CHP Lideri Kılıçdaroğlu, bir süredir, haksız zenginleşmeye dikkat çekmek için havuzlu villaların nasıl elde edildiğini soruyordu. Gerek basın önünde, gerekse konuşmalarında meydanlarda… Son olarakta, Erdoğan’ın evindeki muslukların altın olduğunu yazan Sözcü Gazetesi’ni referans göstererek AK Parti Liderine yüklenmişti dün… Bugün, Başbakan Erdoğan villa tartışmalarına ve KPSS’ye de değindi ve “Kiracı olarak oturduğum eve davet edeceğim. Bu evde altın musluk var mı?”diye sordu. NTV’de canlı yayına katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “İddiayla bir şey söyleyeceğim, kiracı olarak oturduğum eve davet edeceğim. Bu evde altın musluk var mı? O gazetede gösterilen fotoğraflar var mı? Eğer bu söylenenler yalansa genel başkanlıktan ayrılacak mı? 750 bin dolar deniyor. Yarısına kim alacaksa gelip alsın. Kendim bir apartman dairesinde oturuyorum. Orada 10 komşum var. Orada da kiracıyım, bunları niye anlatmıyor” dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa değişikliği referandumu öncesinde NTV’ye konuk oldu. Başbakan Erdoğan, Oğuz Haksever, Nermin Yurteri, Banu Güven ve Ruşen Çakır’ın sorularını yanıtlayan Erdoğan, röportajdan önce yayına bağlanan Milli Takım futbolcuları Emre, Arda ve Nihat’la konuştu. Ardından soruları yanıtlamaya başlayan Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:
“KPSS”
“KPSS’de erteleme süreci var, YÖK çalışmalarını sürdürüyorlar. Nihai karar henüz verilmedi, iki tarafı kirli bir değnek söz konusu.
REFERANDUM SÜRECİ
Üslubun içeriğine çok dikkat etmek gerekiyor. İçeriğe dikkat etmek gerekiyor. Ana muhalefet lideri iftira kampanyası yürütüyor. Biz iktidar olarak niçin gerilim isteyelim ama muhalefet gerilimden nemalanmak ister.
Ana muhalefet lideri şahsımı ‘kalpazanlık’la suçlayacak kadar ileri gidiyor. Kalpazanlık bir para basma olayıdır. Benim karakterimde böyle bir şey olmuş olsaydı, şu anda farklı bir konuma gelebilirdim. Artık bu ülkede bir kalpazanlık çetesi yok.
“VİLLA TARTIŞMASI”
İddiayla bir şey söyleyeceğim, kiracı olarak oturduğum eve davet edeceğim. Bu evde altın musluk var mı? O gazetede gösterilen fotoğraflar var mı? Eğer bu söylenenler yalansa genel başkanlıktan ayrılacak mı? 750 bin dolar deniyor. Yarısına kim alacaksa gelip alsın. Kendim bir apartman dairesinde oturuyorum. Orada 10 komşum var. Orada da kiracıyım, bunları niye anlatmıyor.
Artık bıktırdılar, ayıptır. Yasal olmayan bir şey varsa gereğini yapın. Söyledi söyledi kendisinin de villası çıktı, buyur. Böyle üstü açılan bir çatı yok.
REFERANDUM
“‘Hayır’ diyen darbe anayasını savundukları için darbecidir. Türkiye’de halen belli şeylerden sıyrılmış değiliz. Muhalefet bu metni AK Parti’nin bir metni gibi anlatmaya çalıştı. Ben de bu bir AK Parti, bir Recep Tayyip Erdoğan projesi değildir dedim. 26 maddenin eleştirisini yapmıyorlar.
Anayasa Mahkemesi, CHP’nin itirazını değerlendirdi ve sonra referanduma gidildi. Bu çalışma sırasında Avrupa Birliği kurumlarını örnek aldık. Şu anda Avrupa ya da dünyada Meclis’in Anayasa Mahkemesi’ne üye vermediği bir ülke yok. Adalet Bakanı’nın yetkisi daraltılıyor.”
“EYLEMDE BULUNAN KİŞİ AK PARTİ’Lİ DEĞİL, DSP SEMPATİZANI”
Başbakan Erdoğan, CHP’li kadınlara yapılan saldırı iddialarıyla ilgili gözaltına alınan Çetin Er’in polisteki ifadesini eline alarak şunları söyledi:
“CHP’nin şöyle bir anlayışı var, kendilerine öyle bir haber gelince atlıyorlar. CHP iddiaları araştırmadan gündeme getiriyor. Bunu Avcılar’da yaptılar. Müslüman kadınlara rahibe benzetmesi yaptılar. Müslüman kadının örtünmesinin kendi içinde bir kutsiyeti vardır. Aynı şeyi genel af konusunda, başörtü konusunda yaptılar. Bulduk çıkardık. Eylemin içinde bulunan kişi ifadeye çağrıldı. Çetin Er, Düzce doğumlu. ‘Ben iddia edildiği gibi AK Partili değilim. Babam DSP’ye oy verirdi. Bir kere Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oy verdim. Benim DSP’ye sempatim’ var diye ifade vermiş. ‘Benim uykumu bölmeleri, hakaret edip sopayla saldırmaları üzerine olayı gerçekleştirdim. Ben bu bayanlardan şikayetçiyim’ diyor.”
“BOYKOT MİLLİ İRADEYE İPOTEK KOYMAKTIR”
BDP’nin boykotuyla ilgili ise Erdoğan şöyle konuştu:
“OHAL’i bizim iktidarımız kaldırdı. Çekiç gücün görevine de son verdik. Ekonomik alanda Doğu’nun tamamında 24.5 katrilyonluk yatırım yapıldı. Özerk olmayan ne? Türkiye’nin içinde kalkıp da bunlar kendilerini özerklik isterken neyi kastediyorlar. Başka bir bayrakla ne kastediyorlar. O bayrak süs eşyası mı? Tek dil talebi var, bunu kabul etmiyoruz. Herkes kendi dilinde konuşabilir ama resmi dil Türkçe’dir. Kürtçe’yi konuş ama dayatmaya çalışırsan bu olmaz. Öyle garip talepleri var ki kabul etmek mümkün değil. Yaptıklarımızı onlar istedi diye yapmıyoruz. Batıda ne varsa doğuda da o olacak. Kuzeyde ne varsa güneyde de o olacak. Biz sürecin içinde olmadığımız sürece bu çözülmez diyorlar. AK Parti’nin içinde Kürt vatandaşlarım olunca, CHP’nin içinde olunca sürecin içinde değiller mi? Diyarbakır’da BDP’nin afişlerinin birinde oy sandığın üzerinde çarpı var. Bu kendi kendini inkardır. Biz ‘Oyla değil başka yolla geliyoruz’ diyorlar. Boykot milli iradeye ipotek koymaktır.
Silahı bırakan terörist olmaz saygın bir vatandaş olur. BDP Başkanı’nın net olması lazım. Talimat alıyorsa bu demokrasiye yakışmaz. Hükümet şantaja asla kurban olmaz. BDP ‘evet’ dese görevini yapmış olurdu. BDP ‘evet’ dese ruh üçüzü değil, ruh ikizi olurdu. BDP kapatılmaktan nemalanıyor. Şimdi de eylemden nemalanıyor. Bizim sizinle konuşmamız için şiddeti şantaj amacı olmaktan çıkarmanız gerekiyor.”
BAŞLAMAYAN DAVADA ZAMAN AŞIMI OLMAZ
Darbecilerin yargılanmasıyla ilgili konuşan Erdoğan, şunları söyledi:
“Bilgi kirliliği söz konusu. Başlamamış davlarda zaman aşımı olmaz. Burada bir iade-i itibar sözkonusu. İşkence sonucu ölenlere iade-i itibarın sağlanmasını sağlıyoruz. İşkence gören bazı kişiler arasında niye evet diyorsun diye tehdit edilenler var. Bizden koruma isteyenler var, koruma verdik. Anlatıyoruz ama demek ki bu kadar anlatabiliyoruz.”
“SANATÇILARIN TAVRINA MÜDAHALE ETMEM”
“Ben bu ülkenin başbakanıyım, bir partinin başbakanı değilim. Benim hiçbir sanatçının yaklaşım tarzına müdahale etme hakkım yok. Evet diyen de hayır diyen de saygındır.”
“GÜVEN OYLAMASI DEĞİL”
“Kimse buna ‘güven oylaması’ diyemez. Saadet Partisi, BBP, ‘evet’ diyor. Hak-İş, Memur-Sen ‘evet’ diyor. TOBB Başkanı da ‘evet’ diyor. Yüzde 50+1’i aldınız mı, halk oylaması bitmiştir. Yüzde 60 mı, 70 mi olur… Asıl olan neticedir. Kesintisiz demokrasiyi yakalarsak vesayet tartışması son bulur.”
“HER ŞEYİ KONTROL EDEMİYORUZ”
(Gizli pazarlık iddiası) Biz herşeyi dört dörtlük kontrol ediyoruz diyemeyiz. Bugün 7.5 yıl öncesine daha iyi yerdeyiz.
FAİLİ MEÇHULLER
“Bizim dönemimizde faili meçhul yok noktasındadır. Önceki faili meçhul noktasında da çok açığız. Kayıplar konusunda elinde belgesi olanlar bize yardımcı olabilir. Faili meçhuller konusunda çalışma yürütüyoruz. Cumartesi Anneleri’ni istismar edenler var. Cumartesi Anneleri’yle seve seve görüşürüm.”