BEŞİKTAŞ KÜLTÜR SANAT: Akıntıya karşı tiyatro: AST

ORTAKÖY-Türkiye’nin tartışmasız en iyi tiyatrolarından biri olan Ankara Sanat Tiyatrosu Zübük’le 17 Ekim’de İstanbul’u ziyarete geliyor. Emekten, özgürlükten ve demokrasiden yana politik tiyatronun simgesi olarak tanımlanan AST, Aziz Nesin ve Zübük bir araya gelirse ne olur? Tabii ki izlemeye doyamayacaksınız… Zübük adlı oyun 21 ve 22 Ekim’de ise Beşiktaş Afife Jale Kültür Merkezi’nde de sahne alacak. Ankara Sanat Tiyatrosu (AST), yeni sezona hızlı giriyor. Yaşadığı ekonomik sıkıntıları, son dönemde sergiledikleri oyunların seyirciyle buluşmasıyla hafifleten tiyatro, bu ay içinde iki oyunla ‘perde’ diyecek. AST seyircileri bu sezon, Aziz Nesin’in ölümsüz eseri ‘Zübük’ ve geçtiğimiz yıl da sahnelenen Bülent Usta’nın ‘Giderayak’ adlı oyunlarıyla buluşacaklar. Uzun süredir turne programları düzenlemeyen tiyatro, bu yıl Zübük’le Türkiye çapında turne programları planlıyor. Tiyatro yöneticileri yaklaşık 30 ilde yapılacak gösterimler için ön görüşmeleri tamamladı. 14-16 Ekim tarihleri arasında Ankara’da yapılan ilk gösterimlerin ardından Zübük, 17 Ekim’den itibaren bir hafta boyunca İstanbullu tiyatro severlerle buluşacak. Eseri sahneye uyarlayıp yöneten Dersu Yavuz Altun ve AST Yönetim Kurulu Üyesi Vedat Çuhadar, AST’ı ve yeni sezon projelerini anlattı. Yönetmen Dersu Yavuz Altun, AST’ın politik tiyatro çizgisinden ödün vermeden zorlukların üstesinden gelmeye çalıştığını belirterek ‘Kısaca tanımlamak gerekirse AST, kurulduğundan bu yana emekten, özgürlükten, demokrasiden yana olan ve dolayısıyla tiyatronun tüm sanatların anası olan ‘yaşama sanatına’ hizmet ettiğini unutmayarak, bu doğrultuda üretmeye devam eden bir tiyatro diyebilirim’ dedi.

‘ZÜBÜKLER DİKTATÖRLÜĞÜ’ SÜRÜYOR
Aziz Nesin’in politikada umut ve inanç sömürüsünü işlediği Zübük, 1961 yılında yazıldı. Herhalde Aziz Nesin de bu eseri yazarken 50 yıl sonra geçerli olmamasını umut etmiştir. Ancak Altun, aradan 50 yıl geçmesine rağmen çok fazla bir şey değişmediği görüşünde: ‘Ülkemizin ‘Zübükler Diktatörlüğü’ meselesi de Cumhuriyet kurulduğundan bu yana yaşanan bir sıkıntı. Ama daha önemli bir şey var. Aziz Nesin romanda büyük zübüklerin biz ‘küçük insanların’ yani çoğunluğun içindeki zübüklük kırıntılarıyla beslendiğini söylüyor. Biz herkes kendi zübüklüğüyle yüzleşsin istiyoruz. Bu oyun hem kendimizle hesaplaşmamızı sağlayacak ve hem de bu zübükler diktatörlüğünü nasıl dönüştürebileceğimizi tartışmamıza imkan verecek bir oyun.’

AST, NESİN VE ZÜBÜK BİR ARADA
Neredeyse yarım yüzyıllık tarihi olan AST , mizah yazını denince ilk akla gelen isim Aziz Nesin ve edebiyatımızın klasiklerinden ‘Zübük’ adlı roman bu oyunda yan yana geliyor. Aziz Nesin’in, tüm yapıtlarında olduğu gibi Zübük’te de Anadolu insanının ruhsal röntgenini çektiğini söyleyen Altun, vatandaş-seçmen-politika ilişkisinin olağanüstü gözlemler ve ince mizahla anlatıldığını ifade ediyor. Hızlı bir tempoyla ilerleyen oyun, Ali Seçkiner Alıcı’nın bestelediği ve OrkestrAST tarafından canlı olarak seslendirilecek müziklerle seyirciyle buluşacak. Altun, seyircinin buruk bir kahkaha atacağını söylüyor.

TİYATRO SOKAĞA MÜDAHALE ETMELİ
Oyunun yönetmeni Altun, tiyatro yapma gerekçelerinin özellikle altını çiziyor, ‘İnsanların daha onurlu, daha insanca yaşayabileceği bir dünyanın kurulmasına katkıda bulunmak. Uzun zamandır kültür hayatımızda, gazlar için geçerli olan bir kanun ağırlığını hissettiriyor. Hiçbir şey hafiflemeden genişleyemez. Yani, bir sanat yapıtını üretirken, toplumsal-sanatsal-politik-felsefi katmanlarını ne kadar çok ortadan kaldırırsanız, o kadar çok insana ulaşırsınız anlayışı hakim. Bu durumda medyanın payı çok büyük.’

‘Dürtmeye devam edeceğiz’
AST Yönetim Kurulu Üyesi Vedat Çuhadar, AST’ın bayrağını 3 yıl önce devralan ekipten. Tiyatroyu yeni kuşaklara tanıtmak eski kuşaklara da hatırlatmak istiyorlar. Bu çok kolay bir iş değil tabii. Sanal alemin insanları kıskaca aldığı böyle bir dönemde halkı salonlara çekmek zor bir iş. Çuhadar, ‘Biz yine de bu ülkede insanları bu sanal ortamdan çıkarmak için ‘dürtmeye’ ve doğru bildiğimizi söylemeye devam edeceğiz. AST olarak insanların sustuğu ve iletişim kaynaklarının kapandığı, sanatın üzerinin örtüldüğü bu dönemde çabamızı sürdüreceğiz. Türkiye’de politik tiyatro yapan çok az grup kaldı ama vazgeçmeyeceğiz’ diyor.
Bu limandan her zaman doğru işlerin çıktığını söyleyen Çuhadar, AST olarak Zübük’ü Türkiye’nin kesişme noktası olarak gördüklerini belirtiyor. Zübüklüğe, Türkiye’nin damarlarına nüfuz eden bir hadise olarak bakılması gerektiğini vurguluyor; Çuhadar, Zübüklüğün pik yaptığı bu dönemde oyunun ayrıca anlamlı olduğunu düşünüyoruz. Bu dönemde Zübük’ü yapmak boynumuzun borcuydu diyebilirim. O nedenle Türkiye’yi Zübük’le dolaşıp zübüklüğün ne olduğunu anlatacağız.

Zübük’ün İstanbul turnesi
AST, Zübük’ü 17 ve 19 Ekim’de Ataşehir Zübeyde Hanım Kültür Merkezi’nde, 18 Ekim’de Caddebostan Kültür Merkezi’nde, 20 Eylül’de Gebze Osman Hamdi Kültür Merkezi’nde, 21 ve 22 Ekim’de ise Beşiktaş Afife Jale Kültür Merkezi’nde sahneleyecek. Turnenin ardından Ankara’ya dönecek tiyatro, oyunu 25 Ekim’de Devlet Tiyatroları Cüneyt Gökçer Sahnesi’nde Ankaralı tiyatro severlerle buluşturacak.
Ömür Emlik / Akşam