SPOR: Güven Taner Radyo Beşiktaş – son transferler

Radyo Beşiktaş camianın gündemi olan konularla ilgili spor yazarlarının görüşlerini aldı. Transferleri değerlendirmelerini istedi. Devre arasında alınan futbolcuların verimli olup olamayacağını sordu. DİDEM Tutal sordu, Güven Taner, Hayri Ülgen, Kartal Yiğit ve Fatih Doğan merak edilen konuları cevapladı.
İşte Beşiktaş’ı takip eden spor yazarlarının görüşlerinden özetler…
İşte görüşler:

GÜVEN TANER:
“Transferlerin yapılması gerçekten Beşiktaş için hoştu. Beşiktaş için bir coşku yarattı, Beşiktaş’ın Querasma ile Guti’nin getirilişiyle yaratılan coşkunun bir benzeriydi bu. Ama Başkan’ın da dediği gibi,
transferleri yapmak bir adımdır, gereklidir. Önemli transferleri getirebilmek başarıdır. Ama başarının gerçek anlamını kazanabilmesi için bu transferlerin sahada beklenen üretimi gerçekleştirmesi gerekir. Bugün genel olarak söylenecek söz bu. Schuster yapılan transferlerden kuşkusuz memnun.
Demeci vardı. ‘İlk defa verdiğim listenin birinci adamlarının tümü alındı’ dedi. Schuster istediği
adamları takımda eksik gördüğü yerleri tamamlayacak, bütünleyecek, dolduracak adamları getirdi Beşiktaş Yönetimi… Schuster’in önünde öncelikle dua etmek var. Bunu biraz fantazi olarak söylüyorum ama Beşiktaş ligin ilk yarısında 21 oyuncusunun sakatlığını yaşadı.
Bunlardan 4-5 tanesi halen düz koşularda. Hazır değiller. Gelen oyuncularda sakatlanmamalı. Takımın tümünü kullanabilmeli Schuster. Beşiktaş’ın iki tane çok önemli ismi var yani Querasma ile Guti sağlamsalar ayakta duruyorlarsa elbette sahaya çıkarılmaları gerekir. Almeida, Simao’yu eklediniz, bu iki önemli isim de mutlaka sahada olmalı. Ara transferde getirilen oyuncular hemen oynatılacak adamlar olduğuna göre, Fernandes de oynatılacak. Geriye Ernst kalıyor, bana göre Guti ne kadar önemliyse, Querasma ne kadar önemliyse, Ernst o kadar önemli, hatta maçların karakterine göre daha önemli… O da yer almak zorunda. 6 yabancı oyuncu kontenjanını Schuster
mutlaka kullanmak durumunda, onu kullandığı zaman bunların çoğunluğu hücum oyuncuları olduğuna göre savunma sorununu yerlilerle çözecek demektir. Ama bu şans tümüyle var mı yok mu, şu an yok gibi. Schuster’in önünde şu anda çok bilinmeyenli denklem var. Beşiktaş’ı nasıl hazırlayacak, nasıl sahaya çıkaracak, sahaya çıkardığını düşünelim hangi oyun karakterini benimsetecek, ligin ilk yarısında ödün vermediği gibi hücuma mı ağırlık veren bir oyunu mu isteyecek ikisini dengeleyen
maçın karakterine göre esneyebilen bir oyun sistemi mi benimseyecek, bunları bilmiyoruz. Hiç değilse bir maçta Beşiktaş’ı görmek gerekir. Beşiktaş’a yeni gelen yabancılar bazen
40 yıldır o takımda oynuyormuş gibi benimserler bazen de yabancılık çekerler. Bu yeni oyuncular bu yabancılığı çekecek mi, çekmeyecek mi? Onları da bilmiyoruz. Kimileri bu takım
17’de 17 yapar diyor, ya o biraz popülizm daha Türkçesi halk yardakçılığı. Topluma yalakalık yaparak kendini sempatik hale getirebilirsin ama gerçeklerden söz etmiş olmazsın.
Yeni Beşiktaş’ı görmeden, umutların içini doldurduğunu gözlemeden, çok fazla şey konuşmak doğru değil. Derseniz ki, yeni bir güven duygusu üretildi mi; evet… Umut var mı,
evet çok var…” (12/01/2011)