Taraftar gerçekten müthişti. Maç öncesi ve başlarda takımı ateşledi. Denizli ise sahaya çıkardığı kadro ile takımın ‘el frenini çekmişti’ adeta. Sen git; Bobo gibi en formda golcü oyuncunu kenara al. Tam tersi durumdaki Nobre’yi sahaya sür. Tello’dan yaratıcılık bekle. Ekrem ve Holosko’yu sürekli değiştir. Son olarak Fırat Aydınus… Holosko’nun 38’deki pozisyonunda kaleci topu içeriden çıkardı. Bariz golü vermedi. Skora etki yaptı. İlk yarıda dengeli geçen oyunda ilk net pozisyon Galatasaray’dan geldi. Elano’nun ortasında Barış topu boş kale yerine kafa ile dışarı gönderdi. Son dakika içinde ise Ekrem’in ortasında Nobre kafayı çaktı, ancak yan direkte patladı.
Beşiktaş kenar yönetimi yanlış tercih ile başladığı maçın ikinci yarısına da aynı kadro ile çıkınca eridi! Cim Bom, oyunu kendi sahasında kabul edip uzun toplarla karşı kaleye indi. Nitekim böyle bir pozisyonda Sivok, Arda’ya asist yaptı. Yıldız oyuncu 68’deki bu topu affetmedi: 0-1.
Maçta Arda’nın çıkması Cim Bom’u geri iterken, Yusuf’un geç de olsa oyuna dahil olması Kartal’ı kanatlandırdı. Beraberlik için yüklenen Beşiktaş 82’de aradığı golü buldu. Tello’nun kullandığı serbest atışta boşta kalan topu Çek oyuncu ağlara gönderdi: 1-1. Böylece Sivok maça damgasını vuran isim oldu. Bir gol attırdı (!), bir de attı…