Geçen sayıda bir itirafta bulunmuş ve maçlara gitmiyorum demiştim. Yıllardır spor yazarıyım, ilk defa böyle bir durumla karşı karşıyayım ne yazık ki…. Şeref Stadı’nın tozlu topraklı zemininde antrenman seyrederken zevk alıyordum, şimdi yem yeşil çimlerde, basın tribününde kahroluyorum. Neden gideyim ki maçlara?..
Bazı arkadaşlar maçlara gitmediğime inanmamış,”Nasıl olur?” diyorlar… İnanmayan Türkiye Spor Yazarlarındaki akreaditasyonlara baksın…Gitmediğim ortaya çıkar… Şu zevksiz ortamda maç mı seyredilir Allah aşkına!…
Ayrıca; Beşiktaş’ın sportif sonuçları iyi olsa ne yazar?.. Mali durumu ortada…. Yöneticiler ne açıklıyor ben bile anlamadım. Günü kurtarmaya yönelik bir dizi söz yıllardır… Şike iddiaları tam bir rezalet… Kulüpler Birliği’nden yapılan bir açıklama, diğerini tutmuyor… Federasyonun ne dediği belli değil… Günü kurtarmaya çalışan bir sürü insan… Oradan oraya koşturup duruyor. Tam bir orta oyunu!..
Sonra da “Stadlar niye boş? deniyor. Gitmiyor insanlara ondan boş… Hatta bence dolu… Yine de geliyorlar!… Valla helal olsun!… Ama ne yalan söyleyeyim: maçlara gidenlere acıyorum…Ve bir kez daha söylüyorum: “ben maçlara artık gitmiyorum.”
Tabii şimdilik…