Beşiktaş ile yolları ayrılma noktasına gelen Serdar Özkan, içini döktü. Genç futbolcu, “Beni bu zamana kadar Fotospor dışında hiçbir gazeteden arayan olmadı” dedi. Yöneticilere 3 sefer görüştüm. Üçünde de para sözcüğünün p’sini bile konuşmadık. Yok yılda 4 milyon istemişim. Ya ben deli miyim 4 milyon isteyeyim. Türkiye’de hangi futbolcu 4 milyon alıyor da ben isteyeyim. Ben aklımı peynir ekmekle mi yedim. Beşiktaşlı yöneticilerin basında bir çok sözü çıktı. Hiç birisini de yalanlamadılar. Hakkımda yazılmadık şey kalmadı. Beni paracı yaptılar. Yok Nihat’ın aldığı parayı istemişim, yok ağzında puro olan çocuk, milyon dolarlar istiyor diye. Ben doğruları söylüyorum. Yılda 600 bin lira alıyorum ve bana aynı para yine teklif edildi. Dört yıldır oynadığım parayı tekrar teklif ettiler. Bir de ‘sen bizim evladımızsın, eğer yurt dışına gideceksen imza at öyle git. Beşiktaş’a para kazandır’ dediler. Kısacası bana kapı gösterildi.
Üvey evlat oldum
Takımda banko oynamadığım için aldığım aynı ücreti önerdiklerini söylediler. Niye görüşmeye menajerini yolladın diye azarladılar. Ben profesyonel futbolcuyum. Görüşmeye menajerimi göndermeyeceğim de kimi göndereceğim. Öz evlat, birden üvey evlat oldu. Ama yine de sağ olsunlar. Ne diyeyim. Söyleyecek bir şeyim yok. Beşiktaş taraftarını çok seviyorum ve ayrılmak istemiyorum. Ama geleceğimi de düşünmek zorundayım.