LÜKS SEMTE YABANCI HIRSIZ
Elit semtlerde çete kabusu son buldu. Ermenistan’dan gelen 10 kişilik çete İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün operasyonuyla ele geçirildi. Çete, evlerine hizmetçi ya da bahçıvan olarak yerleştikleri zenginleri soyarak 10 milyon liralık vurgun yaptı. Çete üyelerinin 38’er yıl hapsi isteniyor. Konuyla ilgili olarak Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamede Ermenistan uyruklu soyguncuların Etiler, Florya ve Üsküdar gibi semtlerdeki zengin kişileri hedef seçtiğini ortaya koyuyor. Buna göre güven kazanan çalışanlar, evlerdeki kıymetli eşyaların konulduğu kasaların yerini belirliyor. Uygun zamanı bekleyen çete üyeleri, evde çalışan yardımıyla içeri girerek elmas, pırlanta, altın ve paraların bulunduğu kasaları çalıyorlardı. Çetenin liderinin ise henüz yakalanmadığı öğrenildi.
İfade verdiler…
Ergenekon soruşturması kapsamında ifadelerine başvurulmak üzere Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne Kara Kuvvetleri eski Komutanı emekli Orgeneral Aytaç Yalman, Hava Kuvvetleri eski Komutanı emekli Orgeneral İbrahim Fırtına ve Deniz Kuvvetleri eski Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek gelmişti. Sivil plakalı araçlarla ayrı ayrı adliyeye gelen Yalman, Fırtına ve Örnek, hakim ve savcıların giriş yaptığı bölümden binaya alınmışlardı. Ergenekon soruşturması kapsamında, darbe günlükleri iddiasıyla ifadeye çağırılan 2004 yılının 3 eski kuvvet komutanın da sorguları Beşiktaş Adliyesi’nde tamamlandı. Komutanlar serbest kaldı.
Şeytan bile battı
Bir dönem yeşil sahaların tozunu atan Şeytan lakaplı Rıdvan Dilmen ticarette aradığını bulamadı. Ortaköy’de bir kafeterya açan Dilmen 1 milyon dolar zararla battı. Dilmen, yenidenbir yatırım yapıp yapmayacağı konusunda ise “Bir daha ticaret mi? Aman Allah korusun” diyor. Rıdvan Dilmen’in Erdi Dilmen ile ortak kurduğu Dilmen Sportif Hizmetler ve Danışmanlık adına bir şirketi var. Dilmen, futbolcunun ticaretle uğraşmasının doğru olmadığını savunuyor. Futbolcuların işleriyle ilgilenmesi zor diyor.
Krizden satılık!.
Kriz nedeniyle Ortaköy’de yarım trilyona yakın değerde arazi satışa çıkarıldı. Kriz nedeniyle yoğun günler yaşayan İstanbul 10. İcra Dairesi, tek kalemde 2009’un en yüksek meblağlı satışı için geri sayıma geçti. Şifa Yurdu Hastanesi’nin kurucusu Asım Onur’un miras kavgasına tutuşan çocukları Şifa Onur, İrem Katoğlu ve Oğuz Onur’a ait olan Ortaköy sırtlarındaki 318 milyon TL değer biçilen arazi 18 Aralık’ta üçüncü kez icra yolu ile satışa çıkıyor. Arazi üzerinde Türkiye’nin en büyük şirketlerinden Alarko Holding’in binası, Suriye’nin İstanbul Başkonsolosluğu’na ait bir bina, bir köşk ve bir apartman bulunuyor.
Levent
kurtuluyor
Levent huzura kavuştu. İşyeri yapılan evlerin boşaltılma kararının arkasından 13 yıllık bir mücadele çıktı. Bu konuda Çağdaş Levent Derneği’nin 1996 yılından bu yana Levent’te ikamet edenler için verdiği mücadele olduğu gözüküyor. Levent Mahallesi 1,5 yıl önce Kentsel Sit Alanı ilan edilmişti. Buradaki villaların boşaltılması gerekiyordu ama bu geçen zamana rağmen boşaltılmadı. Beşiktaş Belediyesi bu işyerlerine tebligat göndererek tahliyelerini istedi. Çağdaş Levent Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Mimar Banu Karabey, konuyla ilgili ise “Bozulan Levent’e sahip çıktık. Eğer bu mücedeleyi vermeseydik burası milyon dolarlık plazalar ve dev binalara kurban edilecekti” dedi. Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal da bu konuda duyarlı davrandıklarını dile getirirek verilen mücadeleyle ilgili görüşlerini ve çalışmalarını şöyle dile getirdi: “Levent biliyorsunuz koruma sit alanı. Burası Kültür ve tabiat varlıkları koruma kuruluna ait ve 50’li yıllarda yapılan bir çalışma. Sadece çarşı bölümü hariç prestij alanı ve bununla ilgili gerek sivil toplum örgütleri gerek biz duyarlı davranıyoruz. Kent yaşayanlarımıza bunu bildiriyoruz. Bir uzlaşı içerisinde sorunların çözüleceğini düşünüyorum. Ama oraların konut olarak kalması anlayışı var. Anlayışın ötesinde planlar o boyutta, sit planları var. Yerel istek var. Yerel tepki var. Biz bununla ilgili bir sürü duyurular yaptık. Kiralarken, satın alınırken bu konuya pankartlar bilboardlarda da yer verdik. Geldiğimizin altıncı ayında bu çalışmalara başladık.”
BEŞİKTAŞ KENT KONSEYİ ÇALIŞMALARI BAŞLADI
Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal Radyo Beşiktaş’ta yaptığı açıklamada, seçim öncesi verilen sözlerin tutulması için dev adımlar atıldığını söyledi. Ünal öncelikle vatandaşların kararlara katılması için bir dizi çalışma yapıldığını belirterek, “Mahallelerde bu konuya anlatabilmek ve görüş alış verişinde bulunmak için sürekli toplantılar yapmaya başladık. Yerel yönetim hizmetlerini kentlinin ayağına götürmek için mahallelerde kurulacak olan belediye birimlerinin yanı sıra, iletişimi artırmak, yapılan hizmetleri kentli ile paylaşmak ve verilecek kararlar konusunda her bireyin fikrini almak için uğraşı içindeyiz.” şeklinde konuştu. Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal ayrıca “Demokrasinin birinci kuralı olan fikirlere saygı ve birlikte karar alabilme yeteneğini geliştirme adına önemli bir hizmetin yerine getirilmesi için çaba sarf ediyoruz” dedi. Ünal bu önemli projede büyük yol kat edildiğini ve yeni yılda hayata geçirileceğini belirtti. İsmail Ünal konu hakkında şu bilgileri verdi:
“Bizim seçim döneminde vermiş olduğumuz sözler vardı. Örneğin mahalle belediyeciliğini hayata geçiriyoruz. Bu nedenle ofisler oluşturulmadan evvel ön hazırlığı yapıldı bu işlerin… Birinci toplantı MKM’de gerçekleştirildi. Akatlar ve Etiler Mahallesi gönüllüleri ile bir araya geldik. İkinci toplantımızı ise, Ihlamur’da bulunan Beşiktaş Evlendirme Dairesi’nde yaptık. İlgi çok büyük idi… Yaklaşık 400 kişilik katılım oldu. Bir çok insan ayakta kaldı. Ardından, Gayrettepe gönüllüleriyle toplantı düzenlendi. Halkımızın güvenine karşılık vermek adına odak çalışmalarımızı başlattık. Mahalle Belediyeciliği artık birinci gündemimiz. Gönüllülerle birlikte proje oluşturma çalışmaları iyi bir noktaya geldi. Yeni yılda da büyüyerek devam edecek.”
Beşiktaş Çarşı dış basında
BEŞİKTAŞ Belediye Başkanı İsmail Ünal, Çarşı projesinin ülke çapında olduğu kadar yurtdışında da büyük ilgi gördüğünü belirterek, “Japonya ve Almanya’da yayınlanan 2 dergide Çarşı’yı görünce şaşırdım” dedi.
Beşiktaş’ın kalbi Çarşı’dır düşüncesine katıldığını belirten, Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal bu alanla ilgili çok önemli bir projenin olduğunu açıkladı ve “Yeni yıl ile birlikte çok şeylerin değiştiğini göreceksiniz” dedi.
Ünal “Çarşı projesi bana 2 dergi geldi Japonya ve Almanya’dan. Beşiktaş Çarşı projesi o dergide yer alıyor. Çok beğenmişler. Gerçekten hoşuma gitti. Ülkem adına, İstanbul ve Beşiktaş adına…” şeklinde konuştu.
Çarşı’daki Balık Pazarı önemli bir nokta… Bizim bir çalışmamız var burada bilinen… Balık pazarını tamamladık, Ama eksiklerimiz var. Sponsor arayışımız devam ediyor. Yılbaşı sonrasına sarkar. Mudo’nun sahibi Mustafa Taviloğlu kıyafetlerine kadar hazırladı. Çevresi ile beraber alacağız burayı ele… Tabi bahardan sonraki bir çalışmadır bunlar… Ama ilk etapta kıyafetleriyle beraber açılışını yapacağız. Gerçek açılışı yapmamıştık çünkü… Köyiçi’nin tüm cephe düzenlemeleri yapılacak. Kaba ve kirliliklerini gidererek balık lokantalarını da insanların geçebileceği bir şekle sokacağız. Yangın merdivenlerini kaldıracağız. Yeniden düzenleyeceğiz oraları. Herkes memnun kalacak. Biz 5 yıl önce kent standartları yaratacağız, markalaşacağız dedik. Bizim vizyonumuz bu yine aynı anlayışla devam edeceğiz.”
Atatürk Dijital Kütüphanesi
çok yakında hizmete giriyor
Beşiktaş Belediyesi çok önemli dev bir projeye imza atıyor. Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal yaptığı açıklamada Beşiktaş’ın yakın zamanda Atatürk Dijital kütüphanesine kavuşacağını müjdeledi. Ünal bu konuyla ilgili yıllardır süren bir çalışmaları olduğunu ve geçtiğimiz aylarda somut adımlar atıldığını söyledi.
HUZUR EVİ VE ÇOCUK
MÜZESİ DE GELİYOR!..
Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal Atatürk Dijital Kütüphanesiyle birlikte, Huzurevi ve Çocuk Müzesi’ninde yakın zamanda hizmete açılacağını belirterek konu hakkında şu bilgileri verdi:
“Beşiktaşlılara müjdelemek isterim ki, bizim gerek Konaklar Mahallesinde, gerek Akatlar Mahallesinde olan ana projemiz vardı. Konaklarda “Huzurevi” ve “Çocuk Müzesi” kurmak için uzun süredir çalışıyorduk. Ve oldukça bir zaman beklemiştik. Bu zaman dilimi 3 yıl kadar sürdü. Sonunda İstanbul Büyükşehir Belediyesinden planları çıktı. Büyük olaydır bu 3 yıldır beklenilen planların çıkması… Anıtlar Kurulu gündeminde görüşüldü, geçtikten sonra projelerimizi tamamlayarak uygulama aşamasına geçeceğiz.”
Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal Akatlar’da yapılacak olan hizmet ile ilgili de şunları söyledi:
“Akatlarda iki – üç dönemdir, eski belediye başkanları zamanında temeli atılan ama yürütülemeyen yani yarım kalan bir hizmet alanı projesi vardı. Spor merkezi, içinde kapalı yüzme havuzu, fitness ve sağlık üniteleri olan bir projedir bu… Ayrıca bir de kültüre hizmet edecek Atatürk Dijital Kütüphanesiyle birlikte olan bir alanda bekliyordu. Bu da İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden bir buçuk ay evvel çıktı. Anıtlar Kurulu sonucu, diğer projeler gibi tamamlanacaktır.
Özetlersek yeni yılda Beşiktaş’ı bir çok hizmet alanı ve hizmet binası bekliyor. Ve söz verdiklerimizin hepsini peşi sıra yapmaya başlıyoruz.”
Engelliler
Bowling Turnuvası
Beşiktaş Belediyesi’nin Dünya Engelliler Günü dolayısıyla düzenlediği ve artık gelenekselleşen Bowling Turnuvası’nın dördüncüsü, Korukent Bowling salonunda gerçekleşti. Turnuvaya eşlik eden Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal, etkinlik öncesi yaptığı konuşmasında şunları söyledi:
“Biliyorsunuz birlikte geçirdiğimiz beş yılın ardından, yine sizlerle beraberiz. Benim anlayışım sizlere yönelik… İnsana odaklı çalışmanın temsilcisiyim ben. Bu bizim Mustafa Kemal ile başlayan temelimizdir ve bütün bu çalışmalarımız, Mustafa Kemal’in bu ülkenin kurtuluşundan beri insana verdiği önemin, onun siyasi anlayışının bizlere yansımasıdır. Biliyoruz ki biz sizlerle böyle projelerde daha sürekli birlikte olacağız” dedi.
Turnuva başlamadan önce tüm konuklara yapılan yemek servisinin ardından, etkinliğe katılan B.J.K. Engeliler Derneği, Düşler Akademisi, Türkiye Sakatlar Derneği, Gaziosmanpaşa Engelliler Derneği, Beykoz O.F.D ve Dostluk Engelliler Derneği turnuva kapsamında dörderli takımlar halinde hem mücadele ettiler, hem de eğlendiler. Ayrıca turnuvaya katılan herkese Beşiktaş Belediyesi tarafından eşofman takım dağıtıldı.
BEYAZ PERDE FOTOĞRAFLARI
Beşiktaş Belediyesi Ortaköy Sanat Galerisi’nde Beyaz Perde fotoğraflarına ev sahipliği yapıyor. 8 Ocak 2010 tarihine kadar sanatseverlerle buluşacak olan Ahmet Can Mocan’ ın “Beyaz Perde” başlıklı fotoğraf sergisinden tüm fotoğraflar siyah-beyazdan oluşuyor. Ahmet Mocan, sergiyle ilgili hislerini şöyle aktarıyor:
“Sinema, 80’li yıllardan doğan televizyon çocuklarının hayatlarında çok önemli bir yere sahip olan bir görsel sanat. Benim hayatıma yön veren iki sanattan biri, diğeri ise fotoğraf. Benim gibi fotoğraf ve sinema aşığı bir adam, Neden bir projede ikisini bir araya getirmesin? Ben de pek çoğumuzun “Beyaz Perde”den izleyip hayran oldukları oyuncuları, kendi görüşlerim ile kamera karşısına geçirdim. Bu muhteşem insanları bir de benim gözümden görmenizi istedim.”
Bu çalışmayı Türk sineması belgesi olarak nitelendiren Ahmet Can Mocan bunun bir ünlü fotoğrafları çalışması olmadığını, bu isimlerin Türk sinemasına yaptıkları büyük katkıdan dolayı bu çalışmanın içerisinde bulunduğunu söylüyor. Sergide 60 adet fotoğraf bulunuyor. Sergide yer alan isimler ise şöyle… “Ahmet Mümtaz, Ali Düşenkalkar, Altan Erkekli, Barış Pirhasan, Bennu Yıldırımlar, Beste Bereket, Cezmi Baskın, Derviş Zaim, Derya Alabora, Emre Kınay, Erdal Özyağcılar, Erkan Can, Erol Günaydın, Ezel Akay, Fırat Tanış, Gözde Kansu, Güler Ökten, Gürkan Uygun, Güven Kıraç, Halil Ergün, Halit Ergenç, Haluk Bilginer, Hatice Aslan, İlker Aksum, İlyas Salman, İrem Altuğ, Mehtap Bayri, Melisa Sözen, Memet Ali Alabora, Meral Çetinkaya, Murat Daltaban, Mustafa Uğurlu, Onur Ünlü, Ömür Atay, Özgü Namal, Rıza Kocaoğlu, Ruhi Sarı, Rutkay Aziz, Saadet Işıl Aksoy, Selçuk Yöntem, Selen Uçer, Selim Demirdelen, Selim Erdoğan, Semir Aslanyürek, Serap Aksoy, Serdar Akar, Serhat Tutumluer, Serra Yılmaz, Sinan Tuzcu, Sinan Bengier…”
Mocan kimdir?
İSTANBUL’DA doğdu. Fotoğrafa, daha doğrusu hatıralara çok önem veren bir ailenin çocuğuydu. Küçük yaştan itibaren ailesini, arkadaşlarını, yaşadığı yerleri fotoğrafladı. Bu O’nda bir tutku haline geldi ve bunu bir meslek olarak yapmaya karar verdi. Üniversitede fotoğraf eğitimi aldı. Kendisi portre ve belgesel fotoğrafçılığı alanında geliştirdi. Bunun yanında sinemaylada ilgilenen Mocan’ın Açlık adında bir kısa filmi var. 2005 yılından beri profesyonel fotoğrafçılık yapıyor. En büyük hayali olan projesini bu yıl Ortaköy Sanat Galerisi’nde sergiliyor.
BAŞKAN CEVAPLADI
Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal Radyo Beşiktaş aracılığı ile canlı yayında Balmumcu sakinlerinin sorularını cevapladı. Balmumculular Belediye hizmetlerinden memnun olduklarını söylerken, özellikle Balmumcu’daki parkta etkinlik yapılmasını istediler. Trafik ve güvenlik konusu üzerinde de duran Balmumcu sakinlerinin tüm görüş öneri ve isteklerini dinleyen Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal özetle şu cevapları verdi:
BEŞİKTAŞ HALKI DUYARLIDIR
“Görüyorum ki, Balmumcu yaşayanı konuyu takip ediyor. Beşiktaş kentlisi yönlendiricidir, hareket sağlar. Beşiktaş Belediye Başkanını çalıştırır. Kendilerine teşekkür ediyorum. Trafik, genel İstanbul sorunu zaten. Bu konuda notlarımı aldım.
PARKTA ETKİNLİK İSTENİYOR
Balmumcu Enka karşısındaki parkta etkinlik yok deniliyor. Kenti kültür ve sanatla yönettiğimizin bir göstergesi bu. Orada toplanma alanlarında Gayrettepe ve Dikilitaş etkinliği ile buluşturuyoruz. O parkta bu tür çalışmalar yapmalıyız, planımıza aldık. Balmumcu muhtarlığı için Enka sponsor oldu, yeni bir çalışma yaptık. Muhtarlık binasını geniş kapsamlı kullanıyor. Halkın yararına insanları oraya çekeceğiz. Semt evi noktasına getireceğiz. Yeni yaptık. Kent halkına Balmumcululara açmış oluruz.
TUVALET SORUNUNU ÇÖZERİZ
Tuvalet sorunundan bahsediliyor. Bu konuyu incelemeliyiz. Bina içinde mükemmel tuvaletler var. Tekrar bir bakalım, gerekli her türlü hizmeti yerine getirmek bizim işimiz.
TRAFİK BÜYÜK DERT
Trafik yükünü sırtımızdan atmak istemiyoruz. Yasal çerçevelerde bazı ring çalışmaları yapıyoruz. Ortaköy caminin bölgesinde, orada çalışmalar yapıyoruz. Barbaros’taki sorunu biliyoruz biz de yaşıyoruz. Trafiğin yer altına inme projesini Anıtlar kurulundan çıkardık. Şimdi Büyükşehir Belediyesi’nde… Beklemedeyiz.
VAADLER YERİNE GELİR
Benim seçim dönemimde 4 önemli vaadim vardı. 1 güvenli bir kent güvenilir bir yaşam. 2 ulaşılabilir, erişilebilir bir Beşiktaş 360 derece hizmet 4 özel projeler (spor merkezi huzurevi çocuk müzesi konser salonu gibi) mahalle belediyeciliği toplantıları devam ediyor. Hem halkımızla iletişim hem kendi departmanlarımızın daha çağdaş bir şekilde kanalize edilmesi hem de yapılan işlemlerin duyurulması noktasında teknolojiyi ön planda tutuyoruz.
GÜVENLİK BİZİM ÖNCELİĞİMİZ
Kentli güvenilir bir yaşam istiyor. Burada biz trafik bize ait değil diyemeyiz. Sokak çocukları bize ait değil diyemeyiz. Sokaktaki tinerci çocuklar, yaşlı insanlar bize ait değil diyemeyiz. Biz bunların hepsinden üstümüze vazife çıkarırız. Yeni doğan çocuğumuzdan tutun da, en yaşlı insanımıza kadar sıcaklığımızı hissettiririz onlara biz. Belediyecilik anlayışımız budur. Yüzde 70’lere varan bir güven olgusu var… İstanbul birincisi, Türkiye üçüncüsü bir belediye başkanı olarak benim davranış biçimim budur. Bunun dışında farklı bir şey sergilersem hırsımı kaybederim hırsımı kaybettiğm zaman belediye başkanlığı yapmam mümkün değil. Güvenilir yaşamda, çalışkan bir emniyet müdürümüz var, çalışkan bir Kaymakamımız var.
BİRÇOK İŞTE KOORDİNE ŞART
Tarihi Kentler Birliği toplantısında Beşiktaş Kentinin güvenliği ile ilgili çalışmalar var. Ana sorun bizim değil, ama bizim gibi işin üstünde duruyoruz. Yine trafikle ilgili koordinasyon çalışmalarımız var. Bazı değişiklikler var, bazı ana arterlerin bize geçmesi söz konusu… Bir bölümünü alamadık. Bunlarla ilgili düzenlemelerimiz gelecek. Trafik alt yapıyla ilgili… Beşiktaş’ta bir alt yapı sorunu yok. Hepsini tamamladık. O kadar yağmur yağıyor hiç bir binayı, hiç bir bodrum katını su basmıyor. Ayrıca, Trafik alt yapısıyla ilgili bizim yaptıklarımız var. Büyükşehire sunduklarımız var. Keşke Büyükşehir de biz karşı koordineli çalışabilse. Uzlaşı içerisinde koordine olması lazım. Farklı şeyler düşünebiliriz kenti yönetmekte. Hangi siyasi anlayışta olursanız olun, uzlaşı yapmak zorundasınız. Kaldırım düzenlemelerine gelince, biliyorsunuz ki yaptık bunları… Biraz sabır, hep kaldırım düzenlemeleri yapmayalım. Tamirler de yapıyoruz eskisini de koruyoruz.”
CUMHURİYET KADINLARI
Beşiktaş Belediyesi Akatlar Kültür Merkezi’nde İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği’nin düzenlediği “Cumhuriyet Devrimleri Yaşayan Kadınlar” fotoğraf sergisi sanatseverlerle buluştu. Serginin açılış kokteyline Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal, eşi Şefika Ünal ile birlikte katılırken, Belediye Başkan Vekili Kemal Çiloğlu ve Beltaş Genel Müdürü ve Belediye Meclis Üyesi Mustafa Uygun da davetliler arasındaydı. 1923-1950 tarihlerini kapsayan fotoğraf sergisi, İKKB Başkanı Nazan Moroğlu’nun koordinatörlüğünde gerçekleştirildi. Dönemin modern kadınından karelerin yer aldığı serginin açılışında konuşan Moroğlu, “Bu sergiyi açmaktaki amacımız, adından da anlaşılacağı üzere dönemin kadınları ile sıradan yurttaşların Cumhuriyet devrimini nasıl benimsediğini ve özümsediğini göstermek. Fotoğraflara baktığımızda, yurdun her kesiminin Cumhuriyet’i özümsediğini anlıyoruz” diye konuştu. “Cumhuriyet Devrimleri Yaşayan Kadınlar” fotoğraf sergisi, Akatlar Kültür Merkezi sergi salonunda sanatseverlerce takip edildi.
Bu sevimli oyun çocuklar için
İnsan olmak isteyen bir perinin dünyasını görmek ister misiniz? Anneler babalar minikler Beşiktaş Belediyesi’nin ev sahipliğinde Akatlar Kültür Merkezi’nde çocuk tiyatroları tüm hızıyla devam ediyor. Tiyatro Alkış tarafından sahneye konulan Sevimli Periler adlı oyun, 19, 20, 26 ve 27 Aralık’ta miniklerle buluşuyor. Oyunun konusu ise şöyle: “Dünyanın bilinmeyen bir yerinde ve bilinmeyen renkli bir ormanda, insana benzeyen sevimli yaratıklar yaşarmış.
Bir gün bu yaratıklardan ikisi olan Simsi ve Mimsi adlı periler bir kolye bulurlar. Kolye; “İnsan olmak ister misin?” diye sorar. Periler bu soruyu orman postacısı Kapo ile paylaşırlar. Sonunda üçü de insan olmak olmaya karar verirler. Kolyenin, insan olmak için söylediği üç önemli olgu vardır. Bunların ne olduğunu çözmeleri gerekmektedir. Bunların birincisi düşünmek, ikincisi sevmek ve paylaşmak böylece onlar için macera başlar. Bu arada aynı yolla insan olmak isteyen, ormanın cadısı, ilk fırsatta kolyeyi ele geçirmeyi istemektedir. Acaba insan olacaklar mı?”
LEYLA GENCER HEYKELİ İÇİN BÜYÜK JÜRİ KARAR VERDİ
Beşiktaş Belediyesi’nin, Leyla Gencer anısına düzenlediği heykel yarışması sonuçlandı. Heykel yarışması sonuçlarında dereceye girenlere ödülleri, Beşiktaş Sanat Galerisi’nde düzenlenen törenle verildi. Belediye Başkanı İsmail Ünal, amaçlarının sadece Türkiye değil, tüm dünya müziği için büyük bir değer olan Leyla Gencer’in anısını yaşatmak ve gelecek kuşaklara aktarmak olduğunu belirtti.
Başkan Ünal, dünyanın ”La Diva Turca” unvanını vererek ayakta alkışladığı Leyla Gencer’in anısına düzenlenen heykel yarışmasının büyük ilgi gördüğünü vurgulayarak, ”Yarışmaya başvuran eserleri, uzman jürimiz titizlikle inceledi ve her biri birbirinden başarılı tasarımlar arasında karar vermekte zorlandı.
DERECEYE GİRENLERE ÖDÜL
Fulya’ya dikmeye karar verdiğimiz birinci olan eserin Leyla Gencer’in anısını en iyi ve canlı şekilde yaşatabileceğine inanıyoruz” dedi. Törende, sanatçılar ödüllerini, Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal’ın elinden aldı. Yarışmada birinci seçilen ve 22 bin TL’lik para ödülünün sahibi olan Önder Büyükerman’ın eseri, Fulya’da BJK Plaza önündeki yeşil alana dikilecek. İkinci Hüseyin Suna 15 bin TL, üçüncü Hüsnü Ertuğ Atlı ise 8 bin TL para ödülü kazandı. Mansiyon alan Ümit Öztürk’e de 5 bin TL para ödülü verildi. Yarışmada dereceye giren eserler, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektörü Prof. Rahmi Aksungur başkanlığında, Prof. Dr. Vedat Somay, Prof. Dr. Nilay Büyükişleyen, Prof. Dr. Ferit Özşen ve Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zekai Görgülü’den oluşan jürinin değerlendirmeleri sonucunda belirlendi. Birinci olan heykeli tasarlayan Önder Büyükerman, tasarımı ile ilgili; Leyla Gencer’i uzun yıllar pek çok eseri seslendirdiği La Scala sahnesinde tasvir etmek istediğini vurguladı.
BEŞİKTAŞ TİYATRO CENNETİ
Yeni yıla neşeyle girmek ister misiniz? Yeni yıl öncesi Beşiktaş Belediyesi sanat aktivitelerini yakından takip edip sanat programınızı daha renkli hale getirebilirsiniz. Birbirinden güzel oyunlar Aralık ayının sonlarında da sizleri bekliyor. Akatlar Kültür Merkezi’nde Espri Standartları Enstitüsü Kurumu’ndan yeni bir kahkaha bombası daha… 3. Türden Yakın İlişkiler, Tanrım Beni Baştan Yarat ve 27 Numara ile komediye getirdikleri boyutla adından sıkça söz ettiren ekibin, 22 Aralık’taki yeni oyununda yine tiyatroseverleri eğlenceli saatler bekliyor. Ekip oyunla ilgili şunları söylüyor: “Karınızla, kocanızla, eski sevgilinizle, yeni sevgilinizle, sevgili adayınızla, çıktığınız çocukla, konuştuğunuz kızla, platoniğinizle, en yakın arkadaşınızla, onun sevgilisiyle, onun sevgilisinin diğer sevgilisiyle, en büyük aşkınızla, tek gecelik ilişkinizle; kısacası sevgiyi bir an olsun paylaşma gafletinde bulunduğunuz karşı cinsle ilişkilerinizi yeniden sorgulayacaksınız”
BENİM AİLEM AKATLAR’DA
Peki ya Aile komedisi sever misiniz? Öyleyse yolunuzu Beşiktaş Belediyesi Akatlar Kültür Merkezi’ne çevirin. “Bu da Benim Ailem” adlı oyun, 20 Aralık’ta ikinci kez perde diyor. Melih Cevdet Anday sahnesinde seyirciyle buluşan oyun iki perden oluşuyor. Oyunun yazarı ve çevireni ise şöyle, Sandberg – Firner, Hale Kuntay. Uyarlayan ve yöneten isim ise, Nedim Saban… Oyuncular arasında ise şu isimler bulunuyor: “Metin Serezli, Suna Keskin, Oya İnci, Sinemis Candemir, Soydan Soydaş, Hülya Karakaş.” 18 yıldır perdelerini dünya repertuarının en önemli oyunları ve Türk Tiyatrosu’nun en seçkin sanatçılarıyla açan Nedim Saban’ın sahibi olduğu Tiyatrokare, aile komedisiyle tiyatro seyircisinin karşısına çıktı. Geçtiğimiz sezon büyük ilgiyle seyredilen oyun, yeni sezonda yeni salonunda seyircilerini bekliyor. Altenatif olarakyine sanat programınıza ekleyebileceğiniz bir diğer etkinlik de, ‘Elveda Saray-Bosna’ oyunu. Beşiktaş Belediyesi kültür sanat etkinlikleri tüm hızıyla devam ediyor. Atölye Tiyatrosu Aralığın ikinci yarısında sanatseverlerin karşısına çıkıyor. “Elveda Saray-Bosna” adlı oyun, Ortaköy Kültür Merkezi’nde sahnelenecek. Oyunun özgün adı: Goodbye Sarajevo, oyunun yazarı ise Susanne Schneider, oyun çevireni Hale Kuntay. Aralık ayında iki ayrı tarihte gerçekleşecek olan oyunun konusu ise şöyle; “Genç bir kadın “Gerçeğin Sesi” radyosunun spikeridir ve teyp rekorderler, telefonlar, mikrofonlarla dolu bir radyo stüdyosu olarak kullanılan bir mahzende çalışmaktadır. Genç kadın, uzun süredir düşman tarafından kuşatılmış Saray Bosna halkına seslenmekte, onlara müzik dinletmekte, haberler aktarmakta ve en önemlisi yaşam dirençlerini arttırmak için cesaret ve umut vermektedir.”
CANDAŞ MÜZİKALİ ORTAKÖY’DE
Öte yandan etkinlik listenize Ortaköy Kültür Merkezi’nde 20 Aralık’ta gerçekleyecek olan Candaş Müzikal’ini ve de 26 Aralık’ta Oda Tiyatrosu’nun sahneye koyduğu oyun kurgu konseptiyle seyirciyi şaşırtan Meyhanede adlı oyunu ekleyebilirsiniz. Müzikalle, dünya opera sahnelerinin en popüler aryaları, neşeye kucak açan Napolitenler, unutulmaz Broadway müzikalleri, film karelerine asılı kalan müzikler, kıpır kıpır Latin şarkılar, eşlik etmeye doyamayacağınız Türkçe eserler Bu gemi yolculuğuna bilet aldığınızda kendinizi ufuk çizgisine bakıp hayaller kurarken bulacaksınız. Meyhanede adlı oyun ise daha farklı bir ışıkla izleyecebileceğiniz bir oyun… 1899 İstanbul’unu sahneden izleyicinin tarafına kadar taşıran oyunu da farklı bir tatla izleyebilirsiniz.
KÜLTÜR VE SANAT PATLAMASI!..
Kış mevsiminde içinizi ısıtacak oyunlar Beşiktaş Belediyesi Ortaköy Kültür Merkezi’nde sanatseverler ile buluştu. Geçtiğimiz haftalarda Oda Tiyatrosu’nca iki ayrı oyun sahnelendi. Ekip, “Kadınlar Erkekler İlişkiler ve Çelişkiler” adlı oyunuyla tiyatroseverlerin karşısındaydı. Kaan Erkem’in yazıp yönettiği oyun için ekip şunları söylüyor: “Çünkü sahnede şimdiye kadar hiç görmediğiniz bir performans var. Başınıza gelen her şey, sizler gülmekte olacaksınız. Bu oyun 20 yıl öncesinde ve 20 yıl sonrasında, aşkla ilgili değişmeyen açmazlarla dalga geçen bir oyun” Yine aynı ekip tarafından “Bir ofis gecesi rüyası” adlı oyun da Ortaköy Kültür Merkezi Afife Jale tiyaro salonunda sahnelendi. Aynı merkezde Umut Kantoğlu tek kişilik gösterisiyle de göz doldurdu. Öte yandan Akatlar Kültür Merkezi Melih Cevdet Anday Sahnesi’ndeki etkinlikler de sanatseverlerin ilgi odağındaydı. Türk tiyatrosunun önemli isimleri sanatseverlerle buluşmuş oldu. Program şöyleydi: Kaygan Zemin- ESEK tarafından sahnelendi. Bu da benim ailem adlı oyun, Tiyatro Kare’ce oynandı. Van Gogh, Tiyatro Gerçek’in sahnelediği oyundu. Sunay Akın tek kişilik gösterisiyle Akatlar Kültür Merkezi’ndeydi. Diğer topluluklar ve oyunları ise şöyleydi:
İstanbul Drama Topluluğu – Şerefine İnsanoğlu, Duru Tiyatrosu – Aşk heryerde, ESEK – Sen olmasaydın, Asuman Dabak – Vanilyalı İlişkiler, Nokta Tiyatrosu – Üvey Karım, Tiyatro Kedi – Kibarlık Budalası, Süheyl Behzat Uygur Tiyatrosu – Tuhaf İkili, B.Evler Kültür Merkezi Özel Tiyatro – Alo orası Tımarhane mi?, Evrensel Kabare – Hergelekon, İstanbul Kraliyet Tiyatrosu – Denizaltında Altı tahamülfersa, Semaver Kumpanya – Lourcine Sokağı Cinayetleri, Alışık Tiyatrosu – 72. Koğuş.
SPOR HABERLERİ
Oruç bozuldu!..
Kara Kartal gol orucunu bozdu ama kalesi halen taş gibi!.. Beşiktaş savunması sonunda teslim oldu. Tam 57 gündür Süper Lig’de kalesinde gol görmeyen Kara Kartallar, son maçta beyaz bayrağı çekti. Beşiktaş Diyarbakırspor sonrası aldığı beraberlikle de en önemli iki puandan olmuş oldu. Son şampiyon Beşiktaş’ın bu sezonki en büyük özelliği, savunmasındaki başarısı… Son 6 karşılaşmada rakip forvetlere gol şansı tanımayan ve Manisaspor maçına kadar kalesinde sadece 6 gol gören Kara Kartallar, zorlu Ege deplasmanında kalesine kurduğu duvarın yıkılmasına engel olamadı. En son 17 Ekim 2009’da oynanan Kasımpaşa karşılaşmasının 89. dakikasında Moritz’e engel olamayan Mustafa Denizli ve öğrencileri, o tarihin ardından ilk kez kalesinde gol gördü.
YİNE DE DEFANS TAŞ GİBİ
Siyah-Beyazlılar Süper Lig’de tam 57 gün sonra kalesinde gol gördü. Tam tamına 6 maçtır rakiplere gol şansı tanımayan Siyah-Beyazlılar, Manisasporlu Kalabane’nin golüyle birlikte gol yememe orucunu da bozmuş oldu. Ancak Beşiktaş Süper Lig’de 16. haftada yediği 7 golle ligin en az gol yiyen takımı unvanını elinde bulunduruyor.
Öte yandan, Beşiktaş camiası ligte daha iki maç öncesine kadar galibiyet rekorları kıran ve üst üste sekiz maçı kazanan Kara Kartal’ın önce Avrupa veda etmesi, daha sonra galibiyet serilerine son vermesi ile puan kayıplarını “Takımımıza nazar değdi” şeklinde yorumluyor.
“Tartıştırmam”
Beşiktaş Teknik Direktörü Mustafa Denizli, eleştirilen Nihat’a yine sahip çıktı. Oyandığı tüm maçlarda eski Nihat’ı arattıran bir futbol ortaya koyan Nihat Kahveci taraftarların adeta hedefi haline geldi. Nihat’ın bir türlü istenilen form düzeyine ulaşamaması yöneticiler arasında bile tartışılmaya başlandı. Ancak Beşiktaş Teknik Direktörü Mustafa Denizli, her seferinde Nihat’ın kazanılması gerektiğini belirterek, tecrübeli futbolcuya sahip çıkmaya devam ediyor. Manisaspor maçından sonra çarpıcı açıklamalar yapan Beşiktaş Teknik Direktörü Mustafa Denizli, Nihat’ın futbolculuğunu tartışmaya açmayacağını belirterek, “Nihat eski görüntüsünden uzak olabilir, ancak aynı performansı kısa sürede yakalayacaktır. Forma verdiğim her maçta iyi niyetle mücadele ediyor. Son maçlarda da gol atamasada daha sık pozisyon yaratıyor” şeklinde konuşuyor.
Öte yandan, Mustafa Denizli’nin Tabata’dan gerektiği kadar yararlanmadığını söyleyen spor otoriteleri, hocanın bu futbolcuyu gözden çıkarmış olabileceğini vurguluyorlar.
ÖMER GÜVENÇ VE KARTAL YİĞİT RADYO BEŞİKTAŞ’TA
Spor yazarları gündemi yine Radyo Beşiktaş aracılığıyla Beşiktaş camiasıyla paylaştı. Lig TV ve Akşam Gazetesi’nden Ömer Güvenç ile Haber Türk Spor Yazarı Kartal Yiğit canlı yayında Didem Tutal’ın konuğu oldu. Görüş ve düşüncelerini Beşiktaşlılara aktardı. İşte canlı yayından özetler:
ÖMER GÜVENÇ
BİR futbolsever olarak Beşiktaş’ın oynadığı futboldan genellikle pek memnun değilim. 16 hafta oldu, kaybettiği berabere kaldığı maçlarda gösterdiği mücadeleyi alkışlıyorum ama oynadığı futboldan açıkçası pek zevk almıyorum. Bir Fenerbahçe maçı o da maçın ilk yarısı… Beşiktaş’ın oynadığı futbol beni tatmin etmiyor. Etmiyor, üzülüyorum. Bir yerde de kızıyorum. Beşiktaş’ın iyi futbol oynaması için iyi futbolcuların olması lazım. Beşiktaş’ta da iyi futbolcular var, yıldız futbolcular var. Performanslarıın sahaya dökemiyorlar. Bunu hemen hemen bütün maçlarda görüyoruz. Beşiktaş’ın gol yollarında hiç sıkıntısı yok; belki santrafor, sağ açık, sol açık, orta saha, forvet gole dönük oyuncuları çok fazla… Bobo’su Nobre’si Tello’su var. Nihat’ı var, Tabata’sı var. Holosko var… Sakatlandı. Serdar Özkan’ı var. Bu takım gol atamıyor, zaman zaman bırakın gol atmayı pozisyona giremiyor. En büyük eksiklik bana göre final paslarıyla son vuruşlardaki beceriksizlik. Bunun sıkıntısını Beşiktaş hem Manisa maçında çekti hem bütün sezon yaşadı. Mustafa Denizli’nin şikayetleri de bundan. Avrupa’da Şampiyonlar Ligi’nde de beklenen neticeyi alamadı. Şampiyonlar Liginde devam etmek için daha doğrusu Avrupa’da yürümek için evinde oynadığın üç maçtan en az iki tanesini kazanacaksın veya yenilmeyeceksin. Ama Beşiktaş hiç birini kazanamadı. Senin Avrupa’da yürüme hakkın şansın yok. Manisa maçında Beşiktaş iyi oynamadı. Mücadelesini yine alkışlıyoruz ama iyi futbol oynamadı. Bobo gerçekten çok ama çok usta futbolcuların yapacağı bir gol gerçekleştirdi. Hem topu kontrol edişi hem de gol vuruşu mükemmeldi. Ama ondan sonra bir gol yediler. Beşiktaş gibi büyük bir takımın yemeyeceği bir gol. Başta Ferrari olmak üzere bütün defansın hatası vardı. Adam neredeyse uzaydan geldi, göstere göstere ben bu golu atacağım dedi, attı ve geri döndü. Atılan her iki golde de kalecilerin hatası yoktu diye düşünüyorum. Bobo çok iyi yere vurdu. O gün İlker iyi günündeydi. Buna rağmen o topu çıkaramadı. Rüştü’nün de yapacağı bir şey yoktu… Ben Nihat’a değinmek istiyorum ve Nihat çok önemli bir oyuncu. Nihat’ın futbolculuğunu kimse tartışmaz zaten tartışamaz. Nihat gibi bir futbolcu eğer kendi performansını gösterirse derler ya tek başına maç kazanır diye… Nihat öyle bir futbolcu. Mustafa Denizli haklı olarak ben böyle bir futbolcuyu kazandığım takdirde maçları kazanmakta çok rahat ederim düşüncesinde ki bu düşüncesine hak veriyorum. Mustafa Denizli diyor ki futbolcu oynatılarak kazanılır ben de aynı fikirdeyim bana göre Nihat’ta fazla ısrar ediyor. Ben Nihat adına çok üzülüyorum, kendim kötü oynamışcasına üzülüyorum. Biliyorum ki Nihat antrenmanlarda çok çalışıyor. Nihat; eli belinde olsa, gamsız olsa, top kaptırsa, koşmasa, çalışmasa derim ki “Kardeşim bu kadar para alıyorsun biraz oyna” Nihat’a onu da söyleyemiyorum gerek antrenmanlarda gerekse. Manisa maçında iki tane gol kaçırdı inanılmaz. Tam da onun istediği pozisyon. Topa çok sert vuruyor, isabetli vuruyor. Birini kuşlara attı, birini kaleciye nişanladı. Nihat’ın kendisine gelmesi için bir değil bir kaç tane gol atması lazım. Bana göre Nihat’ın eksiği fizik kondisyondan çok kendine olan özgüveni. Nihat kendine özgüveni olan bir futbolcuydu ama 16. hafta bitti halen kendinden bekleneni veremiyor ve kendisi de bunun farkında. O nedenle bir türlü kabuğunda sıyrılamıyor. Maç kazanacak futbolcular gerçek performanslarını sahaya yansıtırlarsa ben Beşiktaşlı futbolcuların bazıları hariç skoru değiştirecek futbolcuların, daha doğrusu gerçek performanslarını göstermediğine inanıyorum.
SERDAR Özkan, Nihat için söylediklerimi onun için de söylüyorum. O da çok yetenekli bir oyuncu. Zaten yetenekli bir oyuncu olmasa en azından 18 kişilik kadronun içinde kendisini tutmazz, ondan da her an bir şeyler bekliyor. O da öyle bir tip oyuncu. Ben Arda’yla konuştuğum zaman geçen sezon röportaj yaptım. Takım arkadaşı Milli takımdan… ‘Serdar Özkan benden çok daha yetenekli’ dedi. Zaman zaman öyle bir hareketler yapıyor ki şaşırır kalırsınız ama zaman zaman öyle hareketler yapıyor ki dersiniz ki bunun Beşiktaş’ta ne işi var… Mustafa Denizli ondan da kopamıyor. Çok kötü oynadığında şans verdi ama buna rağmen Serdar bir türlü kendini toparlayamadı.
DELGADO’YU aradığım gibi hem Mustafa Denizli arıyor hem de Beşiktaş’ta takım arkadaşları arıyor. Delgado zaman zaman eleştirildi. Her futbolcu kötü oynar ama genelde Delgado bir takım için çok büyük bir koz… Rakip takım için de çok büyük bir dezajantaj. Ben şimdi futbolcu olsam karşımda da Delgado olsa tüylerim ürperir… Ne yapacak ne zaman ne yapacak diye… Hem asist yapıyor hem gol atıyor. Hem takımın oyununu hızlandırıyor. İyi bir Delgado Beşiktaş’a gerçekten lazım. Mustafa Denizli 10 numara, 10,5 numara arıyor. Diyor ya, 10,5 olur mu bilmem ama iyi bir Delgado 10 numarasıdır Beşiktaş’ın diye düşünüyorum.
SEÇİMLERLE ilgili konuşursak iki aday var; üçüncü adayın da çıkacağını zannetmiyorum. Metin Keçeli isimleri dolaşıyor ama ben Metin Keçelinin iki üç gün içinde ben bu işte yokum diyeceğine inanıyorum daha doğrusu öyle tahmin ediyorum. Seçimde kim kazanır; Süleyman abinin bir sözü vardır, ‘seçim kongre ile kazanılır’ diye… En azından kongre üyeleri her iki adayın yönetim kurulunda olacak isimlerini de görmek isterler. Bu çok etkileyecek. Son ana kadar çekişme sürecek. Daha fazla aday olsaydı daha iyi olurdu. Ama iki adayı geçeceğini zannetmiyorum ben yine… Şartlar bunu gösteriyor.
KARTAL YİĞİT
BAKTIĞINIZ zaman puan cetveline Beşiktaş averajla da olsa beşinci sırada. Bu belki psikolojik olarak bir etki yaratacaktır diye düşünüyorum. Tabi liderle arasındaki iki puan farklı bir şey değil Beşiktaş gerilerden gelip zirveye ortak oldu. Şampiyonluğun yine bana göre önemli adaylarından biridir ama Manisaspor karşılaşmasına baktığımızda çok önemli bir iki puan kaybettiği görüşündeyim.
NİHAT’IN geçmişine baktığımız zaman kimse onun futbolculuğuna, kişiliğine söz edemez çünkü özellikle Milli takımda da yaptığı işlerle ve Nihat, İspanya’da da o dönem gittiğinde Türkiye’den Avrupa’ya gitmiş en önemli oyuncular arasında yer aldı. Ama geçirdiği sakatlıktan sonra gerçekten bir düşüş içerisinde. İspanya’da da istediği kulüpleri aradığı teklifleri bulamayınca Beşiktaşlı da olduğu için Beşiktaşa geri döndü. Burada Nihat’ın gelmesi ya da gelmemesi konusunda bir sorgulama yapmamamız gerektiğini düşünüyorum. Bana göre Nihat’ın halen psikolojik olarak kafası İspanya’da diye düşünüyorum. Onun yanında aldığı ücret halen her başarısızlıkta her kötü oynayışında Nihat’ın yüzüne vuruluyor bu da tecrübeli oyuncuyu baskı altına alıyor. İspanya’da Avrupa’da futbol oynayan bir futbolcu her bakımdan rahattır, parasını gününde alır, farklı da yenilse kimse protesto etmez, basın da medya da çok sık eleştirilmez ama Türkiye’de durum farklı. Nihat çok pozisyona girdi. Pozisyona girmesi de bana göre önemli. Bir futbolcu özellikle golcü ünvanındaki oyuncular pozisyona giriyorsa o aslında olumlu bir işarettir. Nihat Manisaspor maçına kadar istediği pozisyonları bile bulamıyordu asıl soru işareti buydu. Pozisyonları da bulamamak Nihat’ı iyice bunalıma sürüklüyordu. Pozisyonları buldu, atamadı. Nihat özgüven sorunu yaşıyor. Girdiği 4 pozisyondan birini atsaydı belki çok farklı Nihat konuşulacaktı. Yöneticilerden de bir tepki var. Nihat girdği o bir kaç pozisyondan sonra yöneticiler kendi aralarında yaptıkları konuşmalarda yeter demişler. Bunlardan birini atacaksın diyorlar. Artık Nihat yönetimde de sorgulanmaya başladı. Bu işin kötü yanı diye düşünüyorum. Nihat’ı kestiği zaman, kulübeye aldığı zaman belki daha da ters tepki yaratacak. Mustafa Denizli ikilem yaşıyor, kenara mı alayım tekrar oynatayım mı ikilemini yaşıyor… Yönetimden sesler yükseliyor. Niye hoca Nihat’ta ısrarcı oluyor diye baktığın zaman iki taraf da haklı ama ben Nihat’ın kaybedilmesinden yana değilim. Orta yolu bulunacak. Belki bir iki maç dinlendirip kendisiyle de görüşüp ben seni hem psikolojik hem de fiziki olarak da hazırlanman açısından seni sonradan oyuna sokucam, rakipler yorulduktan senin o gücünle istediğini yapabilirsin, diyecek. Nihat o zaman belki o zaman daha da çok kazanılacak. Mustafa Denizli gereğini yapacaktır diye düşünüyorum.
MANİSASPOR’DA ilk kez Tabata ile ilgili Başkan Yıldırım Demirören tepkisini dile getirdi. Şöyle; maçın sonlarına doğru Mustafa hoca, Uğur İnceman’ı sahaya aldı. Özelliklere baktığımız zaman Uğur İncemen defansif özellikleri fazla olan bir futbolcu. Bunun neticesinde Tabata on numara diye alındı. En önemli maçlarda kenarda oturtuldu. Örneğin Beşiktaş ikinci yarı Manisasporun kalesine gitmekte zorlandı. Böyle anlarda kilidi açacak oyuncular vardır, bu da on numaralardır. Tabata’yı her ne kadar kötü de olsa alması gerekirdi diye düşünüyodrum. Tabata’yı almayınca Mustafa Denizli, çatlak sesler yine yükseldi. Başkan Yıldırım Demirören yanındaki yöneticilere aynen şunu demiş: “Bu Uğur girer mi Tabatayı biz niye aldık? Kenarda bekletmek için mi aldık Tabata’yı…” diye serzenişte bulunmuş. Asıl önemli kısım bu… Dikkat çekilmesi gereken kısım bu. Zannedersem Tabata ilk gönderilecek oyunculardan biri. Bunu Mustafa Denizli istese yönetim yapmaz, yönetim istese Mustafa Denizli yapmaz çünkü Tabata’nın 8 milyon Euro’luk bonservis ücreti halen konuşuluyor ve bu da muhalefet için kongrede çok önemli bir koz olacak. Bu nedenle Tabata’yı Mustafa Denizli göndermeye kalksa yönetim engelleyecek ancak Tabata ilaç oldu mu derseniz kesinlikle ilaç değil. Oynadığı maçlarda da etkisiz kaldı. Mustafa Denizli Nihat’tan sonra tam bir ikilem içerisinde… İki arada bir derede… Ne yapsa bir soru işareti olacak… Tabata baş ağrıtmaya devam edecek diye düşünüyorum.
DELGADO antrenmanlara çıkıyor, takımla da çift kale çalışmalara başladı. Tabiki fiziki olarak bazı eksiklikleri var ama zannedersem Antalya’da yapılacak kampta fiziki olarak da hazır duruma gelecek. Geldikten sonra esas sıkıntı o zaman başlıyor. Delgado ile yapılan özel anlaşmada sağlık koşulları takım adına elverişsiz olduğu takdirde yeni sözleşme yani lisans çıkarılması önümüzdeki seneye kalıyor. Yani sezon bitimine kalıyor. Beşiktaş’ın elinde öyle bir koz var. Şu an itibariyle Delgado hazır görünüyor. Büyük bir ihtimalle de dönecek çünkü Mustafa hoca da Delgado’yu 4 gözle beklediğini deklare etti. Bu saatten sonra Denizli, Delgado’yu takıma almak zorunda. Şimdi geldiğinde ne olacak? Bir tane yabancı oyuncu mecburiyetten dolayı gönderilecek. Önümüze listeyi koyduğumuz zaman ilk akla gelen isim Tabata… Tabata’nın gitmesi Demirören’in kongrede aleyhine olacaktır; bu nedenle gönderemeyecekler. Tabata’dan sonra ilk akla gelen isim Tello. Beşiktaş Tello’yu ya kiralayacak ya da satarak Delgado’ya yer açacak. Çünkü yakın zamana kadar Fink’in de ismi geçiyordu ama Fink Ernst’le iyi bir ikili oluşturunca o da rafa kalktı.
DAHA önceki kongrede Sayın Yıldırım Demirören tek başına seçime girdi. Çoğunluğun katılmadığı bir kongrede rahatlıkla zaten aday olmadığı için kazandı. Belki de bu rahatlığın getirrdiği rehavetle de pek istediği listeyi yapamadı. Yönetimsel anlamda. Murat Aksu erkenden deklare etti adaylığını ve çalışmaları da tüm hızıyla sürüyor. Başkan Yıldırım Demirören de bu seçimde ciddi bir muhalif gördü karşısında ve o da çalışmalara başladı. Sayın Metin Keçeli düşünüyor ama hala bazı tereddütleri var. Çıkarsa nasıl bir liste oluşturacak, eski isimlerden mi, camianın tanıdğı isimlerden mi olacak, yoksa yeni bir jenerasyonla mı, maddi yönden güçlü bir yönetim mi oluşturacak… Bunların hepsi şu an için soru işareti. Metin Keçeli’nin de katılacağı bir yarışta doğal olarak bütün adaylar ciddi anlamda sınav verecek. Ben seçimin Murat Aksu ile Demirören arasında ortada geçeceğine inanıyorum takımın gidişatı da buna etken olabilir ancak görevimiz gereği bütün kongre üyeleriyle görüşüyoruz. Çoğu kongre üyesi takımın gidişatı ile yönetimsel yanlışların ayrı olduğunu söylüyorlar. bu da enteresan. Daha önceki kongrelerde takımın gidişatı etkili olmuştu ama bu kongrede ben bunun yüzde yüz etki edeceğini sanmıyorum. Daha önce yapılan yanlışların da etkisiyle kongre üyeleri artık bazı şeylerin değişmesi gerektiğine inanıyor. Tabiki ortada da liderle arasındaki puan farkının getirdiği bir rahatlık da var. Arada çok bir uçurum da yok. Bu da Başkan Yıldırım Demirören’e etki edecektir. Kongreye baktığımızda bir buçuk aya yakın bir zaman olmasına rağmen, sakinlik hatsafhada. Ama devre arasından sonra yarış kızışacaktır diye düşünüyorum.
“Beşiktaş’a istikrar lazım”
Taraftar geçen hafta içinde Beşiktaş Gazetesi’ne attığı mesajlar ve Radyo Beşiktaş’a verdiği demeçlerde, Beşiktaş’ın istikrarlı olması gerektiğinin altını çizdi. 8 maçlık bir seri galibiyet sonrası beraberliklerin yakışmadığını söyleyen taraftar temkinli konuşuyor. Son iki maçta alınan beraberliklerle 4 puanın pisi pisine kaçtığıını belirten taraftar şampiyonluk yolunda bu sezson bir puanın bile önemli olduğunu Mustafa Hoca’ya hatırlattı.
TABATA ne verdi soruyorum. Yönetim bunu geri postalasın… Ahmet Kıvrık
NİHAT’TAN neden bir türlü verim alınamıyor? Eski Nihatı dört gözle bekliyoruz.
NİHAT iyi Beşiktaşlıdır. Onu tüm camia sabır göstersin. Metin-Köyiçi.
SON maçlarda alınan beraberlikler kötü oldu. Şampiyonluk için bu sezon bir puan bile aranır. Candan.
BEŞİKTAŞ bu yılda geçen sene gibi yine şampiyon. İki kupayı yine alalım. Asi Kartal.
TRİBÜNLERİN havası değişti. İnönü’de maç seyretmek ayrı bir zevk… Başkan da maça gelsin. Serdar Helvacı.
DAHA şimdiden başkanlık seçimlerini konuşmak olmuyor. Devre bitsin nasıl olsa bir ay var. Kerem Çalışkan
METİN Keçeli neden adaylığını açıklamadı. Sürekli ileri bir tarihe atıyor. Kadir.
SON iki maçta kaybettiğimiz puanlara yanacağız gibi… Hoca bunların hesabını iyi yapıyordur. Diyarbakır ve Manisa’ya pisi pisine puan verdik.
GALİBİYET serisinden vazgeçtik, beraberlik serisi olmasın bundan sonra. Fener ve Cimbom yine açıldı. Beşiktaş bastırmalı. Cenk-GOP.
Aksu’dan Barça modeli
Beşiktaş başkan adayı Murat Aksu, göreve gelirse Siyah Beyazlı Kulübe Barcelona sistemini getireceğini söyledi. Varlıklı insanların başkanlık yaptığı Türkiye’de avukat olarak seçime girmesinin dezavantajı olmayacağını belirten Aksu, “Avukatlık spor yöneticiliği için en idael mesleklerinden biri. Barça Başkanı Laporta bir avukat. 2002’de değişim isteyen birkaç arkadaşıyla göreve geldi. Barcelona’yı borç batağından çıkartıp, çok iyi bir noktaya getirdiler. Aynısını biz de yapabiliriz” ifadelerini kullandı.
Beşiktaş Kulübü Başkan Adayı Murat Aksu, Beşiktaş 2. Başkan olduğu dönemde, Başkan Yıldırım Demirören’in kendisi ve diğer yöneticileri dinlemediğini söylerken eğer seçilirse Mustafa Denizli’nin görevde kalacağını vurguladı.
“Tapulu malımızda kiracı muamelesi gördük”
Radyo Beşiktaş’ta İsmail Baştuğ’un konuğu olan Metin Keçeli canlı yayında en geç bir hafta içinde açıklama yapacağını söyledi. Tesis yönünden Fenerbahçe ve Galatasaray’ın arkasında kalmanın üzüntüsünü yaşadığını söyleyen Keçeli, adaylığımla ilgili yapılan spekülasyonlar ve söylenen sözler nedeniyle kırgın olduğunu belirtti. Keçeli, tapulu malımızda kiracı muamelesi gördük şeklinde konuşarak kendisine ‘bir bölen’ ve ‘çakma’ aday yakıştırması yapanları kınadığını belirtti. Ancak bu konuda Murat Aksu’nun kendisini aradığını bu tür söylemlerin çirkin olduğunu ve kendilerinden kaynaklanmadığını öğrendiğini kaydetti. Maddi açıdan kulübün kötü yönetildiğini de kaydeden Keçeli, bu konuda da ‘Sayın Demirören’den bilgi aldım. Her iki adayla da Beşiktaş’ın daha iyi duruma gelebilmesi için temas halindeyiz’ şeklinde konuştu. 15 yıl Süleyman Seba döneminde yöneticilik yaptığını, Seba’dan sonra başkanlık için o zamanlar ilk kendi adının öne çıktığını belirten Keçeli, ‘Beşiktaş için canımızı ortaya koyduk’ şeklinde konuştu. Keçeli, önce adaylığını açıklayacağını ardından ekibini tanıtacağını sözlerine ekledi.