Şok gözaltı
Eski BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun kaza geçirdiği helikopterden tornavida ile hafızayı çaldığı idda edilen kişilere gözaltı. 5 kişinin hayatını kaybettiği helikopter kazasıyla ilgili soruşturmayı yürüten Malatya Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığının talebiyle başlatılan aramalar kapsamında, 10’un üzerinde kişi hakkında gözaltı kararı çıkarıldığı öğrenildi. Malatya’da 3 askeri personele ait lojman ve ofisteki aramalar, Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı İsmail Aksoy’un gözetiminde devam ediyor. Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı’nın talimatıyla başlatılan aramalar kapsamında, 5 kente yapılan operasyonların ardından 10’un üzerinde kişinin gözaltına alınmasıyla ilgili karar alındığı, bunlar arasında Malatya’daki 3 askeri personelin de bulunduğu bildirildi. Öte yandan, 7. Ana Jet Üs Komutanı Tuğgeneral Mustafa Avcı, Malatya Adliyesine gelerek Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığında yetkililerle bir süre görüştü. Avcı, adliye çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtsız bıraktı.
***
BDP meclise geliyor
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, BDP’nin 1 Ekim’de Meclis’te olacağını açıkladı. İşte Demirtaş’ın Diyarbakır’da düzenlediği basın toplantısında yaptığı konuşmadan satır başları: Bir kez daha Diyarbakır’da grup toplantımızı gerçekleştiriyoruz. Siyasi sürecin bu kadar yakıcı olduğu, beklentilerin bu kadar yüksek olduğu bir dönemde bizler sorumluluğumuzun gereği olarak her hafta toplandık. Bu yakıcı siyasi sürecini konuşacağız, sizlerle paylaşacağız. Meclis’le ilgili kararımızı toplantının sonunda sizlerle paylaşacağız. Yaşanan çatışmalarda, saldırılarda yaşamını yitiren herkese Allahtan rahmet diliyorum.
BÜTÜN ÖLÜMLER DURMALIDIR
Ölenlerin kimliğine bakmadık, herkes için acıyı paylaştık. İnsan olmanın insan erdeminin gereği budur dedik. Bütün ölümler durmalıdır, ölümlerin hepsi sarsıcıdır. Bizlerin toplumun bütün sorunları çözmekle, çözme mevkiinde yer alan siyasetçiler bu ölümleri durdurmalıyız. Biz BDP olarak bize ne sorumluluk düşüyorsa yerine getirdik
Mayın patlamasında 4 asker yaralandı
Mayın araması sırasında yaşanan patlamada 4 asker yaralandı. Tunceli Pülümür’de mayın araması yapan 4 asker, mayının patlaması sonucu ağır yaralandı. Yaralılar helikopterle Elazığ’a götürüldü. PKK terör örgütüne mensup bir grup, dün gece Tunceli Pülümür karayolunun 45. kilometresinde yol kesti. Yoldan geçen araçları durduran teröristler, 5 aracı ateşe verdi ve 1 korucubaşını kaçırdı. Güvenlik birimlerinin kendilerini takip edeceğini tahmin eden teröristler, yola bombalı tuzak kurdu. Sabah saatlerinde Tunceli Pülümür yolundaki bombalı tuzakları imha etmeye giden askerler bir mayının patlaması sonucu yaralandı. Ağır yaralanan 4 askerin, ilk müdahale yapıldıktan sonra helikopterle Elazığ’a götürüldüğü öğrenildi. Bölgeye sevk edilen jandarma özel harekat timleri arama tarama faaliyetlerine devam ediyor. Yola kurulan tuzaklar sebebiyle Tunceli-Pülümür karayolu ulaşıma kapatılmış durumda. Gece yarısından bu yana yolun açılmasını bekleyen çok sayıda araç kilometrelerce araç konvoyu oluşturdu.
***
PKK anne karnında öksüz bıraktı
PKK’nın hain saldırıları durmak bilmiyor. Terör örgütü bu kez de Batman’da bir aile dramına yol açtı. Polisle çatışan PKK’lıların açtığı ateş sonucu bulundukları otomobilde ağır yaralanan 8 aylık hamile Mizgin Doru ve kızı 3 yaşındaki Sultan hayatını kaybetti. Otomobili kullanan baba Talat Doru yaralı halde hastaneye kadar gitmeyi başardı. Mizgin Doru’nun bebeği sezaryenle alındı. Yıllardır beklenen erkek bebek, yaşama tutunamadı ve bu sabaha karşı öldü. Batman’da önceki gece PKK’lı teröristlerin düzenlediği saldırıda 3 yaşındaki kızı Sultan’la birlikte can veren 8 aylık hamile 32 yaşındaki Mizgin Doru’nun anne karnında öksüz kalan bebeği hastanede sezeryanla dünyaya getirildi. Ancak hayata tutunamadı ve bu sabaha karşı öldü. 3 PKK’lının ölü ele geçirildiği çatışmada başına isabet eden kurşunla ağır yaralanan Komiser Yardımcısı Adem İlkılıç’ın ise beyin ölümü gerçekleşti. Batman’a Kıra Dağı’ndan inen bir grup PKK’lı terörist önceki gece bir otomobili silah zoruyla gasp ederek Batman kent merkezine hareket etti. Teröristlerin ayrılmasından bir süre sonra, araçları gasp edilen 2 kişi ellerini çözüp çıktıkları karayolunda bir aracı durdurduktan sonra polisi aradı. Batman polisi ihbar üzerine saat 23.00 sıralarında Bahçelievler Mahallesi Aydın Konak Kavşağı’nda teröristlerin içinde bulunduğu otomobili buldu.
Yoldan geçiyorlardı
Polisin ‘Teslim olun’ çağrılarına karşılık otomobilde bulunan teröristler uzun namlulu silahlarla ateş açtı. Açılan ilk ateşte Batman Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde görevli Komiser Yardımcısı Adem İlkılıç ağır yaralandı. Teröristlerin açtığı ateş sırasında yoldan geçen ve içinde 35 yaşındaki Talat Doru, 8 aylık hamile eşi 32 yaşındaki Mizgin, kızları 3 yaşındaki Sultan, 6 yaşındaki Şeyma, Nuda ve Hivda’nın bulunduğu otomobil isabet aldı. Talat Doru, yaralı halde, ateş altında kalan otomobili hızla olay yerinden uzaklaştırarak, en yakındaki Özel Dünya Hastanesi’ne götürdü. Hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen ağır yaralı eşi Mizgin ve kızı Sultan yaşamını yitirdi. Doktorlar 8 aylık hamile Mizgin Doru’nun karnındaki bebeği kurtarmak için yoğun bir çaba harcadı. Ameliyata alınan Doru’nun bebeği sezaryenle alındı. Ancak sadece bir gün yaşayabildi. Teröristlerle 1 saat süren çatışmada 2 polis memuru hafif yaralanırken, 3 PKK’lı öldürüldü. Teröristlerin saldırısında ölen Mizgin Doru ile kızı Sultan, merkeze bağlı Ömergöze Köyü’nde sabah erken saatlerde toprağa verildi.
Erkek bebek özlemi
Olayın ardından, ‘Doru’ Ailesi’nin bir dramı da ortaya çıktı. Mizgin ve Talat Doru çiftinin evliliklerinden bugüne kadar 4 kız çocuğu olduğu ve bu yüzden bir erkek çocuk sahibi olmak istedikleri belirtildi. ‘Bir de erkek çocuk olsun’ istekleri üzerine Mizgin Doru’nun hamile kaldığı ve 1 ay sonra dünyaya gelecek erkek bebeği heyecanla bekledikleri vurgulandı.
***
Marmara’ya kuvvetli rüzgar uyarısı
Yapılan son değerlendirmelere göre; Ülkemizin güneydoğusu ile Doğu Karadeniz kıyıları parçalı zamanla çok bulutlu, öğle saatlerinden sonra Van ve Hakkari çevrelerinin kısa süreli sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı geçeceği tahmin ediliyor.
HAVA SICAKLIĞI: Önemli bir değişiklik beklenmiyor, mevsim normalleri civarında seyredeceği tahmin ediliyor.
RÜZGAR: Genellikle kuzey ve kuzeydoğu, güneydoğu kesimlerde güney ve güneybatı yönlerden hafif arasıra orta kuvvette, Marmara ve Kuzey Ege kıyılarında kuzey ve kuzeydoğu yönlerden kuvvetli (40-60 Km/S) olarak eseceği tahmin ediliyor.
METEOROLOJİ’DEN UYARILAR
KUVVETLİ RÜZGAR UYARISI: Marmara ve Kuzey Ege kıyılarında kuzey ve kuzeydoğu yönlerden kuvvetli (40-60 Km/S) olarak esmesi beklendiğinden oluşabilecek olumsuzluklara karşı (Çatı uçması, Ulaşımda aksamalar vb.) yetkililerin ve vatandaşların tedbirli olması gerekmektedir.
BÖLGELERİMİZDE HAVA
MARMARA: Az bulutlu ve açık geçecek. Rüzgar; kuzey ve kuzeydoğu yönlerden kuvvetli (40-60 Km/S) olarak esecek.
EGE: Az bulutlu ve açık geçecek. Rüzgar; Kuzey Ege kıyılarında kuzey ve kuzeydoğu yönlerden kuvvetli (40-60 Km/S) olarak esecek.
AKDENİZ: Az bulutlu ve açık, öğle saatlerinden sonra Doğu Akdeniz’in iç kesimleri parçalı bulutlu geçecek.
İÇ ANADOLU: Az bulutlu ve açık geçecek.
BATI KARADENİZ: Parçalı ve az bulutlu geçecek.
ORTA ve DOĞU KARADENİZ:Genellikle parçalı zamanla doğusu çok bulutlu geçecek.
DOĞU ANADOLU: Parçalı, zamanla güneydoğusu çok bulutlu, öğle saatlerinde Van ve Hakkari çevrelerinde kısa süreli sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı geçecek.
GÜNEYDOĞU ANADOLU: Parçalı,zamanla doğusu çok bulutlu geçecek.
***
Plastik uçak ilk inişini gerçekleştirdi
Boeing’in yüzde 50’si plastik ve karbon elyafı gibi kompozit malzeme kullanarak ürettiği yeni uzun mesafe yolcu uçağı 787 Dreamliner, Japon havayolu şirketi All Nippon Airlines’la (ANA) ticari seferden önceki ilk uçuşunda Tokyo havalimanına indi. Boeing Yönetim Kurulu Başkanı Jim McNerney uçağın teslimine ilişkin yaptığı yazılı açıklamada şu ifadeleri kullanmıştı: ”Bugün, dünya havacılık tarihinin önemli bir anına hep birlikte tanıklık ediyoruz. 787 Dreamliner, Boeing’in, 707 modeliyle dünya havayolu ulaşımında jet çağını başlattığı 50 yılı aşkın süredir, ticari havacılıktaki en büyük yeniliği oluşturuyor.’ demişti. ANA Nisan 2004’te 787’yi ilk sipariş ettiğinde uçağa 2008 yılında sahip olmayı umarken, imalinde görülen sorunlardan ötürü üç yıl gecikmeyle üretilen ANA’nın beyaz ve deniz mavisi renklerine boyalı ilk uçağı, üretiminde yer alan yüzlerce kişinin eşliğinde hangardan çıkarılmıştı. Yarısının kompozit malzemelerden üretilmesi sayesinde kendi kategorisindeki diğer yolcu uçaklarından yüzde 20 daha az yakıt harcayan uçak ANA Genel Müdürü İto ile birlikte Japonya’ya uçtu. Kalıp teknolojisi sayesinde 1500 alüminyum örtü ve 50 bin perçin daha az kullanılarak üretilen 16 bin km menzilli Boeing Dreamliner 787 diğer uçaklardan daha sessiz. Yolcularına dokunmatik 17 inç ekran ve elektrikle pencere gibi lüks hizmetler verecek 250 ila 290 koltuk kapasiteli uçak, üç yıl gecikmeyle 32 milyar dolara mal oldu. Koltukları özel tasarlanan ve içerdeki hava diğer uçaklara göre daha kuru olan Dreamliner, 57 metre uzunluğa ve 60 metre kanat genişliğine sahip.
***
Trabzon liderliğini sürdürdü
Şampiyonlar Ligi’ndeki temsilcimiz Trabzonspor B Grubu ikinci maçında sahasında Fransa’nın Lille takımı ile 1-1 berabere kaldı. Devler Ligi’ndeki ilk mücadelesinde deplasmanda İtalyanların güçlü takımı Inter’i 1-0 yenen Trabzonspor sahasında Fransa’nın Lille takımını ağırladı.Karşılaşmanın ilk yarısında rakibi Lille karşısında oyun kontrolünü kaybeden bordo-mavililer ikinci yarıya 1-0 mağlup çıktı. Adrian’ın oyuna girmesiyle daha sık atak bulabilen Trabzonspor 74 dakikada Colman’ın penaltıdan attığı golle eşitliği sağladı. Kalan dakikalarda başka gol olmayınca Trabzonspor, Lille ile 1-1 berabere kaldı. Bordo mavili takım bu sonucun ardından puanını 4’e yükselterek liderliğini sürdürdü. Bordo mavililer gruptaki bir diğer maçı olan CSKA Moskova karşılaşmasını 18 Ekim’de deplasmanda oynayacak.
***
Hastalar masada kaldı
Sağlık Bakanlığı’nın, muayenehanesi olan hocalara ameliyat yasağı getirmesi ‘hastaları’ vurdu. İstanbul Tıp Fakültesi’nde, haftada ortalama 700 olan ameliyat sayısı, 380’e geriledi. Sağlık Bakanlığı’nın, 26 Ağustos’ta çıkardığı kanun hükmünde kararname ile tıp fakültesi hastanelerinde çalışan ve özel muayenehanesi olan hekimlerin hasta muayene etmesi ve ameliyat yapmasının yasaklaması sıkıntı yarattı. “Ya üniversitede kal, ameliyat yap” ya da, “Git, muayenehanende çalış” gibi iki ayrı seçenekten birini tercih etmek zorunda bırakılan hekimlerin çoğu gitmeyi tercih edince olan hastalara oldu. İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere çok sayıda Tıp Fakültesi Hastanesi’nde ameliyat sayıları yüzde 50 oranında düştü. Özellikle de genel cerrahi, kadın hastalıkları ve nöroloji gibi bölümlerde aksaklıklar yaşanırken Sağlık Bakanlığı da,”Rant sistemini kabul etmiyoruz, bu bizim üniversitelerimizi katleden bir şey” diyerek, tam gün yasasında ısrarlı olduğunu gösterdi. VATAN, tam gün yasası ve sonrasında yaşananların röntgenini çekti. İşte ‘hekim’ ve ‘hasta’ gözünden ortaya çıkan vahim durum:
Yüzde 50 düştü
Prof. Dr Mehmet Bilgin Saydam (İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı): “Ameliyatlarda aksaklıklar oluyor, hastalara uzun sürelere randevu veriyoruz. En önemlisi uygulamalı eğitimde büyük sıkıntı ve aksaklıklar var. Cerrahi branşlarda yarıdan fazla öğretim üyesi çalışamıyor, ameliyatlar da aynı oranda düştü. Dahili branşlarda da hizmet 3’te 1 oranında düştü. Bazı anabilim dallarında hizmeti verecek hekim kalmadı. Haftada 700 civarında ameliyat yapılırken bu sayı kanun hükünde kararnameden sonra 380’e düştü. Bu da günlük 100 ameliyatın 54’e düştüğünü gösteriyor. İstanbul Tıp Fakültesi’nde görev yapan toplam 485 öğretim üyesinden yaklaşık 165’i mesleğini sebest olarak icra ettiğini belirtti. Sadece cerrahi branşlarda 84 öğretim üyesi dışarıda kaldı ve sistem böyle kilitlendi.”
Ameliyat yapan yok!
Doç. Dr. Yavuz Dizdar (İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü): Tam gün yasası sağlık hizmetlerinin en ciddi kısmını yüklenen üniversite hastanelerine ve hasta vatandaşlara çok ciddi sorun getirdi. Çapa’da ciddi ameliyat sayısı 6’da 1’e düştü, çünkü yapacak adam yok. Sağlık bakanlığı 7 bin lira maaş veriyor, doçent ya da profesör özel muaynehanesinde 20-25 bin lira kazanıyor. Dolayısıyla mesele maaş olduğunda “7000 liralık Tam Gün”ün uygulanabilmesi imkânsızdır. Zengin hasta muayenehane ve özel hastane şartlarında tedavi görebilmekteler. Peki fakir hastanın uygulaması zor beyin ameliyatlarını, uzun ve karışık ortopedik müdahalelerini kim yerine getirecek? Şu günlerde sakın ciddi hasta olmayın, çünkü parasız erişebileceğiniz doktor yok. Tam gün konusundaki ısrar, ciddi hastalığı olan ve üniversitelere gönderilen hastalar için tam bir adaletsizliktir.”
Sistem ‘özel’lere yaradı
Dr. Taner Gören (İstanbul Tabip Odası Başkanı): “Hekim arkadaşlarımız henüz kalacaklar mı ayrılacaklar mı karar veremediler. Ama karar vakti yakındır. Muaynehanede çalışmak kötü bir şey değildir. Tabii ki öğretim üyesinin tam gün taminkar koşullarda çalıştırmak tabii ki asıl hedef olmalı, ama muaynehanesini kapatan hekimi performansa dayanan bir sistem bekliyor, bir hastaya bakıyorsa bir hekim gerekirse 1 saat uğraşır ama performansı düşününce 6 dakikadan 12 hastaya bakmak zorunda kalır ve o zaman da kalite düşer. Bizi zorladıkları sistem zaten doğru bir sistem değil. Üniversite hastanesi diye bir şey kalmayacak, öğretim üyesi bilimsel araştırma yapamaycak, asistan, öğrenci yetiştiremeyecek. Hasta bakma, araştırma ve eğitim zamanla son derece düşük kalitede olacaktır. Bu sistem özel hastanelere yaramaya başladı.”
Bize el uzatın
Baba Umut Rençber, kızı Aleyna Rençber için Çapa koridorlarında umut ışığı arıyor. Baba Rençber, “Kızım iki ay önce beyin tümörü yüzünden hastaneye yattı ve ameliyat oldu. 2 ay önce ameliyatı profesör yaptı, şimdi radoterapi ve kemoterapi olması gerekiyor. Ancak doktor olmadığı gerekçesiyle kızımın tedavisi yapılamıyor. İlaç alacağız gidiyoruz, geliyoruz dosyalar imzalanmamış. Esenyurt’tan her gün Çapa’ya gelmek zorundayız. Taksi ile gidiş geliş maliyeti 130 lira. Ama böyle bir imkanımız yok. Kızımın kafasında yara var. Enfeksiyon riski yüksek. Bize uzanacak bir el arıyorum.”
Beni kim ameliyat edecek
Mualla Karabulut (54 yaş emekli): “Ocak ayında ameliyat oldum, bacağımda yumuşak doku tümöründen doku değişti. Radyoterapi gördüm. Ancak hastalığım nedenliyle yeniden hastalık nüksetti, yarayı tedavi edecek doktor bulamıyorum. Genel cerrahiye gönderiyorlar. Gidiyorum ortopediye git diyorlar, ortopediye gidiyom yine genel cerrahiye yolluyorlar. Hasta bacağımla hastanenin içinde dört dönüyorum. Bacağım kangren olmak üzere, tedavim uzarsa bacağımı kaybedeceğim. Doktorlar istifa etmiş, doktor yokmuş şimdi beni kim tedavi edecek?”
Burak KARA / VATAN
***
Toplatma kararı çıktı!
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın okul öncesi piyasada satılan okul kıyafeti, ayakkabı ve kırtasiye ürünlerinde yaptığı denetimin sonuçları ürkütücü gerçeği ortaya çıkardı. Piyasadan toplanan ve test sonuçları uygunsuz çıkan 51 üründen 50’sinde yüksek miktarda fitalat, geri kalan 1 üründe ise yüksek miktarda azo boyar madde tespit edildi. Yapılan denetimlerde, kırtasiye ürünlerinin yüzde 53’ünün, deri ürünlerinin de yüzde 77’sinin güvensiz oldukları saptandı. Bakan Yazıcı, bu ürünlerin bir daha piyasaya sürülmemesi için gereken hukuki ve fiili önlemlerin alınmasıyla ilgili talimat verdi. Bakanlık bu ürünlerin gümrüklerden girip girmediğini, girdiyse hangi gümrüklerden ve nasıl girdiğini tespit etmek üzere geniş çaplı bir soruşturma başlattı. Bu kapsamda gümrüklerden giren bu tür ürünlerin denetimleri nasıl aşabildiği de ayrıca inceleniyor. Bakan Yazıcı’nın “Numunelerin yüzde 100’ü güvenli çıkana kadar denetimleri sürdüreceksiniz” talimatıyla 4 ilde yapılan denetimlerin diğer illere de genişletileceği öğrenildi.
132 numune aldılar
Denetimler için özellikle tüketicilerin yoğun olarak alışveriş yaptıkları noktalar ve büyük dağıtıcılar seçildi. Verilen bilgiye göre denetim ekipleri, güvensizliğine ilişkin şüphe duyulan 13 çeşit ayakkabı, 41 çeşit tekstil ve 78 çeşit kırtasiye ürünü olmak üzere toplam 132 farklı üründen numuneler aldı. Alınan bu numuneler laboratuvarlarda testlere tabi tutuldu. Ürün numunelerinin laboratuvardan çıkan test sonuçları çarpıcı sonuçları ortaya koydu. Buna göre, 10 çeşit ayakkabı ve 41 çeşit kırtasiye ürününde, izin verilen limitlerin üzerinde fitalat ve azo boyar madde tespit edildi. Test sonuçları uygunsuz çıkan 51 üründen 50’sinde yüksek miktarda fitalat, geri kalan 1 üründe ise yüksek miktarda azo boyar madde bulunduğu anlaşıldı. Yapılan denetimlerde, kırtasiye ürünlerinin yüzde 53’ünün, deri ürünlerinin de yüzde 77’sinin güvensiz oldukları görüldü. Böylece numune alınan ürünlerin yarısından fazlasının güvensiz olduğu ortaya çıktı.
Kokulu silgiye dikkat!
Güvensiz çıkan ürünler arasında, kokulu silgiler, boya kalemleri, keçeli kalemler, okul çantaları, kalem kutuları, beslenme çantaları, su mataraları, çocuk giysilerindeki plastik baskı ve aksesuarlar ile ayakkabı, spor ayakkabıları, eldivenler, saat kayışları bulunuyor. Geçtiğimiz hafta sonu çıkan test sonuçlarına göre güvenliğe aykırı çıkan ürünlerin üretici veya ithalatçıları hakkında yasal işlem başlatıldığı belirtildi. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı yetkilileri, bu ürünlerin piyasaya arzının yasaklanması, toplatılması, bertarafı ve üreticilere idari para cezası uygulanması gibi bir dizi yaptırım uygulanmaya başlandığını vurguladılar. Gümrüklerden girip girmediği netleşen ürünlerle ilgili de bu girişi engelleyecek her türlü önlem alınacağı belirtiliyor.
Tekstilde uygunsuz ürün yok
Denetimi yapılan tekstil ürünlerinde 4 ayrı ilden alınan 41 çeşit ürünün tamamının test sonuçları uygun çıktı. Bu durum, 2009’dan beri gümrüklerde yapılan denetim ve incelemelerin olumlu sonucu olarak değerlendirildi. Ayrıca üreticilerin tekstildeki zararlı kimyasallar konusunda bilinçlendikleri şeklinde yorumlandı.
ALERJİ OLAN ŞİKAYET ETSİN!
Bakanlık yetkilileri, çocuklarında bu tür ürünlerin kullanılmasının ardından kaşıntı, alerji, ciltte kızarma olması halinde mutlaka Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’na başvurmalarını istedi.
Yazıcı: Tamamını temizleyeceğiz
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, sözkonusu denetimlerden çıkan sonuçları şöyle değerlendirdi:
“Bakanlık olarak hedefimiz, tüketiciye sunulan tüm ürünlerin yüzde 100 güvenli olması ve halkımızın gönül rahatlığı ile bu ürünleri satın alıp, kullanması. Amacımız, çocuklarımızın sağlığını tehlikeye atacak en küçük bir ürünün okul çantasına, eve, okula girmesini engellemek. Bu noktada, vatandaşımızın sağlığı ile oynayan kötü niyetli üretici ve dağıtıcılara asla müsamaha gösterilmeyecek. Bu kapsamda, tüm tüketicilerin sağlık ve güvenliğini korumak için yapmış olduğumuz denetimler kararlılıkla artarak sürdürülecek. Ürünlerin yüzde 100’ü güvenli çıkana kadar denetimler sürecek. Sıfır tolerans uygulamamız burada da hakim olacak.”
Fitalat ve azo boyar nedir?
Fitalatlar, birden çok çeşidiyle plastik ürünlere, plastiğin esnekliklerini artırmak için eklenen kimyasalları ifade ediyor. Fitalatların çocuklarda alerjik hastalıklar ve astıma, yetişkinlerde cilt problemlerine neden olduğu, üreme sisteminde ve hormon sisteminde ciddi hasarlara neden olduğu biliniyor. Kansorejen olan fltatların çocuk oyuncakları ile araç ve gereçlerinde kullanımı da yasak. Azo boyar maddeler ise özellikle tekstilde ve deri eşyalarda kullanılan renklendiricileri ifade ediyor. Bu maddeler özellikle ter yoluyla vücuda giriyor. Azo boyarlar kansorejen maddeler olarak tescil edilmiş durumda.
Gülümhan GÜLTEN / VATAN