KARTAL YİĞİT
Sakatlıklar ve Schuster
Her hafta yaptığımız gibi spor yazarları ile yine Radyo Beşiktaş’ta buluştuk. HaberTürk Gazetesi Yazarı Kartal Yiğit ve Akşam Gazetesi Yazarı Ömer Güvenç canlı yayında Didem Tutal’ın sorularını yanıtladı. Sakatlıklar ve haftanın diğer konularına değindi.
KARTAL YİĞİT: ”SAKATLIKLAR ADELE SAKATLIĞI”
“Son yaşanan sakatlıklar darbe değil, adale sakatlıkları… Bu da maçta gösterdikleri olağanüstü efordan kaynaklanan sakatlıklar olarak uzmanlar tarafından yorumlanıyor çünkü her sağlık uzmanı bu konuda uzmanlaşmış doktorlar, darbe sakatlıklarının adale sakatlıklarına oranla çok daha ucuz atlatıldığını söylüyorlar. Son döneme baktığınız zaman arka arkaya Querasma, Guti, Zapotocny, Ferrari en son milli maçta Aurelio, Fatih Tekke alt adalesinde bir hayli adale sakatlığı yaşanmaya başladı Beşiktaş’ta. Bu geçen sene çok yoktu. Daha önceki senelerde hiç yoktu. O nedenle gözler doğal olarak Beşiktaş Teknik ekibine ve kondisyonere çevrildi. Mete Düren, Cengiz Zülfikaroğlu ve Serdal Adalı Teknik Direktör Schuster ile bir görüşme yapmışlar, bu sakatlıkların nedenini öğrenmek istemişler… Schuster, 1 gün gibi kısa bir sürede öğrenilecek bir durum olmadığını belirtmiş. Kapsamlı bir araştırma yapılacak.
Kondisyoner mi Quersma, Guti gibi futbolcuların hemen her maçta oynamalarından bir yüklemeden dolayı bir sakatlanma olmuş olabilir mi, keza Aurelio da Milli Takımda oynuyor, futbolcular hırsının da kurbanı olmuş olabilir, futbolcular kendi özel hayatlarında sorun yaşıyor olabilirler. Bu henüz açığa kavuşmadı, araştırmalar devam ediyor. Zannedersem Beşiktaş’ta antrenman tempoları biraz yavaşlayacak.”
Kartal Yiğit daha sonra Fatih Tekke hakkında da şunları söyledi: “Fatih ilk geldiğinde imza töreninde dedi ki, ‘sakatım evet ama iki hafta sonra büyük bir ihtimalle sahalara döneceğim’ dedi. Ama bu iki hafta bir ay, bir ay oldu iki ay… Neden olarak Fatih’in de takıma bir önce girip adapte olma uyum açısından onun da bir özverili durumu var bir an önce çalışayım düşüncesinden kendi kendini sakatladı yani dizindeki sakatlık geçti. Kondisyoner ve fizyoterapist aracılığıyla çalışmalara başladı. İlk takım idmanında aşırı yükledi ve diz değil alt adalesinden sakatlandı. Kısmi bir yırtık oldu. Bir anda yüklenince tabiri caizse onun da adalesi patladı. tekkenin hırsı da olabilir, Arjantinli bir fizyoterapist var o çalıştırdı Fatih’i, belki o da acele etmiş olabilir. Yani hatalar belki üst üste bindi. Fatih şimdi yeniden sakatlandı, geriye gitmeye başladı. Açıkçası Fatih’ten Beşiktaş şu aralar pek yararlanamayacak gibi görünüyor.”
Beşiktaş’ın kadrosunun genişliğinden de bahseden Yiğit sözlerine şöyle devam etti: “Kadro geniş. Daha önceki senelerde olsaydı özellikle Ertuğrul, Rıza Çalımbay dönemlerinde daha da sıkıntı yaşanabilirdi yani. Sağolsun yönetim bu sefer Schuster’in eline iyi bir malzeme verdi. Kadro hakikaten geniş. Baktığınız zaman, Aurelio sakatlandı diyelim Ernst var. Ernst’in yanında Necip oynayacak. Olmadı istenmeyen Fink var. Fink şu anda üç büyüklerden birine gitsin banko oynayacak bir oyuncu… O anlamda bir sıkıntı yok. Savunmada İbrahim Toraman zaten kalitesi belli. Orta sahada Tabata var, ileride Bobo iyi. Nobre var. Hoca yakınmıyor ama yakınırsa hatalı bulurum, yanlış yaptı derim. Her takımda sakatlık olur bunun örnekleri var. Galatasaray’da Milan Baros yüzünden geçen sene şampiyonluğu kaybetti. Bir oyuncudan bunlar oluyor. Beşiktaş’ta şu an her oyuncunun yeri doldurulacak duruma geldi. Tabiki bir Querasma’nın olmayışı hem tribünü hem takım içindeki motivasyonu etkiliyor. Guti bir isim.. Onlar tabiki etkiler ama onların yerine oynayacak oyuncuların da kendisini göstermesi lazım. “
SCHUSTER’İN HAREKETİ PASCAL’DAN FARKLI
Haber Türk Yazarı Kartal Yiğit geçen haftanın polemiği hakkında da şöyle konuştu: “Bizim kültürümüz hakikaten farklı bir kültür. Mutahassıp bir yapımız var, geleneklerimiz göreneklerimiz aile göreneklerimiz hep ön plandadır. Pascal’ın fiilinden Schusterinkini ayırmak istiyorum. Pascal’ınki çok daha farklıydı, milyonların önünde yapılmış bir olaydı, büyük bir derbide milyonların önünde yapılmış olaydı. Schuster’in yaptığı ona göre daha farklı ama neden yaptığını halen anlamış değiliz. zannedersem Trabzon maçındaki sorulara sinirlendi. O nedenle basına kızgınlık mı diyeceğim alaycı bir harekette bulundu. Yapmaması lazımdı gerçekten yanlıştı. Schuster gibi bir isme açıkçası yakışmadı. Bu hareketi yaptı diye de vurun abalıya misali örnek gösterilmemesini istiyorum. Olabilir sonra da özür diledi. Bizler basın olarak takım olarak külüple yöneticilerle iç içeyiz. Onlar sinirleniyorlar zaman zaman biz de sinirleniyoruz bizim de görev yaparken engellendiğimiz olaylar olabiliyor. Ben çok artık üstüne gidilmesinden yana değilim. “
(18/11/2010)