CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında madencilerin sorunlarına değindi. Romen vatandaşların sorunlarını dinlemek için ayaklarına giderken AK Parti’yi ayaklarına çağırmakla suçladı
Sayın Başkan değerli milletvekilleri tv başında bizleri izleyenler herkesin 2011 yılını kutluyorum. Umarım 2011’de Türkiye 2010 yaşadıklarını yaşamamış olur. 2010’un son günlerini Manisa Soma’da geçirdik. Bir karar aldık dedik ki en zor çalışma koşullarının olduğu yere gidelim. Onların dertlerini dinleyelim dedik. Zonguldak için düşündük Bakanlar oraya gidince Soma’ya gittik.
Soma en az oy çıkan yerlerden. Orada dinledim. Onların hangi zor koşullarda çalıştığını biliyorum. Bu kez zor koşulları onlarla yaşadım. Somada yaklaşık 20 bin maden işçisi var. Bunların yarısı kamuda çalışıyor. 14 bin özel şirkette çalışıyor. Büyük kısmı asgari ücretle çalışıyor. Orada çalışanların koşullarını gördüğümüzde zor şartları gördük.
Onlara sordum yaşamınızdan memnun musunuz diye onlar başka hangi iş var ki diye cevap verdiler. Biz o işçilerin yaşam koşullarını biliyoruz. İyileştirilmesi yönünde elimizden geleni yapacağız. Bakanları da kutluyorum. Onlar da madende geçirdi. Geçen yıl gelen göçükte Başbakan Bakan arkadaşlarımız bu iş bitene kadar buradan ayrılmayacak demişti. Ama buruk bir durum Bakan arkadaşlar oraya gittiler ama maden şehitleri oradaydı. Öve öve yere göğe sığdıramadığımız Türkiye göçük altında iki yurttaşımızı hala çıkaramadı. Bugün 232. gün. Bir Şili’yi düşünün bir de Zonguldak’ı düşünün. Onlar taşeron işçisi idi. İyi eğitimli değillerdi. Asgari ücretli ve güvenlerini yitirmemişlerdi. Onların sahibi halk partisidir. Biz gideceğiz deyince onlar da gittiler. Haftasonu Kuşadasına Roman vatandaşlara gitcez dedik onlar da grubu çağırdılar. Biz onların ayağına gidiyoruz. Onlar çağırıyorlar…
Soma’da en büyük nakliyeci sitesi var. Ama durumları o kadar kötü ki kamyoncular esnaf üretici hepsi dertli. Biz kalkınma yolunda sosyal devlet yolunda herkesi büyük yürüyüşümüze bekliyoruz. Yeni yıla herkesin mutlu şekilde girmesini istedik. Toplumun mutlu olmasını istedik. Acılarla da karşılaştık. İstanbul’da Fatih’te bir adam donarak öldü. 1 kişi donarak öldü ne var bunda diyeceksiniz? Biz öyle demeyiz. Bir kişi bir kişidir. Biz diyoruz ki kimse donarak ölmesin. Çocuklar kağıt toplamasın teker altında ezilmesin. Çocuklar yatağa aç girmesin diyoruz. Sosyal devleti bunun için istiyoruz. Biz sosyal devlet dedikçe birileri bunu duymuyor. Elinde sopa ile sosyal devleti yok etmek istiyorlar. Sosyal devleti elbette kuracağız.
Buradan taksicilere gelmek isterim. Taksicileri her yurttaş bilir. Aracına bindiğimizde sohbet ettiğimiz kişidir. Ondan aldığımız yanıt toplumun yanıtıdır. Biliriz ki taksici ekmek teknesinde çalışmaktadır. Taksicilerin de bir derdi var. 100’den fazla taksici hayatını kaybetti. Araştırdım neden bu sorun çözülmüyor. Bir taksicinin can güvenliği zor mu? Hayır basit geçmişte ne oy verirseniz verin sizin sorununuzu çözecek parti halk partisi… Korsan taksici ne demektir. halkın elinden ekmeğini alan partidir. Herkesin emeğine saygılıyız. Bendevi Palandöken’e gidip soracağız ne istiyorsunuz?
İstedikleri arabamızı yenileyeceğiz çok mu zor talepleri? Hayır sadece onların oylarını çantada keklik sanıyorlar…
Soma’da partiye uğrayacaktır. Giderken baktık kalabalık çok. Mitinge dönüştü. Kürsüye giderken bir Somalı çiftçi elimden tuttu. Bizim durumumuz iyi değil dedik. Geçen grup toplantısında başbakan tarım sektörü çökmüş denmiş. Haciz kıskacında adeta kıvranıyorlar…. Başbakan kurtarmış deniyor. Başbakan çiftçinin durumunu nasıl bilmez. Gözünü sevdiğimin Recep Bey’i narenciye üreticisine baksana. Bir icra dairelerine uğrasana. Çiftçi kardeşlerim de unutmasın! Kendileri köşeyi dönüyor. Kim borçsuz iktidardakiler. Bu dönemde hiçbir ürün yüzde yüz artmadı. Ama taangübre fiyatı yüzde 272 şeker gübre yüzde 200 küsür, diğer gübreler ilaçlar yüzde 200 arttı. Bu fiyatları Başbakan bilmiyor mu? Bunların iyi bilinmesi gerekiyor. Çiftçi kardeşlerimizin sorunlarını da biliyoruz. ÖTV almayacağız mazottan dedik. Mazot yarı fiyatına dedik bize kaynak sordular. Kimse endişe etmesin bunun kaynağı toplumda vardır. Akıllı mantıklı kaynak kullanılırsa her yerde vardır. Siyasette de ortak dil geliştireceğiz. Böylece toplumun ortak ses çıkarmasına katkı vereceğiz.