Tatil havasına erken girmişler…

Siyah-Beyazlı camia Tayfur Havutçu-Carlos Carvalhal konusunda arafta kalmıştı. Sezon başından bu yana aldığı başarılı sonuçlarda “vekaleten” oturduğu koltuğa “aseleten” yerleşen Carvalhal insani duruşuyla da büyük mesafe almıştı. Gönderilmesi veya ayrılması siyah-beyazlı camiaya kalp ve akıl tutulması yaşatabilir; o koltuğun ilk ve gerçek sahibine kaldırması ağır yükler bırakabilirdi.
Siyah-beyazlı yönetimin Tayfur Havutçu’yu Futbol Genel Direktörü yapması ve teknik direktör koltuğunda Carlos Carvalhal’ı bırakması şıklar içindeki akla ve vicdana en uygun karar oldu. Tayfur hoca profesyonel anlamda tam yetkiyle Carvalhal dahil futbolun en tepesine konumlandı. Nevzat Demir’deki odasında eşofman giymeden oturacak, maçlarda kulübeye inmeden tribünde oturup Carvalhal’a destek verecek.
Beşiktaş yönetimi, Tayfur Havutçu ve Carvalhal şartlar içinde en doğru kararı verdiler. İleride farklı pozisyonlar alınabilir ancak sorunun aşılması adına üç tarafta en doğru kararı verdiklerine inanıyorum.

DEFANS YAPANI AŞAMIYOR
Beşiktaş’ın en büyük sıkıntısı oyunu kendisi gibi geride kuran ve risk almayan takımlara karşı çözüm üretememesi. Başka bir ifadeyle Beşiktaş kapanan ve iyi savunma yapan takımları aşmakta zorlanıyor. Karşısında saldıran, oyunu ilerde kuran ve açık oynayan takımlara karşı etkili oynuyor. Ancak iyi savunma yapan takımları aşacak üretkenlik gösterilemiyor. O onlarda ara pası yapacak, dar alanda oyunu aşacak 10 numaranın yokluğu hissediliyor. Elinde Quaresma, Simao gibi sonucu değiştirecek yıldızlar da olmayınca dünkü sonuç çıktı. Beşiktaş ilk yarı tanınmaz haldeydi. Orta saha, koşmakta gösterdiği performansı topu kullanmakta gösteremedi. İki puanlık kaybı hak etti. Sorun fiziksel yorgunluktan çok, psikolojide saklıydı. Bunda da takımın tatil havasına erken girmesinin etkisi vardı.