Mustafa Hoca’ya tekrar tekrar geçmiş olsun… Tam da zamanında ameliyat olmuş… Abdominal aort anevrizması… Ameliyat olmasaydı, daralan karın kalp damarı dünkü maçın stresiyle kulübedeki Mustafa Hoca’nın başına olmadık işler açabilir, hepimizi derin üzüntü ve kederlere boğabilirdi.
Hoca evinde dinlenedursun, takımın yönetim vekaletini üstlenen Tayfur maça neden Holosko’suz başladı, anlayamadık. Belki Denizli’nin tercihi böyle idi. Ama Holosko’nun oyuna girmesi için Havutçu’nun inisiyatif üstlenmesi ve değişiklik yapması gerekirdi.
Tempolu bir maç izledik. Gençlerbirliği tatlı-sert mücadelesiyle alanın her yerinde çoğalıyor, yardımlaşıyor ve sorumluluk üstlenerek takımca dik duruyordu. Başkent ekibinin savunması, Beşiktaş’ın dağınık forvetlerine karşı ceza alanında adam paylaşımını başarıyla gerçekleştirdi. Bobo, Nihat, Tello ve Tabata’ya oynayacak zaman ve alan bırakmadılar.
Beşiktaş yine de kazanma arzusu ve kararlılıkla oynadı. Forvetler tıkanık oyunu açamayınca ekstra güçler devreye girdi. Savunmacılar, özellikle İbrahim Toraman ve Sivok, sadece duran toplarda değil, oyun içinde de hücuma katılarak Gençlerbirliği’ne hesaplamadıkları, beklemedikleri sorunlar yarattılar. Ekrem ve özellikle İbrahim Üzülmez kanatlardan yükleniyorlardı ama, göbekteki iki stoper, hücumda beklenen etkinliği ve zenginliği yarattılar. Sivok’un golü böyle bir katkının sonucuydu.
Ernst ve Fink’i de görmek gerek… Bu ikili oyunun her iki yönüne katılıyorlar. Orta alanda rakibe basıyorlar. Kazandıkları toplarla hemen hücumu destekliyorlar. Gelin görün ki, Beşiktaş’ta maça başlayan dört forvet, birbirleriyle oynamayı beceremiyor. Onların kaybettiği topları toplamak da yine iki Alman’a düşüyor. Hurşut’un skoru 1-1’e getiren golü, uzaktan vuruşun ödülü. Beşiktaş’ta böyle dış şutlar görüyor musunuz? Dış şutlarla atılmış kaç gol var belleğinizde ?
Gecikmeli ama isabetli
Havutçu, golü yedikten 10 dakika sonra Holosko ve Yusuf’u oyuna davet ediyor. Gecikmiş bir karar ama çok isabetli. Nihat ve Tello’nun çıkışından sonra Tabata’nın da verimliliği artıyor. Holosko ve Yusuf, Beşiktaş forvetlerinin birbiriyle oynadığı etkin bir hücum oyunu sergiliyorlar. Bobo asistten sonra gole de imza atıyor. Holosko skoru farka dönüştüren adam oluyor bu arada. Yusuf ve Tabata işbirliğinden gol sayısında kare tamamlanıyor.
Bu maç, Mustafa Hoca için stresle başladı ama tam anlamıyla bir “nekahat keyfi’ne dönüştü.
Aynı zamanda Tabata’nın da alkışı ve takdiri hak ettiği bir maça tanık olduk. Yıldırım Demirören de rahatlamıştır, Denizli de…
Kaygıdan coşkuya bir dönüş yaptı Beşiktaş… Zirvede ne kadar kararlı ve iddialı olduğunu gösterdi. Sıkıntılarına rağmen disiplinle, yardımlaşmayla “Ben buradayım!” dedi. Sana da bravo Tayfur Hoca!