CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Başbakan Erdoğan’la Genelkurmay eski Başkanı Yaşar Büyükanıt’la buluşmasıyla ilgili olarak yaptığı konuşmasının yankıları sürüyor.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarına tepki gösteren Yaşar Büyükanıt bugün Fikret Bila’ya yaptığı açıklamada ‘Bu şahsıma hakarettir’ derken gazeteci-yazar Hadi Özışık’a açıklamada bulunan CHP Lideri Kılıçdaroğlu ise bu sözlere farklı tepki gösterdi: İktidarımız döneminde Yaşar Büyükanıt’tan hesap soracağız…
Özışık’a birbirinden önemli açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu 27 Nisan e-muhtırası başta olmak üzere Dolmabahçe’de Başbakan Erdoğan ve Genelkurmay eski Başkanı Yaşar Büyükanıt arasında görüşmeyle ilgili çarpıcı sözler söyledi.
İşte Özışık’ın soruları ve Kılıçdaroğlu’nun yanıtları:
HADİ ÖZIŞIK: Kemal Bey günaydın. Sesiniz yorgun geliyor…
KEMAL KILIÇDAROĞLU: Yorgun değil mitinglerde yaptığımız yoğun konuşmalardan ötürü biraz kısık
Genelkurmay eski Başkanı Yaşar Büyükanıt Milliyet’ten Fikret Bila ile konuşmuş. Sizin konuşmalarınızla ilgili olarak “53 yıl üniforma giymiş şahsıma karşı bilgi ve belgeye dayanmayan ifadeleri hakaret olarak görüyorum” demiş. Siz ne diyeceksiniz?
Bir ülkede bir genelkurmay başkanı ile bir başbakan Dolmabahçe’de özel bir görüşme yaparlarsa… Hiç kimse bu görüşmenin içeriğini bilmezse… Sonra da çıkıp “biz ölünce mezara girecek bir sır derlerse… Bir demokratik ülkede hangi gerekçeyle böyle bir görüşme yapılabilir. Bu görüşmenin arkasında yatan olay nedir bilmiyoruz. O görüşmenin tutanağı Genelkurmay arşivine konsaydı, o zaman bizde derdik ki ‘Bu devlet içinde bir görüşmedir’ Ama öyle bir şey yok. Bu görüşme kayıt altına alınsaydı açıklanmayabilirdi. Bu kayıtlar gelecek kuşakların önğrenmeleri açısından önemliydi. Böyle bir şey yok. Büyükanıt sıradan bir insan değil, Genelkurmay Başkanı. E muhtıra sözcüğünü ben söylemiyorum. Bu bütün medyada yer alıyor. Gerek AKP kanadı gerek Yaşar Büyükanıt sözbirliği etmişcesine muhtıra değil de bildiri diyorlar. Bu da bir çelişki tabii…
Büyükanıt, “Benim bulunduğum dönemler itibarıyla dönemin başbkanları Mesut Yılmaz ile Bülent Ecevit’le de görüştüm” diye konuşuyor…
Genelkurmay Başkanları elbette devlet başkanlarıyla görüşebilirler. Ama ne Turgut Özal ne Mesut Yılmaz’la bu tür görüşme yapmamışlardır. Sözkonusu ettiği görüşmeler devletin arşivine girmiştir. Ne Özal ne de Mesut Yılmaz görüşme sonrası kalkıp da ‘Bizimle mezara girecek ‘ dememişlerdir. Bunu sadece ben söylemiyorum. Buradaki temel problem sözkonusu görüşmenin sadece iki kişi tarafından bilinmiş olmasıdır.
Siz yaptığınız açıklamada “Bu görüşme ve sonrasında yayınlanan bildiri AK partinin yeniden iktidarı için bir senaryo” dediniz, doğru mu bu?
Şimdi bakın bu bildiri Genelkurmay internet sitesinde yayınlandı. Bu kimin işine yarar? Bu ülkede herkes darbelere karşı iken bir o siteye bir muhtıra koyuyorsunuz… Hangi gerekçe ile koyuyorsunuz? Arkasından emekli oluyorsunuz size zırhlı araç alınıyor.
Sayın Büyükanıt o muhtırayla ilgili olarak gerekçe olarak TSK’nın laiklik konusunda duyarlılığını dile getirilmesidir diye konuşuyor…
Anayasa’da laiklikle ilgili kesin hüküm var. Bununla ilgili olarak herkes laiklik konusunda duyarlı. Sayın Büyükanıt bu konudaki hassasiyetin Başbakan Erdoğan’a her yerde söyleyebilir.
O bildiri ya da sizin ifadenizle e muhtıra 27 Nisan’da verilmiş. Öte yandan Dolmabahçe’deki buluşma 4 Mayıs’ta gerçekleşmiş. Radikal’den Akif Beki buluşma tarihleri açısından bunun bir çelişki olduğunu söyleniyor.
O farkı hepimiz biliyoruz. Böyle bir program belli bir periyot ve zamanlama açısından götürüldüğünü söyleyebiliriz…
Şu halde sizin sözlerinizden Büyükanıt’ın suç işlediği ortaya çıkıyor doğru mu?
Evet
Bu konuda suç duyurusunda bulunmayı düşünüyor musunuz?
CHP iktidar olduğunda olay zaman aşımına uğramamışsa bu konuda soruşturma yaparız
Bu sözlerinizi Sayın Büyükanıt yargılanması olarak okuyabilir miyiz?
Elbette efendim…