Beşiktaş Gazetesi’nde son dakika haberleri… Beşiktaş Belediyesi Levent Kültür Merkezi’nde belgesel günleri devam ediyor… ‘Resmini koymamıza Tarkan onay verdi’… Başkam’ı bıçaklayan zanlı konuştu… Heykel toplantısında Levent Kırca ile izleyici arasında şov polemiği…
YEREL YÖNETİM – SİYASİ – KÜLTÜR SANAT – POLİS ADLİYE – AKTÜEL
Belgesel Günleri’nde “Toz” Belgeseli
Beşiktaş Belediyesi’nin Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Belgesel Sinemacılar Birliği ile birlikte yürüttüğü “Bir Belgesel, Bir Gazeteci, Çay ve Simit” isimli belgesel gösterileri “işçi belgeselleri”yle devam ediyor. İkinci yaşını dolduran etkinliğin son beş haftasında “arkeoloji belgeselleri”ne yer verilmişti. Serinin ilk filmi “Toz”, sağlıksız kot taşlama atölyelerinde ömürlerini geçiren işçilerin öykülerini anlatıyor. Petra Holzer, Selçuk Erzurumlu, Ethem Özgüven’in yönetmenliğini yaptığı belgesel 20 Nisan 2011 Çarşamba akşamı 19:00’da Levent Kültür Merkezi’nde izlenebilir.
“TOZ”
Yönetmenler: Petra Holzer, Selçuk Erzurumlu, Ethem Özgüven
Süre: 32′
Belgesel hakkında: Zincirin bir ucunda çağın popüler giysisi blue jean ve ünlü markalar, diğer ucunda tozlu, ayıtsız atölyelerde ölümcül bir hastalığa yakalanmış hasta ciğerli insanların bedenleri duruyor. Taşlanan kotlar daha pahalı satılırken ciğerlere yapışan tozlarla işçinin hayatı sönüyor… Çok kısa bir süre içinde… Ancak, çok ciddi bir sivil itaatsizlik ve direniş sonunda bu faaliyet yasaklandı.
Tarih: 20 Nisan 2011
Saat: 19:00
Yer: Levent Kültür Merkezi Onat Kutlar Sinema Salonu Levent Mah. Çalıkuşu Sok. No: 1 Beşiktaş
***
Resmini koymamıza Tarkan onay verdi
Adı uyuşturucuyla anılan ünlülerin gözaltındaki ifade ve fotoğraflarına yer veren Etiler Koğuşu 2 adlı kitap etik açıdan tartışma yarattı. Kitabın yazarlarından Emrullah Erdinç iddia sahiplerini şaşırtacak bir yanıt veriyor. Gazeteci Emrullah Erdinç ve Önder Şuşoğlu’nun birlikte kaleme aldığı Etiler Koğuşu 2 adlı kitap tıpkı ilkinde olduğu gibi uyuşturucu kullandığı iddiasıyla gözaltına alınan ünlülerin Emniyet’teki ifadelerine yer veriyor. Peker Açıkalın, Niran Ünsal ve Tarkan’ın gözaltında çekilen fotoğrafının kitap kapağında yer almasıyla tartışma yaratan Etiler Koğuşu 2’de 1998’den 2010’a kadar adları uyuşturucuyla anılmış pek çok tanınmış isim var.
Peki bu isimlerin ifadelerine nasıl ulaşıldı? Hangi ünlüler kitapla ilgili hukuk mücadelesine girişti? En ilginç açıklamalar kime ait? Bu soruların yanıtını kitabın yazarlarından Emrullah Erdinç’ten aldık. Erdinç, kitabı üç yılda tamamladıklarının bu sürenin dosyaları toparlamakla geçtiğini anlatıyor. Çünkü iddiaların aksine ifade ve fotoğraflara narkotik şube ve jandarmadan değil, adliyelerden ulaşmışlar. Erdinç, ünlülerin özel hayatlarıyla ilgili bilgi sahibi olduklarını ancak kitapta sadece kriminal olaylara yer verdiklerini de söylüyor.
Kimse bize dava açmadı
Yazarlara göre ünlüler arasında uyuşturucu madde kullanımı sandığımızdan da yüksek oranda: “Neredeyse yüzde 90’ı uyuşturucu kullanıyor diyebiliriz. İfadeleri okuduğumuzda özellikle şu dikkatimizi çekti: Ünlüler sanki uyuşturucu kullanmak mecburiyetindeymiş gibi bir ortam yaratılıyor. Yoğun iş temposu, gece sabahlara kadar çalışmak, düzgün olmayan bir yaşantı bu ortama sadece birer örnek. Bir de işin içine kötü arkadaş girdi mi alın size uyuşturucuya bulaşmış bir ünlü isim.”
Kitapla ilgili şu ana kadar kendilerine olumsuz bir tepki gelmediğini anlatan Erdinç, serinin ilk kitabı nedeniyle birçok ünlünün dava açtığı bilgisinin de yanlış olduğunu söylüyor: “Sadece Yasemin Kozanoğlu mahkemeye başvurdu. Savcılık bizden savunma istedi. Biz de belgelerimizi sunarak savunmamızı yaptık ve mahkeme kovuşturmaya gerek görmedi. Kitabın ‘Ünlülerin Wikileaks’i olarak sunulmasından da rahatsızız. Çünkü ünlülerin özel hayatlarını değil sadece uyuşturucu kullandıkları kısma yer verdik. Kitabı hazırlarken görüşlerine başvurmak istediğimiz Deniz Seki dava açacağını söylemişti. Elimize ulaşan herhangi bir mahkeme yazısı şu an için yok. Belgelerimiz sağlam isteyen dava açabilir.”
Deniz Seki izin vermedi
Kitapta Tarkan’ın fotoğrafının kullanılmasının yanlış olduğu yönündeki tepkilerin de tamamen kaleme aldıkları yazıların içeriğinin bilinmemesinden kaynaklandığını düşünüyor Erdinç. “Kitap tabii ki eleştirilecek ama iddiada bulunmadan bize de sorulması gerekirdi” diyen gazeteci-yazar bu eleştirilere bir de şaşırtıcı yanıt veriyor: “Tarkan’ın basın danışmanı ve avukatı ile kitap çıkmadan yaklaşık bir ay önce irtibat kurduk. Hakkında yazacaklarımızdan ve fotoğraftan bahsettik. Tarkan kesinlikle dava açmayacağını gençlere örnek olması için hakkında istediğimizi yazabileceğimizi, fotoğrafını yayımlayabileceğimizi söyledi. Yani kitapta kendisiyle ilgili bölüm için gerekli izinleri aldık. Eğer Tarkan karşı çıkmış olsaydı kapakta onun resmini kullanmadık. Nitekim Deniz Seki izin vermediği için onun fotoğrafını kapakta kullanmadık.”
Peker Açıkalın’ın hikayesi çok etkiledi
Emrullah Erdinç, ünlülerin ifadelerini okurken Niran Ünsal’ın eski eşi Peker Açıkalın’ı ihbar etmesi gibi pek çok şaşırtıcı olayla karşılaştıklarını anlatıyor: “Atilla Taş’ın kaseti çıkmadan önce polise kendisini ihbar ederek uyuşturucu kullandığını söylediğini öğrenmek de ilginçti. Tarkan üzülerek yazdığımız tek kişiydi. Türkiye’nin megastarının nasıl sıkıntılı stresli günler geçirdiğini ve çevresindeki kötü arkadaşların onu nasıl bir çıkmazın içine sürüklediğini gördük. Birkaç gün önce rahatsızlanan Peker Açıkalın’ın hikayesi de etkileyiciydi. Çünkü eskiden beri kalp sorununun olması, doktorların onu yaşatmak için uzun bir mücadele sergilemesi bizi duygulandırdı.”
***
Zanlının ilk ifadesi
Ressam Bedri Baykam ile Piramit Sanat Genel Koordinatörü Tuba Kurtulmuş’u bıçaklayan kişi olduğu belirtilen Mehmet Ç. yakalandı.
BAYKAM’I BIÇAKLAYAN ZANLI KONUŞTU
Akatlar Kültür Merkezi önünde Bedri Baykam’ı bıçakladığı iddia edilen zanlı, Bayrampaşa Merkez Karakolu’nda ilk ifadesini verdi. Televizyon programcısı Ersoy Dede’nin iddiasına göre saldırganın ilk ifadesi şu oldu: “Bana hakaret etti, ondan bıçakladım” oldu. Saldırganla ilgili sorgulama sürüyor.
Bugün Akatlar Kültür Merkezi önünde Bedri Baykam’ı bıçakladığı iddia edilen zanlı, Bayrampaşa Merkez Karakolu’nda ilk ifadesini verdi. Televizyon programcısı Ersoy Dede’nin iddiasına göre saldırganın ilk ifadesi şu oldu: “Bana hakaret etti, ondan bıçakladım” oldu.
Kars’taki ”İnsanlık Anıtı”na ilişkin bir toplantıdan çıkan ressam Bedri Baykam ile Piramit Sanat Galerisi Genel Koordinatörü Tuba Kurtulmuş bir kişinin bıçaklı saldırısı sonucu yaralandı. Saldırgan olaydan yaklaşık 4 saat sonra Bayrampaşa İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerince yakalandı. Akatlar Kültür Merkezi’nde düzenlenen, Kars’taki ”İnsanlık Anıtı”na ilişkin bir toplantıdan çıkan Bedri Baykam ile Piramit Sanat Galerisi Genel Koordinatörü Tuba Kurtulmuş bir kişinin bıçaklı saldırısına uğradı.
Karın boşluklarından yaralandıkları belirtilen Baykam ve Kurtulmuş, Acıbadem Maslak Hastanesinde tedavi altına alındı. Güvenlik kameralarına yansıyan görüntüsünden eşkali belirlenen 30-40 yaşları arasında, 1,70-1,75 boyunda, 70-75 kilogram ağırlığında, siyah saçlı, üzerinde koyu renk ceket ile pantolon bulunan saldırganın yakalanması için çalışma başlatıldı. Kamera görüntülerinde, toplantı bittikten sonra Bedri Baykam’ın yanına yaklaşan saldırganın Baykam’dan bir şey talep ettiği, ret cevabı aldığında da Baykam ve Kurtulmuş’u bıçakladığının görüldüğü bildirildi. Olay sonrasında bir su dağıtım aracına binen saldırganın aracı kullanan kişinin ”Ağabey benim başımı yakma” demesi üzerine ”Asıl beni almazsan başın yanar” dediği, bu araçla bir noktaya kadar gidip bir taksi durağında inerek, buradan da taksiyle uzaklaştığı kaydedildi.
BAKAN GÜNAY BİLGİ ALDI
Olayın hemen ardından Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ile hastanenin başhekimini arayarak bilgi aldığı öğrenildi. İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu da AA muhabirine yaptığı açıklamada, Akatlar Kültür Merkezi’nde bir toplantıya katılan ressam Bedri Baykam ve yardımcısının çıkışta 35-40 yaşlarında bir erkeğin saldırısına uğradığını belirtti. Baykam ve yardımcısının Acıbadem Maslak Hastanesinde tedavi altına alındığını hatırlatan Mutlu, ”Emniyet güçlerimiz, olayın tanıkları ve civardaki kameralar kullanılarak saldırganın yakalanmasına çalışıyor” dedi. Acıbadem Maslak Hastanesine gelerek Bedri Baykam ile Tuba Kurtulmuş’un sağlık durumları hakkında bilgi alan Hüseyin Çapkın da, basın mensuplarının soruları üzerine ”Üzücü bir olay, saldırganların yakalanması için yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Türkiye’de hiçbir şey karanlıkta kalmaz” diye konuştu. Olaydan yaklaşık 4 saat sonra saldırgan Mehmet Ç. (36) Bayrampaşa İlçe Emniyet Müdürlüğünce gözaltına alındı. Saldırganın teslim olmak için emniyet müdürlüğüne geldiği,oradaki polislere Baykam’ı kendisinin bıçakladığını söyledikten sonra gözaltına alındığı ifade edildi. Buradan Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri tarafından teslim alınan zanlı, Bayrampaşa Devlet Hastanesinde sağlık kontrolünden geçirildi. Mehmet Ç, hastaneden çıkışı sırasında basın mensuplarına yönelik olarak ”Allah’tan başka ilah yoktur” dedi. Mehmet Ç, daha sonra Asayiş Şube Müdürlüğüne götürüldü.
GÖRGÜ TANIKLARI
Baykam ile yardımcısı Tuba Kurtulmuş’un tedavi gördüğü Acıbadem Maslak Hastanesinin önünde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği (UPSD) Genel Sekreteri Safiye Mine Erdurak, UPSD Başkanı da olan Baykam’ın Akatlar Kültür Merkezi’ndeki açıklamanın ardından ofisine gitmek için hazırlandığını söyledi. Kendilerinin de arkadaşlarıyla Taksim’e geçeceklerini, Baykam’ı uğurlamak için toplandıklarını belirten Erdurak, şunları kaydetti:
”Konuşurken Bedri Baykam, ‘vuruldum’ dedi. O anda Baykam’ın can havliyle karnını ve bacağını tutarak bir taksi durdurduğunu gördüm. Saldırgan üzerimize geldi. O anda şok yaşadım. Bağırmasak biz de aynı darbeyi alacaktık. Baykam’ın yanındaki yardımcısı Tuba Kurtulmuş da yaralandı. Saldırgan, 30 yaşlarında, siyah kıyafet giymişti. Elinde şemsiye ve kitap vardı. Hafif sakallı, bıyıklı ve gözü dönmüş gibiydi.” UPSD Yönetim Kurulu üyesi Bahri Genç de, Baykam ve Kurtulmuş’u yaralayarak kaçan saldırganı bir süre kovaladığını ancak kendisini bekleyen beyaz otomobile binerek kaçması üzerine yakalayamadığını söyledi.Sanatçılar Edip Akbayram, Suavi, ressam Mehmet Güleryüz, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ile Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal da Baykam ile Kurtulmuş’u tedavi gördükleri hastaneye gelerek sağlık durumları hakkında bilgi aldı.
***
TAVAK, İstanbul’a taşındı
Türk-Alman Eğitim ve Bilimsel Araştırmalar Vakfı (TAVAK) Başkanı Faruk Şen, vakıf merkezinin Almanya’dan İstanbul’a taşındığını belirterek, ”Vakıf olarak amacımız Türkiye ve Almanya arasında bilimsel köprü kurmaktır” dedi.Beşiktaş Belediyesi Mustafa Kemal Merkezi’nde TAVAK’ın Almanya’dan İstanbul’a taşınması nedeniyle düzenlenen tanıtım toplantısında konuşan Şen, vakfın 2009 yılında 8 Alman ve 15 Türk tarafından kurulduğunu belirtti. ”Amacımız Türkiye ve Almanya arasında bilimsel köprü kurmaktır” diyen Şen, Silivri Gümüşyaka’da ”İktisadi İdari Bilimler”, ”Hukuk”, ”Kültür ve Kitle İletişimi”, ”Spor” ve ”Diş Hekimliği” olmak üzere 5 bölümün yer aldığı bir üniversite kuracaklarını, üniversitenin 2012 yılında faaliyete geçeceğini belirtti. Şen, TAVAK’ın Avrupa’da 10 üniversiteyle anlaşması olduğunu vurgulayarak, bu üniversitelerin Almanya, İsviçre, Avusturya ve Hollanda’da bulunduğunu kaydetti. Ayrıca ”Türklerin Avrupa’ya bakışı” konusunun da aralarında bulunduğu bir çok konuda araştırma yaptıklarını söyleyen Şen, hedefleri arasında Beyoğlu’nda Türklerin Avrupa’ya göçünü konu alan ‘Göç Müzesi’ kurmanın da yer aldığını bildirdi. Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal da, ”Göçün 50. Yılı” ile ilgili bir sempozyum yapılmasını önerdiği konuşmasında, bu sempozyuma Beşiktaş Belediyesi olarak destek olmaktan mutluluk duyacaklarını belirtti. Tanıtım toplantısına eski Bakanlardan Bülent Akarcalı, Eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna, Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar ve modacı Cemil İpekçi’nin de aralarında bulunduğu çok sayıda davetli katıldı.
***
Heykel toplantısında Levent Kırca ile izleyici arasında şov polemiği
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘ucube’ tanımlamasında bulunduğu Kars’taki anıtın yıkımına tepki göstermek için bazı sanatçılar, Akatlar Kültür Merkezi’nde bir araya geldi. Toplantıya katılan bir izleyici Levent Kırca’ya konuşması sırasında “Şov yapıyorsun.” diye tepki gösterince salonda ortam gerildi. Anıtın mimarı heykeltıraş Mehmet Aksoy’un araya girmesiyle gerginlik yatıştırıldı.
Kars’taki anıtı bulunduğu yerden kaldırma çalışmaları sürerken, yıkıma bazı sanatçılardan tepki geldi. Tepkisini dile getirmek için bazı sanatçı ve oyuncular Beşiktaş’taki Akatlar Kültür Merkezi’nde buluştu. Toplantıya anıtın mimarı Heykeltıraş Mehmet Aksoy, Tarık Akan, Rutkay Aziz, Turgut Kazan, Bedri Baykam, Levent Kırca gibi isimler katıldı.
Toplantıda konuşan Mehmet Aksoy, “Uyduruk sebepleri hukuka uydurarak, hakimlerin yerlerini değiştirerek mahkemenin bitimini beklemeden heykelimi alelacele idam edersiniz. Bakıp da görmeme durumunuz ilelebet kalacaktır. Heykele Fransız olarak gideceksiniz. Milyonlarca insanda bu yetinin bu duygunun gelişmesine engel olacaksınız. Türkiye çok anlamlı bir anıt kaybedecek. Kars barış karşıtı sanat düşmanı bir konuma düşecek. Kars’ta şehit düşen binlerce vatan evladının anısına mezar taşı niteliğinde bir anıt çok görülmüş olacak. Türkiye bu ayıbı hak etmiyor.” diye konuştu.
Heykel ile ilgili açılan davada Mehmet Aksoy’un avukatlığını yapan Turgut Kazan ise, “27 tane ekimiz var bu davada. Belediye meclisi kararları, koruma kurulu kararları, sözleşme, İçişleri Bakanlığı’nın bu anıt için meşru olduğu için soruşturmaya gerek olmadığı kararı var. Bunlar sayfalar dolusu. Ne zaman okudunuz. Ben bu işi anlamak için 15-20 gün bilenlere sorarak çalıştım. Siz birkaç saatte nasıl çözdünüz. Yürütmeyi durdurma kararında acele edebilirsiniz, heykel yıkılırsa diye korkuyorsunuz.” diye konuştu.
Bu arada, oyuncu Levent Kırca ise toplantının güzel geçtiğini konuşulması gereken her şeyin bu toplantıda konuşulduğunu söyledi. Başbakan’ın heykele karşı olduğunu söz konusu toplantıda yapılan konuşmalarda söylendiğini anlatan Kırca, Başbakan’ın sadece heykele değil tüm sanata karşı olduğunu öne sürdü. Kırca, bu cümleyi söyledikten sonra salondaki izleyicilerden biri, “Buna vurgu yapın.” diye laf attı. Levent Kırca ise, “Bu vurgu yeter mi abi sana? Bunu iki kere daha söylüyorum. Vurgu yapıyorum şimdi. Hazırsanız vurmaya başlıyorum. Başbakanımız heykele sanata da karşıdır. Rahatladın mı? Tansiyon düştü mü? Bir daha söylüyorum. Bir daha vuruyorum. Son defa vuruyorum.” Levent Kırca bu sözleri söylerken salondakiler kahkahaya boğuldu. Kırca konuşmasına devam ettiği sırada salondaki izleyici, “Daha net söyleyeceksiniz.” diye ısrarını sürdürünce, Levent Kırca da, “Siz hala rahatlayamamışsınız. Bir kolonya gönderin arkadaşa.” dedi. Bunun üzerine salondaki izleyici, “Şov yapıyorsunuz burada.” diye tepki gösterince, Kırca da konuşma yaptığı kürsüyü terk etti. Levent Kırca’ya yapılan harekete öfkelenen heykeltıraş Mehmet Aksoy ise, izleyiciye dönerek, “Asıl sen şov yapıyorsun. Gel konuş o zaman.” diye tepkisini dile getirdi.
***
CHP’li Çebi Baykam’ı ziyaret etti
CHP Grupbaşkanvekili Akif Hamzaçebi ile sanatçılar Bedri Baykam’ı ziyaret etti. Beşiktaş Akatlar Kültür Merkezi önünde bıçaklı saldırıya uğrayan ressam Bedri Baykam’ı ziyaret eden CHP Grupbaşkanvekili Akif Hamza Çebi: “YSK BDP’li adayların haklarıyla ilgili bu kararı tekrar gözden geçirmeli” dedi. Çebi, YSK’nın adayların haklarının elinden alınmasına ve kullanamamasına yol açan bu kararın demokratik ve zamanlama açısından doğru bulmadığını söyledi.
Ressam Bedri Baykan’ı Maslak Acıbadem Hastanesi’nde ziyaret eden CHP Grupbaşkanvekili Akif Hamza Çebi, ziyaretin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin “YSK’nın 12 Bağımsız milletvekili adayını veto vermesini nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna Çebi, YSK’nın kararını zamanlama açısından doğru olmadığını, adayların belgelerinde eksiklik var ise bunun ‘belgelerin inceleme sürecinde’ yapılması gerektiğini söyledi.
ÇEBİ: “YSK KARARINI GÖZDEN GEÇİRMELİ”
Çebi şöyle konuştu: “Eksiklik var ise bu adaylar yerine başka adaylar başvurabilirdi. Onların bu haklarının elinden alınmasına, kullanamamasına yol açan bu kararı demokratik açıdan doğru bulmuyorum. YSK bu kararı gözden geçirmelidir. Bu kişiler başvuru belgelerine ekledikleri sabıka kaydı belgelerinde, savcının, ‘herhangi bir sabıkası yoktur’ belgesiyle aday oluyor. Yargının, yani devletin kayıtlarında herhangi bir eksik var ise bunun sorumlusunun aday olmaması gerekiyor. Sorumlu aday değildir. Kayıtlarda bir eksiklik var ise bu eksikliğe rağmen o belgeleri verendedir. YSK anayasal bir kurumdur. Kararlarına herkesin itibar etmesi gerekir. Böyle tartışmalı bir karar karşısında da bu kararı gözden geçirmesi gerektiğini düşünüyorum.” diye konuştu.
“BAŞBAKAN TOPLUMU BÖLMEKTEN BAHSEDİYOR”
Başka bir gazetecinin “Başbakanın ?Gerekirse 2 bin kişinin karşısına 10 bin kişi çıkarırız’ sözlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna ise Hamza Çebi şöyle yanıt verdi: “Başbakan bu ülkenin Başbakanı değilmiş gibi konuşuyor. Başbakan toplumu bölmekten bahsediyor. Eylemi yapanlar bir başka kesim ve başbakan bunun karşısına bir başka kesimi çıkarmaktan bahsediyor. Yani toplumu bölmekten bahsediyor. Ortada güvenirliliği kalmamış bir sınav var. ÖSYM Başkanı bu sınavı ?acemilik, eksiklik, işgüzarlık’ olarak tanımlamıştı. Bunun yanına son zamanlarda bir ?sehven’ ifadesini kullandı. Başkanın tüm açıklamaları bir skandaldır. Buna rağmen görevde kalmaması gerekirken, sayın Başbakanın bunun üzerine çıkıp sınavdan şikayetçi olan velileri, öğrencileri kınayıp, onları ötekileştirerek, karşısına bir başka kesimi muhtemelen partililerini çıkarmaktan söz eden bir anlayış içerisinde. Başbakanın bu açıklamasını doğru bulmuyorum. Sınav şaibeli bir sınavdı. Savcılık soruşturma yapıyor. Bu soruşturma aşamasındayken ÖSYM Başkanı’na tüm hükümet yetkilileri ve Başbakan kefil oluyor. Bu yargıya baskıdır. Sağlıklı şekilde soruşturmayı yapmasına engellemedir. Bu sınavda hakkıyla başarılı olmuş öğrenciler de vardır. Onların haklarını da korumak gerekir. Bu sınava güven duymayan milyonlarca insan vardır. Bu ideolojik çatışma alanı değildir. Partilerin kendi fikirlerini tartıştığı bir alan da değildir. Başbakanın bende onların karşısına 10 bin kişi getiririm deme hakkı yoktur.”
***
Sinan’ı çıldırtan billboard
Olaylı bir şekilde ayrılan Hadise ile Sinan Akçıl’ın rekabeti ilginç bir hal aldı. Hadise, Akçıl’ın oturduğu Residance’ın karşısına dev bir posterini astırarak onu çıldırttı
Hadİse eski sevgilisi Sinan Akçıl’a nispet yaparcasına müzisyenin oturduğu Gayrettepe’deki Astoria Alışveriş Merkezi’nin Recidance binasının tam karşısına albüm fotoğrafının ilanını koydurttu. 30 metrelik binanın dış cephesini billbordu ile kaplattıran Hadise’nin eski sevgilisine inat yaptığı konuşuluyor. Astoria’nın 13. Katında oturan Sinan Akçıl’ın ise bu durumdan rahatsız olduğu, ancak herşey usulüne uygun olduğu için tepki veremediği konuşuluyor. Eski sevgililier Sinan Akçıl ‘Kalp Sesi’ Hadise ise ‘Aşk Kaç Beden Giyer’ isimli albümlerini aynı gün piyasa çıkartmışlardı. Eski aşıklar Sinan Akçıl ile Hadise, birbirleri hakkında konuşmamayı tercih ederken, albümlerinin sözleri ise bir savaşın habercisi olmuştu. Hadise ‘Burjuva’nın nakaratında, ‘Adam mısın süslü burjuva/ Patlar o pasta bebek suratında’ sözleriyle Akçıl ve Hande Yener’e ‘laf attığı’ iddia ediliyor. Akçil ise Hadise’nin son ‘cinliği’ karşısında sessizliğini koruyor.
***
Kumrulu İşadamları Örgütleniyor
18 Nisan 2011 Pazartesi 11:30 İstanbul’da yaşayan bir grup Kumrulu tarafından geçtiğimiz günlerde oluşturulan Kumrulu İşadamları Platformu (KİAP) ilk toplantısını İstanbul’da muhteşem bir programla gerçekleştirdi. İstanbul’da yaşayan bir grup Kumrulu tarafından geçtiğimiz günlerde oluşturulan Kumrulu İşadamları Platformu (KİAP) ilk toplantısını İstanbul’da muhteşem bir programla gerçekleştirdi. Gayrettepe’deki Dedeman Otel’de yapılan KİAP 1. Birlik ve Beraberlik Gecesi’ne, platformun oluşumunda emeği geçen Kumrulu müteşebbislerin yanı sıra Ordu Valisi Orhan Düzgün, Ordu Belediye Başkanı Seyit Torun, AK Parti Ordu Milletvekili Mustafa Hamarat, Kumru Belediye Başkanı Ticabi Civelek, Yukarıdamlalı Belediye Başkanı Nevzat Kavasoğlu, Ak Parti Ordu Milletvekili Adayı Mustafa Çaya, Milliyetçi Hareket Partisi Ordu Milletvekili Adayı Onur Sarıhan, Ak Parti İzmir Milletvekili Adayı Ali Aşlık, Büyük Birlik Partisi İstanbul Milletvekili Adayı Muhittin Açıcı, Bağımsız Ordu Milletvekili Adayı Murat Haznedar, AK Parti İstanbul Milletvekili Adayları İsmet Uçma ve Hayri Köse ile İstanbul’da yaşayan ve Kumrulular katıldı.
Ordu Valisi Orhan Düzgün, Belediye Başkanları Seyit Torun ve Ticabi Civelek tarafından yapılan kısa konuşmalarda, Kumruluların İstanbul’da organize olup birlik ve beraberlik sergilemelerinin önemi vurgulandı. Milletvekili adaylarının polemiğe girmeden kendilerini ve vizyonlarını tanıtıp rakiplerine başarılar dilediği gecede sanatçılar Seyhan Çek, Sami Aksu, Aydın Beyoğlu ve Safiye Soyman Kumrululara nefis bir gece yaşattı. Gecede Platform adına bir konuşma yapan Osman Cayak, amaçlarının, siyasi görüşlerine bakmaksızın bütün Kumruluları bir çatı altında toplayarak seslerinin daha gür çıkmasını sağlamak olduğunu söyledi. Kumrulu İşadamları Platformu (KİAP) geçtiğimiz ay Cahit Suluk, Celalettin Dervişoğlu, Doğan Kökçü, Harun Topalcı, İsmail Ballı, Osman Cayak, Özcan Göcek ve Vahit Uysal tarafından kurulmuştu.
***
CHP’li başkanla AK Partili vekili karıştırdılar
CHP’nin Beşiktaş’taki seçim koordinasyon merkezinde yer alan İstanbul il başkanlığı teşkilat tablosunda ilginç bir karışıklık yaşandı.İsim benzerliğinden dolayı CHP Bayrampaşa İlçe Başkanı Mustafa Ataş’ın yerine aynı isimdeki AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Ataş’ın fotoğrafı konuldu. Kılıçdaroğlu’nun basın toplantısında konu kendisine soruldu, ancak cevap, araya giren CHP İstanbul İl Başkanı Bahri Şahin’den geldi. Tablonun basın mensupları için, bir bilgisayar programı aracılığıyla hazırlandığını söyleyen Şahin, yanlışlığın bundan kaynaklandığını savundu.
***