“Guti, Quaresma, Aurelio ve Ekrem bizim sistemimizin en önemli isimleriydi. Bunlara rağmen Porto maçını düşünün. Hulk olmasaydı, maç nasıl biterdi?”
“Yabancılar sağlık ekibine güvenmiyor. Haksız da sayılmazlar. Ferrari’nin raporu temiz diyorlar, ama ödem varmış. Bu yüzden şimdi sakat ve aramızda yok”
“Sizden hiçbir isteğim yok, ne desem yaptınız. Söz veriyorum çok daha iyi olacağız. Dışarıdan nasıl görünüyor bilemem, ancak takım kenetlenmiş durumda”
Trabzonspor, Manisaspor ve Porto’dan sonra Kayserispor yenilgisi, Beşiktaş’ta taşları yerinden oynattı. Başkan Yıldırım Demirören, dün gece geç saatlerde teknik direktör Bernd Schuster ve yöneticiler Cengiz Zülfikaroğlu ile Serdal Adalı’yla biraraya geldi. Oldukça üzgün olan Başkan, Schuster’e sordu, “Neden böyle oldu hocam…” İşte Bernd Schuster’in gözünden Beşiktaş ve son durum…
‘Hulk’u çıkarın, ne olurdu?’
“Bu noktaya gelmemizdeki en büyük sebep sakatlıklar. Guti, Quaresma, Ekrem ve Aurelio… Dört oyuncu da bizim için çok önemliydi. Sistemimizin temel taşlarıydı, ancak hepsi aynı anda sakatlandılar. Ayrıca alternatifleri de aynı anda yoktu. Şimdi ben de size soruyorum, bu kadar eksiğe rağmen Porto’nun bizden ne farkı vardı? Sadece Hulk! Porto’da Hulk olmasa, biz de tam kadro olsak skorun nasıl olacağını düşünebiliyor musunuz?”
‘Ferrari iyi dediler, gördük’
“Doğrusunu söylemek gerekirse, yabancı oyuncular sağlık ekibine güvenmiyorlar. Çünkü bir oyuncu için önce ‘3 hafta oynamaz’ raporu geliyor, bu süre 5 haftaya uzuyor. ‘5 hafta yok’ deniyor, 2 hafta sonra oyuncu geri dönüyor. Raporların ucu hep açık. Örneğin Ferrari’ye temiz raporu verdiler. Ama ayağında ödem varmış. Biz temiz raporuna güvendik ve Ferrari’ye antrenmanlarda yüklendik, maçta oynattık. Sonuç ortada…”
‘Zapo’nun derdi başka’
“Savunmamıza eleştiriler geliyor. Zaten benim aklımdaki ilk stoper Tomas Sivok’tu. Hızlı bir oyuncuya ihtiyacımız olduğunun ben de farkındayım. Ancak Sivok sakatlandı. Biz de Ferrari ile Zapotocny’i değerlendirdik. Ancak Zapo’nun özel bir durumu var. Çocuğu okula başladı ve ülkesine döndü. Ailesinden ilk kez uzakta kalıyor. Zapotocny’nin aklı burada değil, kendisine özel ilgi gösteriyoruz. Umarım bu durumu çözeriz.”
‘Bu işi başaracağız’
“Yönetimden şu noktada ne isteyebilirim ki! Ne istesem, ne desem hepsini gerçekleştirdiniz. Ancak ben de size söz veriyorum. Bu haftadan itibaren çok daha iyi olacağız. Sadece eski halimize değil, ondan da daha iyi olacağız. Çünkü bu potansiyel bizde fazlasıyla var. Dışarıdan nasıl görünüyor bilmiyorum, ancak takım inanılmaz kenetlenmiş durumda. Dört maç kaybettik, ama takım içinde huzursuzluk yok, aksine büyük bir açlık var. Biz bu işi başaracağız, ayağa kalkacağız ve zirveye çıkacağız.”
‘Sakatlıklardan bıktım’
“Kayserispor maçında Fatih, Guti ve Holosko’yu son
15 dakikada oynatacaktım. Çünkü üçü de sakatlıktan yeni çıkmış oyuncular. Kimseyi riske etmek istemiyorum, çünkü sakatlıklardan bıktım. Ama yine de Guti ile
Fatih’i daha erken oyuna aldım. Golü bulsak, şimdi
çok daha farklı olabilirdi…”
‘Bir numaram Hakan Arıkan’dı’
“Bir de kaleci olayı var… Kampta üç kalecimizi de gördüm ve 1 numaram olarak Hakan’ı belirledim. Yetenekli bir kaleci. Ancak Hakan sakatlanınca Cenk’i görevlendirdim. İnanılmaz oynadı ve 10 sene Beşiktaş’a kaleci sıkıntısı yaşatmayacağını kanıtladı. Ama Hakan iyileşince, ben de aldığım kararın arkasında durup, Hakan’a formayı verdim. Manisa maçında büyük hatalar yaptı, ama ben Porto sınavında Hakan’a bir şans daha verdim. Durum daha kötüleşince, Kayseri’de onu kesmekten başka çarem kalmadı…”