SON DAKİKA GÜNDEM: Yağış geliyor… Teröristler masumları öldürme görevini sürdürüyor… Kılıçdaroğlu’ndan sert cevap… Şanlıurfa’da PKK operasyonu… Garip iddialar… Yasaktan hotel çıktı… Hukukçu olmayan Anayasa Mahkemesi başkanı…



Teröristler masumları öldürmeyi sürdürüyor
Batman’da PKK’lı teröristlerin polis aracına düzenlediği saldırıda iki ateş arasında kalan anne ve çocuğu öldü, baba ile 1 polis yaralandı. Batman’da PKK’lı teröristlerin polis aracına düzenlediği saldırıda iki ateş arasında kalan otomobilde bulunan anne Mizgin Doğrul’un 8 aylık hamile olduğu öğrenildi. Kaldırığıldığı hastanede yapılan tüm
müdahalelere rağmen anne karnındaki 8 aylık bebeğin kurtarılamadığı öğrenildi. Kaçmaya çalışan üç terörist çıkan çatışmada öldürüldü

– Batman’da PKK’lı teröristlerin polis aracına düzenlediği saldırıda iki ateş arasında kalan otomobilde bulunan anne Mizgin Doğrul ile 3 yaşındaki çocuğu Sultan Doğrul’un yaşamını yitirdiği, baba Mizgin Doğrul’un ise ağır yaralı olduğu öğrenildi. PKK’lı teröristler Batman’da bu gece polis devriye aracını hedef aldı. Yavuz Selim mahalesinde devriye görevi yapan resmi polis aracına saat 23.15 sıralarında PKK’lı teröristler tarafından uzun namlulu silahlarla ateş açıldı. Çapraz ateş arasında kalan polisler, teröristlere anında ateş açarak karşılık verdi. Çıkan çatışmada 1 polis memuru yaralanırken, Beşiri İlçesi’ndeki yakınlarını ziyaretten dönen Talat Doğrul ile karısı Mizgin Doğrul’un içinde bulundukları otomobil, çatışmanın arasında kalarak kurşunlara hedef oldu. Otomobilde bulunan anne Mizgin Doğrul ile 3 yaşındaki çocuğu Sultan Doğrul’un yaşamını yitirdiği, baba Mizgin Doğrul’un ise ağır yaralı olduğu öğrenildi. Baba Doğrul’un hayati tehlikesi bulunduğu belirtilirken, kentte zaman zaman sokak aralarında güvenlik güçleri ile teröristler arasında çatışmaların da devam ettiği bildirildi. Çıkan çatışmada 3 PKK’lı ölü olarak ele geçirildi. Kentte Bahçelievler, Fatih ve Şafak Mahallelerinde zaman zaman çatışmaların sürdüğü belirtildi.
Milliyet
***

Trafik felç
Kadıköy’de Evlendirme Dairesi önünde devrilen bir kamyon trafiği felç etti. 2 şeridin trafiğe kapandığı kaza nedeniyle Hasanpaşa, Bağdat Caddesi ve Kadıköy civarında trafik neredeyse durma noktasına geldi. 2 saatlik çalışma sonunda ekipler hurda haline gelen kamyonu kaldırdı. Trafik yavaş yavaş veriliyor.
***

Kılıçdaroğlu’ndan sert cevap
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, terörün çözümünde muhalefeti “destek değil, köstek olduğunu” olmakla suçlayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a sert cevap verdi. TBMM’deki makamında Filistin’in Ankara Büyükelçisi Nabil Maarof’u kabul eden Kılıdaroğlu, görüşmenin ardından gazetecilere açıklamalar yaptı ve onların sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan’ın, “muhalefet destek yerine köstek oluyor” sözlerinin sorulması üzerine “Muhalefeti körü körüne eleştirmek, bir başbakanın görevi olmamalı. Biz nerede köstek olmuşuz, önce bunu açıklamalı” dedi ve şöyle devam etti:

‘Tek sorumlu’
“Türkiye’de bugün terör varsa, tek sorumlusunun Ak Parti hükümetidir. Onlar ülkeyi yönetiyor. Türkiye’yi terör bataklığına sürükleyen AKP değil mi? Gideceksin, PKK ile kol kola, göz göze, oturup konuşmalar, görüşmeler yapacaksın, sonra kalkacaksın muhalefeti suçlayacaksın. Bu kadar ucuz, kaba politika ancak ve ancak Recep Tayyip Erdoğan’a yakışır. Devlet adamı kimliği bile söz konusu değil. Biz sorunu çözmek için sorumlu davranıyoruz, o sorunu büyütmek için sorumsuz davranıyor, aramızdaki fark bu.”

‘Görüşme sürüyor’
Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin, “Başbakan, terörle mücadelede, siyasi kanat ile müzakerenin devam edeceğini söylüyor. Ancak konuyu tam olarak açmıyor. Siz ne anlıyorsunuz” sorusunu, “Anladığım şu: Recep Tayyip Erdoğan ile PKK arasında görüşmeler devam edecek. Bu doğru değil, onaylamıyoruz” diye yanıtladı.
CHP’nin terörle mücadeledeki somut önerisinin sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, ortak aklı egemen kılmak için parlamentonun harekete geçirilmesi gerektiğini, çözüm adresinin parlamento olduğunu belirtti.

‘BDP yemin etmeli’
BDP milletvekillerinin yemin etmemelerinin anımsatılmasına karşılık Kılıçdaroğlu, “Parlamentoya gelmelerini ve yemin etmelerini isterim” dedi. Kılıçdaroğlu, Ak Parti ile yaptıkları protokolün sadece CHP’li milletvekillerini değil, tutuklu bütün milletvekillerini kapsadığını anımsattı.

‘Anayasa Mahkemesi Başkanı o koltukta oturmamalı’
Bir gazetecinin, “Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın, daha önce ABD Büyükelçisine, Ak Parti’nin kapatma davası, askerlerin sivil mahkemelerde yargılanmasına ilişkin bir rapor sunduğu ortaya çıktı. Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın, bir büyükelçiye bu tür bilgi vermesi normal midir?” sorusu üzerine Kılıçdaroğlu şunları söyledi: “Normal değil, anormal. Hele hele bir Anayasa Mahkemesi Başkanı yapıyorsa, o koltukta oturmaması lazım. Bir Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın dağıtacağı tek şey vardır; hukuk. Onu da hukukun üstünlüğü kuralı üzerinde inşa etmek zorundadır. Ama birilerine gidip, hesap, bilgi vermek gibi bir görevi üstleniyorsa, artık o Anayasa Mahkemesi Başkanı değildir.”

Anayasa’da inisiyatif Meclis Başkanı’nda
Kılıçdaroğlu, anayasa değişikliği konusunda iktidar partisinin göndereceği mektubun sorulması üzerine, anayasa değişiklikleriyle ilgili Çiçek’in çağrı yaptığını, anayasa profesörleriyle görüştüğünü, Uzlaşma Komisyonu kuracağını söylediğini anımsattı. Kılıçdaroğlu, inisiyatifin Meclis Başkanı’nın elinde olduğunu belirterek, bunun bir parlamento çalışması olduğunu dile getirdi. Ak Parti’nin “ön almak” istiyormuş gibi bir hazırlık içinde bulunduğunu da söyleyen Kılıçdaroğlu, “Olabilir. Gelsinler, mektuplarını yazsınlar, belki bizim bilmediğimiz başka önerileri vardır. Ama konu TBMM’nin konusudur. TBMM çözüm üreten bir merkez olmak durumundadır” dedi. Tutuklu milletvekillerine ilişkin metne, bir bakanın, “Hukuki bağlayıcılığı yok, temenni” dediğinin anımsatılmasına Kılıçdaroğlu, “Bu bir taahhüttür. Temenni ile taahhüt aslında aynı şeydir. Bir irade beyanıdır. Şimdi ondan çark etmenin yollarını aramaya gerek yok” karşılığını verdi. Kılıçdaroğlu, bunun anayasa sürecini tıkayıp tıkamayacağına ilişkin soru üzerine ise şunları söyledi: “Hayır. Anayasa süreci farklı bir şey. Böyle kısa sürede sonuçlanacak bir şey değil. Önşart değil.”

‘Oturur, konuşuruz’
Anayasa görüşmeleri konusunda Ak Parti’ye randevu verip vermeyeceğine ilişkin soru üzerine Kılıçdaroğlu, “Niye vermeyelim. Mektubunu içeriğini bilmiyoruz. Biz önyargıyla hareket eden bir parti değiliz” dedi.
***

Şanlıurfa’da PKK operasyonu
Şanlıurfa Emniyet Müdürlüğü, sabahın erken saatlerinde PKK’ya yönelik operasyon başlattı. Halen devam eden operasyonda aralarında Eğitim Sen ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Başkan ve yöneticilerinin de bulunduğu 17 kişi gözaltına alındı. Eğitim Sen Başkanı Halit Şahin ve İHD Başkanı Cemal Babaoğlu da gözaltına alınanlar arasında yer aldı. PKK’ya yardım, yataklık ve eleman kazandırdıkları belirtilen bu kişilerin 12’sinin öğretmen olduğu öğrenildi. Polis İHD ve Eğitim Sen şubelerindeki aramalarına devam ediyor.
***

Garip iddialar
Cumhurbaşkanı Gül’ün açıklamalarından sonra yeniden gözlerin çevrildiği helikopter kazasında her gün yeni bilgiler dökülüyor. Soruşturmada bir de gizli tanık ortaya çıktı. Gizli tanık Yazıcıoğlu’nun ölümünden askerleri sorumlu tuttu. Malatya Özel Yetkili Başsavcıvekilliği’nin BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu’nun öldüğü helikopter kazası ile ilgili başlattığı soruşturma kapsamında Bora adlı gizli tanığın ifadesine başvurduğu, gizli tanığın, askerleri, Yazıcıoğlu’nun ölümünden sorumlu tuttuğu ortaya çıktı. Gizli tanığın iddiaları, savcılığın ifadesine başvurduğu dönemin Kahramanmaraş İl Jandarma Komutan Yardımcısı olan ve halen Jandarma Teftiş Kurulu’nda görev yapan Albay Hamza Tiryaki’ye yöneltilen sorularla açığa çıktı. Vatan’ın haberine göre; Tiryaki’ye sorgusunda, Malatya Özel Yetkili Başsavcı Vekilliği’nde 14 Temmuz 2011 tarihinde ifade veren “Bora” adlı gizli tanığın, Tiryaki’nin aramaların sürdüğü sırada, “Siz o bölgeye kayın, duruma bakın, gerekirse eks olana kadar oralarda durun bakın” şeklinde bir telefon konuşması yaptığı iddialarını sordu. Tiryaki, bu iddiaya karşılık bu şekilde bir telefon görüşmesi yapmadığını belirterek “Bu anlamda herhangi bir söz de söylediğimi hatırlamıyorum. Benim kaza geçiren şahıslarla herhangi bir husumetim, düşmanlığım, tanışıklığım yoktur, bu şekilde hareket etmemi gerektirecek herhangi bir neden de yoktur. Bu şekildeki suçlamayı kesinlikle kabul etmiyorum” yanıtını verdi.

“G.Kurmay’dan arayan binbaşı”
Tiryaki, enkazın bulunduğu yerle ilgisiz olmasına rağmen Genelkurmay Başkanlığı’ndan Kurucaova bölgesinde arama yapılması talimatı verilip verilmediği konusunda, “Genelkurmay Başkanlığı’ndan bir binbaşı aradı. Kurucaova ile ilgili bilgiler verdi. Ben ismini tam olarak hatırlamıyorum. O gece yapılan cep telefonu görüşmeleri incelenirse kim olduğu tespit edilebilir” dedi.

Tiryaki iddiaları reddetti
Tiryaki’ye, savcılık tarafından, “156 telefonuna yapılan ihbarda, tanık köylülerin helikopterin Karayakup bölgesine doğru gittiği bilgisi verildiği halde niçin ilgisiz yerlerde arama yapılmıştır?” sorusu yöneltildi. Tiryaki, soruya, “İhbarla ilgili görüşme yaptım. Helikopterin pilotunun hava açıkken direkt olarak o bölgeyi görerek, helikopteri o yöne sevk etmemesi ve kazaya sebebiyet vermemesi gerekirdi. Vadi tabanlarından gitmesine gerek yoktu. Zaten o gün havanın sisli olduğu aşikardır. Telefon görüşmesinden sonra şahsın söyledikleri sözlerin gereği yapılmış olmakla birlikte şahsen bana çok inandırıcı gelmemişti.” Tiryaki, ihbar eden kişinin “çocuklarının gördüğünü söylediğini” belirterek “Olaydan sonra Hava Kuvvetleri’ne ait uçakların helikopteri düşürmüş olduğuna yönelik haberler yayınlandı. Bu çocuğun ifadesi doğruysa, bu çocuğun uçakları da görmesi gerekirdi” dedi. Tiryaki, Yazıcıoğlu’nun evrak çantası ve telefonunun hafıza kartı ile ilgili bilgisinin bulunup bulunmadığı sorusuna ise bilgisinin olmadığı yanıtını verdi. Tiryaki’ye, diğer şüphelilere de yöneltilen Ergenekon’a, Atakurtlar Cumhuriyet Ordusu adlı TSK içerisinde yeni oluşturulan bir yapılanmaya üye olup olmadığı ve Yazıcıoğlu’nun Hrant Dink, Rahip Santoro ve Malatya Zirve Yayınevi katliamı gibi olaylarda Alperen Ocakları üyelerinin kullanılmasına engel olduğu için öldürüldüğü iddiaları da soruldu. Herhangi bir örgüt üyesi olmadığını söyleyen Tiryaki, Yazıcıoğlu’nun öldürülmesi iddialarına ilişkin bilgisinin olmadığını söyledi. Tiryaki, Ceyhan Nehri’nde bulunan, üzerinde İNERT yazılı eğitim aparatı ile ilgili bilgisinin olup olmadığı konusunda da “Bu eğitim amacıyla kullanılan silahtan haberimiz oldu. Bunun ilgili bilgiler savcılığa intikal etti” diye konuştu.

Köylüler: Görüntüler aniden silindi
Kahramanmaraş Savcılığı’nın da yürüttüğü “delil karartma” soruşturması kapsamında helikopterin enkazını bulan köylülerin ifadesini aldığı ortaya çıktı. Köylülerden Abidin Karakaş, “Enkazın yan tarafında arka bölümde içeride siyah renkli bir evrak çantası vardı. İkinci gidişimde çantayı görmedim” dedi. Karakaş, “Helikopter kazasında ölenlerden Murat Çetinkaya adlı şahsın elinde silah olduğunu gördüm” diye konuştu. Köylülerden Fatih Gökçek de “Enkaz yerinde yalnızca siyah bir çanta bir de kamera gördüm. Enkaza ilk yaklaşmamızda telefonumla ekipteki arkadaşlarımızı helikopter ile görüntü kaydı yapmıştım. 24 Mayıs 2009’a kadar bu görüntü telefonumda kaldı. O tarihte bazı arkadaşlarımla gezinti yaparken onlarla bu görüntüyü paylaşmak istedim. Onlar da fotoğrafı gördüler. Bir buçuk kilometre kadar yürüdükten sonra telefonumu tekrar açtığımda görüntü kaybolmuştu. Telefon servisine de gittim. Ancak servis de bulamadı. O tarihten sonra o telefonu bir daha kullanmadım. Yılmaz Dilki’nin yaptığı görüntü kaydının da olay günü aynı benim telefonuma olduğu şekilde kaybolduğunu onun da telefonu bir daha kullanmadığını kendisinden duydum” dedi.

‘Hafıza kartımızı aldılar’
Köylülerden Abdullah Göllü de “Olay yerine vardığımızda bir çanta gördüm. Kimseye içi para dolu bir çanta gördüğümü de söylemedim. Çanta donmuş vaziyette gibi idi. Döndüğümüzde, İçişleri Bakanı’mızın yanına gidip olay yerinde gördüklerimizi ve yaşadıklarımızı anlattım. Dışarı çıktığımızda salonda bulunan bir kişi benim telefonumun hafıza kartını istedi. Bu kaydın aileme ve bana zarar vereceğini söyledi. Kartı aldı” dedi.
***

Yasaktan otel çıktı
Masa-sandalye ‘operasyonuna’ paralel süreçte, Beyoğlu’nda eğlence hizmeti veren çok sayıda binaya otel ruhsatı verildi ve teklif götürüldü. Beyoğlu’ndaki kafe, bar ve restoranların açık alandaki masa ve sandalyelerinin kaldırılması şeklinde kendini gösteren ve bugün itibarıyla 68. gününü dolduran “işgaliye yasağı”nın altında farklı bir yapılanma ortaya çıkıyor. İstiklal Caddesi ve paralelindeki sokakları kapsayan Beyoğlu 1. bölgede, eğlence amaçlı kullanılan 30 mekânın bulunduğu binalara apart otel, butik otel ve hostel tarzı otellere dönüştürülmesi için ruhsat verildiği, 300 kadar eğlence mekânının bulunduğu bina sahibine de otele dönüştürülmesi için teklif götürüldüğü öğrenildi. Tarlabaşı’ndaki kentsel dönüşüm projesi çerçevesinde evlerin tahliye edilmesinin ardından eğlence hayatının kalbi sayılan Beyoğlu’nda da adı henüz konmamış bir dönüşüm yaşanıyor. Beyoğlu’nda bulunan mekânların açık alandaki masa ve sandalyelerinin kaldırılmasına yetkililer tarafından gerekçe olarak “işgaliye yasağı” gösterilse de buradaki mekân işletmecileri, bölgenin otel alanına dönüştürülmeye başladığını iddia ediyor.

Son bir yılda 300 teklif
Başta Ayhan Işık Sokak, Erol Dernek Sokak ve Kocaağa Sokak olmak üzere Beyoğlu 1. bölgede eğlence amaçlı kullanılan 30 kadar bina; son dönemde apart otel, butik otel ve hostele dönüştürülmüş durumda. Yanı sıra aynı bölgede 300 kadar eğlence mekânına da son 1 yıl içinde bu yönde bir teklif götürüldüğü öğrenildi. Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz Beyoğlu Eğlence Yerleri Derneği (BEY- DER) Başkan Yardımcısı Tahir Berrakkarasu, Beyoğlu’nun 5 yıl içinde “oteller bölgesi” olacağını iddia ederek eğlence mekânı sahiplerini gönüllü tahliye etme yönünde strateji yürütüldüğünü söyledi.

Rakamlar uçuk…
“Bugün Beyoğlu’nda esnaf bitmiş durumda, misafirler şikâyetçi, turistler hayretler içinde” diyen Berrakkarasu, şöyle devam etti: “Beyoğlu 1. bölgedeki eğlence mekânları tahliye edilmeden bu binalar otele dönüştürülemeyecekti. Ancak gürültü kopmaması için de mekânların kendi rızalarıyla tahliye edilmeleri gerekiyordu çünkü hepsinin ruhsatı var. Bu nedenle de işgaliye yasağı adıyla bir uygulama başlatılarak mekânların zarar etmesi ve kendi istekleri ile tahliye edilmeleri sağlanmaya çalışılıyor. Eğlence mekânlarına uçuk rakamlar teklif ediliyor.” Beyoğlu Belediyesi’nden bir yetkili ise bölgenin oteller bölgesine dönüştürülmesi için çalışmalar olduğu yönündeki iddiaları yalanladı. Bu arada Beyoğlu’nda açık alanda masa ve sandalye barındıran mekânlara ceza kesilmeye de başlandı. 75 liralık ilk ceza, cumartesi gecesi Erol Dernek Sokak’ta bir kafeye kesildi.
Meltem YILMAZ / Cumhuriyet

***

Haşim Kılıç’ı şoke eden takdim
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, dün onur konuğu olarak Doğuş Üniversitesi’nin 2011-2012 Akademik yılı açılış törenine katıldı.Törende Kılıç’ı konuşmasını yapmak için sahneye davet eden sunucu, Kılıç’ın özgeçmişini okurken “Hukukçu olmadığı halde, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk ekonomi mezunu Anayasa Mahkemesi Başkanıdır” dedi.Kılıç sunucuya yanıt verirken, ”Kızımıza teşekkür ediyorum. Hukukçu olmadığımı gayet güzel izah etti. O nedenle bu konuyu geçiyorum” dedi. Üniversitesi’nin Kadıköy Hasanpaşa’daki yerleşkesinde gerçekleştirilen törende beklenmeyen diyaloglar yaşandı. Kılıç’ı konuşmasını yapmak için sahneye davet eden sunucu, Kılıç’ın özgeçmişini okurken “Hukukçu olmadığı halde, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk ekonomi mezunu Anayasa Mahkemesi Başkanıdır” dedi. Kılıç’ın bu sözlere bozulduğunu fark eden sunucu, konuşmasını yapmak üzere kürsüye gelen Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın kulağına eğilerek, konuşmanın ardından düzeltme yapacağını söyledi. Ancak bu da Kılıç’ın tepkisini engelleyemedi. “Kızımıza teşekkür ediyorum” diyen Kılıç, sözlerini ” Hukukçu olmadığımı gayet güzel izah etti. O nedenle bu konuyu geçiyorum” şeklinde sürdürdü. Bu sözler salonda buz gibi hava estirdi. Konuşmasını bitiren Kılıç sahnedeyken sunucu bu kez durumu düzeltmek için “Hukukçuluğunuz da iktisatçılığınızın önünde olsa gerek” dedi. Bu sözler de Kılıç tarafından soğuk bir tebessümle karşılandı.

HUKUK DEVLETİ VURGUSU
Kılıç törende yaptığı konuşmadaysa hukuk devleti vurgusu yaptı. İktidarın gücünün sınırsız olmadığını söyleyen Kılıç, bu sözlerini bir uyarıyla sürdürdü. Kılıç, “İktidarın gücünün etkili bir şekilde sınırlandırılmasıyla sadece yasama ve yürütme organlarını değil, yargı iktidarını da kastettiğimi vurgulamalıyım” şeklinde konuştu. Yargının sınır tanımazlığının felaketlerin en büyüğü olacağını söyleyen Kılıç, “Etrafını saran ideloojik kuşatmalardan kurtulan yargıç, tarafsızlığın onurunu yücelterek yaşayacaktır” dedi. Demokratik hukuk devletinin insan onurunun yegane güvencesi olduğunu vurgulayan Kılıç, sözlerini şu şekilde sürdürdü: ”Anayasada değiştirilemez maddeler, kaynağını insan onurunun dokunulmazlığından almaktadır. İnsan onuru, insan olma ortak paydasına sahip herkesin temel değeridir. Bu evrensel değerin koruyucusu kamu düzenleyecileri olmak zorundadır. Yargı bu değerin güvencesidir. Sistemin de devletin de güvencesi, ihlallerin ortadan kaldırılmasına bağlıdır” Kılıç, sözlerini “Demokratik bir hukuk devleti olan Türkiye’de yaşamak en büylük arzumuzdur” diyerek tamamladı.

KILIÇDAROĞLU’NUN SÖZLERİNE YANIT VERMEDİ
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun gündeme getirdiği , Ak Parti kapatma davası ve Askerlere Sivil Yargı yolunun açılması davaları öncesi Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç’ın ABD Büyükelçisiyle görüştüğü yönündeki iddialara yanıt vermedi. Kılıçdaroğlu’nun ‘O koltuğu bırakmalıdır” sözlerine cevap vermeyen Kılıç, üniversiteden ayrıldı.
***

Perşembe gününden itibaren tüm yurt yeni bir yağışlı havanın etkisi altına giriyor. Yağışlar hafta sonu da etkili olacak. Sıcaklıklarda önemli bir değişiklik olmayacak. Hava sıcaklığında önemli bir değişiklik beklenmiyor, mevsim normalleri civarında seyredeceği tahmin ediliyor. Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü’nce yapılan son değerlendirmelere göre, Doğu Anadolu’nun güneydoğusu (Muş, Ağrı, Van, Bitlis, Şırnak, Hakkari), Güney Doğu Anadolu ile Hatay, K.Maraş, Osmaniye ve Hopa çevrelerinin kısa süreli ve yerel sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Hava sıcaklığında önemli bir değişiklik beklenmiyor, mevsim normalleri civarında seyredeceği tahmin ediliyor. Rüzgarın genellikle kuzey ve kuzeydoğu, güneydoğu kesimlerde güney ve güneybatı yönlerden hafif ara sıra orta kuvvette, Marmara ve Kuzey Ege kıyılarında kuzey ve kuzeydoğu yönlerden kuvvetlice (30-60 km/s) eseceği tahmin ediliyor.

BÖLGELERDE HAVA DURUMU
Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü’nün son verilerine göre bölgelerde hava durumu şöyle olacak:

MARMARA: Az bulutlu geçecek. Rüzgar; kuzey ve kuzeydoğu yönlerden kuvvetlice (30-50 km/s) esecek.

EGE: Az bulutlu ve açık geçecek. Rüzgar; Kuzey Ege kıyılarında kuzey ve kuzeydoğu yönlerden kuvvetlice (40-60 km/s) esecek.

AKDENİZ: Az bulutlu ve açık, doğusu parçalı ve çok bulutlu, Hatay, Osmaniye ve K.Maraş çevreleri kısa süreli ve lokal sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı geçecek.

İÇ ANADOLU: Az bulutlu geçecek.

BATI KARADENİZ: Parçalı ve az bulutlu geçecek.

ORTA ve DOĞU KARADENİZ: Parçalı, doğusu çok bulutlu, Hopa çevreleri sağanak yağışlı geçecek.

DOĞU ANADOLU: Parçalı, doğusu çok bulutlu, bölgenin güneydoğusu (Muş, Ağrı, Van, Bitlis, Şırnak, Hakkari) aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı geçecek.

GÜNEYDOĞU ANADOLU: Parçalı zamanla çok bulutlu, kısa süreli ve yerel olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı geçecek.

MARMARA’DA POYRAZ ETKİSİNİ SÜRDÜRÜYOR

Marmara Denizi’nde iki gündür etkili olan poyraz, deniz ulaşımını olumsuz etkilemeye devam ediyor.

Dün boğazlardan geçmek üzere Marmara Denizi’nde seyreden 9 yerli ve yabancı bandıralı şilep ve tanker, saatteki hızı zaman zaman 70 kilometreye ulaşan şiddetli poyraz nedeniyle yollarına devam edemedi, rotalarını Tekirdağ’ın Şarköy ilçesi sahillerine çevirip demirledi. Bugün de yollarına devam edemeyen 11 geminin demirlediği, toplam 20 geminin Şarköy’de beklediği bildirildi. Meteoroloji Bölge Müdürlüğünden edinilen bilgiye göre, poyraz Marmara Denizi’nde yarın da etkili olacak. Poyraz nedeniyle dalga boyunun 3 metreyi aşacağını bildiren yetkililer, perşembe günü poyrazın etkisinin azalacağını belirtti.
***