Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türk-Arap İş Forumu’nda konuşuyor. Erdoğan’ın gündeminde BM’nin İran’a yönelik aldığı yaptırım kararı var. İşte Başbakan Erdoğan’ın açıklamaları: “Reformlarımızı kararlılıkla yapıyoruz. AB’nin gereği neyse yapmaya çalışıyoruz. AB teste tabi olduğunun farkında değil. Türkiye BM’ye rekor düzeyde oy ile seçildi. İspanya ile Medeniyetler İttifakı’nı başlattık. HaberTürk’ün haberi şöyle; En son Rio’da zirve düzenledik. Avrupa Konseyi Parlamaneterler Meclisi Başkanlığına bir arkadaşımız seçildi. Küresel düzeyde refah ve barış için çalışıyoruz.
BM dün bir karar aldı. Biz en başından itibaren diplomasi yoluyla çözülmesinden yanaydık. Biz olumsuz oy kullandık. Tavrımızı net ve cesur bir şekilde tavrımızı gösterdik. Tahran Anlaşması’na giderken daimi üyelerin onayıyla gittik. Silahla, dışlamayla bir neticeye gidilmiyor. Dünya bunun bedelini ödedi. İşte Irak’ta yaşananlar ortada. Dul ve yetimlerin hesebını kim verecek. Bu coğrafyayı bu hale getirenler tarihe hesabını vermek zorundadır. Filistin’de hala çözüm var mı? Çözümsüz olduğuna inanmıyorum. Birilerinin menfaati korunuyor. Tahran’da atılan imzalar bir diplomasi zaferidir. Daimi üyeeler de böyle söyledi. Dün hayır dediler. Niye? İrana sözünde durmazsa bu adımı atın. İran sözünü tuttu, mwektubunu verdi. Türkiye’yi takas için kabul etmez dediniz, kabul etti. Böyle bir süreç başlayacakken, önünü niye kestini?
Tahran anlaşmasının masada kalması için Brezilye ile birlikte mücadele edeceğiz. Dünya artık diplomasi ile yönetiliyor. Bu imzaları madem attık arkasında durmamız gerekir. Hayır dememiş olsaydık onursuz bir davranış olurdu. İki hayır ve bir çekimserle karar çıktı. Zaten çıkacaktı siz de buna katılabilirdiniz. Hayır, böyle bir yanlışa ortak olamayız. Biz duruşumuzu sergilemek zorundayız dedik, yaptırıma hayır oyu kullandık. Gelecek nesiller bizi affetmez. Meselenin yine diplomatik yollarla çözülmesini istiyoruz.
Fransa, İngiltere, Almanya, ABD Arap ülkelerine yatırım yapıyor. Araplar buralara yatırım yapıyor ama iş Türkiye ile Arap ülkeleri arasına geldiğinde bir kirli el araya giriyor. 10 yıl önce Suriye ile savaşın eşiğindeydik, şu anda adeta iki ülke etle tırnak gibi.
Yıllardır ülkelerimiz arasındaki kavgalardan silah tüccarları, savaş baronları kazançlı çıktılar. Biz barış dediğimiz için kıyasıya eleştirilere maruz kalıyoruz. Haksızlığa karşı sesimizi yükselttiğimiz, adaletsizliğe karşı çıktığımız için eleştirilere maruz kalıyoruz. Dünyada medya denildiğinde İsrail akla gelir. “