Şu yaz sıcağında sizi sıkmayayım… “Tatil yaptık, gittiğimiz yerler şöyle, yediğimiz yerler böyle” diye yazmak yerine, bir ön görüden yola çıkarak, fikirlerimi paylaşayım.
***
Her sayıda yazacaklarımı not alıyorum. Öyle birikiyor ki, inanın üzülüyorum… Zaman zaman toparlıyorum bir tek yazıda özetle, bazılarına ise hiç değinemiyorum. Elimde olmadan… Çünkü gündem çok hızlı değişiyor ki… Gazetedeki yer de belli…
Tefrika gibi de olmaz!…
Detaylarına geçmeden bu sayıda yazmak isteyip de, yazamadıklarıma değineyim… Belki bir fikir verir sizlere…
Örneğin, Beşiktaş kalecisi Cenk Gönen’i Reina’da tartaklamışlar… O korumalardan ben de şikayetçiyim diyecektim…. Facebook Sony’i rezil eden Hacker’ı işe almış… Etik dışı davranış üç kağıtçıları yıldız yapar diye yazacaktım. AK Parti yöneticileri, “Her gün seçim varmış gibi çalıştık, başarımız bundan” dedi geçen hafta… Kılıçdaroğlu da “Çalışmayan il, ilçe hatta belde başkanlarını bile tespit edeceğiz” diyerek, herkesin seçim varmış gibi çalışması gerekir doğrultusunda, bu fikre katıldı. İşte ben bunu yıllardır yazıyorum yorumu yapacaktım…
Eline pimi çekilmiş bomba verilen 4 askerin ölmesi ve bunun sorumlusunun 6 yıl kadar ceza alması beni şehit aileleri kadar yaraladı diyecektim…
Diğer yandan “Şehitlerimiz” varken, bağımsızların “Özerklik” açıklamalarının yürekleri dağladığından bahsetmek isterdim, demokrasiyi ağzından düşürmeyen benim bile, artık inancım kalmadı bunlara diyecektim.
Federasyon Başkanı kibar ve efendi bir adam, herkesle konuşuyor, bilgi veriyor diye düşünürken, bazı gazeteciler “Federasyon Başkanı herkesle konuşur mu?” diye kampanya başlattı…Ya biz gazeteciler ne istiyoruz karar verelim artık demek istiyordum mesela… Aziz Yıldırım’ın ifadelerini okuyorum, polisiye roman gibi… Ne yalan söyleyeyim, “Beşiktaş” adı her geçtikçe içim cız ediyor. Beşiktaş’ın içinden görüştükleri isimler hep bilindik kişi…Bu zat halen medyada olacak mı? Bu ve bunun gibiler nasıl temizlenir diye soracaktım… Tayfur’a üzüldüğümü söylemek istiyordum, Serdal Adalı’nın yönetimle ilgili açıklamaları üzerine görüşlerimi yazacaktım… CNN Türk Haber Müdürü Rıdvan Akar’la neden radyoda röportaj yaptırdığımı anlatacaktım…
Bunların hiçbirini yazamadım….
***
Ama merak etmeyin biz de hiçbir şey çöpe gitmez!.. Gazetede yer bulur, olmadı radyoda, o da olmadı internette… Bu mecraya “Yeni medya düzeni” deniyor. Ben bu işe 10 yıl evvel el attığımda emekleme dönemindeydi her şey… Şimdilerde el üstünde…
“Yerel anlamda ulusal olmalı artık medya…”düşüncem bu… Dünyanın en büyük bankalarından HSBC’nin bile slagonu dikkat edin!…” Dünyanın yerel bankası”…
Bence bilgi çok önemli ve ışık hızıyla hareket ediyor. Hiçbir şey gizli kalmıyor… Sadece belli bir yere sıkışamazsınız, dünyanın her yerinden ulaşılır olmak zorunda bu işi yapanlar… Keşfi yapılan “Yeni medya düzeni” bu işte!… Özet olarak; sade bir vatandaş da, en yetkili kurumun başındaki zat da sizi takip etmeli, bilgilenmeli… Örneklere ve etkiye baksanıza; artık bu yolla hükümetler düşüyor, genel başkanlar gidiyor, camialar karışıyor, hatta ülkeler bile zor durumda kalabiliyor…
***
Bizim gazeteden örnek vereyim; her sayıda en az 40 bin okuyucuya ulaşıyoruz. Geçenlerde gelen raporlara baktım, internet sitesi neredeyse 1 haftada bu rakamı toplamış. Her şey bir bütün tabii… Yazılı basın tabi ki çok etkili… Gazete zaten Beşiktaş’ta ilk ve tek. Her yazdığı olay oluyor. Ama bunu daha da yaymak lazım… Biz de aldık gazeteyi tüm Dünya’da okunsun diye internetin ana sayfasında yayınlamaya başladık. Tiraj oldu mu size günde 4-5 kat… Artık gazeteniz elime ulaşmadı diyen yok… Dağıtım işi bile halloldu… Çevir sayfaları oku okuyabildiğin kadar istediğin yerden…
***
Arkadaşlar bana takılıyor bazen, “Aldı başını gidiyor Beşiktaş” diye… Gazeteden bahsediyorlar, bir de radyodan… Hoşuma da gitmiyor değil!… Zor değil halbuki, biraz teknolojiyi takip etmeli insan, biraz da uzağı görmeli… Yetenek değil benimkisi sadece mantık!… Eeee tecrübe de gerekli tabi…
Unutmadan; bir yenilik de sizin için… www.besiktas.com.tr’ye girin, siz de yazın… Hem de istediğiniz konuda ve istediğiniz kadar… Gönlünüzce… Bizde sansür yok… Baskı yok…Özgürsünüz…
Kartal gibi…