SPOR-Gündemi Radyo Beşiktaş belirledi

Radyo Beşiktaş’ta bu hafta spor yazarı Atıf Keçeci ve Fatih Doğan ile birlikteydik. Herkesin birbirine sorduğu soruyu yani “Ne olacak bu Beşiktaş’ın hali?” diye biz de bu iki spor yazarına sorduk. Ayrıca son zamanlarda gerek Kültür Bakanı Ertuğrul Günay’ın açıklamaları gerekse spor yazarları dışında bir çok Beşiktaşlı köşe yazarı ve otoritenin dile getirdiği İnönü Stadı ile ilgili gelişmeleri konuştuk. İşte Radyo Beşiktaş’ta Didem Tutal’ın sunduğu canlı yayınlanan programdan önemli başlıklar:

ATIF KEÇECİ: “ÖNÜMÜZDEKİ SEZON DA BİR ŞEY DEĞİŞMEZ”
Bu sene gelecek senenin habercisi. Rüya takım dünya takımı herkesin kıskandığı takım ama bugün ligin zirvesindeki takımdan 21 puan geride yani toplam 42 puan geride. Üst sıradaki takımlarda 3-5-6’şar puan fark var… Bu takım nasıl olacak da geleceğin takımı olacak? Yaş ortalaması 31. önümüzdeki sene 32.. Ben 32 yaş ortalamalı takımların bulundukları ülkelerdeki liglerde değil de referanlar arasında yapılan müsabakalarda daha çok neticeye gidebileceklerini düşünüyorum.
Beşiktaş taraftarı da camiası da kandırılıyor. Dünya takımı, rüya takım adı altında diğer takımların kıskandığı bir kulüp olarak Beşiktaş’ı gösteriyor  Başkan. Kim kıskanır Beşiktaş’ı … 36 puandaki Beşiktaş’ı aşağı sıralardaki  takımlar kıskanır. Beşiktaş bu değildir Beşiktaş’ı bu hale getirmek hiç kimsenin de haddine değildir ama Beşiktaş camiası da üzeri küllenmiş gibi zannedersiniz ki efsunlanmışlar okunmuşlar büyülenmişler hipnotize edilmiş gibi bir halleri var. Oysa Beşiktaş çok kötü günler çok acı ünler geçiriyor. Beşiktaş’a Schuster diye bir adam gelmiş teknik direktör yapmışlar, geçen senenin evvelki senenin Beşiktaş’ın iyi sonuçlarında önemli katkıları olan Ernst’i son 30 saniyede oyuna sokmak cüretini gösteren bir teknik direktör. Halen tribünlerden de destek buluyor. Bunu anlamış değilim bu artık öyle bir hale geliyor ki tribünlerin suskunluğu camianın suskunluğu Kiev de şahit olduğum İstanbul’da kaybetmişsiniz bütün avantajınızı ama Kiev’e tribündeki amigoları getiriyorsunuz hatta olaylara karışanları getiriyorsunuz, ceplerine harçlıklarını koyuyorsunuz bu paranın gücü anlamı taşıyor. Bu kulüpten mi çıkar şahıslarda mı çıkar o da halen meçhul. En azından benim açımdan meçhul, çünkü benim bildiklerim bugüne kadar tüm çabama rağmen açığa çıkartamadığım bir takım olaylar beni Beşiktaş’ın maddi bakımdan da zarara uğratıldığını söylüyor duygularım.. Onun için Beşiktaş bu sene ne ise önümüzdeki sene bu takı m oynayacak ama geleceğin takımı diyebilmek için Beşiktaş’ın 80’li senelerdeki günlerini yaşaması lazım. 19 yaş ortalamalı Ziya’lı Rıza’lı Feyyaz’lı Metin’li Ali’li Fuat’lı günlerini yaşaması lazım ki ileriye dönük bir umut beslensin ama Beşiktaş’ın ilerisini de çok parlak görmüyorum. Bu takımla işte Guti diye takdim edilen işte Querasma diye takdim edilen stada binleri toplayıp ancak bugün halleri ortada. Paraları aldılar emekliliklerini Beşiktaş’ta garanti altına aldılar ve Beşiktaş’ı kullanıyorlar. Beşiktaş kullandırtırılıyor, yazık oluyor koca camia. Eriyip gidiyor kimse farkında değil. 2013 31 mayıs ı bilançolar UEFA’ya gönderildiğinde futbol federasyonu tarafından Beşiktaş’ın borçları devam ediyorsa kendi ülkesindeki liglere girememe sıkıntısı ile baş başa kalacak bir Beşiktaş  var. Ama bu bütün olan biteni hipnotize olmuş gibi Beşiktaş camiası ve taraftar topluluğu var. yazık oluyor Beşiktaş’a bu insanlar sonrasında büyük üzüntü duyarlar. Ama iş işten de geçmiş olur.

STADIN YAPILMASI VEYA YENİLENMESİ ÇOK ZOR
Ben iki sene evvel söylediğim sözün arkasındayım. Sayın bakanımız olduğu müddetçe Beşiktaş’ın bu İnönü Stadı’nın yapılması işi yenilenmesi işi veya kısmi yenilenmesi işi çok zor gibi görüyorum. Beşiktaş’ta statla ilgili gelişme bu sene değil 2010’un 31 Ocak günü Anıtlar Kurulu’nun o bölgeye ait imar planlarına düştüğü bir not var, daha önce kültür ağırlıklı tesisleşme yapılabilir durumu olan plan notlarında geçen sene bu spor tesisi de yapılabilir şeklinde değişikliğe uğramıştı. Bu bir senedir vardı, şu anda gelinen durum beş binlikler askıya çıktı çıkacak, bilemiyorum arkasından binlik yapılacak. Bakanımız da geçen hafta bir açıklama yaptı, bu Bakanla Beşiktaş’ın o tesisi yapması bana göre sıkıntılı. Verilen örnekler çok doğru örnekler mi, hayır… Ülke idaresinde devamlılık esastır yani Swiss Otel’e zamanında verilmiş, Süzer Otel’e zamanında verilmiş  ama şimdi Beşiktaş’a vermem sözü de ülke yönetimindeki devamlılığa devamlılık esasına ters düşen bir durum.
Beşiktaş orayı en azından restore edebilmeli restorasyon esnasında da imar boğaz mevzuatının imkan verdiği nispette de büyütülmeli ama oradaki mevcut stadın orada üzerine statik olarak daha  fazla yük  bindirilmeden mevcuduyla takviyelerle yapılabilir ben bakanımızın Beşiktaş’ın bu konudaki istemlerine kolay cevap verebileceğini umut etmiyorum bu iki sene evvel de böyleydi. Bugün de bir değişiklik yok.

FATİH DOĞAN: “PROBLEM OLMADIĞI HALDE BAŞARISIZLAR”
Öncelikle Beşiktaş’ın yönetimin iyi niyetle almış olduğu bir takım hamleler vardı. Yıldız transferleri gerçekleştirip bunları pota altında eritip başarılı bir takım kurma hedefi vardı. Sezon başındaki söylemleri hatırlarsanız 3 kupada hedefimiz var, özellikle Avrupa’da UEFA Kupası’nı kaldıracağız denen bir takım oluşturduk denmişti. Devre arasına doğru gidilince takım kaynaşması sağlanamayınca önümüzdeki yılın takımı kuruluyor dendi ama yaş ortalaması ile kıyaslayınca bu söz çelişiyor. Bu açıdan iki tane açmala karşı karşıya birincisi genelde sorunları görmek ve çözmek noktasında davranması gereken yönetimin hedefi öteleyerek süre kazanmaya çalıştığını görüyoruz. Önümüde ki yıl Beşiktaş uçacak, çok başarılı olacak deniyor. Bu çalışmalar doğru kabul edilebilir ama şunun görülmesi lazım sorun sadece zamanla mı ilgili yoksa başka faktörlerde var mı Beşiktaş’ın başarısızlığını tetikleyen bunu görüp sağlıklı analiz yapmak lazım. Ben iyi bir kadro kurulduğunu düşünüyorum. Hani ortada oynayan oyuncular tecrübesiz olsa, genç olsalar uzun zamana ihtiyacı var denilebilir ama Portekiz Milli Takımı’nda oynayan 4 tane oyuncu var bunlar yıllardır birbirini Simao, Almeida, Quaresma, Fernandes bunlara uyum sağlayabilecek düzeyde bir Guti yani Beşiktaş’ın bu anlamada uyum sorunu teşkil edecek bir sorunu da yok. Futbolculara zaman verilse, aynı dili konuşamasalar yani birbirlerine yabancılık çekseler dersiniz ki evet bu takımın adaptasyon için zamana ihtiyacı var. Bu zamanıda hocaya ve oyunculara vermek lazım diyebilirsiniz. Ama öyle bir durumda yok herkes birbirini tanıyor… Adaptasyon problemi yok. Nerede problem var adaptasyon tamam, parasal konularda da bir sorun yok. Seyirci de muhteşem ve olduğundan fazla hoşgörülü. Ortada ne sorunu var diye zormak lazım. Schuster’in kararları bazı şeyleri olumsuz yönde tetikliyor. Beşiktaş’ın zaman ve para kaybına neden oluyor. Bazıları inadına Schuster gibi algılıyorlar inatlaşmanın kimseye faydası yok. Schuster’in teknik açıdan aldığı kararlar eleştirilebilir. Ama benim aslında üzerinde durmak istediğim nokta Ümraniye Nevzat Demir Tesisleri’nde gizli. Schuster tamamen profesyonel davranıyor ve takımın kaynaşmasında başarılı olamıyor. O taktik veririm oyuncu oynar olarak düşünüyor ama bu Türkiye’de böyle değil. Türk futbolunu küçümsedi ve rakipleri analiz etmedi. Etseydi kondisyonerin kenarda işi olmazdı. Takımda hocanın ‘ben’ diyerek öne çıkması, taşkınlıkları öne çıkması biraz daha egoya dönüştü. Futbolcuların sırtının sıvanması da gerekir.

STAT İÇİN BİR ORTA YOL BULUNABİLİRŞimdi burada bir hamle var buna dikkat etmek lazım. Bu tür devlet işlerinin çok sakin, sessiz halledilmesi gerek çok gürültü patırtı oluşturarak bunlar halledilmez. Şimdiye kadar bu yanlış yapıldı çoktan çözülebilirdi bu stad işi ama genelde tarihler verilerek gürültü patırtı çıkarıldı. Zaman zaman da kongrelerde koz olarak kullanıldı bunlar hiç doğru şeyler değil. Bu bütün Beşiktaşlıların durması gereken bir meseledir. 3 ay önce Anıtlar Kurulu İnönü’nün kültürel ve sosyal alanların yer aldığı bir sosyal alan olarak ilan etti Kültür Bakanlığı. Bunun üzerine Anıtlar Kurulu dedi ki spor kısmını koydu. Bakan olmasın diyordu ama Anıtlar Kurulu sportif alanı da ekledi. Buradaki en önemli kritik nokta şuydu. Bu madde eklenince Anıtlar Kurulu İnönü Stadı’nın sportif amaçla kullanılmasını da onaylamış oluyordu. Bu karar İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne gitti. Anıtlar Kurulu’ndan sonra İBB’de onayladı. Şimdi burada doğrularla yanlışları ayırmamız lazım. Yöneticilerden şu bilgileri almıştık. Siyasi irade AK Parti hükümeti şunu yaptı. Beşiktaş için pozitif niyet ortaya koydu ve bu stadın sportif alan olarak kullanılmasınında onaylanmasıda çok önemliydi. Kadir Topbaş’a da bunun için teşekkür edildi. Ama ne olduysa işin başından beri bir hata var. Kültür Bakanı’nın fevri davranışları var. Bir tarafta stadın yapılmasını destekleyen hükümet bir tarafta bu kararların çıkmasını sağlayan belediye. İnönü Stadı’nın arkasında iki tane arazi var bu stadın temeli Gençlik Spor Müdürlüğü’ne kullanım hakkı Beşiktaş’a ait ama arkada iki tane daha boş alan var. O alanların birleştirilmesi ile uyum sağlanması belediyenin bir arsayı Gençlik Spor’a devretmesi lazım. İBB bunu devretmeye hazırdı herşey iyi giderken Kültür Bakanı’nın fevri, inanılmaz sert bir çıkışı oldu. Burada insanların İnönü Stadı yıkılırsa diye bir yaklaşım var. O zaman İnönü Stadı en kötü ne olacak yıllardır kullanılıyor bir o kadar daha kullanırız bu şekilde devam eder. Pekala bundan önce saraylar gerekçe gösteriliyor. Beşiktaş Kulübü zamanında çok jestler yapmıştır. Örneğin, Çırağan Sarayı’nın yanındaki bir futbol sahasının, Şeref Stadı’nın olduğu bir yer vardı orası bırakıldı. Şimdi yapılmasın diyor Sayın Bakan… Bu sadece bakanın görüşü. Dolmabahçe Sarayı ile İnönü Stadı’nın arasında 200-300 metre var bu birinci yanlış. İkincisi yeni stad olunca daha yüksek daha ağır olacak diyor Sayın Bakan hayır öyle bir şey yok. İnönü Stadı’nın hacmi çok büyük. Tartan pistler vardı stad da o tartan pistler kaldırıldı yerin dibine geçirildi. Yani o beton yığını çelik konstrüksiyonlardan daha ağırdır. Ve çok daha ağır yükler yapabilir. Bir toprak kayması önlenebilir. Ben okulda okurken Dolmabahçe Swisotel’in Dolmabahçe’ye verdiği zararı da öğrendik. O zaman Swissotel’i, Gökkafes’i yıkın, boğazın yüzde 60’ı kaçak o zaman boğazı yıkın. Fenerbahçe Stadı kaçak İstanbul’un yüzde 80!i kaçak yıkın sonra gelin… Stadı yaptırmam diyorsunuz. Büyükşehir onayladı Ertuğrul Günay istemiyor. Bu stadı kendisi yıktırmazsa olmaz. Tribün tribün yenilenir. Burası Beşiktaş’ın yuvası Beşiktaş’ın başka bir yerde maç oynamasını ben şahsen doğru bulmuyorum. Orası Beşiktaş’ın kalbidir Türkiye’nin en güzel yeridir. Öyle bir stad yaparsınız ki bakın ben dünyada 80 ülke gezdim. 3-4 Avrupa Şampiyonası birkaç dünya kupası gördüm. Akdeniz Oyunları’nı gördüm. Öyle stadlar var ki yaşayan alanlar yapılabilir. Bir konser verseniz doğru dürüst alanınız yok. Buyrun kültür alanı olarak kullanalım, parasını Beşiktaş kazansın. Nerede bir resmi kutlama olsa Beşiktaş zaten var. Burası atıl kalmasın. Ak Parti’li tamam demiş Büyükşehir tamam demiş, Beşiktaş tamam demiş hal böyleyken siz kültür bakanı olarak çıkıyorsunuz böyle yapıyorsunuz bu böyle olmaz. Ama yine söylüyorum Sayın Murat Aksu’nun da bir kongrede söylediği gibi devlet işleri daha çok imtina ister, hani Bakan’a kızarken Beşiktaş’a zararda verilmemeli. Siyasi irade yanımızda dedi Sayın Demirören. Sağduyu ile devam edilmeli. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de ciddi bir baskı oluşturabilir diye düşünüyorum.