CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın grup toplantısındaki sözlerine, CHP grup toplantısında yanıt verdi. İşte Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları: Kutlamayı yasakladın koşa koşa düğüne gittin Olur mu arkadaşlar. Çocuklar ne yapacak cumhuriyeti kutlayacaklar. Neyi yasakladığınızın farkında mısınız? Biz bunu eleştiriyoruz. Yasakladılar sonra koşa koşa düğünlere gittiler. Cumhuriyeti yasakladın koşa koşa düğüne gittin. Adama sormazlar mı. Bu iki yüzlülük nedir. Yasakladıysan evinde otur. Vatandaşa gelince yasak ama sen koşa koşa düğüne gidiyorsun. Diyor ki “Biz bunu Genelkurmay başkanı ile beraber aldık”. Genelkurmay senin onay makamın mı? Neden Genelkurmay Başkanı’nın arkasına saklanıyorsun. Bütün yasaklara rağmen cumhuriyet kutlandı. Sonuçta tasada ve kıvançta beraber olan güzel bir ülkeyi yaşatmaya çalışıyoruz. Şehitlerimiz için nasıl üzülüyorsak terör nedeniyle hayatını kaybeden yurttaşlarımıza da öyle üzülüyoruz. Canlı bombanı üzerine atlayan Hatice Belgin’in acısını yüreğimizde yaşamayacak mıyız? Terörün ne zaman kimin canını alacağını kimse bilmiyor. Mecliste terör görüşmesi istedik. Başbakan katılmadı. Şimdi buradan soruyorum bu sorunu görüşelim diye daveti yapan sensin. Çözümler konuşulsun diyen de sensin sonra parlamentodan kaçan da sensin. Parlamentoya hesap vermekten kaçan bir Başbakan olabilir mi.
“MECLİS’E GELSEYDİN ÖNERİLERİMİZİ GÖRÜRDÜN”
Söze gelince “bunların çözüm önerisi yok” diyor. Gelseydin Meclis’e görürdün önerilerimizi. Ülkeyi sıfır terörle devralacaksın on yı9lda kan gölüne çevireceksin. Seçimler zamanında özel temsilcini gönderip saygılarını sunacaksın ardından da genel görülmeye katılmayıp milletin önüne çıkıp “terör biz çözeceğiz” diyeceksin. Terör bu hükümet çözemez. Çünkü iradesi, gücü, yolu ve yöntemi yok. Parlamentodan kaçan bir iktidar tüm şehitlerin sorumlusudur. Kimse başka bir yerde sorumlu aramasın.
Peki AKP’nin çözümü be. Hepsini alt alta sıraladım:
1 ABD anlık istihbarat verecek
2 Barzani bölgesini PKK’ya kapatacak
3 Medya susacak
Sorumluluğu hep başka yerlerde arayıp kendi hep üstte kalan bir siyasi anlayış. 24 şehidin olduğu gün yaptığı ilk i,ş muhalefeti suçlamak oldu. Böyle bir anlayıştaki iktidar bu sorunu çözebilir mi. Bu iktidar değil 10 yıl 50 yıl da kalsa bu sorunu çözemez. AKP’ye bir çağrım var. hadi sen bizim önerlerimizi dinlemiyorsun kendi çözüm önerilerini getir de destek verelim.
VAN DEPREMİ
Hadi diyelim terörün dış kaynakları var depreme ne demeli. Tüm bilim adamları Türkiye’nin bir deprem kuşağında olduğunu söylüyor. Depremden hemen sonra Van’a gittik. Siyasi malzeme yapmadık bu konuyu. Sadece hükümetin bu sorunları aşması için çağrıda bulunduk. Yaralar sıcaktı. Deprem kolay atlatılacak bir olay değil.
“HANGİSİ DOĞRU SÖYLÜYOR”
Böyle bir olayda politika yapmanın doğru olmadığını hepimiz biliyorduk. Ama biz daha oradayken 24 ekim tarihinde, hükümetin bakanı Beşir Atalay “Ulaşılmadık bir yer kalmadı. Tüm sorunları çözdük. Hiç eksiğimiz kalmadı” diye bir açıklama yapıyor.
İki gün sonra Başbakan konuşuyor, “İlk 24 saatte eksiklikler oldu” diye bir açıklama yapıyor. Hangisi doğruyu söylüyor. Aynı hükümet. Biri başbakan bir bakan. Kazara CHP’den iki ayrı ses çıksa AKP medyası başlık üzerine başlık atmıştı.
“BİNA RUHSATINI LONDRA BELEDİYE BAŞKANI MI VERDİ”
Başbakan bu binaların ruhsatını kim bilir hangi belediyeler verdi diyor. Ben cevap vereyim Londra belediye başkanı verdi bu binaların ruhsatını. Sen nasıl bilmezsin senin belediye başkanların verdi bu ruhsatları. Herkes müteahhitlere saldırıyor. Peki kim izin verdi bu binalara. Televizyonlarda “devlet organize olamadı” diyorlar. “Hükümet organize olamadı” diyemiyorlar. Biliyorlar ki derlerse ertesi gün başbakan çağıracaklar onları. O belediye başkanı kim. Şimdi milletvekili. Hangi partiden… Buradan soruyorum, savcının Erciş’le ilgili daha önce talebi üzerine sen soruşturma izni verdin mi, vermedin mi? O belediye başkanı şimdi senin koltuğunun altında milletvekilliği yapıyor. CHP’li belediye olsaydı sadece Başbakan değil bütün AKP’liler koro halinde söyleneceklerdi.
DEPREM VERGİLERİ
Deprem vergileri vardı biliyorsunuz. Vatandaş da haklı olarak soruyor “deprem vergileri ne oldu” diye. TRT’de bu konuyu dile getiren bilim insanına yaptıkları ilk iş sesini kısmak. Maliye Bakanı “deprem vergilerini toplayıp yol yaptık diyor. Bu bakanın bütçenin ne olduğundan haberi yok. Bütçelerde birlik ilkesi vardır. Bundan haberi yok ama maliye bakanı. İthal maliye bakanı olduğu için, ama İngiltere’de de var. ama haberi yok. Deprem vergilerinin nereye harcandığı her vatandaşın sorması gereken bir sorudur. Çocuk doğduğu andan itibaren vergi verir. Amma alırsınız, altını yıkasınız suyla vergi veririsiniz. Eğer vergilerinizi hesabı verilmiyorsa o hükümet hortumcu hükümettir. Bir de İçişleri Bakanı var Allah akıl fikir verin. İnsanlar acı içinde o da espri yapıyor, “Burası saray gibi” diye. Takdirini bu millete bırakıyorum.
(Hürriyet)