AKTÜEL-Devlete 18 yıl davası

18 yıl önce katledilen Uğur Mumcu’nun ailesi, gerçek failleri yakalayamayan yetkililer hakkında suç duyurusunda bulundu. Aile araca bombayı koyduğu iddia edilen Oğuz Demir’i dahi bulamayan yetkililerin cezalandırılmasını istedi. Gazeteci yazar Uğur Mumcu’nun ailesi, suikastin üzerinden geçen 18 yılda cinayetin gerçek failler ve azmettiricilerin yakalanmaması nedeniyle, soruşturma ve kovuşturmada ihmali olan yetkililer hakkında suç duyurusunda bulundu.

Kemal GÖKTAŞ / VATAN
Uğur Mumcu’nun eşi TBMM Başkan Vekili Güldal Mumcu ile oğlu Özgür ve kızı Özge Mumcu’nun avukatı Halil Sevinç tarafından Ankara Başsavcılığa verilen dilekçede şu ifadelere yer verildi: Uğur Mumcu’nun en temel hakkı olan yaşama hakkı elinden alındı. Devletin birinci görevi, insanların yaşama haklarını garanti altına almaktır. Böyle olduğu içindir ki katliamın hemen ardından devlet yetkililerince, katil ya da katillerin yakalanıp yargılanacağı konusunda bir çok sözler verildi. 2000 yılı içinde “Umut Operasyonu” adı altında yürütülen bir soruşturma sonucu bazı kişiler suçun asli faili gösterilerek haklarında dava açıldı, yapılan yargılama sonunda cezalandırıldı.

‘Gerçek failler yakalanmadı’

“Ancak bugüne kadar olayın ardındaki gerçek failler, azmettiriciler bulunup yargı önüne çıkarılmadığı gibi, bombayı araca koyduğu iddia edilen Oğuz Demir dahi yakalanıp yargı önüne çıkarılamadı. Yakın geçmişte yaşadığımız (DİSK Başkanı Türkler’in öldürülmesine ilişkin dava kastediliyor) zaman aşımı olayının tekrar yaşanmaması için yürütülen soruşturmada ve yurt dışında bulundukları gerekçesiyle yargı karşısına bir türlü çıkarılamayan kişilere ilişkinin yürütülen idari işlemlerde işi sürüncemede bırakan tüm sorumluluların tespit edilerek cezalandırılmasını istiyoruz.” Dilekçenin sonunda “Mumcu Suikastı” düzenleyicilerinden yargı karşısına çıkarılamayan suçun asli failleri ve azmettiricileri hakkında yürütülen soruşturma ve kovuşturmada ihmali görülen yetkililerin de cezalandırılmaları istendi.

Zaman aşımından endişeliyiz

Dilekçede “Mumcu Suikastı” düzenleyicilerinden yargı karşısına çıkarılamayan suçun asli failleri ve azmettiricileri hakkında yürütülen soruşturmada ihmali görülen yetkililerin de cezalandırılmaları istendi. Mumcu ailesinin avukatı Halil Sevinç, VATAN’a “Davanın zamanaşımı süresi 30 yıl. Ancak soruşturma ve dava, bugüne kadar yürütüldüğü gibi devam ederse bu süre yetmez. Biz kalan 12 yılda da ilerleme olmayacağı konusunda endişeli olduğumuz için yetkilileri uyarma ihtiyacı hissettik” dedi.
‘Namus sözü tutulmadı’

CHP’nin halef-selef liderleri Kemal Kılıçdaroğlu ve Deniz Baykal, Mumcu’nun Ankara Gaziosmanpaşa’daki evine gelerek, eşi Güldal Mumcu ile kızı Özge ve oğlu Özgür Mumcu’ya başsağlığı dileğinde bulundu. Kılıçdaroğlu, “Devlet bugüne kadar üstüne düşeni yapmadı. Namus sözü verildi yerine getirilmedi. Bugün hala faili meçhullerin aydınlatılması ile ilgili önergelerimizi veriyoruz, bu konuda araştırmalar yapılmasını istiyoruz ama AKP; verdiğimiz her önergeyi reddediyor” dedi.

Uğur’lar ölmez

Uğur Mumcu yurdun dört bir köşesinde çeşitli etkinliklerle anıldı. En kalabalık tören her yıl olduğu gibi 18 yıl önce düzenlenen bombalı saldırıda öldürüldüğü sokakta düzenlendi. Törene CHP, DSP, İP, DİSK, Eğitim-İş, ADD, Türkiye Gençlik Birliği ve Beşiktaş Çarşı taraftarları arasında bulunan çok sayıda vatandaş katıldı. Patlamanın olduğu yere mum yakıldı, karanfil bırakıldı, Mumcu’nun sevdiği şarkılar söylendi. “Uğurlar ölmez”, “Uğur Mumcu yaşıyor”, sloganları atıldı. Törende Beşiktaş Çarşı taraftarlarının “Çarşı Faili Meçhule Karşı” yazan üzerinde Uğur Mumcu, Abdi İpekçi, Bahriye Üçok ve Çetin Emeç’in adlarının bulunduğu pankartı dikkat çekti.

Erdoğan: Faili meçhul değil

BAŞBAKAN Erdoğan, rün Ukrayna’ya giderken yaptığı açıklamada “Merhum Mumcu ile ilgili 18 sene önce bir olay var ve zanlı şu anda içerde. Bunu bir defa zaten faili meçhul kategorisine sokamazsınız, zanlı diyorsunuz. Bununla ilgili yargı niye kararını vermez? ’Budur veya bu değildir’ demesi lazım” dedi.

dipNOT

Mumcu’nun aracına bombayı koyduğu iddia edilen Oğuz Demir’in yakalanamamaması, diğer sanıklarla ilgili durumu da kuşkulu hale getiriyor. Demir yargılanamadığı için davada da ilerleme sağlanamıyor.