ÖSYM’de son günlerde yaşananlar ‘hangi sınav doğru ki’ sorusunu bir kez daha gündeme getiriyor. Yaklaşık 2 milyon 3 bin adayın bu yıl katıldığı Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) ile Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) sınavındaki kopya iddiaları, hem Öğrenci Seçme Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından yapılan sınavların güvenliğini hem de Merkezin Başkanı Prof. Ünal Yarımağan’ın istifasını tartışmaya açtı. Kamuoyunda “kopya çekilmeyen sınav kalmamış” görüşünün oluşmasına yol açan süreç, KPSS sorularının sızdırıldığı iddiasıyla başladı. Sınavlar ve iddialar şöyle:
KPSS’DE SIZMA ŞÜPHESİ
Bu yıl 23 sınav yapan ÖSYM’nin düzenlediği 2010-KPSS Lisans sınavına 808 binden fazla aday katılırken, YGS’ye 1 milyon 487 bin 626 aday girdi. KPSS’deki eğitim bilimleri testi sorularının sınavdan önce adaylara ulaştığı iddia edildi. İddialar, bu teste katılan 279 bin 849 adaydan 300’ünün tüm soruları doğru yanıtlaması ve bazılarının birbiriyle ilişkisi olması üzerine güçlendi. YÖK inceleme başlatırken, Ankara Cumhuriyet Savcılığı da ihbarlar üzerine harekete geçti. Bugüne kadar sadece 3 kişi gözaltına alınırken, sızmanın kaynağına henüz ulaşılamadı.
YGS’DE TELEFON MESAJIYLA KOPYA
YGS’de soruların doğru yanıtlarına, sınav esnasında cep telefonlarına gönderilen mesajlarla ulaştığı öne sürülen 108 kişi gözaltına alındı. Başlatılan soruşturma halen 16 ilde devam ediyor.
Tüm sınavlar gölgelendi
Sınavları gölgeleyen iddialar kamuoyunda ÖSYM’ye ve sınavlara olan güvenirlik algısını da yıktı. Sınav hazırlama komisyonlarında daha önce dershanecilik yapmış kişilerin de yer aldığının ortaya çıkması üzerine savcılık ve YÖK, incelemelerini derinleştirdi. ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan sessizliğini korurken, kamuoyunda istifa etmesi gerektiği konuşulmaya başlandı. ÖSYM’nin ilgisi olmamasına rağmen, Milli Eğitim Bakanlığı’nın yaptığı ehliyet sınavı ile Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakülktesi batanleme sınavlarında da usulsüzlük olduğu iddiları, eleştirileri şiddetlendirdi.
‘Yeni merkez kurulmalı’
ÖSYM’nin düzenlediği sınavlarla ilgili olarak peş peşe usülsüzlük iddiaları gelirken, eski YÖK Başkanı Prof. Dr. İsa Eşme, yeni bir sınav merkezi kurulması fikrini ortaya attı. Eşme, “Yapılacak iş ÖSYM’nin yeniden asli görevi olan üniversite sınavlarına yöneltilmesi. Tarafsız ve liyakata dayalı bir seçimle tam özerk bir Devlet Sınav Merkezi kurulabilir” dedi
UZMAN GÖRÜŞÜ
Bir adayın yerinin değişmesi binleri etkiler
Kamu Personeli Seçme Sınavı’ndan sonra Yükseköğretime Geçiş Sınavı’nda (YGS) da kopya çekildiğinin ortaya çıkması, bu yıl sınava giren gençler arasında da güvensizliğe neden oldu. Eğitim uzmanları ise üniversite sınavının bir sıralama sınavı olduğuna dikkat çekerek, bir adayın dahi yerinin değişmesinin binlerce adayı etkileyeceğini söyledi. Uzmanların görüşleri şöyle:
İstanbul Kültür Üniversitesi Araştırma Merkezi Genel Koordinatörü Burak Kılanç: “Cevapların sınav öncesinde verildiğinin belirlenmesi durumunda sınavın iptal edilmesi gerekir. Bu yolla çözülen 30 matematik sorusu on binlerce adayı geri düşürür. YGS puanları, LGS’nin yüzde 40’ını oluşturuyor. 30 matematik sorusu demek adayın 35-45 puan fazla alması anlamına gelir. On binlerce adayı geriye atar.”
Fen Bilimleri Merkezi Dershanesi Rehberlik Koordinatörü Cihan Yeşilyurt: Üniversite sınavı, başarı olarak görülmesine rağmen aslında bir sıralama sınavı. Bazı öğrencilerin kopya yoluyla sıralamaya yerleşmeleri binlerce kişiyi etkiler. Yeri geldiğinde bir sorunun dahi çok önemli olduğu bir sınavda 30 sorunun önemi tartışılmaz. Adaylar bir puan farkla tercihine yerleşemeyebiliyor. Bir de sınavlarla ilgili yapılan hatalar güvensizliğe neden oldu. Öğrencilerimizde ‘Çalışıp da ne olacak’ psikolojisi oluştu.”
Uğur Dershaneleri ÖSYS Koordinatörü Turgay Polat: “Her yıl aynı sorunlar yaşanıyor. Bu problemler soruların hazırlanma aşamasında değil sınavın uygulanmasında ortaya çıkıyor. Yapılması gereken bu sınavın iptali değil, her yıl yaşanan ve uygulamadan kaynaklanan sorunların çözümlenmesi.”