Radyo Beşiktaş camianın gündemi olan konularla ilgili spor yazarlarının görüşlerini aldı. Transferleri değerlendirmelerini istedi. Devre arasında alınan futbolcuların verimli olup olamayacağını sordu. DİDEM Tutal sordu, Güven Taner, Hayri Ülgen, Kartal Yiğit ve Fatih Doğan merak edilen konuları cevapladı.
İşte Beşiktaş’ı takip eden spor yazarlarının görüşlerinden özetler…
İşte görüşler:
HAYRİ ÜLGEN: “Şu bir gerçek ki Türkiye’nin en iyi transferlerini Beşiktaş Kulübü yaptı. Bu nedenle Beşiktaş başkanını ve yönetimini kutlamak istiyorum, ancak yıldız almak başarı getirmek demek değildir. Önemli olan yıldızları kullanabilmektir. Şimdi bütün pastayı, helvayı aldı götürdü bizim Başkan, Schuster’in önüne koydu. Eğer Alman teknik direktör bunu çok iyi kullanırsa, oyuncularını da yormadan belirli mevkilerde oynatır, sistemini oturtursa, ikinci yarıda Beşiktaş’ın şampiyon demiyorum ama şampiyonluğa gideceğine inanıyorum. Yani ilk iki içerisinde
ama bunu yapmak için de dediğim gibi Schuster’in çok iyi bir şekilde futbolcuları yerli yerinde oynatması lazım. Bu kadar futbolcu almak çok güzel ama kullanmak daha önemli. Yönetim işini yaptı artık top Schuster’de… İstediği buydu. Gelen futbolcular da Schuster hoca orada olduğu ve istenildikleri için de orada olduklarını söylediler. Hem Beşiktaş’ın büyüklüğüyle geldiler hem de Schuster’i çok iyi tanıdıkları için; zaten bazı futbolcular da kendisiyle çalıştığı, tanıdığı
için geldiler. Sivas maçındaydım ben… Basını almadılar ama biz tabi gizli kapaklı girdik. Simao’nun
oynadığı futbolu, attığı golü, attırdığı golü muhteşem gördüm… Yani adam diyor ki, “Ben herşeyimle
futbolcuyum kardeşim. Ben futbol oynamaya geldim” diyor. Fernandes’e bakıyoruz aynı güzellikte
gerçi Almeida biraz geç girdi ama Fernandes de çok muhteşem bir futbolcu. Benim dediğim gibi Beşiktaş’a baktığın zaman Türk futbolunda Beşiktaş’ın hepsi yıldızlarla donatıldı. Biliyorsun Portekiz Milli Takımı’nın yarısı biz de. Bir de Türk Milli Takımı var, bir de karmaşık Almanlar var. Karmakarışık bir takım içerisindeyiz önemli olan burada Aşçı… Aşçı da kimdir, burada Teknik Direktör Schuster. Bunları muhteşem bir şekilde birbiriyle birleştirirse ben inanıyorum ki, Beşiktaş için şampiyon olmayabilir ama Şampiyonlar Ligi’ne giden bir Beşiktaş, keyif veren bir Beşiktaş tribünleri ayağa kaldıran yıldızlar topluluğu olacağını şimdiden söyleyebilirim. Gözlerimiz şenlenecek. Schuster’e; yazımda da TRT programlarında da şunu söylüyorum, Schuster’e şunu demek lazım: “Ben Avrupa’da oynayan bir Beşiktaş teslim ettim Schuster beyefendi… Ama sen de Avrupa’da kalacak, devam
ettirecek Avrupa’daki bir başarıyı göstereceksin… UEFA, finallar olsun yarı final olsun… Ama onu da yapamazsan hiç değilse beni şampiyonluğa götürecek… Şampiyonlar ligine… Sana bir Avrupalı Beşiktaş verdim bana Avrupalı bir Beşiktaş teslim et” diyeceksin.” (12/01/2011)