SON DAKİKA KÜLTÜR SANAT: Gonleg keyfi Dikilitaş’taydı… Bülent Ortaçgil ve Serdar Ortaç Eylül ayında Beşiktaş Belediyesi açık hava platformu Kuruçeşme Arena’da… Doğulu kardeşler Beşiktaş’taydı…


ARENA SALLANMAYA HAZIR!..
Bülent Ortaçgil ve Serdar Ortaç
Beşiktaş Belediyesi’nin açık hava platformu olarak tanınan Kuruçeşme Arena’da etkinlikler hız kesmiyor. Temmuz ayındaki sanatçı geçidi sonbahar mevsimi başlangıcında da devam ediyor olacak. Eylül ayı yine dopdolu bir programla Beşiktaş Kentlilerini sarıp sarmalamaya devam ediyor. Beşiktaş Belediyesi’nin kültür sanat alanında açık hava platformu olarak bilinen Kuruçeşme Arena’da yine muhteşem organizasyonlar yer alacağa benziyor. Birbirinden değişik sanatçılar hayranlarıyla Beşiktaş’ın göbeğinde buluşuyor. Eylül ayında da devam edecek yıldızlar şöleninde yerli sanatçılar arasında Bülent Ortaçgil ve Serdar Ortaç yer alıyor.
10 Eylül’de Bülent Ortaçgil sahne alacak, 17 Eylül’de Kuruçeşme Arena’da Serdar Ortaç hayranlarıyla buluşacak.
Bülent Ortaçgil konseri ile ilgili bazı detaylar şöyle:
“10 Eylül Cumartesi akşamı gerçekleşecek konserde Bülent Ortaçgil, ‘Senfonik’ konseri ile ilk kez hayranlarının karşısında olacak. 26 kişilik dev yaylı grubu ve usta müzisyenler Baki Duyarlar (klavye), Cem Aksel (davul), Gürol Ağırbaş (bas gitar), Birol Ağırbaş (perküsyon) ve Barlas Tan Özemek (elektrik gitar) enstrümanlarıyla Ortaçgil’e eşlik ederken, sürpriz konuk sanatçılarla Boğaz kıyısında senfoni rüzgarları esecek.”
Bülent Ortaçgil hakkındaki bazı detaylar da şöyle:
“1 Mart 1950’de Ankara’da doğdu. İlkokula orada başladı ve daha sonra İstanbul’a taşındı. İstanbul Sultanahmet İlkokulu’nu bitirdi. Ortaokul ve liseyi Kadıköy Maarif Koleji’nde okuduktan sonra İstanbul Üniversitesi Kimya Fakültesi’ni kazandı. Müzikle tanışması lise yıllarına dayanıyor. Mazhar Alanson’dan bir sınıf altta olan Bülent Ortaçgil, Maarif Koleji’nde sınıf arkadaşlarıyla beraber gitar çalmaya başladı. Kendi aralarında bazı gruplar kurdular. Farklı farklı isimlerle amatör müzik yapan bu gruplardan birisi de Damlalar ismini taşıyordu.
Bülent Ortaçgil o yıllarda The Beatles, Cat Stevens, Donovan ve Bob Dylan’ın tarzlarından etkilendi. İlk olarak Kimya Fakültesi’ndeyken “Anlamsız” isimli 45’liğini yayımladı. İlk albümü Benimle Oynar Mısın’ı 1974 yılında kaydetti. Hala Türk Pop tarihinin en önemlilerinden birisi olarak kabul edilen bu albümde Onno Tunç ve Ergun Pekakçan’la çalıştı.
Bu albümden sonra evlenen Ortaçgil, müzik kariyerine on yıllık bir ara verdi. Pfizer ve Netaş gibi şirketlerde Kimya Mühendisliği yapan Ortaçgil, Fikret Kızılok’la beraber bir süre Kadıköy’de Çekirdek Müzikevi’nde çaldı.
Ortaçgil – Kızılok ortaklığı 1986 yılında Pencere Önü Çiçeği isimli albümle sonuçlandı. Dört yıl sonra 1990’da solo kariyerine verdiği 16 yıllık aradan sonra 2. Perde albümüyle müzik piyasalarına geri döndü. 2. Perde’de Bülent Ortaçgil’in en önemli yardımcısı bütün enstrümanları çalan Onno Tunç oldu. Ertesi yıl, Benimle Oynar Mısın’ın devamı olarak nitelendirilebilecek Oyuna Devam isimli albüm geldi. Bu albümde Ortaçgil, on yıl boyunca beraber çalacağı müzisyen arkadaşlarını da bir araya getiriyordu. Erkan Oğur, Cem Aksel, Gürol Ağırbaş ve Bülent Ortaçgil dörtlüsü bu albümde bir araya geldi. 1994’te Bu Şarkılar Adam Olmaz diyen Bülent Ortaçgil, 1998’de son albümü Light’ı piyasaya sürdü.”
17 Eylül’de de Serdar Ortaç yepyeni şarkılarıyla sevenleriyle Beşiktaş’ta bir araya gelecek. Ortaç, Kuruçeşme Arena sahnesinde hayranlarıyla buluşacak ve sanatçı, eski yeni demeden tüm şarkılarını dinleyiciler için seslendirecek.
Geçtiğimiz aylarda yayımladığı albümü ile müzik dünyasının gündeminde olan Serdar Ortaç, “Gold 2011″ isimli albümünün yeni klibini de albümünün dikkat çeken şarkılarından biri olan “Hile”ye çekmişti.
***
KURUÇEŞME’DE POP YILDIZLARI SAHNEDEYDİ
KENAN DOĞULU – OZAN DOĞULU
Beşiktaş’ta kültür sanat etkinlikleri tüm hızıyla devam ediyor. Temmuz ayında da yine birbirinden ünlü sanatçılar Beşiktaş’ta sevenleriyle buluştu. Beşiktaş Belediyesi’nin açık hava platformu olarak tanınan Kuruçeşme Arena’da Temmuz ayı etkinlikleri hazırlanan şovlarla ve sunumlarla adeta göz kamaştırdı. Temmuz ayındaki sanatçı geçidinde Doğulu Kardeşler, Kuruçeşme Arena’da yerini aldılar. 20 Temmuz’da Ozan Doğulu hayranlarıyla bir araya geldi ve yeni albüm lansmanını Beşiktaş’ta düzenlenen etkinlikle gerçekleştirmiş oldu. Temmuz ayının son günlerinde ise Kenan Doğulu sahne dedi. 29 Temmuz gecesi sevilen sanatçı Kenan Doğulu, eski ve yeni şarkılarıyla Kuruçeşme Arena’daydı.
Ozan Doğulu Yeni Albüm Lansmanı Yepyeni şarkılar ve Türkiye’nin starları 20 Temmuz Çarşamba günü, Ozan Doğulu albüm lansmanında Kuruçeşme Arena sahnesindeydi. Gecenin Konuk Sanatçıları arasında kimler vardı derseniz… Kenan Doğulu, kardeşi Ozan Doğulu’yu sahnede yalnız bırakmadı. Öte yandan Sibel Can, Yalın, Okan Bayülgen, Mustafa Ceceli, Burcu Güneş, Murat Boz, Özlem Tekin ve Atiye de Ozan Doğulu’nun sürprizlerle dolu gecesinde yer alan sanatçılar arasındaydı.
Ozan Doğulu ile ilgili bazı detaylar ise şöyle:
“13 Ocak 1970 İstanbul doğumlu olan müzisyen, şarkıcı Kenan Doğulu’nun ağabeyi ve besteci Yurdaer Doğulu’nun oğludur. Sezen Aksu’nun orkestra şefliğini yapmaktadır. Çocukken piyanoyla tanıştı Zeki Müren dahil olmak üzere bir çok sanatçının arkasında çaldı. Kardeşi Kenan Doğulu’nun ve Sezen Aksu’nun orkestra şefliğini yapmaktadır. Ozan Doğulu 2003 yılında Bursa’da Sezen Aksu konserinde tanıştığı 1989 doğumlu Ece Yosmaoğlu ile birliktedir. Çift Ece’nin 18 yaşına girmesinden bir ay sonra 18 Aralık 2007 tarihinde Maslak Refresh Venue’de evlenmiştir. Düğünden 5 ay sonra ise çiftin ilk kızları Arya, 24 Mayıs 2008 tarihinde dünyaya gelmiştir.”
29 Temmuz’da Kenan Doğulu yine gerçekleştirdiği konserle ve sahne performansıyla hayranlarını büyülemeyi başardı.
Kenan Doğulu’nun müzisyen abisi Ozan Doğulu benzer başarı öyküleri bulunuyor. Öte yandan, tiyatro eğitimine de sahip olan sanatçı ile ilgili bazı detaylar da yine oldukça dikkat çekici… Kenan Doğulu ile ilgili bazı bilgiler şöyle:
“Beş yaşında iken konservatuarın piyano bölümüne birincilikle girdi. Altı sene piyano bölümünde eğitim aldıktan sonra önce flüt bölümünde, hocası Erkan Alpay’dan flüt, ardından gitar bölümü açılınca da Erdem Sökmen’den gitar dersleri aldı. Bu esnada tiyatro eğitimi, çocuk korosunda solistlik, ritmli sazlar öğrenimini de sürdürdü. Daha sonra Kültür Kolejinden başarı ile mezun olup Amerika’da, New Hampshire eyaletinde, Hesser College’da “Communication” sertifika programını bitirdi. Müzik kariyerini ilerletmek, show dünyasının kalbinin attığı Los Angeles’dan, yenilikleri ülkemize taşıyabilmek amacı ile L. A. Musicians Institute’da yüksek öğrenimine başladı.
Daha sonra yüksek öğrenimine Türkiye’de devam etmeye karar veren sanatçı, ülkesine dönerek Bilgi Üniversitesi Müzik Bölümü’nde devam etti.”
Öte yandan 21 Temmuz’da ise Zülfü Livaneli, Kuruçeşme Arena’daydı. Sanatçı ile ilgili bazı detaylar şöyle:
“Gerçek adı Ömer Zülfü Livaneli’dir. 20 Haziran 1946 yılında Konya-Ilgın’da doğan Livaneli, müziği ile birçok ulusal ve uluslararası ödül aldı ve eserleri John Baez, Maria Farandouri gibi sanatçılar tarafından yorumlandı. Kültür, sanat ve politika alanında Türkiye’nin önemli isimlerinden birisi olan sanatçı, sanat yaşamı boyunca 300’e yakın besteye ve 30 film müziğine imzasını attı. Bugüne kadar üç uzun metrajlı film yönetti; “Yer Demir Gök Bakır”, “Sis” ve “Şahmeran”. Valencia Film Festivali’nde “Altın Palmiye” ve 1989′da Montpelier Film Festivali’nde “Altın Antigone” ödülüne layık görüldü. “Sis”, “En iyi Avrupa Film Ödülü”ne aday gösterildi. Sanatçının filmleri Türkiye, ABD, Fransa, Almanya, İsviçre, ve Japonya’da gösterime girdi ve BBC, WDR, İspanya, Kanada ve Japon televizyonları gibi bir çok televizyon şirketine satıldı.”
23 Temmuz’ da da Kubat sanatseverler ile buluştu. Sanatçı ile ilgili bazı detaylar ise şöyle:
“Afyon Emirdağ’dan Belçika’ya göç eden bir ailenin dört çocuğunun en küçüğü olan Kubat, 4 Ekim 1974′de Anvers’de doğdu. Beşinci yaş gününde babasının hediyesi “Cura” ile müzik hayatına başladı. Kısa sürede curanın bütün özelliklerini öğrenme başarısı gösteren Kubat, bağlamayı da eline aldığı andan itibaren çalmaya başladı. Sekiz yaşındayken ailesine ait restoranda mikrofonla tanıştı ve sahneye çıkmaya başladı. Bu sıralarda müzik akademisine devam ederek solfej ve klasik gitar eğitimi aldı.
1986 yılında yapılan bir ses yarışmasında birinci seçilen Kubat, daha sonra Türkiye’ye geldi ve 1996 yılında ilk albümü “Kubat”ı yayınladı. Farklı yorumu ve tarzıyla müzik dünyasına kendini kabul ettirerek 1998′de ikinci albümü “Bugün”ü, 1999 yılında ise üçüncü albümü “Bir Ayrılık, Bir Yoksulluk, Bir Ölüm”ü sevenleri ile buluşturdu.
Kubat, önceki albümlerindeki çizginin ötesine geçmek, türküleri daha da ön plana çıkarmak amacıyla farklı bir proje hazırlamaya başladı ve otuz beş anonim türküyü yorumladığı “Arşiv 1-2-3″ adlı albümünü 2001 yılında yayınladı. Bu albümünün yanı sıra 8 farklı dilde hazırlanan 80 sayfalık kitapla da türkülerin tarihsel özelliklerini müzikseverlere sundu. Ayrıca, aynı türkülerin canlı performansının sergilendiği konser kaydını VCD olarak “Arşiv” e ekledi.
Bu çalışmalarının, albümlerinin hayallerine uzanan yolun henüz başlangıcı olduğuna inanan Kubat, sanat hayatının mihenk taşı ve hayallerine giden yolun başlangıcı olarak kabul ettiği için gerçek doğum günüm diye nitelediği Rene Giessen yönetimindeki senfoni orkestrası, etnik çalgılar ve halk oyunları topluluğu eşliğiyle 1 Haziran 2002′de Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda Kültür Bakanlığı’nın sponsorluğunda ‘Anadolu Güneşi’ isimli görkemli bir konser gerçekleştirdi.
Üç yıllık aradan sonra, Eylül 2003 tarihinde hayallerine ulaşma da önemli bir adım olabilecek “Lokman” isimli albümüyle sevenleri ile buluştu. Aylar boyu süren özenli bir çalışmanın ürünü olan albüm, Türk Halk Müziği’nden rock müziğe, pop müzikten jazz’a, etnik müzikten klasik müziğe kadar geniş bir müzik yelpazesi sunmakta. 2004 yılında TRT 1 ekranlarında 1200 kişilik seyirci kapasitesi olan Ankara Arı Stüdyolarında bugün halen TRT-INT, TRT 2 ve TRT 4′de tekrarı olan “Kubat’la Anadolu’nun Sesi” programını başarıyla sundu.”
Hemen ertesi gün Murat Boz sevenleriyle Beşiktaş Belediyesi açık hava platformu Kuruçeşme Arena’da bir araya geldi. Murat Boz kendisini şöyle aktarıyor:
“07.03.1980 yılında Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde dünyaya geldim. İlk ve ortaokul öğrenimimi yine burada tamamladıktan sonra 1995-96 eğitim öğretim yılında İstanbul Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi Özel Yetenek Sınavını kazanarak eğitimime İstanbul’da devam etmeye başladım. Bu dönem içerisinde Atatürk Kültür Merkezi, Cemal Reşit Rey’de müzikal konserlerde vokal olarak yer aldım. 1998’de Milliyet Gazetesi Liselerarası Müzik ve Halk Oyunları Yarışması’nda erkek solist dalında Türkiye birinciliği kazandım. 1999 yılında Bilgi Üniversitesi jazz vocal bölümüne burslu olarak girdim. Eğitimime 2003 yılında girdiğim İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuarı Temel Bilimler bölümünde devam etmekteyim. Şarkı söylemeyi, spor yapmayı yüzmeyi ve hayvanları çok severim. Sahne performanslarında ve albümlerinde çalıştığım kişiler; Shakira, Tarkan Tevetoğlu, Nilüfer, Nazan Öncel, Demet Sağıroğlu, Hande Yener, Nil Karaibrahimgil, Emel Müftüoğlu, Burcu Güneş, Zeynep Dizdar, Zeynep Mansur, Grup Hepsi, Grup Rapsodi, Grup Popcorn…”

***
FUTBOL VE TİYATRO BİR ARADA
Gonleg keyfi Dikilitaş’taydı
Beşiktaş Belediyesi Park Buluşmaları devam ediyor. Temmuz ayında yine birbirinden güzel oyunlar Beşiktaş Kentlisi ve İstanbullularla buluştu. Beşiktaş’ta farklı bir oyun dikkat çekti. Gösteriler, söyleşiler, konser, dinletiler ve şovların olduğu Park Buluşmaları etkinliği kapsamında tiyatro da vardı. Sanatseverler ilginç oyunla yaklaşık iki saate yakın bir süre oldukça eğlendi. Bir Cumartesi günü Beşiktaş Kentlisi ve sanatseverler farklı bir tiyatro oyununda bir araya geldiler. Gonleg Futbol adı altında gerçekleşen tiyatro izleyenleri oldukça etkilemiş görünüyordu. 23 Temmuz’da gerçekleşen etkinlik, ziyaretçileri Beşiktaş’ta Dikilitaş Çetin Emeç Parkı’nda ağırladı.
Etkinlikle ilgili bazı detaylar ise şöyleydi: “Fransa’dan bir tiyatro oyununda oynaması için teklif gelmiş Özgür Gözüaçık’a. Hem tiyatro sahnesinde hem de futbol sahasında oynanan oyunda Türkiye’yi temsilen antrenörlük oyunu sergilendi.”
2006 yılında Fransa’da tiyatro üretim biçimlerini ve fonksiyonlarını yeniden düşünmek için kurulan Gonleg adlı oluşum; bir toplumsal dönüşüm projesi olarak farklı ortamlardan bireyleri bir araya topladı Proje kapsamında 23 Temmuz Cumartesi günü düzenlenen gösteride Fransız ve Türk futbolcular, taraftarlar ve tiyatro sanatçıları bir araya geldi. Türk ve Fransız gençlerinin emeğiyle; Avrupa Birliği Gençlik Projeleri’nden Eylem 1.3 metoduyla ve Avrupa Birliği maddi desteğiyle gerçekleştirilen bu proje; futbol ve tiyatro olmak üzere iki disiplin vasıtasıyla, Fransa ve Türkiye halkları arasında kaynaşma ve kültür paylaşımı yaratmayı amaçlıyordu.
23 Temmuz Cumartesi akşamı saat 20:30’da Beşiktaş Belediyesi Park Buluşmaları etkinlikleri kapsamında Dikilitaş Mahallesi’ndeki Çetin Emeç Parkı’nda ortaya konan gösteri; Fransız ve Türk futbolcuları, taraftarları ve tiyatro sanatçılarını bir çatı altında buluşturmuş oldu. Bu ülkelerdeki futbol ve tiyatro uygulamalarını, sportif ve sanatsal faaliyetlerin arasındaki ilişkileri ve birbirlerini etkileme biçimlerini ön plana çıkarttı… Türkçe ve Fransızca olmak üzere iki dilli gösteri Türkiye’nin ardından Fransa’da da seyirciyle buluşacağı söyleniyor.
23 Temmuz’da sahnenin hemen yanındaki halı sahada, Gonleg Futbol’un tiyatro oyununun senaryosunun bir parçası olarak bir de futbol maçı oynandı. Bu maçı; spor medyasının genç çalışanları ile 2. Amatör Lig’de mücadele eden ve kadın teknik direktörleri Özgür Gözüaçık yönetimindeki Çatalzeytin Spor oynadılar.
Hem futbolun oynandığı hem de tiyatronun olduğu bu farklı oyunla ilgili oyun öncesinde oyuncularından gelen açıklama da şöyleydi: “Tiyatro ve futbolun ortak ve zıt yönlerini ortaya koymaya çalışacağız. Oyun Fransa’da ve Türkiye’de gösterilecek. Fransa’dan gelen ekibin içinde hem futbolcular hem de tiyatrocular olacak, ayrıca onların da antrenörü olacak…”