MHP Lideri Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu. Grup toplantısında konuşan Bahçeli, “Tahliye edilen Hizbullah ve PKK teröristleri bugün aramızda dolaşmaktadır. Teröristlerin içerideyken de internet sayesinde örgütü yönettikleri anlaşılmıştır. Bunun sorumluları derhal ortaya çıkarılmalı ve cezalandırılmalıdır” dedi.
www.hurriyet.com.tr
İşte Bahçeli’nin konuşmasından satır başları.
Helikopter kazasında şehit olan pilotlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Dünya Gazeteciler Günü nedeniyle gazeteci kardeşlerimizin gününü kutluyorum. Medyanın çok sesli ve tarafsız bir şekilde görevini sürdürmesi demokrasinin kökleşmesinde yararlı olacaktır. Burada bulunan veya bulunmayan tüm gazeteci arkadaşlarıma sağlıklı ve huzurlu bir hayat diliyorum.
Esnafımız büyük sıkıntı içindedir. Bu zihniyete göre bakkallar kapanmalı, terziler işlememelidir. Elbette zalimin zulmü varsa esnafımızın da sandıkta söyleyeceği sözü vardır.
2011 yılı ülkemiz açısından birçok önemli olaya sahne olacaktır. Bunların başında genel seçimler gelmektedir. Hedefimiz tek başına iktidara tam yol ilerlemektir.
“SEÇİM BEYANNAMESİ AÇIKLANACAK”
28 Ocak 2011 günü saat 15:00’te seçim beyannamemizi açıklayacağız. Milletimiz için neler yapacağımızı burada duyuracağız.
Başbakan’ın seçime dönük beyanlarından dikkatimiz çeken bazı hedefleri görülmektedir. Başbakan Meclis’teki konuşmasında 2023 vizyonunu dile getirmiştir. Bu hedef ve öngörüleri önünü bile görmekten aciz bir hükümet için sevindiricidir. Ancak Başbakan’ın sözlerinde şaşırtıcı bir yön bulunmamaktadır.
2023 ile ilgili ilk hedefi koyan MHP ve şahsım olmuştur. Başbakan’ın bugün bahsettiği 2023’te ilk 10 ekonomi arasına girme hedefi, bizim 2001’deki hedefimizdir.
“MENFAAT ÇETESİ YIPRATTI”
Türkiye AKP iktidarı ile tarihinin en bunalımlı dönemini geçirmektedir. Milli kimliğimiz, tarihimiz, Türklük gururumuz Başbakan Erdoğan’ın yönetimindeki menfaat çetesi tarafından yıpratılmıştır.
“AKP ZİHNİYETİNİN ÇİRKİNLİKLERİ”
En önemlisi ise yargı kurumlarına el atılarak hukukun yıpratılması olmuştur. Yanlı ve yandaş yargı oluşturma çabaları AKP zihniyetinin çirkinliklerindendir.
Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakan olabilmesi için CHP destekli yasal düzenleme yapılmıştır.
Başbakan karşısına çıkan hukuki engelleri önemsememiş ve sorumsuzca hareket etmeyi uygun bulmuştur. Hukuk AKP ile birlikte gücünü kaybetmiştir. Her yanlışa hukuki kılıf bulunmuştur.
Düzenlene mevzuatlarla birçok vatandaşımız ancak sömürge yönetimlerinde görülen yöntemlerle mezalime maruz kalmıştır.
Türk milletinin aleyhine olan ne varsa hukuk bunlara alet edilmiş bunun sonucunda adalet duygusuna olan inanç yok edilmiştir.
Tabi ki adalet kurumlarında çalışanların bu durumdan bağımsız olduğunu söyleyemeyiz. Adalet dağıtmakla sorumlu olanların da özeleştiri yapması gerekmektedir.
“AKP SOKAKLARI KADERİNE TERK ETTİ”
Başbakanın hukukun üstünlüğüne geçildiğini söylediği ülkemizde suçlar artmıştır.
AKP’nin kaderine terk ettiği sokaklarda kapkaç, hırsızlık, cinayet ve cinsel içerikli suçlarda büyük artış yaşanmıştır. Her gün bir yöremizde ölüme varan trajediler gündeme gelmiş ve gelmektedir. Görevinde kalması artık sakıncalı olan İçişleri Bakanı’nın herhangi bir çabası bulunmamaktadır.
Suçlular dışarıdadır ve masumlar tedirgindir. Buna karşın AKP yandaş yargı oluşturmanın peşindedir. Şiddet zehirli sarmaşıklarıyla her yanı sarmaktadır.
“TÜRKİYE’NİN BİRLİĞİNİ TARTIŞMAYA AÇTILAR”
Demokratikleşme adı altında bölücülüğe prim veren AKP yönetimi Türkiye’nin birliğini de tartışmaya açmıştır.
‘Türkiyelilik’ adıyla öne sürülen zırvalar İmralı Canavarı tarafından memnuniyetle karşılanmıştır. Rüşvet, kayırmacılık fecaatlerinin olduğu bir hukuk düzeninin adalet dağıtması imkansızdır.
Hukukun üstünlüğü tükenme noktasına gelmiştir.
Ne var ki mazlumun ahı, adaletin şamarı bu iktidarın üzerinde olacak ve hepsini siyasetten silip süpüreceğiz.
“TAHLİYELER KAMU VİCDANINDA YARA AÇTI”
Tutuklu bulunan bazı kişilerin serbest kalması dikkatleri çekmiştir. Tutukluluk süreleri yeniden düzenlenmiştir. Buraya kadar diyeceğimiz bir şey yoktur. Tutukluluk süreçlerine belli bir sınır gelmiştir. Ancak asıl mesele bundan sonra başlamıştır.
Ne var ki örgütlü suçlar kapsamında en hunhar cinayetleri işleyen PKK ve Hizbullah üyelerinin serbest bırakılması kamu vicdanında derin bir yara açmıştır.
Adalet mülkün temelidir. Devletin temel taşıdır. Adalete duyulan güvenin zedelenmesi. Yargı organlarını siyasi baskılarla etkisiz hale getirilmesi Türkiye’ye yapılacak en büyük kötülüktür.
“HÜKÜMET MAKAMI AĞLAMA MAKAMI DEĞİLDİR”
Yargının yapısal sorunlarını köklü çözümlere kavuşturacak öncelikle yürütme ve yasama organlarıdır. Hükümet makamı şikayet ve ağlama makamı değildir.
AKP 8 yıl, siyasi hesaplarla yargıyı kuşatmaya almış toplum nezdinde itibarsızlaştırmak için seferberlik başlatmıştır. AKP iktidarın sorunlarıyla değil yapısıyla uğraşmıştır.
Başbakan ve hükümet şimdi kendini kurtarabilmek için herkese çamur atmaktadır. Adalet mekanizmasının kusuru ve ihmali varsa bunu giderecek önlemeleri almak da hükümetin görevidir.
“ADALET BAKANI İSTİFA ETMELİDİR”
Tahliye edilen Hizbullah ve PKK teröristleri bugün aramızda dolaşmaktadır. Teröristlerin içerideyken de internet sayesinde örgütü yönettikleri anlaşılmıştır. Bunun sorumluları derhal ortaya çıkarılmalı ve cezalandırılmalıdır.
Adalet Bakanı da ya istifa etmeli ya da görevden alınmalıdır.
“HABUR, BAŞBAKAN’IN ALNINDA KARA BİR LEKE”
Mesela sadece bazı katillerin serbest bırakılması değildir. Sırf buna bakarak AKP’yi suçlamak doğru ve hakkaniyetli de olmayacaktır. Ancak bütün bunları bilerek gerekli önlemleri almamak ihmaldir.
Domuz bağlarıyla insanları katleden canilerin coşkulu kalabalıklarla karşılanması milletimizi öfkelendirmiştir. AKP hukukun ülkemizi düşürdüğü ilkel ve sorunlu yerde adaletsizlik artmaktadır. AKP’nin adaletten ne anladığı meçhul ve karanlıktır.
Habur’da da hukuk katledilmiş ve Recep Tayyip Erdoğan’ın alnına kara bir leke olarak yapışmıştır. Bunu durumu Türk milleti dünya durdukça nefretle hatırlayacaktır.
Habur’da teröristi anında affeden ancak sıra vatandaşa gelince yıllarca mahkemelerde süründüren hukuk zihniyetini anlamak için AKP’li olmak yeterli olacaktır.
AKP hükümeti hukuk taraflı ve yanlı bir hale getirmiştir. Yüzlerce inanın kanına giren canilerin serbest kalması başka hukuk katliamlarının habercisidir.
Recep Tayyip Erdoğan’ın ve yandaşlarını yaptıklarından dolayı hesaba çekeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın.
İyi yapılmış ve planlandırılmış hukuk kuralları özgürlüğü de sağlayacaktır.
“HERKES ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMALI”
İktidarın uygulamaları HSYK ya da Anayasa Mahkemesi’ne yapılacak bir atamanın bile hukukun esas sorunlarından daha önemli olduğunu göstermiştir.
Hukukun üstünlüğü gerçek anlamda sağlanmak isteniyorsa herkes elini taşın altına koymalıdır.
Bu itibarla atışma ve çekişme yerine Başbakan ve Yargıtay başkanı bir araya gelmeli kanayan adalet sisteminin tedavisi yapılmalıdır.
Ancak AKP’nin niyetinde ve gündeminde hukukun üstünlüğü gibi bir konunu olmadığı bellidir.