CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal referandumun ardından CHP’nin analizini yaparak, kurultay çağrısı yaptı. Referandumunun ardından Taraf gazetesi yazarı Rasim Ozan Kütahyalı ile konuşan CHP eski genel başkanı Deniz Baykal sonuçları değerlendirdi ve genel seçim öncesi partinin kurultay yapması gerektiğini söyledi.
İşte Rasim Ozan Kütahyalı’nın Baykal ile yaptığı köşe yazısı;
12 Eylül halk oylamasından “Hayır” cephesi hezimetle çıktı… “Hayır” cephesinin lideri Kılıçdaroğlu ise bu hezimeti kabullenen değil inkâr eden bir çizgi izliyor. Kemal Bey’e göre kendisi hatasız ve başarılı. Referandum anketinde nerdeyse bire bir başarı gösteren Tarhan Erdem’in çalışmasında şu an CHP oyları yüzde 23-25 bandında gözüküyor…
Kılıçdaroğlu bu oy oranını başarılı buluyorsa Nisan 2010 anketleri itibariyle partisini yüzde 28-30 bandında bırakan Deniz Baykal’ın suçu neydi? Niçin Baykal organize bir komplo operasyonuna maruz bırakıldı?.. Tam bunları düşünürken 12 Eylül halkoylamasına dair Baykal’ın değerlendirmelerini merak ettim. Acaba CHP eski Genel Başkanı da Kılıçdaroğlu kampanyasını başarılı buluyor muydu, yüzde 28’de bıraktığı CHP’nin yüzde 23’lere gerilemesi noktasında ne düşünüyordu?
ÂKİL ADAM POZİSYONU
Hemen Deniz Bey’i aradım… Deniz Bey referandum sonuçlarının değerlendirmesini henüz tam olarak tamamlamamış. Detaylı değerlendirdikten sonra yine konuşacağız. Öte yandan tüm konuşmamız boyunca net olarak vurguladığı şey Genel Başkan’lığa dönme gibi bir düşüncesinin asla olmadığı yönünde. Kemal Bey’i destekliyor.
Konuşmamızdan Deniz Bey’in bir CHP eski Genel Başkanı olarak âkil adam konumuna çekilmek istediği izlenimini edindim. 72 yaşında çok deneyimli bir siyaset adamı olarak Deniz Baykal, partinin yararına olacağını düşündüğü kanaatlerini ifade etmeyi ve geride kalmayı tercih ediyor…
YENİLGİDE BAHANE ARANMAMALI
12 Eylül halkoylamasından çıkan hezimet noktasında şimdilik ön-düşünceleri şöyle Baykal’ın…
“Bu süreçte neler yanlış yapıldı, nerelerde çelişkili ve tutarsız konuşuldu, hangi hatalar yapıldı, bunları çok iyi değerlendirmek lazım. Yenilgiye bahane aramamak lazım. CHP parti bütünlüğünü yeniden sağlamalıdır. CHP’ye gönül vermiş tüm insanlar kucaklanmalıdır. Yeni bir yol haritası çizilmelidir, yeni bir başlangıç yapılmalıdır. Dışlanmış olduğunu düşünen partililerimiz yeniden parti ana gövdesine kazandırılmalıdır diye düşünüyorum”…
Ben de bunun üstüne Baykal’a “Bu nasıl olacak, bunun için ne yapmak gerekir, yeni bir kurultaya gidilmesi gerektiği kanaatinde misiniz Deniz Bey,” diye sordum…
YENİ TÜZÜKLE, YENİ PM İLE SEÇİME GİDİLMELİ
“Yeni bir yol haritası ve tazelenme için yeni bir kurultaya gidilmesinin yararlı olacağı kanaatindeyim. Dokuz ay sonra seçim var. Parti, kararlaştırdığı yeni tüzüğüyle 2011 seçimlerine gitmelidir. Parti Meclisi ve teşkilatları kendini dışlanmış hisseden CHP’lileri de kapsayacak şekilde yeniden yapılandırılırsa parti güç kazanır, oylarını arttırır. Zaten bu tüzük kararı parti organlarından çıkmıştı, 22-23 mayıstan itibaren hayata geçmesi kararlaştırılmıştı. Sonrasında bir önerge ile iptal edildi. Böyle bir şey hukuken mümkün değil. Yeni tüzüğün hayata geçmesi hukuken son derece tartışmalı bir şekilde engellenmiştir. Size açık ifade edeyim, bu durum büyük ihtimalle mahkemeden de dönecektir.”
Bunun üzerine Deniz Bey’e “CHP anketlerde yüzde 23-25 gözüküyor, size operasyon yapıldığında yüzde 28-30 aralığında gözüküyordu, bu durum hakkında ne düşünüyorsunuz,” diye soruyorum…
“Şu anki oylar bu seviyedeyse, bu anket doğruysa buna çok üzülürüm. Bu konuda henüz herhangi bir yorum yapmıyorum. Kemal Bey’in Genel Başkan’lığında yeni bir tüzükle, daha geniş katılımlı, partiye gönül vermiş yüksek profilli hiçbir ismin dışlanmadığı bir PM ile parti daha güçlenir. Yeni tüzük Kemal Bey’in de yararına olur. Parti tüm teşkilatlarıyla çok daha aktif ve dinamik hale gelebilir,” diyor Baykal…
GENEL BAŞKAN’LIĞA DÖNME NİYETİM YOK
“Peki, siz Genel Başkan’lığa yeniden dönmeyi düşünmüyor musunuz Deniz Bey? Bu yönde tabandan talep yok mu” soruma Baykal şöyle cevap veriyor…
“Benim böyle bir arzum, niyetim ve isteğim yok. Parti ve ülke yararına gördüğüm naçizane düşüncelerimi ifade ediyorum. Partiye dışarıdan politika empoze etmek gibi bir düşüncem de yok. Doğru, isabetli ve tutarlı söylemlerle ana muhalefet görevi yerine getirilmeli. Dediğim gibi dışlanmış isimler partiye yeniden kazandırılarak, yeni tüzükle, Kemal Bey’in liderliği altında 2011 seçimlerine gidilmeli. Kanaatim bu yönde.”
Baykal’la konuşmam üzerine işte o “dışlanmış” gruptan bir CHP milletvekili ile de konuştum. Baykal’a çok yakın o milletvekili daha da açık konuşuyor…
“Tarhan Erdem’in anketini Doğan medyası niye saklıyor, bu gerçeğin saklanması CHP yararına değil. Gerçeklerle yüzleşmeliyiz. Bu parti Nisan 2010’da yüzde 30 seviyesinde gözüküyordu, 2009’da yüzde 28 oy aldık. Şimdi yüzde 23’e indi parti oyu… “Hayır” oyları için daha çok çalışmak isteyen bir milletvekili ve partili arkadaşımızın önüne engeller kondu, teşkilatlar yeterince çalışmadı, kampanya kötü yönetildi. Kemal Bey’in liderliği noktasında tüm parti buluşuyor ama bu eksiklikleri de söylemek lazım.”
Seçimler 2011 yazında olacak. 2010-11 sezonunda CHP içinde epey bir gelişme olacak gibi gözüküyor…