Beşiktaş’tan bakınca!..

Dile kolay tam tamına 250. sayı ile karşınızdayız… Hem de ilk ve tek… Bu tür yazıları pek yazmam, gazetecinin işidir bu… Gazete yapmak… Ama bu sefer içimden geldi, sizle paylaşmak istedim. 12. yılı sürerken, 250 sayıya ulaşmak, yaklaşık 5.000.000 tirajı bulmak kolay değil bir yerel gazete için… Ardından internet, radyo, tv… Ve tüm dünyaya yayın yapabilmek…

Ama gazete her zaman amiral gemisiydi, öyle de olacak…
Çok emek verildi, çok şey yaşandı… Yıllar akıp geçti!.. Detaya girmeyeceğim merak etmeyin… Bu özel sayı nedeniyle, tüm dostlara, bize inanan destek veren herkese teşekkür etmek istedim sadece bu kadar!..
Gelelim bu sayıda aklımda olanlara… Özet özet gideyim istiyorum bu sefer… Niyetim sizi sıkmak değil zira bu sıcak günlerde…
ŞEHİTLER VAR BAZILARI SUSKUN!..
Şehitlerimiz arttıkça benimde herkes gibi kalbim daralıyor… Ama teröristin istediği de bu, birbirine düşürmek insanları… Geçen yazımda değinmiştim demokrasiye sonuna kadar inanan ben, şehitlerin geldiği an bile bazılarının sessiz kalmasına şahit olunca, “Bu demokrasi değil” diyorum inanın… Yani BDP’nin çözümü mecliste arama yerine ne yapmak istediğini anlamakta zorlananlardanım bende… Onun için artık gereğinin yapılması en büyük arzum. Açılım’a devam ama, terörün de bitirilmesi de şart… Ve bunun için güç birliği yapmalıyız. Hükümet sonunda önemli bir adım attı. Aynen yanıt veriyoruz artık… Erdoğan kararlı, destek vermeliyiz..

CHP İLE İLGİLİ NE YAZMIŞTIM?
Kemal Kılıçdaroğlu çalışkan bir insan… Kadro kurmakta zorlanması da doğal… Çünkü kolay değil bu işler… CHP gibi köklü bir partı olursa daha zorlaşır her şey… O’nun söyleminden yola çıkarak biraz da bilgilerime dayanarak , daha bir önceki yazımda “Her an seçim varmış gibi çalışmak lazım” demiştim. Yani durup dururken yazmamıştım bunları… Parti içinde son yapılan köklü revizyona bakılırsa her şey çok açık ortaya çıkıyor. Partinin en ünlü isimleri bile dışarda bırakılıyorsa, bu önemli bir mesajdır… İl için, ilçe için, hatta beldelerde bile iyi okunması lazım… Hele hele önümüzde çok önemli bir yerel seçim varken… Çok iyi tanıdığım Gürsel Tekin ve Nihat Matkap’la ilgili düşüncelerim gelecek sayıda…

SİTE KORSANLARI YAKAYI ELE VERDİ
Kendilerini akıllı sanan bu utanmazlar biliyorsunuz bir ara bizim siteye de dadanmıştı, “Çökerttik sitelerini” diye yaygara yapmış, ama sadece ana sayfaya bir resim eklemeyi başarmışlardı. Buna rağmen bizi günlerce uğraştırmışlar, basına da malzeme etmişlerdi. Gereğini yaptık tabii… Siz de takip etmişsinizdir konuyla ilgili polis bir çeteyi çökertti. Sonu geldi mi bu işin? Hayır… Namussuzlar olacak ki, namusluların değeri bilinsin… Neyse, helal olsun diyorum… Tabi Türk polisine… Baş edemediği Hakerlar’ı işe alan Sony’ i ise kınıyorum.

İSMAİL ÜNAL YORUMCU MU OLDU?
Bizim Radyo Beşiktaş’taki programlarının ardından İsmail Ünal’ı ilk kez bu kadar uzun süre Lig Tv’de izledim. Tv yayınları sabun köpüğü gibidir, gazete haberleri gibi kalıcı olmadığından canlı yayını yakalamak zordur, ama tekrarında takıldım kaldım. Başkan, bir güzel tüm takımların analizlerini yaptı. Başarılı buldum. Hele hele paralı da olsa, bir ulusal spor programında “Ben yerel yöneticiyim” demesi önemli idi… Madem bu işi sevdi… O zaman küçük bir tavsiye: Beşiktaş’ı anlatırken yaşadığı heyecanı diğer takımları analiz ederken de sürdürürse reyting daha da artar. Bu tavsiyeme darılmaz inşallah!.. Ne de olsa bu işte ben daha tecrübeliyim.
Bu arada Ünal’ın şehitlerimizin olduğu gün park buluşmaları ve etkinlikleri iptal etmesi de taktire değer bir davranış oldu. Sürekli yazıyorum: bu duyarlılığa tüm televizyonların da katılması tek dileğim. Millet kan ağlarken… O gün bile hala göbek atılması ne hale geldiğimizin göstergesi olmamalı…