kurulacağını öne sürdü ve Başbakan’ın “Gidin Cumhurbaşkanını öldürün. Nasıl olsa ben görevlendirdim, kimse sizi sorgulayamaz” diyebileceğini iddia etti.
İşte Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satır başları:
ARINÇ’A ‘DEVE’ CEVABI
Hafta sonu 6 belediyemizi ziyaret ettik. İkisini AKP görevden almış. Onlara destek olmak için gittik. Milas’ta da deve güreşlerini izledik. Ama akılları fikirleri deveyi hamutuyla götürmek olanlar devede kaldılar ileriye gidemediler. Biz vatandaşlarımızın sorunlarına sahip çıkmak için gidiyoruz oralara onlar devede kalmışlar.
ORDUSPOR TARAFTARINA TEŞEKKÜR
Orduspor ve taraftarlarına buradan teşekkür ediyorum. Onlar stadyumda hep bir ağızdan Atatürk’ün gençliğe hitabesini okudu. İşbirlikçilere karşı mandacılara karşı tek yürek aslanlar gibi durdular. Teşekkür ediyorum onlara. Bütün Orduluları şerefli alınlarından öpüyorum. Hepsine saygı sunuyorum.
Ama büyük bir ayıba imza atıldı. Orduspor Gençliğe Hitabe’yi okurken onların sesi kısıldı. Küfür mi ediyorlar ki sesini kısıyorsunuz. Bu yayın kuruluşunu hepinizin önünde kınıyorum. Bu yaptığı doğru değildir.
“ÇATIRDAYAN BİR ÜLKEYE SAHİBİZ”
Demokrasinin olduğu yerde insanlar haklarını özgürce ararlar. Demokrasilerde halkın güvencesi hukukun üstünlüğüm ve bağımsız yargıdır. Ülke on yılda post modern diktatörlüğe sürüklendi ve şimdi çatırdayan bir ülkeye sahibiz. Başbakan önce çıktı benden olanlar benden olmayanlar diye halkı böldü.
Şimdi benden olan kurumlar benden olmayan kurumlar diye devleti böldü. Bölücü diyoruz Başbakan’a ve bu suçlamanın altında kaldı. Sayın Recep Tayyip Erdoğan bazı devlet kurumlarını kendi özel tetikçisi haline geldi. Öngöremediği bir şey var sen devletin kurumlarını tetikçi hale getirirsen o namlular yarın bir gün sana, halka, başka birine döner.
BEKİR BOZDAĞ’IN SÖZLERİ
Hukukun üstünlüğünü özümsemeyen bir devlet çağdaş olabilir mi? İllegaliteden medet umanlar unutmasınlar, bir gün gelir o yeraltı düzeni sizi çarpar, ona teslim olursunuz. “Suça bulaşmadan örgüte sızamazsınız” diyen bir bakan suça bulaşmayı meşru hale getiriyor, ishali kelamda bulunuyor.
Devlet illegal bir örgüt değildir. Meşru bir yapı olduğu için insanlar haklarını bağımsız yargıda arıyorlar. Ben de soruyorum suça bulaşmadan kabineye girmek mümkün mü değil mi? Çete mantığıyla bakarsan senin Bakanlar Kurulu’na girmek için suça bulaşman gerekiyor.
“SİYASİ HAYATININ EN BÜYÜK HATASINI YAPMAK ÜZERESİN”
Sayın Başbakan’a sesleniyorum, siyasi hayatının en büyük hatasını yapmak üzeresin. Bu özel yasa devleti illegal konumuna getirecek olan bir yasadır. Eğer bunu yaparsanız büyük bir hukuksuzluğa imza atmış olacaksınız. Bu sorumluluğa ortak olmaman gerekir.
Başbakan tarafından özel bir görevi ifa etmek üzere görevlendirilen dediğiniz andan itibaren başbakan’a bağlı bir çeteden bahsedersi,niz. Bu, devletin çeteleşmesi demektir. Recep Tayyip Erdoğan’a çete kurma yetkisi vermek diye bir şey olabilir mi?
BAŞBAKAN “GİDİN CUMHURBAŞKANINI ÖLDÜRÜN” DİYEBİLİR
Milletvekillerine verilmeyen bir güvence, dokunulmazlık bu çeteye veriliyor. Vatandaşlarım iyi bilsinler. Bu çete vatana ihanet etse soruşturma konusu olmayacak. Bunun altına kim imza atacak. Parlamentoda hangi milletvekili el kaldıracak merak ediyorum. Vatan hainliği değil midir bu?
Başbakan çetesine şunu söyleyebilir, “Gidin Cumhurbaşkanını öldürün. Nasıl olsa ben görevlendirdim, kimse sorgulayamaz” diyemez mi? “Efendim, böyle şey olmaz.” Biz neler gördük “böyle şey olmaz” diye… Hukuk devletinde, demokrasilerde bu tür saçmalıklar olmaz.
“Kılıçdaroğlu artık mercek altındasın artık aldığın nefes bile takip ediliyor” demedi mi Başbakan. O halde çete kurma yetkisi aldığında gereğini de yapacaksın.
“TEKLİF ÇOK APTALCA”
Bu teklif çok aptalca bir teklif. Trafikte kırmızı ışığı kaldırmak gibi bir şey. Böyle bir rezalet TBMM’de nasıl tartışılacak. Hukuk bu cinayetin sözcüsü olamaz. Bun teklifi kanunlaştırmak bütün devleti ve sistemi illegali, gayrimeşru hale getirmektir.
Bu utanca kimse el kaldırmamalı. Bu yasa teklifi kabul edilirse ortaya çıkacak bütün faili meçhul cinayetlerden sonra gözler Recep Tayyip Erdoğan’a çevrilecektir.
“BİR KİŞİ İÇİN ÖZEL YASA ÇIKARTILAMAZ”
Suçlanan kişi sıradan biri değil. MİT Müsteşarı her delili karartacak güçte. Bir kişi için özel yasa çıkartılamaz. Biz demokrasi ve hukukun üstünlüğünde yanayız. bize karşı sağır olanların tamamı bunu duysun. AKP yardakçısı rektörlere sesleniyorum. Koltuğunuzda oturup sesinizi çıkartmıyorsunuz ama öğrencilerin ensesinde boza pişiriyorsun. Hukuk ayaklar altında ama üniversite olarak sesin çıkmıyor. Bunlar üniversite mi yoksa ortaçağın medresesi mi? En başından beri özel yetkili mahkemeler kaldırılmalı dedik. İlkesiz ve utanmazlara açıkça sesleniyorum: CHP’ye ne yazarsanız yazın ne söylerseniz söyleyin bizi asla yıldıramayacaksınız.
İktidarda da var beceriksiz ve ilkesiz adam. Ülkeyi getirdikleri hale bakın bir ekonomiye 12 milyar dolar para giriyor nereden geldiği belli değil. Hata ve noksanmış… Hataya bakın 12 milyar dolar. Siz ülkeyi yönettiğinizi mi sanıyorsunuz. O 12 milyar doları getirenler yönetiyor.
Sonra çıkıp “benim aklım ermiyor” diyorlar. E senin aklın devede tabi senin aklın erer mi? Ar, haya, edep olmayınca ne yapacaklar CHP’ye saldıracaklar. İstediğiniz yapın yürekli bir CHP her zaman vardır.
İÇTÜZÜK TARTIŞMALARI
Sayın Cemil Çiçek son olaylarda iyi bir performans sergileyemedi. Ona yakışan “muhalefetin sesi kesilir mi” demekti. Sayın Çiçek kalıbının adamı değildir.
İçtüzük parlamentonun anayasası gibidir. Demokrasilerde asıl olan muhalefetin konuşmasıdır. Cemil Çiçek’e Recep Tayyip Erdoğan’a söylüyorum Polatlı’da top sesleri gelirken bu Meclis’in sesi kesilmemişti. Siz kesemezsiniz. CHP milletvekilleri o kürsünün şerefini kurtarmışlardır.
Sonra gecenin geç saatlerinde AKP milletvekillerini örgütleyerek CHP milletvekillerine saldırttılar. Kaba güçle…
Milletin kürsüsünden milletin vekillerinin özgürce konuşması korunmuştu. AKP milletvekilleri ise püskürtülmüştür.
Demokrasi adına halk adına özgürlükler adına o kürsüye sahip çıkan bütün arkadaşlarımı kutluyorum.